Eğitim

Haydar Baba – Muhammed Hüseyin Şehriyar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Haydar Baba – Muhammed Hüseyin Şehriyar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Haydar Baba kimin eseri? Haydar Baba kitabının yazarı kimdir? Haydar Baba konusu ve anafikri nedir? Haydar Baba kitabı ne konu alıyor? Haydar Baba PDF indirme linki var mı? Haydar Baba kitabının yazarı Muhammed Hüseyin Şehriyar kimdir? İşte Haydar Baba kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Muhammed Hüseyin Şehriyar

Çevirmen: Zümrüt Shirinova

Yayın Evi: Hoşgörü Yayınları

İSBN: 9786054042487

Sayfa Sayısı: 144


Haydar Baba Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Haydar Baba, yıldırımlar şahanda,

Seller sular şakgıldayıf ahanda,

Gızlar onan sef bağlayıf bahanda,

Selam olsun şövketüze, elüze,

Menim de bir adım gelsin dilüze.

(Kitabın içinden)


Haydar Baba Alıntıları – Sözleri

  • Heyder Baba, göyler tüm dumandı,
    Günlerimiz birbirinden yamandı,
    Birbirizden ayrılmayın, amandı,
    Yakşılığı elimizden alıblar,
    Yakşı bizi yaman güne salıblar!
  • Heyderbaba, Nene Gız’ın gözleri,
    Rehşende’nin şirin şirin sözleri,
    Türki dedim, ohusunlar özleri
    Bilsinner ki, adam geder, ad galar,
    Yahşı pisden ağızda bir dad galar.
    (Haydarbaba, Nenekızın gözleri,
    Rahşanda’nın tatlı tatlı sözleri,
    Türkü dedim,okusunlar kendileri,
    Bilsinler ki insan ölür, ad kalır,
    İyi kötüden ağızda bir tat kalır.)
  • Heyderbaba, yolum sennen kec oldı,
    Ömrim keçdi, gelemmedim gec oldı,
    Heç bilmedim gözellerin nec oldı,
    Bilmez idim, döngeler var dönüm var,
    İtginlik var, ayrılık var, ölüm var.
  • Haydar Baba ildırımlar şahanda
    Seller, sular şakgıdılup ahanda
    Gızlar ona sef balıyup bahanda
    Selam olsun şovketüze elüze
    Menim de bir adım gelsin dilüze
  • Heyderbaba, Nene Gız’ın gözleri,
    Rehşende’nin şirin şirin sözleri,
    Türki dedim, ohusunlar özleri,
    Bilsinner ki, adam geder, ad galar,
    Yahşı pisden ağızda bir dad galar.
  • Ulduz sayarak gözlemişem her gece yarı
    Gec gelmededir yar, gene olmuş gece yarı
    Gözler asılı, yok ne garaltı, ne de bir ses
    Batmış gulağım, gör ne düşürmekdedi darı
    Yatmış hamı, bir Allah uyaktır, daha bir men
    Mennen aşağı kimse yok, ondan da yukarı
    Gorhum budu yar gelmiye, birden yarıla sübh
    Bağrım yarılar, sübhüm açılma seni Tarı!
    Tan ulduzu istir çıka, göz yalvarır çıkma
    O çıkmasa da, ulduzumun yoktu çıkarı
    Gelmez, tanıram bahtımı, indi ağarar sübh
    Gaş bele ağardıkça, daha baş da ağarı
    Aşkın ki gararında vefa olmuyacakmış
    Bilmem ki tebiet niye goymuş bu gararı?
    Rişhendle gırcandı seher, söylemiş oldu durma
    Can korkusu var akşın, uduzdun bu kumarı
    Oldum gara gün, ayrılalı ol sarı telden
    Bunca gara günlerdir eden rengimi sarı
    Gözyaşları her yerden akarsa meni tuşlar
    Deryaye bakar, bellidi çayların akarı
    Ezbes meni yaprak kimi hicranda saraltıp
    Baksan özüne sanki gızılgüldü, gızarı
    Mihrab-i şefekte özümü secdede gördüm
    Gan içere gemim yok, üzüm olsun yıl sarı
    Aşkı varıydı Şehriyar’ın, güllü çiçekli
    Efsus, garayel esti, hezan oldu baharı
  • Heyderbaba, ağaçların ucaldı,
    Amma heyif, cevanların gocaldı,…
    (Haydarbaba, ağaçların büyüdü,
    Ama maalesef gençlerin yaşlandı)
  • Heyderbaba dünya yalan dünyadı,
    Süleymannan, Nuhdan galan dünyadı,
    Oğul doğan, derde salan dünyadı,
    Her hiç kimseye her ne verip alıbdı,
    Eflatun’dan bir guri ad galıbdı.
    (Haydar Baba, dünya yalan dünyadır,
    Süleyman’dan, Nuh’tan kalan dünyadır,
    Oğul doğuran, dert veren dünyadır,
    Her hiç kimseye her ne vermişse geri almıştır,
    Eflatun’dan bir kuru ad kalmıştır.)


Haydar Baba İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Heyderbaba dünya yalan dünyadı: Şehriyar, Türk dünyasında “Heyderbaba şairi” olarak ünlenmiş tanınıp sevilmiştir. “Heyderbaba” onun köyünün kurulu olduğu dağın adıdır. Azerbaycan edebiyatı için bir dönüm noktası olan bu şiir, kendisinden sonrasında gelenleri etkilemiş ve Azerbaycan edebiyatına can vermiştir.
Son aşama yalın bir üslupla değindiği şiirde köyüne, çocukluğunun geçmiş olduğu bölgelere duyduğu özlemi dile getirmiştir.
Şiir seven sevmeyen her insana sitede okuma oranı düşük olan bu kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bir çırpıda bitirilebilecek bu kitabın ilk kısmının kaydı da internette bulunmaktadır. Okurken bir taraftan kendi sesinden de dinleyebilirsiniz. 🙂
https://www.youtube.com/watch?v=T3l8b35e7Tc&t=350s (Hakan Aydın)

Cenup Azerbaycanlı görkemli ozan Muhammed Hüseyin Şahriyarın “Haydar Baba”(Heydər Babaya Salam)şiiri…Fazlaca güzel,oldukca muhteşem şiir.Şiir sanki dudaklarınızın arasından akıyor şeklinde.Fazlaca sevdim.Şahriyar bu şiire kadar tüm şiirlerini farsça yazmış.Ama anası bigün ona şiirlerini farsça yazdığı sürece Şahriyarın yazdıklarını okumayacağını söylemiş ve Şahriyada o günden Azerbaycan türkçesiyle “Haydar Baba”(Heydər Babaya Salam) şiirini yazmaya başlamış.Müthiş kitap.İyi okumalar:) (Fatima Shirin)

İranlı ozan Şehriyar’ın Azerbaycan Türkçesiyle yazdığı “Heydarbaba” isminde şiir, adını Şehriyar’ın büyümüş olduğu yerdeki dağın isminden almış. Bu şiir 126 kıtadan oluşuyor ve kitapta her kıtanın altında Türkçe çevirisi de var.
Şiirleri o denli derin, anlamlı ve içten ki ara sıra duygulandırdı. Ayrıca kendimi frenlemesem azca daha tek oturuşta bitiriyordum, o denli da akıcı bir kitap. Kendimi frenleme sebebim, bu zevki aniden tüketmeyip birkaç güne yaymaktı ve öyleki de oldu.
Şiiri tavsiye ederim fakat şunu da eklemeyi görevim sayarım: Ben Azerbaycan Lehçesine hakim biri olduğum için orijinal kısmını okudum; bu bilgiyi verme sebebim sizin de bildiğiniz suretiyle şiirde tercüme yapınca kimi zaman o duyguyu tam olarak veremeyebiliyor fakat gene de bu kitabı okuyup da pişman olacağınızı düşünmüyorum. (Atilla)


Haydar Baba PDF indirme linki var mı?


Muhammed Hüseyin Şehriyar – Haydar Baba kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Haydar Baba PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Muhammed Hüseyin Şehriyar Kimdir?

Tam adı Doktor Seyyid Muhammed Hüseyin Behcet Tebrizî’dir. Bunlardan Muhammed Hüseyin şairin minik adı, Behcet Tebrizî soyadı, (Seyyid) peygamber soyundan geldiği için) lakabı, Doktor muhtemelen tıp fakültesinde okuduğundan dolayı söylenen bir hitab sözü, Behçet bununla beraber ilk mahlası, Şehriyar ise daha sonraki mahlasıdır. Ozan ülkesinde ve dünyada mahlası olan Şehriyar olarak bilinmektedir.

Doğum zamanı kaynaklarda oldukca çeşitli olmakla birlikte 1904 senesinde Tebriz’in Bağmeşe mahallesinde doğan olmalıdır. Babası Tebriz’in meşhur avukatlarından kemal ve faziletle şöhret bulmuş Hacı Mir Ağa, anası ise Kövkeb hanımdır.

Şehriyar’ın çocuklukları Tebriz’deki Meşrutiyet devrine rastlamaktadır. Tahsil yaşamı ile ilgili bilgiler karışıktır. İlk tahsilini babasından almış ve minik yaşlardan itibaren şiire yatkınlık gösterdiğinden. o devirde okutulması tane olan Kuran-ı Kerim, Sadi’nin Gülistan’ı ve Ebu Nasri Ferahi’nin Nisab adlı Arapça Farsca manzum lugatiyle öğrenimine devam etmiştir. Daha sonrasında Molla İbrahim’den daha altı yaşlarında iken Gülistan ve Hafız dersi almıştır.

İlk resmi öğretimine Tebriz’deki Medrese-yi Müttehide’de adım atmıştır. Yaz mevsimininde ise Kayışkurşak’da aydın bir zat olan Molla İbrahim Halil’de eğitim ve öğretimine devam etmiştir. Orta tahsiline ise Füyuzat ortaokulunda başlamış ve dokuzuncu sınıfa kadar devam etmiştir. Ayrıca Tebriz’deki Talibiyye Medresesi’nde Arap dili ve edebiyatı okumuş, ondan sonra 1921’de darülfünuna kaydolmuş ve 1923’de tıp fakültesine girmiştir. Ama tıp fakültesini maddi zorluklar yüzünden bitirememiştir. Şehriyar’ın sevilmiş olduğu kızın adının Süreyya bulunduğunu biliyoruz. 1973 senesinde yapmış olduğu Tahran radyosunda yapmış olduğu bir konuşmada Süreyya ile son kez Behcetabad’da buluşacaklarını sadece onun gelmediğini, ertesi sabahleyin ise fakülteyi bitirmesine iki üç ay kala Tahran’dan sürgün edildiğini, Behcetabad Hatiresi şiirini bu buluşmaya hasrettiğini söylemiştir.

Şairin devlet memurluğuna 1932 senesinde başladığında tüm kaynaklar müttefiktir. Daha sonrasında Tahran’dan sürülmüş ve 1935 senesinde yine Tahran’a dönmüş ve Ziraat Bankası’nda memuriyetine devam etmiştir.

Şehriyar’ın yaşamının mühim vakalarından biri de babasının ölümüdür. Babasının ölümümden ve 1935’de Tahran’a dönüşünden sonrasında şairin buhranlı bir döneme girdiğini görüyoruz. Ozan tüm sevdiklerinden ve dostlarından uzaklaşır. Ruh çağırma seanslarına katılır, tasavvufa meyleder, hatta Zehebiye tarikatına intisab eder. Bu arada 1937 senesinde dört ay devam eden bir Tebriz seyahati yapar. Şehriyarın bu bunalımlı durumu uzun sürer.

Ozan annesinin de ölümüden sonrasında uzun vakit kalmış olduğu buhranlar ve hastalıklar geçirdiği Tahrandan ansızın ayrılarak 1953 ortalarında anayurduna Tebriz’e döner. Buradaki Ziraat Bankası’nda çalışmaya adım atar ve buradan emekli olur. Şehriyar, Tebriz’de en önemli eserini “Haydarbaba’ya Selam” ı yazar ve bastırır (1953).

Şehriyar Tebriz’e yerleştikten sonrasında akrabalarından ilköğretim öğretmeni ve kendisinden 35 yaş minik Azize adlı bir kızla evlenir (20 Ağustos 1953) ve bir ev alır. Bu evliliğinden dört evladı olmuştur.

Şehriyar 1964 senesinde Hoşginab’a gider ve ikinci.Heyderbaba’yı yazar ve bastırır. 1976 senesinde Tahran’a gider ve misafirlikte iken eşi Azize Hanım kalp krizinden vefat eder.

Şairin Türkçe şiirlerinin büyük kısmı 1982’de Yahya Şeyda tarafınca Tahran’da neşredilmiş 1984 senesinde ise Tebriz Üniversitesi’nde meydana getirilen bir törenle 80. yaş günü görkemli bir halde kutlanmıştır.

Şehriyar ömrünün son yıllarında yaşlılığın verdiği zaafiyetle birçok kez hastalanmış ve nihayet 18 Eylül 1988’de vefat etmiş ve Tebriz’in meşhur Makberetü’ş-Şuara’da toprağa verilmiştir. Şehriyar’ın hatırasına hürmeten Tebriz’de hiçbir dükkan açılmamış ve tüm halk matem işareti olarak karalar giyinmiştir.

Şehriyar anadili Türkçeden başka muhteşem derecede Farsca ve Arapça , iyi derecede Fransızca bilirdi. Gençliğinden beri musiki ile yakından ilgilenmiştir. Fazlaca güzel tar çalan Şehriyar’a İran’ın ünlü musikişinaslarından Ebulhasan Seba, Dervişandan kalma kıymetli bir tar armağan etmişti. Şehriyar, İran’ın meşhur hanende ve sazendelerinden Ebulhasan Han İkbal, Kamer, Kerimağa Safi ile dost olmuş, Ebulhasan Seba dahil bir çoğunaölümleri vesilesiyle Farsca ve Türkçe mersiyeler yazmıştır. Ozan emekliliğinden sonrasında Tebriz’de mütevazi bir yaşam sürmüştür. Ufak çocuklarını sevip okşayarak onlarla Tebriz sokaklarında gezintiye çıkan Şehriyar’ın bir zevkinin de güzel hattıyla Kuran ayetlerini istinsah edip dostlarına armağan etmek olduğu bilinir.

Şehriyar usta şairliğinin yanında seyit (peygamber soyundan gelen) olması yönüyle de halk içinde büyük saygı ve sevgi görmüştür. Ozan emeklilik günlerinde maddi sıkıntılar içinde olmuş, 1976’da bulunmuş olduğu Tahran’da Ettelaat gazetesine verdiği demeçte 22 yıldan beri aynı elbiseyi giydiğini söylemiştir.

İran edebiyatındaki yeri dolayısıyla birinci dereceli Maarif nişanı ile taltif edilmiş, Tebriz Üniversitesi edebiyat fakültesinin en büyük anfisine ve Tebriz’deki okullardan birine onun adı verilmiştir. Ayrıca daha sağlığında 16 Mart günü şehriyar günü olarak kabul edilmiş, ölümünden sonrasında da evi müze haline getirilmiştir.

İran’ın ileri gelen ozan ve yazarları tarafınca da övülen Şehriyar’ın Kitapça’sında yazdığı önsözde Şehriyar’ı “Yalnız İran’ın değil, tüm doğu aleminin iftiharı” olarak takdim etmiştir.


Muhammed Hüseyin Şehriyar Kitapları – Eserleri

  • Haydar Baba
  • Seçilmiş əsərləri
  • YALAN DÜNYA
  • Aman Ayrılıq
  • Əbədiyyət Gülüyəm Mən
  • Məhəmmədhüseyn Şəhriyar Xatirələrdə


Muhammed Hüseyin Şehriyar Alıntıları – Sözleri

  • Bir hövsələli dil qanan olsaydı deyərdim,
    Sel boğdu məni, nəşimi daşdan – daşa çaldı
    Dünya məni saldı toxuma, kiplədi tutdu,
    Aldı başını cismini göydən yerə saldı.
    Dərd əhli danışsa, onu dərd əhli sav anlamış olur,
    Yetkin sözü qanmaz o adam ki, aslı kaldı. (Əbədiyyət Gülüyəm Mən)
  • .
    Sən yarımın qasidisən,
    Əylən, sənə çay demişəm.
    Xəyalım göndəribdi
    Bəski mən ax-vay demişəm.
    Ax! Gecələr yatmamışam,
    Mən sənə lay-lay demişəm.
    Sən yatalı, mən gözümə
    Ulduzları say demişəm.
    Hər kəs sənə “ulduz” deyə,
    Özüm sənə “ay” demişəm.
    Səndən sora həyata mən
    Şirindisə, zay demişəm.
    … (Seçilmiş əsərləri)
  • Bir uçaydım bu çırpınan yel ilə,
    Bağlaşaydım dağdan aşan sel ilə,
    Ağlaşaydım uzaq düşən el ilə,
    Bir görəydim ayrılığı kim saldı?
    Ölkəmizdə kim qırıldı, kim qaldı? (Aman Ayrılıq)
  • Heyderbaba dünya yalan dünyadı,
    Süleymannan, Nuhdan galan dünyadı,
    Oğul doğan, derde salan dünyadı,
    Her hiç kimseye her ne verip alıbdı,
    Eflatun’dan bir guri ad galıbdı.
    (Haydar Baba, dünya yalan dünyadır,
    Süleyman’dan, Nuh’tan kalan dünyadır,
    Oğul doğuran, dert veren dünyadır,
    Her hiç kimseye her ne vermişse geri almıştır,
    Eflatun’dan bir kuru ad kalmıştır.) (Haydar Baba)
  • Heyderbaba, ağaçların ucaldı,
    Amma heyif, cevanların gocaldı,…
    (Haydarbaba, ağaçların büyüdü,
    Ama maalesef gençlerin yaşlandı) (Haydar Baba)
  • Heyder Baba, göyler tüm dumandı,
    Günlerimiz birbirinden yamandı,
    Birbirizden ayrılmayın, amandı,
    Yakşılığı elimizden alıblar,
    Yakşı bizi yaman güne salıblar! (Haydar Baba)
  • Bilməz idim döngələr var, dönüm var,
    İtginlik var, ayrılıq var, ölüm var.. (Seçilmiş əsərləri)
  • Elim getdi, ölüm qaldı,
    Alovlandım, gülüm qaldı.
    Havalandırdı bülbülüm bağdan,
    Deyəydi, bir gülüm qaldı. (Aman Ayrılıq)
  • Heyderbaba, yolum sennen kec oldı,
    Ömrim keçdi, gelemmedim gec oldı,
    Heç bilmedim gözellerin nec oldı,
    Bilmez idim, döngeler var dönüm var,
    İtginlik var, ayrılık var, ölüm var. (Haydar Baba)
  • Heyderbaba, Nene Gız’ın gözleri,
    Rehşende’nin şirin şirin sözleri,
    Türki dedim, ohusunlar özleri
    Bilsinner ki, adam geder, ad galar,
    Yahşı pisden ağızda bir dad galar.
    (Haydarbaba, Nenekızın gözleri,
    Rahşanda’nın tatlı tatlı sözleri,
    Türkü dedim,okusunlar kendileri,
    Bilsinler ki insan ölür, ad kalır,
    İyi kötüden ağızda bir tat kalır.) (Haydar Baba)
  • Sən yarımın qasidisən,
    Əylən, sənə çay demişəm.
    Xəyalını göndəribdi,
    Bəs ki, mən ah-vay demişəm
     Ax! Gecələr yatmamışam,
    Mən sənə lay-lay demişəm.
    Sən yatalı, mən gözümə
    Ulduzları say demişəm.
     Hər kəs sənə ulduz deyə,
    Özüm sənə ay demişəm.
    Səndən sonrasında həyatə mən,
    Şirindisə, zay demişəm.
     Hər gözəldən bir gül alıb,
    Sən gözələ hisse demişəm.
    Sənin gün tək batmağıvi
    Ay batana tay demişəm.
     İndi yaya qış deyirəm,
    Sabiq qışa yay demişəm.
    Gah toyuvu yadə salıb,
    Mən dəli nay-nay demişəm.
    Sonra yenə yasə batıb,
    Ağları hay-hay demişəm.
    Ətək dolu dərya kimi,
    Göz yaşıma çay demişəm.
    Yaşam sürən mən qarə gün
    Ax demişəm, vay demişəm.  (Seçilmiş əsərləri)
  • .
    Mənim gözəl maralım, tülküyə şikar olma,
    Məhəbbətinlə sən aslan şikar edib getdin.
    . (Seçilmiş əsərləri)
  • Bilsinlər ki, adam gedər, ad qalar,
    Yaxşı-pisdən ağızda bir dad qalar. (Aman Ayrılıq)
  • .
    Dedin: Azər elinin bir yaralı nisgiliyəm mən,
    Nisgil olsam da, gülüm!
    Bir əbədi sevgiliyəm mən,
    Yad məni atsa da, öz gülşənimin bülbülüyəm mən…
    . (Seçilmiş əsərləri)
  • Ulduz sayarak gözlemişem her gece yarı
    Gec gelmededir yar, gene olmuş gece yarı
    Gözler asılı, yok ne garaltı, ne de bir ses
    Batmış gulağım, gör ne düşürmekdedi darı
    Yatmış hamı, bir Allah uyaktır, daha bir men
    Mennen aşağı kimse yok, ondan da yukarı
    Gorhum budu yar gelmiye, birden yarıla sübh
    Bağrım yarılar, sübhüm açılma seni Tarı!
    Tan ulduzu istir çıka, göz yalvarır çıkma
    O çıkmasa da, ulduzumun yoktu çıkarı
    Gelmez, tanıram bahtımı, indi ağarar sübh
    Gaş bele ağardıkça, daha baş da ağarı
    Aşkın ki gararında vefa olmuyacakmış
    Bilmem ki tebiet niye goymuş bu gararı?
    Rişhendle gırcandı seher, söylemiş oldu durma
    Can korkusu var akşın, uduzdun bu kumarı
    Oldum gara gün, ayrılalı ol sarı telden
    Bunca gara günlerdir eden rengimi sarı
    Gözyaşları her yerden akarsa meni tuşlar
    Deryaye bakar, bellidi çayların akarı
    Ezbes meni yaprak kimi hicranda saraltıp
    Baksan özüne sanki gızılgüldü, gızarı
    Mihrab-i şefekte özümü secdede gördüm
    Gan içere gemim yok, üzüm olsun yıl sarı
    Aşkı varıydı Şehriyar’ın, güllü çiçekli
    Efsus, garayel esti, hezan oldu baharı (Haydar Baba)
  • Mən qayıdıb bir də uşaq olaydım,
    Bir gül açıb ondan sonrasında solaydım. (Aman Ayrılıq)
  • Haydar Baba ildırımlar şahanda
    Seller, sular şakgıdılup ahanda
    Gızlar ona sef balıyup bahanda
    Selam olsun şovketüze elüze
    Menim de bir adım gelsin dilüze (Haydar Baba)
  • .
    Bir bənövşə teli qopsa könül sızlar rübab kimi,
    Bu həyatın ümmanında hər yaşam bir hübab kimi.
    Qan ağlatdın ürəyimi, üstəlik də tənə vurma,
    Sındırdığın bu şüşədən qan axar al şərab kimi.
    Peyğəmbərin qılıncından deyirlər ay parçalanıb,
    Tel altından üzün gülür qırılmış afitab kimi.
    Saçlarının burma-burma sındırırsan, ey nazənin,
    Gözlərimdə dalğalanır, sayrıyır bir sərab kimi.
    Oynatdıqca saçlarının burumları xəyalımı,
    Göz yaşlarım çəkiləydi tellərinə gülab kimi.
    Bəsdir, sinəm sipər oldu min sərgüzəşt dalğasına,
    Çıx bu evdən, silkələnir dünya xanəxərab kimi.
    Sınıb dağılsa da dünya, sındırmaram peymanımı,
    Su üstündə yad əlindən düşüb sınan bir qab kimi.
    Mən ki könül şikəstəmi oxuyuram “Mahur” üstə,
    İnildəyir Səba sazı şikəstəmə cavab kimi.
    Uçuq, köhnə dəyirmana bənzərin var, ey Şəhriyar,
    Təbin sənə qan ağladır çəkilməz bir əzab kimi.
    . (Seçilmiş əsərləri)
  • .
    Dərdin olmuş mənə bir simli xəncər yarası,
    Fikrə getdikcə yaram günbəgün artıq eşilir.
    Göz yaşım qanla qarışmış, ürəyim göynəmədə,
    Bir biləydin içərimdə nə çibanlar deşilir.
    Əzizim, doymadım səndən,
    Nə sav məndən doyub getdin,
    Əcəl gəlcək bu qürbətdə,
    Məni yalqız qoyub getdin.
    Toy, yas ol, gəlin getdi,
    Qol, şil ol, əlin getdi,
    Vur başa, yazıq bağban,
    Bağ solub, gülün getdi!
    . (Seçilmiş əsərləri)
  • .
    Bilsinlər ki, adam gedər, ad qalar,
    Yaxşı-pisdən ağızda bir dad qalar.
    . (Seçilmiş əsərləri)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler