Uzaklıklar kimin eseri? Uzaklıklar kitabının yazarı kimdir? Uzaklıklar konusu ve anafikri nedir? Uzaklıklar kitabı ne konu alıyor? Uzaklıklar PDF indirme linki var mı? Uzaklıklar kitabının yazarı Roni Margulies kimdir? İşte Uzaklıklar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Roni Margulies

Yayın Evi: Adam Yayıncılık

İSBN: 9789754186109

Sayfa Sayısı: 134

Uzaklıklar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Attila İlhan özlü konuşmasında ‘artık hepimiz için kimsenin şiir yazmadığını’, banka memuruna, yurttaşa, bir hekime şiir yazılmadığını, bir içe dönüklük içinde şiirin yersiz şekilde kişiselleştirildiğini söylemişti. Bilirim Niye Yanık Öter Ney, işte, o yersiz kişisellik bir dünyayı yansıtıyor fakat, bir bakıyorsunuz, her insanın kişisellğine uzanabilmiş.” -Selim İleri “Roni Margulies… ana izleklerini, sese dayalı, sağlam söyleyişiyle bu kitaıbnda da sürdürüyor. Bugünün insanının hayatından, öfkelerinden, luğundan, özlemlerinden söz ediyor… Yazdığı şiirlerle, bigün özlemiş olduğu dünyayı kuracak insanların duygu eğitimlerine yardım ediyor, hem de geçmişten geleceğe uzanan insanlığın kültür çizgisini koparmadan.”

-Turgay Fişekçi

Uzaklıklar Alıntıları – Sözleri

• iyi mi şüphe duyabilir ki insan:
  Her şey toprak, su, hava ve ateş.
• Bilmem ki, yarattıklarımız mı fazlaca,
  yakıp yıktıklarımız mı yoksa.
  Göçettik, benimsedik, başlangıçlar denedik;
  ya yitirdiklerimiz?
• Hasret, sitem filan, geçip gidiyor günler işte.

Uzaklıklar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

“Uzaklıklar” Roni Margulies’in 4 şiir kitabının tek bir kitapta toplanmış halinden oluşan bir yaratı. Her bir kitabı ayrı bir bölüm olmak suretiyle toplamda 4 bölümden oluşuyor. İlk bölümlerde yer verilen kitaplar son bölüme nazaran daha iyiydi. Ozan kendi hayatında meydana gelen vakaları şiirlerine yansıtmış. Bir çok vakit bir şiir değil de düzyazı okuyor şeklindesiniz. Genel olarak pek sevemediğim bir kitaptı. Okuyacak olanlara iyi okumalar. (Ayşenur SEVİM)

Adam Yayınları girişimiyle Roni Margulies’in 4 şiir kitabının birleştirilmiș halidir bu yaratı. Her kitap değişik bir bölüm halinde sunulmuş durumda. İlk üç bölüm güzeldi, fakat dördüncü kısmı beğendiğimi söyleyemem. Genel itibariyle kendi yaşantısından yola çıkarak kendi hayatında, çocukluğunda, hatıralarında olan şeyleri şiire aktaran bir yazar Roni. Biraz sert denilebilecek bir siyasal kimliği olmasına rağmen şiirlerinde oldukça naif ve politikadan uzak bir hava hakim. Düzyazıya fazlaca yakın bir şekilde yazıyor şiirlerini ve söz sanatına fazlaca azca yer veriyor. Bu yazınsal açıdan zayıf bir tesir yaratıyor okurda, fakat gene de kitabın bütününe yayılan sakin ve hoş bir hava var. (Mesut İlkay Yanık)

Gerçekten fazlaca mükemmel bir şiir kitabı. Şairin dili fazlaca tesirli ve güzel kullanılmış. Şiir türü okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Gerek kullanılan kelimeler, gerek üslubu göz önüne alarak fazlaca beğendim. Tüm şiir kitapları arasından en iyisi diyebiliriz. (Elif)

Uzaklıklar PDF indirme linki var mı?

Roni Margulies – Uzaklıklar kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Uzaklıklar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Roni Margulies Kimdir?

Roni Margulies, (d. 5 Mayıs 1955[1], İstanbul) Yahudi kökenli, troçkist görüşlü gazeteci, yazar, ozan ve çevirmen.

Robert Koleji’ndan mezun olduktan sonrasında İngiltere’deki çeşitli üniversitelerde öğretim görmüş oldu. İktisat üstüne doktora yapmış oldu. İktisatçılık yapmamayı yeğleyen Margulies Londra’da yaşamını sürdürdü. Yahudi asıllı olmasına karşın kendisini siyonizm karşıtı ve devrimci olarak tanımlamaktadır.[2] İlk şiir kitabını 1991 senesinde çıkaran Margulies, toplam altı şiir kitabı, şiir çevirilerinden oluşan dört kitap, çocukluk anıları, siyasal tercümeler ve edebiyat, politika, tarih hakkında fazlaca sayıda mecmua ve gazete makalesi bulunmaktadır. 2002 senesindeSaat Farkı adlı eseri ile Yunus Nadi Şiir Ödülü’ne layık görülmüştür.

27 Ağustos 2009’da Beyoğlu’nda dört ÖDP üyesinin boyalı saldırısına uğradı. Konuyla ilgili olarak ÖDP başkanı Alper Taş, saldırganlar parti üyesi ise, gerekenin yapılacağını belirtti. Daha sonrasında ÖDP’nin resmî sitesinden meydana getirilen açıklamada, eylemin Margulies’in “uğruna bedeller ödenerek yaratılmış devrimci değerlere yönelik provokatif ve saldırgan tutumu”na karşılık sertlik içermeyen demokratik bir tepki olduğu savunuldu.

DSİP üyesi olan Margulies, 2009-2013 tarihleri içinde Taraf gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştır.

Roni Margulies Kitapları – Eserleri

• Uzaklıklar
• The Terrible Turk – Batı’nın Görmüş olduğu Türk
• Larda Yüzen Alsancak
• Ya Seyahat!
• Saat Farkı
• Telgrafçiçeği
• Bugün Pazar Yahudiler Azar
• Ailem ve Yahudiler
• Şiir, Yahudilik Vesaire
• Ornitoloji
• Kalpsiz Dünyanın Kalbi
• Her Rind Bilir
• Sen Kalk da Ben Yatam
• Bilirim Niye Yanık Öter Ney
• Mağrur Olma Padişahım
• Gün Ortasında
• TK1980
• Apollo Yılları
• Elsa
• Gülümser Çocukluğum Ardımdan
• Türk’ün Hizmetçisi

Roni Margulies Alıntıları – Sözleri

• “Her şeyi yapabilirim, tüm kapılar açık hâlâ.
  Fakat bir akşam, on yıl sonrasında, gene bu odada,
  gene bu sual, gene bu yanıt…”
  Telaşsız tırmanıp pencere kenarına sonrasında
  kendini bir yaprak benzer biçimde boşluğa bıraktı. (Her Rind Bilir)
• Oturmuş bir koltuğa bakıyorum.
  Kim bilir ne karmaşa yaşanıyor,
  ne fırtınalar kopuyor, ne planlar
  yapılıp ne umutlar sönüyor;
  kim bilir ne renkli, mutlu günler,
  ne mutsuz, bitmez saatler geçiyor
  o donuk pencerelerin ardında.
  Her bina bir yanardağ adeta. (Telgrafçiçeği)
• Kendimden biliyorum, o yaşta insan ölümsüz olduğuna inanır, bir an için bile sorgulamadan. (Ya Seyahat!)
• İlk gençlik yıllarımdan sonrasında, birazcık daha Marx okudum. Din temalı yazılarında hiçbir küçümseme, dalga geçme, dışlama olmadığını fark ettim; Marx bir tek anlamış olur, açıklar ve anlayışla karşılar. ‘Kitlelerin afyonu’ demeden ilkin , ‘kalpsiz dünyanın kalbi, ezilenlerin iç çekişi’ der din için. Biz ise hep son kısmını hatırlarız: ‘Dini ıstırap, bir ve aynı zamanda, hem gerçek ıstırabın ifadesi hem de gerçek ıstıraba karşı bir protestodur. Din, ezilen yaratığın iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz koşulların ruhudur. Kitlelerin afyonudur.’ (…)
  “Marx’ın afyon benzetmesini dönemine uygun olarak okumak gerekir. İlaçtır afyon, birilerinin birilerini kandırmak, uyutmak, soymak için üretip sattığı bir uyuşturucu, ‘kapitalist bir komplo’ değil. Anlamadıkları, çözemedikleri, karınlarını doyuramadıkları, mutlu olamadıkları bir dünyada insanların çektikleri tüm acılara karşı yarattıkları bir ilaç, yaralarını rahatlatmak için imal ettikleri bir merhem. Evet, ilaçtan ziyade plasebo, şeker kaplı bir leblebi tozu hapı belki, ama doktorlar bilir, plasebolar ilaç içtiğini zanneden hastaları çok zaman iyileştirir. Böylesi bir ilacı ancak hiç acı çekmemiş olanlar; açlıktan, yoksulluktan, çaresizlikten, dünyanın adaletsizliğinden ve anlamsızlığından bihaber olanlar küçük görebilir.” (Kalpsiz Dünyanın Kalbi)
• “Ama ben yabancıydım hepsine, ben, Roni,
  tek bir bilen yoktu bunca insan içinde beni.” (Bilirim Niye Yanık Öter Ney)
• Milli marşı “Korkma” sözüyle başlamış olan bir ülke biliyor musunuz? Vatandaşları “Ne var korkacak? Bizi korkutmaması gereken şey nedir? Korkacak bir şey var besbelli, ama ne?” diye düşünmeyen, korku içinde saçını başını yolmayan, fakat fazlaca büyük ve ölümcül iki tehlikeyle karşı karşıya olduğu hem ulusal marşı hem tüm ulusal kurumlan tarafınca her gün vurgulanan bir ülke. (Larda Yüzen Alsancak)
• “Ne kaçmak mümkün, ne erişmek; yaptığımız tek şey kaçınılmazı bir ihtimal birazcık ertelemek.” (Bilirim Niye Yanık Öter Ney)
• Ne oldu, anlayamıyorum, iyi mi geldik bugüne?
  Bambaşkaydı umutlarım daha birkaç yıl ilkin. (Telgrafçiçeği)
• Savaşta, düşman mühim bir zafer kazandığında yada yeni bir tabanca buluş edip meydana getirdiğinde askerin morali bozulabilir. Ama heykel düştü diye ya da “Yaa, düşman bize saldırıyor” diye moral bozulmaz. Veya bozulmaması gerekir. (Larda Yüzen Alsancak)
• Benimle aynı etnik kökeni paylasan insanların yaptıklarını başka, öteki insanları başka değerlendirmenin ne felsefi ne etik hiçbir haklılığı olması imkansız. Doğru ve yanlış cemaate ve kimliğe bağlı değildir ve olmamalıdır. (Kalpsiz Dünyanın Kalbi)
• Veya bir ülke ki, zamanında mühim işler yapmış fakat 70 yıl ilkin ölmüş bir asker ve devlet başkanının resimleri tüm resmî duvarlara ve hatta hususi işyerlerine asılsın, heykel ve büstleri tüm meydan, dörtyol ağzı ve eğitim kurumlarına dikilsin. Ve fakat bu adamcağız hakkında tek bir ciddi araştırma, yorum, yaşam öyküsü, değerlendirme yapılmasın, yazılmasın. “Minik üreticiye her yıl yüzde 4,5 faizli kredi verilmesi vatanımızı ilelebet payidar kılacaktır” benzer biçimde veciz ve detaylı sözleri duvarlara yazılsın, ilköğretim öğrencileri tarafınca ezberlensin, koca koca insanoğlu tarafınca yakarış edercesine huşu içinde durmadan tekrarlansın, fakat bu sözlerin 70 yıl içinde kim bilir aşındığını, faiz oranlarının artık birazcık yükselmesi icap ettiğini düşünmek bile yasalarla engellensin. (Larda Yüzen Alsancak)
• iyi mi şüphe duyabilir ki insan:
  Her şey toprak, su, hava ve ateş. (Uzaklıklar)
• “Hasret, sitem filan, geçip gidiyor günler işte.” (Bilirim Niye Yanık Öter Ney)
• Baştan yeniktir çağımızda her aşk.
  Herkes benzer biçimde yenildik işte ikimiz de … (Telgrafçiçeği)
• “Ölümün kendisi korkutmuyor beni
  -korkunç olan başkalarının ölümü-
  fakat bir başıma ölmek, nedense,
  kanımı donduruyor düşündüğümde.” (Gün Ortasında)
• Hasret, sitem filan, geçip gidiyor günler işte. (Uzaklıklar)
• Ölüm, mutsuzluk, yaşama isteğini insanoğlunun elinden çekip alacak kadar büyük bir mutsuzluk. Üst üste gelen mutsuzluklar. Yaşamı yaşanır kılan ufak şeyleri, ezici bir dengesizlikle silip görünmez hale getiren mutsuzluklar. Bunları böylece düşünmedik. Ama ben haftalarca, aylarca toparlanamadım. Kendimi niye fena hissettiğimi bilmeden, keyifsiz, tatsız günler geçirdim. (Ailem ve Yahudiler)
• Nasıl kırık dökük,
  Yarım yamalak, noksan
  Nasıl yamalı hayatlar
  Geçiyor gözlerimin önünden
  Bir zanaat mutsuzluk sanki
  Öğrenip bundan önceki nesilden
  On senelerce didiniyoruz
  Ve kuşkuya düşsek de kimi zaman
  Sanıyoruz ki
  Böyledir, iyidir
  Ne olacak ki başka
  Budur yaşam aslına bakarsanız
  Ya beceremiyoruz biz bu işi
  Ya da becerecek bir şey yok aslına bakarsanız … (Telgrafçiçeği)
• Dillere yatkınlığım, bilmediğim dillere bile söylediğim birkaç kelimeyi tam yerli aksanıyla söyleyebilmem, ilkin büyükbabamdan, sonrasında da birçok dilin hep birden konuşulmuş olduğu bir aile ortamında büyümüş olmamdan geliyor olsa gerek. (Ailem ve Yahudiler)
• “Bu karmaşık, karman çorman şehirde
  kendi ufak düzenimizi kurduk işte.” (Gün Ortasında)