Eğitim

Umut Mekanları – David Harvey Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Umut Mekanları – David Harvey Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Umut Mekanları kimin eseri? Umut Mekanları kitabının yazarı kimdir? Umut Mekanları konusu ve anafikri nedir? Umut Mekanları kitabı ne konu alıyor? Umut Mekanları PDF indirme linki var mı? Umut Mekanları kitabının yazarı David Harvey kimdir? İşte Umut Mekanları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: David Harvey

Çevirmen: Zeynep Gambetti

Orijinal Adı: Spaces of Hope

Yayın Evi: Metis Yayınları

İSBN: 9789753426596

Sayfa Sayısı: 368


Umut Mekanları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ütopyacı hareketler yüzlerce senedir adil bir cemiyet ve daha iyi bir yaşam için savaşım veriyorlar. Harvey bu eserinde tarihsel ve coğrafi bir bakış açısıyla bu hareketlerin başarısızlıklarının altında yatan sebepleri ve ütopyaları ortaya çıkaran fikirlerin geçerliliğini sorguluyor – başka bir ifadeyle, fikirlerin niçin ütopik kaldığını, hayallerin niçin gerçekleşmediğini. ABD’deki Baltimore şehrini model olarak almış olduğu mevcut kentsel ortamın çarpıcı bir betimlemesini sunarken, “alternatif yok” diyenlere karşı ütopyacı hayal gücüne başvurmanın kaçınılmazlığını vurguluyor. Uzamsal ve zamansal ütopyaların artılarını eksilerini değerlendirdikten sonrasında, “diyalektik ütopyacılık” adını verdiği yeni bir ütopyacı düşüncenin genel hatlarını çizen Harvey, daha eşitlikçi ve doğayla barışık yaşamayı mümkün kılacak tasarımlara dikkatimizi çekiyor. Kitabın sonunda ise yazarın kendi ümit mekânına dair son aşama aydınlatıcı, oldukça kişisel bir ütopya bulacaksınız. David Harvey Türkçede Postmodernliğin Durumu ve Sosyal Adalet ve Kent kitaplarıyla tanınmıştır. Araştırmalarının felsefi merkezinde, Marksist kurama mekânı, uzamsallığı eklemlemeyi, tarihsel maddeciliğe coğrafyayı dahil etmeyi amaçlayan verimli bir perspektif vardır. Bu kitapta da öyleki. Her yönüyle kritik edilmeye, incelenmeye kıymet bir kitap Umut Mekânları.


Umut Mekanları Alıntıları – Sözleri

  • “İskan ettiğimiz kurumsal ve temsili dünyaların adeta çaresiz kuklalarıyız.” R. Unger
  • Bir kişinin öteki bir fert tarafınca sömürülmesi son bulmuş olduğu oranda, bir ulusun ötekini sömürmesi de son bulacaktır.
  • “gerçekleşmesi imkansiz şeklinde görünen düşler ile umrumuzda olmayan gidişat içinde bölünmüş” gibiyiz. R. Unger
  • Nüfusun yaşam standardı, belli bir geçim düzeyinin altına inerse,bunun sonucunda bir dilenci ordusu yaratılır. Aynı zamanda, orantısız zenginliğin birkaç elde toplanmasını kolaylaştıran koşulları bununla beraber getirir.
    (Hukuk Felsefesi, Hegel, 1967 basımı, 150)
  • Marx’ın metni günlük hayatla direkt bağlarının azca olduğu bir dönemde köktencilik çevreler tarafınca bulunmuş oldu ve okundu. Ama şimdi, metin devrin koşullarıyla bu denli ilgili iken, neredeyse kimse okumaya yeltenmiyor.
  • Marx’a gore, Hegel’in tasvir etmiş olduğu iç çelişki kaçınıl­mazdı; fakat proleter devriminden başka hiçbir içsel çözümle de gi­derilemezdi. Sınırsız ve denetimsiz özgür piyasa kapitalizmi, ken­di haline bırakıldığı vakit kendi servetinin iki kaynağını -emek ve toprağı- tüketecek ve yok edecekti.


Umut Mekanları İncelemesi – Kişisel Yorumlar

beyın yakan bir kitap hakikaten..ütopyaya bu kadar geniş açıyla bakanı bir Amın Maaloufu görmüştüm bir de bu kitapta gördüm..hatta heterotopya terimini da ilk kez bu eserde okudum ve bır bunu anlayabıldım açıkçası ve bır sey ogrendıgım ıcın de kızmıyorum kendıme açıkcası.. (birazcık kitap konuşalım)


Umut Mekanları PDF indirme linki var mı?


David Harvey – Umut Mekanları kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Umut Mekanları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı David Harvey Kimdir?

Harvey, 1935, İngiltere doğumludur. 1961’de Cambridge Üniversitesi’nde coğrafya alanında doktorasını tamamladı. Bristol Üniversitesi’ndeki çalışmalarının arkasından 1969’da ABD, Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi’ne geçti. Çeşitli üniversitelerde dersler ve konferanslar verdiği bilimsel niteliği olan emek harcamaları içinde sayısız makaleye ve oldukca ses getiren, birçok dile çevrilen kitaplara imza attı. 2001’de City University of New York’ta insanbilim profesörü olarak çalışmaya başladı. Harvey’in çalışmalarının en mühim özelliği, Marksist kurama uzamsallık fikrini dahil etmesi, eklemlemesi olmuştur.

Dünyanın önde gelen toplumsal kuramcılarından olan Harvey, Beşeri Bilimler alanında en oldukca atıf meydana getirilen 20 yazar içinde yer almıştır. Harvey, dünyada en oldukca atıf meydana getirilen coğrafyacı olmasının yanı sıra, çağdaş coğrafyanın bilimsel niteliği olan bir disiplin olarak gelişiminde mühim olan birçok kitap ve yazının da yazarıdır. Emek harcamaları toplumsal ve politik tartışmalara büyük katkıda bulunmuştur. Küresel kapitalizmin, bilhassa de neoliberal biçiminin eleştirisine toplumsal sınıfın ve Marksist metotların ciddi metodolojik araçlar olarak geri getirilmesine destek olması ile anılmaktadır.


David Harvey Kitapları – Eserleri

  • Asi Şehirler
  • Sosyal Adalet ve Kent
  • Postmodernliğin Durumu
  • Umut Mekanları
  • Yeni Emperyalizm
  • On Yedi Çelişki ve Kapitalizmin Sonu
  • Sermayenin Sınırları
  • Neoliberalizmin Kısa Tarihi
  • Kozmopolitlik ve Özgürlük Coğrafyaları
  • Sermaye Muamması
  • Paris, Modernitenin Başkenti
  • Kent Deneyimi
  • Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz
  • Marx, Sermaye ve İktisadi Aklın Cinneti
  • Mekan Meselesi
  • Dünyanın Halleri
  • Sermayenin Mekanları
  • Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz
  • Marka Bilmecesi


David Harvey Alıntıları – Sözleri

  • Bourdieu’a gore biz sınırları kendi üretiminin tarihsel olarak belirlenmiş koşulları tarafınca çizilen ürünler ( düşünceler, algılamalar, ifadeler, eylemler) doğurma mevzusunda sonsuz bir kapasite kazandıran deneyimlerimiz tarafınca biçimlendirilen düzenlenmiş bir doğaçlama kabiliyetine sahibizdir. Bunun sağlamış olduğu koşullandırılmış ve koşullu özgürlük evvel kestirilemez yenilikler yaratmaktan da başlangıç koşullama larının basitçe mekanik olarak tekrardan üretiminden de oldukca uzaktır Bourdieu’a gore bu tür mekanizmaları aracılığıyladır ki her yerleşik seviye kendi rastgeleliğinin doğallaştırılmasını sınırlar duygusu ve gerçeklik duygusu ifadesi altında yaratır. Bunlar da yerleşik düzene sarsılmaz bir bağlılığın temellerini oluşturur. (Postmodernliğin Durumu)
  • Peki, ne tür bir felaketten söz ediyoruz acaba? Dünya halklarının
    giderek daha geniş kesimleri ana para tarafınca gereksinim fazlası
    ve yedek diye nitelenip üretici emekçiler olarak saf dışı edilecek ve
    hem maddi hem de ruhsal olarak ayakta kalabilmek için büyük
    zorluklarla boğuşacaklar. Sermayenin belirlediği mecburi emek verme
    dünyasında her türlü anlamlı varoluş umudundan yoksun bırakılmış
    olarak, yaşanınaya kıymet bir yaşam inşa edebilmek için başka çareler
    arayacaklar. Öte taraftan, üretim artmaya devam edecek; iyi fakat bunu
    karşılayacak talep artışı nereden gelecek? Ford’u en oldukca kaygılandıran
    sual da budur: (On Yedi Çelişki ve Kapitalizmin Sonu)
  • Ahmaklıklarını yavan bir vürgerlikle hafifleten yada hafifletmeye çalışan lüks konut projeleri.İyi bir kitabevine tahammül edemeyen kültür merkezleri.Gezinecek başka yer bulamayan serseriler haricinde her insanın gitmekten kaçındığı kamusal merkezler.Altkentlerin standartlarımış mağaza zinciri alışverişinin donuk takliitleri olan avmleri.Hiçbiryerden başlayıp herhangi bir yere gitmeyen ve kimsenin gezmeye çıkmadığı gezinti bölgeleri.Kentlerin bağırsaklarını deşen çevre yolları.Bu, kentleri tekrardan inşa etmek olması imkansız.Bu, kentlerin yağmalanmasıdır. (Postmodernliğin Durumu)
  • Çin’in siyasal ve askeri olarak çevrelenmesi ABD’nin global hegemonyasının muhafazası için minimum Avrupa’da uygulanan böl ve yönet politikası kadar elzem olacaktır. (Yeni Emperyalizm)
  • Neoliberal retorik bireysel hürriyetler üstündeki temel vurgusu yardımıyla özgürlükçülük, kimlik politikaları, çokkültürlülük ve sonucunda narsistik tüketicilik ile, devlet iktidarını ele geçirerek toplumsal adaleti sağlamak suretiyle saf tutmuş toplumsal kuvvetleri birbirinden koparma gücüne haizdir. (Neoliberalizmin Kısa Tarihi)
  • Kapitalizm mütemadi olarak ürettiği artı ürünün soğrulması için şehirleşmeye gereksinim duyar. Böylelikle kapitalizmin gelişimi ve kentleşme içinde içsel bir bağlantı ortaya çıkar. (Asi Şehirler)
  • “Neoliberalizm; “gelir, boş vakit ve güvenliği artırılması gerekmeyenler”e hak ve hürriyetleri verip, geriye kalanlarımıza üç beş kırıntı bırakır. O halde iyi mi oluyor da “geriye kalanlarımız” bu gidişata bu kadar kolay razı oluyor?” (Neoliberalizmin Kısa Tarihi)
  • Kentsel sorunlarla başa çıkabilmek için sosyolojik ve coğrafi şekilleri kaynaştırma çabamızda karşımıza çıkan sorunları çözecek araçlarımız kafi değildir. Bu yüzden şartlı öngörülerde bulunurken ve kuramları doğrularken zorluklarla karşılaşacağımızı bilmeliyiz. Bu, moral bozucu şeklinde görünse de, zorlukları onları yok sayarak aşamayacağımız da açıktır. Tersine, bu sorunların doğru şekilde saptanması şarttır; doğal eğer ara yüzeyde köprü kurmakta kullandığımız alet edevata işlerlik kazandırmak istiyorsak. (Sosyal Adalet ve Kent)
  • İleri ve karmaşık ekonomilerde kıtlık, piyasaların işlemesini sağlamak için toplumsal olarak düzenlenmektedir. Yapılacak bir sürü iş varken iş kıtlığı bulunduğunu söyleriz, toprak bomboş yatarken toprak kıtlığı var deriz, çiftçilere üretmeleri için para ödenirken gıda maddesi kıtlığından söz ederiz. Kıtlığın toplumda üretilmesi ve denetlenmesi gerekir, yoksa fiyat belirleyici piyasalar işleyemez. (Sosyal Adalet ve Kent)
  • Marx’ın amacı sol siyasal projenin yönünü nispeten sığ bulmuş olduğu ütopyacı sosyalizmden bilimsel komünizme çevirmekti. (Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz)
  • Bu sistem artık ciddi sorunlarla karşılaşmış bulunuyor. 1973-
    1975 yıllarında olduğu şeklinde, bunda birçok nedenin görevi var fakat
    bu kez siyasal-ekonomik yaşamdaki güç mücadelelerinin değişkinliği
    ve parçalanmışlığı bu toz dumanın arkasında (bilhassa
    de finans sektöründe) neler olup bittiğinin anlaşılmasını zorlaştırmaktadır.
    1997-1998 krizinin ortaya çıkardığı kadarıyla üretici
    kapasite fazlasının ana merkezi Doğu ve Güneydoğu Asya’dır
    (ve bilhassa bu bölgede devalüasyona niçin olmaktadır); Doğu
    ve Güneydoğu Asya kapitalizminin bazı bölgelerde süratli kalkınması
    (bilhassa Cenup Kore’de) aşırı kapasite sorununu (aşırı birikim)
    küresel ilişkilerde ön plana itmiştir. (Yeni Emperyalizm)
  • Marx’a gore, Hegel’in tasvir etmiş olduğu iç çelişki kaçınıl­mazdı; fakat proleter devriminden başka hiçbir içsel çözümle de gi­derilemezdi. Sınırsız ve denetimsiz özgür piyasa kapitalizmi, ken­di haline bırakıldığı vakit kendi servetinin iki kaynağını -emek ve toprağı- tüketecek ve yok edecekti. (Umut Mekanları)
  • Eğitim sistemimizin garip yönlerinden biri, bir disiplinde ne kadar sıkı eğitim görürseniz, diyalektik yönteme alışmanızın o denli güçleşmesidir. Aslında minik çocuklar son aşama diyalektik düşünür; her şeyi hareket halinde, çelişkileri ve dönüşümleriyle görürler. Evlatları iyi diyalektikçiler olmaktan çıkarmak için çok önemli bir eğitimsel çaba harcarız. (Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz)
  • Kapitalizm hareket etmezse biter. (Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz)
  • Gündelik yaşamın tekrardan üretim sürecinin iyi mi gerçekleştiğini yalnızca süpermarketteki alışveriş deneyimimizi kullanarak kavrayamayız. Lahananın üstünde asla sömürü izi kalmaz, Cenup Afrika’dan gelmiş bir meyvede ırk ayrımcılığının tadını hissedemeyiz. Yüzeydeki görüntünün arkasına geçmek zorundayız. (Kent Deneyimi)
  • Eğer Park haklıysa, iyi mi bir kent istediğimiz sorusu, iyi mi kimseler olmak istediğimiz, ne şeklinde toplumsal ilişkiler arayışı içinde olduğumuz, doğayla iyi mi bir ilişkiye kıymet verdiğimiz, ne tür bir yaşam seçimi arzuladığımız, hangi güzel duyu değerlere haiz olduğumuz sorularından ayrı düşünülemez. Öyleyse kent hakkı, şehrin barındırdığı kaynaklara bireysel yada kolektif erişim hakkından oldukca daha öte bir şeydir: Şehri gönlümüze gore değişiklik yapma ve tekrardan buluş etme hakkıdır bu. (Asi Şehirler)
  • Alışveriş sonucunda birbirinin rakipleri olacak başka alışveriş merkezlerinin doğuşunu da bununla beraber getirdi. (Kent Deneyimi)
  • İktidarın simgesel göstergesi şehir, kapitalizmin direkt kendisi haline geldi. (Mekan Meselesi)
  • … eylemlilik dalgası, kent havasında dile getirilmeyi bekleyen siyasal bir şeyler olduğuna işaret ediyor. (Asi Şehirler)
  • Kâr, üretim sürecinde belli bir sürede yaratılan artı değerin gerçekleşmesine bağlıdır. Sermayenin devir süresi (başlangıç harcamasının kâr ilavesiyle geri alınması için geçen süre) oldukca mühim bir büyüklüktür – “zaman nakittir” atasözü buna dayanır. (Kent Deneyimi)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş