Eğitim

Uçan Şato – Diana Wynne Jones Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Uçan Şato – Diana Wynne Jones Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Uçan Şato kimin eseri? Uçan Şato kitabının yazarı kimdir? Uçan Şato konusu ve anafikri nedir? Uçan Şato kitabı ne konu alıyor? Uçan Şato PDF indirme linki var mı? Uçan Şato kitabının yazarı Diana Wynne Jones kimdir? İşte Uçan Şato kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Diana Wynne Jones

Çevirmen: Cihan Karamancı

Orijinal Adı: Castle in the Air

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053750994

Sayfa Sayısı: 256


Uçan Şato Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Genç tüccar Abdullah’ın basit yaşamı, bir yabancının kendisine büyülü bir halı satmasıyla beraber altüst olur. Öyleki ki, Abdullah hayallerini kurduğu yaşamın tam ortasına düşer. Bir gece görkemli bir bahçede uyanır ve hayallerinin kızı Gece Çiçeği’yle tanışır. Ancak, görünce âşık olduğu bu güzeller güzeli prenses fena bir cin tarafınca Abdullah’ın gözleri önünde kaçırılır. Böylece kahramanımız serüven dolu bir takibe adım atar.

Bu öyleki bir maceradır ki, bir sürü sıradışı karakter de işin içine girer: aksi bir büyülü halı, sinirli bir şişe cini, düzenbaz bir asker ve dik kafalı bir kara kedi. Acaba bu renkli tayfa fena cinin gizemli evini bulup prenseslerle dolu şatoyu kurtarabilecek midir?


Uçan Şato Alıntıları – Sözleri

  • Adamın nefes kızıl saçları ve bitkin, sert bir yüzü vardı. Siyah cüppeye bakan Abdullah karşısındakinin Büyücü Suliman olduğundan emindi; aslına bakarsan adam ne giyse büyücüye benzerdi.
  • Suliman ise kaygıyla, “Sophie, bu Howl’un da bir hayvan olarak başıboş gezindiği anlamına mı geliyor?” diye soruyordu.
    “Hayır, hayır.” diyen Sophie birden endişeli göründü. “Howl’un nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Zaten beni kediye çeviren de oydu.”
    “Ne? Kendi kocan seni kediye mi çevirdi?” dedi Lettie hayretle. “Yoksa yine mi tartıştınız?”
  • “Ne kadar ucuz bir şapka dükkanı!
    Sende bu şapkalar kadar ucuzsun! “
  • “Kuyruksuz olmak ne garip!” dedi hanım.
  • “Endişelenme,” dedi Sophie.
    “Morgan’ı alır almaz Kral’a giderim. Krallarla konuşmakta ustayımdır.
  • Sophie ile Howl tekrar yürüyen şatoya taşındılar. İtiraf etmek gerekir ki, kavga dövüş dolu bir yaşantı sürdürüyorlardı, fakat öyle çok mutluydular.
  • “Belki,” dedi Abdullah, “köpeğinin kimi ısırdığına dikkat etmelisin.”
    “Olmaz öyle şey!” dedi Cemal. “Ben özgür iradeye inanırım. Eğer köpeğim ben hariç tüm insan ırkından nefret etmeyi seçiyorsa kararında özgür olmalı.”
  • Üstelik Sophie’yi de yanında getirmiş Kızcağız kedi olmuş! Bak! Ben, onu derhal eski haline döndürmelisin!
  • “-Git! gelme! Beni takip etme. “
  • Hiçbir şey olmadı. Zaten olacağını düşünmek ne büyük aptallıktı!
  • “Bana şu senin Büyücü Howl’dan bahset.”
    Dişleri takırdasa da Sophie gururla söyledi: “Ingary’deki, hattâ tüm dünyadaki en iyi büyücüdür. Eğer yeteri kadar vakti olsaydı o cini alt edebilirdi. Ayrıca kendisi sinsi ve bencil olup, tavuskuşu kadar kibirli ve korkaktır. Bir de onu asla bir şeye zorlayamazsın.”
    “Öyle mi?” diye sordu Abdullah. “Bu kadar uzun bir kusur listesi karşısında böyle gururlu konuşman ne tuhaf, hanımların en sevgi dolusu.”
    “Kusur da ne demek?” diye sordu Sophie öfkeyle. “HowI’u sadece tarif ediyordum.”
  • “Olmaz öyle şey!” dedi Cemal. “Ben özgür
    iradeye inanırım. Eğer köpeğim ben hariç tüm
    insan ırkından nefret etmeyi seçiyorsa sonucunda
    özgür olmalı.”
  • “Halı kişiye özel olabilir,” diye bağırdı Abdullah, “tıpkı bazı köpekler gibi.” Cemal’in köpeği dışarıda havlamaya devam ediyordu, o yüzden Abdullah’ın aklına bu mesela gelmesi son aşama doğaldı. Cemal’in köpeği  Cemal hariç kendisine dokunan herkesi ısırırdı.
  • “Hayır hayallerimin şaheseri,” dedi delikanlı. “Bil ki ben uzaklardaki bir prensin yitik oğluyum.”
    “Ah” dedi kız. “O vakit işler değişmiş olur. Bu, senin benden değişik bir bayan olduğun anlamına mı geliyor?”
  • “Babam tıpkı kendisi şeklinde onun da olgunluk çağlarında bulunduğunu söylüyor. Ama bana kalırsa problem adamların yırtıcı tabiatında yatıyor. Babam diyor ki başka bir adam beni Prens’ten ilkin görecek olursa bana anında aşık olurmuş ve beni kaçırmaya kalkarmış, ki bu da organik olarak babamın planlarını bozar. Babam bir çok adamın hayvandan ayrımsız bulunduğunu söylüyor. Sen hayvan mısın?”


Uçan Şato İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yürüyen Şato’yu beğenenler Uçan Şato’yu daha oldukca beğenir bundan dolayı ikinci kitap, ilk kitaba bakılırsa daha aksiyon dolu. Olaylar kitap süresince asla durulmuyor. Oldukça sürükleyici. (Ayşe)

Yürüyen Şato’yu okuyup oldukca sevince serinin devamını da okuma listeme almıştım. Serinin devamında başka karakterlerin hikayesi anlatılıyor olsa da yazarın keyifli yazım tarzına güvendiğimden Uçan Şato’yu da minimum Yürüyen Şato kadar beğeneceğimi düşünmüştüm. Ama beğenemedim.
Kitabın en büyük problemi, bunaltan olmasıydı. Bu şekilde renkli bir kalemi olan yazarın, bu şekilde bunaltan bir kitap yazması beni şaşırttı. Yani, okurken ne meraklandım ne heyecanlandım ne de eğlendim. Ara ara keyifli görüntüler olsa da kitabın genelinde sıkıldım ve yaşananlardan keyif alamadım.
Olaylara Sophie ve ekibinin dahil olmasıyla beğenim birazcık arttı fakat gene de yaşananlar oldukca ilgimi çekmedi. Kitabı, sonunda ne olacak diye merak ettiğimden değil, yarım bırakmamak için okudum resmen. Oldukca fena bir kitap değildi bir ihtimal fakat beklentimin oldukca altında kaldı. (Baştankara)

Yürüyen Şato’yu alırken serinin kalan kitaplarını da aldım derhal. Eğer bir kitabı oldukca sevdiysem öteki kitapları da ne olursa olsun okurum. Bu sefer Uçan Şato’ya ara vermeden başladım.
Genç tüccar Abdullah’ın basit yaşamı, bir yabancının kendisine büyülü bir halı satmasıyla beraber altüst olur. Öyleki ki, Abdullah hayallerini kurduğu yaşamın tam ortasına düşer. Bir gece görkemli bir bahçede uyanır ve hayallerinin kızı Gece Çiçeği’yle tanışır. Ancak, görünce âşık olduğu bu güzeller güzeli prensesi bir tek uykuya daldıktan sonrasında yapmış olduğu yolculukla görebilmektedir. Sonra bu prenses fena bir cin tarafınca kaçırılır. Kahramanımız asla durmadan sevilmiş olduğu hanımı kurtarmak için yollara düşer.
Bu öyleki bir maceradır ki, bir sürü sıradışı karakter de işin içine girer: aksi bir büyülü halı, sinirli bir şişe cini, düzenbaz bir asker ve dik kafalı bir kara kedi. Ve hepsinin kim bulunduğunu çözdüğünüzde aklınıza derhal Howl’un ekibi gelecek. Muhteşem bir serüven daha sizi bekliyor. (Tuğçe Yaman Sarıgül)


Uçan Şato PDF indirme linki var mı?


Diana Wynne Jones – Uçan Şato kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Uçan Şato PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Diana Wynne Jones Kimdir?

Diana Wynne Jones (16 Ağustos 1934 – 26 Mart 2011) İngiliz romancı, ozan, bilimsel nitelikli, edebiyat eleştirmeni ve öykü yazarı. Esas olarak çocuklar ve gençler için düşlem ve spekülatif kurgu romanlar yazdı.

Emek harcamaları, 2 kez Hugo Ödülü, 14 kez Locus Ödülü, 7 kez Mitopoe Ödülü için aday yayınlandı. 2 kez aday gösterildiği British Fantezi Ödülü’nü 1999’da bir kez kazanmıştır. Ayrıca gene iki kez aday gösterildiği Dünya Fantezi Ödülü’nü de 2007’de kazanmıştır.

Jones’un emekleri çoğu zaman vakit yolculuğu, paralel ve/yada çoklu evren temalarını ihtiva eder. Emek harcamaları çoğu zaman düşlem olarak tanımlanır, sadece bazıları bilim kurgu temalarını ve gerçekçilik unsurlarını da ihtiva eder.

Diana, ikisi de öğretmen olan Marjorie (née Jackson) ve Richard Aneurin Jones’un kızı olarak Londra’da hayata merhaba dedi. Savaş duyuru edildiğinde ilkin Galler’e yerleştiler ve hemen sonra Göller Bölgesi, York ve Londra’daki dönemler de dahil olmak suretiyle birkaç kez taşındılar.

1943’te ailesi nihayet anne-babasının bir eğitim konuşma merkezi işletmesinde çalmış olduğu Thasexted, Essex’e yerleşti. Orada Jones ve iki ufak kız kardeşi Isobel (hemen sonra Profesör Isobel Armstrong, edebiyat eleştirmeni) ve Ursula (hemen sonra bir kadın oyuncu ve çocuk yazarı) ile beraber bir çocukluk geçirdi. Friends School Safran Walden’de okudu ve Oxford’daki St Anne’s College’da İngilizce eğitimi görmüş oldu. 1956’da mezun olmadan ilkin hem C. S. Lewis hem de J. R. R. Tolkien tarafınca verilen derslere katıldı. Aynı yıl ortaçağ edebiyatı mevzusunda uzman akademisyen John Burrow ile evliliğe ilk adımını attı. Londra’da kısa bir süre yaşayan çift 1957 Oxford’a döndü ve 1976’da Bristol’e taşınana kadar burada kaldılar.

2009 yılı yaz başlangıcında Jones’a akciğer kanseri teşhisi konuldu. Temmuz ayında ameliyat edildi. Ancak 26 Mart 2011’de hastalıktan öldü. Cenazesi Canford Mezarlığı’nda yakılarak gerçekleştirildi.

Jones, 1960’ların ortalarında, hasta bir koca, kayınvalidesi, bir kız karde ve kızı ile bir arkadaşının yanısıra 3 çocuğuyla birlite yaşamış olduğu evin kalabalıklığı içinde kendi deyimiyle aslen akıl sağlığını korumak için yazmaya başladı.

Jones’un kitapları keyifli durumlardan keskin toplumsal gözlemlere, yazınsal biçimlerin esprili parodisine kadar uzanmaktadır.

1986’da gösterilen “Howl’s Moving Castle” adlı romanı, ziyaret etmiş olduğu bir okulda “The Moving Castle” adlı bir kitap yazmasını isteyen bir çocuktan esinlenmiştir. Roman ilk olarak ABD’de Greenwillow tarafınca gösterildi.


Diana Wynne Jones Kitapları – Eserleri

  • Yürüyen Şato
  • Uçan Şato
  • Sihirli Ev
  • Hayaletin Zamanı
  • Howl’s Moving Castle 1
  • Howl’s Moving Castle 4
  • Howl’s Moving Castle 3
  • Howl’s Moving Castle 2
  • Eight Days of Luke


Diana Wynne Jones Alıntıları – Sözleri

  • Demek Prens’i kurtaracaktın!” dedi Sophie. “Neden kaçıyormuş şeklinde yaptın? Cadı’yı aldatmak için mi?”
    ”Hiç de değil!” dedi Howl. “Ben ödleğin tekiyim. Bu kadar ürkütücü bir şeyi yapmamın tek yolu, kendimi yapmadığıma inandırmaktı!” (Yürüyen Şato)
  • “Kuyruksuz olmak ne garip!” dedi hanım. (Uçan Şato)
  • Gözden gizlenen şeyleri görmek için doğmuşum.. (Yürüyen Şato)
  • Suliman ise kaygıyla, “Sophie, bu Howl’un da bir hayvan olarak başıboş gezindiği anlamına mı geliyor?” diye soruyordu.
    “Hayır, hayır.” diyen Sophie birden endişeli göründü. “Howl’un nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Zaten beni kediye çeviren de oydu.”
    “Ne? Kendi kocan seni kediye mi çevirdi?” dedi Lettie hayretle. “Yoksa yine mi tartıştınız?” (Uçan Şato)
  • Sophie ile Howl yeniden yürüyen şatoya taşındılar. İtiraf etmek gerekir ki, kavga dövüş dolu bir yaşantı sürdürüyorlardı, fakat öyleki oldukca mutluydular. (Uçan Şato)
  • “Kimin prense ihtiyacı var ki?” (Sihirli Ev)
  • “Babam tıpkı kendisi şeklinde onun da olgunluk çağlarında bulunduğunu söylüyor. Ama bana kalırsa problem adamların yırtıcı tabiatında yatıyor. Babam diyor ki başka bir adam beni Prens’ten ilkin görecek olursa bana anında aşık olurmuş ve beni kaçırmaya kalkarmış, ki bu da organik olarak babamın planlarını bozar. Babam bir çok adamın hayvandan ayrımsız bulunduğunu söylüyor. Sen hayvan mısın?” (Uçan Şato)
  • “Halı kişiye özel olabilir,” diye bağırdı Abdullah, “tıpkı bazı köpekler gibi.” Cemal’in köpeği dışarıda havlamaya devam ediyordu, o yüzden Abdullah’ın aklına bu mesela gelmesi son aşama doğaldı. Cemal’in köpeği  Cemal hariç kendisine dokunan herkesi ısırırdı. (Uçan Şato)
  • Üstelik Sophie’yi de yanında getirmiş Kızcağız kedi olmuş! Bak! Ben, onu derhal eski haline döndürmelisin! (Uçan Şato)
  • Hiçbir şey olmadı. Zaten olacağını düşünmek ne büyük aptallıktı! (Uçan Şato)
  • Benim için yararlı olan şeyleri asla yemiyorum. (Hayaletin Zamanı)
  • Şefkatli bir duygu gördüğünde onu tanıyamıyorsun. Sen duygulardan korkuyorsun, senin probleminin bu! (Hayaletin Zamanı)
  • “Sıkıntıdan ölüyorum,” dedi Howl acıklı bir sesle. “Belki de sadece ölüyorumdur.” (Yürüyen Şato)
  • İlginç şeyler oluyordu, fakat daima başkalarına oluyordu. (Yürüyen Şato)
  • Adamın nefes kızıl saçları ve bitkin, sert bir yüzü vardı. Siyah cüppeye bakan Abdullah karşısındakinin Büyücü Suliman olduğundan emindi; aslına bakarsan adam ne giyse büyücüye benzerdi. (Uçan Şato)
  • Hiçbir şeye dönüştüm! diye düşündü. (Hayaletin Zamanı)
  • “Endişelenme,” dedi Sophie.
    “Morgan’ı alır almaz Kral’a giderim. Krallarla konuşmakta ustayımdır. (Uçan Şato)
  • “Değişmeyen tek şey kalbin sebatsızlığıdır.” (Howl’s Moving Castle 1)
  • Soruları yanıtlamaktan nefret ederdi. Eğer sorular önemliyse, bundan daha da fazla nefret ederdi. (Hayaletin Zamanı)
  • “Tam birbirleri için yaratılmış şeklinde görünüyorlar. Biri­leri onları buluşturmalı,” dedi . (Yürüyen Şato)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş