Kitap Künyesi

Yazar: Sadreddin Konevi

Çevirmen: Ekrem Demirli

Orijinal Adı: En-Nusûs Fî Tahkîki Tavri’l-Mahsûs

Yayın Evi: Kapı Yayınları

İSBN: 9789753555098

Sayfa Sayısı: 110

Vahdet-i Vücud ve Esasları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Vahdet-i vücûd, İbnü’l-Arabî tarafınca dizgesel hale getirilen ve kendisinden sonrasında başta Fusûsu’l-Hikem şarihleri olmak suretiyle, pek fazlaca sûfi-müellifin tasavvufla ilgili görüşlerinin merkezini oluşturan bir “varlık” tasavvurudur. İbnü’l-Arabî ve Sadreddin Konevî’nin Tanrı-âlem irtibatını açıklamayı hedef alan, varlık, insan ve âlem görüşleri bu temel kavram ekseninde tahlil edilebilir.

Büyük ozan-sûfi Abdurrahman Câmi, Konevî’nin ifadeleri olmadan vahdet-i vücûdu anlamanın mümkün olmadığından söz eder. İşte Konevî bu ufak eserinde vahdet-i vücûd ve bununla ilgili en mühim meseleleri ele alıp, vahdet-i vücûd’un dayandığı esasları veciz bir üslupla ortaya koymaktadır.

-Ekrem Demirli-

Vahdet-i Vücud ve Esasları Alıntıları – Sözleri

• “Allah’ım! Azabından rızâna, cezandan affına sığınıyorum. Senden gene sana sığınıyorum. Ben, senin övgünü ifa edemem, sen kendini övdüğün benzeri biçimindesin.”
• Şeyhim bazı vâkıalarında Hz. Peygamber’i gördüğünü ve onun kendisini müjdeleyip, şu şekilde buyurduğunu bana bildirmiştir: “Allah, senin duana karşılık vermede, senin O’na dua etmenden daha hızlıdır.”
• “Bazıları vardır ki, yakarma etmese ve bir şeyi Haktan dilemese de bazı şeylerin gerçekleşmesi ve meydana gelmesi iradesine bağlı olur.”
• Allah , gerçek mürşiddir.
• Ehlullah’ın büyüklerinin halinin gereği, şudur: Onlar Haktan hoşnut olup, Allah’ı bildikleri ve O’nu kâmil ve sahih anlamda tasarım edebildikleri için dualarının büyük kısmı kabul edilen dualardır. Nitekim şu âyetle duaların kabul edilmesine işâret vardır: “Bana dua ediniz ki, size icâbet edeyim.” Buna gore, sahih müşâhedeye dayanan marifetten yoksun, Allah hakkında fena tasarım sahibi olan kimse ise, “Bana dua ediniz ki, size icâbet edeyim” âyeti ile duasının kabul edileceği vaat edilen kimseler şeklinde Hakka yakarma eden birisi değildir.
• Zât’ın yalnız bir lâzımı vardır;
  Bu lâzım zât’tan yalnız göreceli olarak farklılaşır ki, bu, “ilimdir”.
• ” Allah’ım ! Azabından rızana , cezandan affına sığınıyorum. Senden gene sana sığınıyorum. Ben , senin övgünü ifa edemem , sen kendini övdüğün benzeri biçimindesin .”
  Bunun anlamı sendeki her şeye ulaşamam anlamına gelir.
• Bazı ruhların taayyündeki makamının deposu Levh-i mahfuz ; bazısınınki İsrafil’in makamından Arş’ın rühaniliği , bazısınınki Mikail’ in makamından Kürsi ; bazısınınki Cebrail’in makamından Sidre’dir.
  Emir ( Yaratma işi ), böylece tenezzül ederek , meleklerinin reisi olan İsmail’e mahsus yakın semaya kadar iner.
  Hepsine slm olsun.
• İlim, varlığa tâbidir.
  Başka bir ifâdeyle, her nerede varlık var ise, ilim de hiçbir şekilde kendisinden ayrılmaksızın onunla birlikte vardır.
• “İnsanın halleri bir sona ulaşmadıkları şeklinde, Hakkın onun hallerine gore ve onun için olan taayyün ve zuhûrlarının çeşitlenmesi de nihayete ermez.”

Vahdet-i Vücud ve Esasları İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Arkadaşlar kitap birazcık derin şahsen ben tam anladım desem yalan söylemiş olurum. Bazı şeyleri idrak etmek için kalp gözümüzün açık olması gerekiyor o da bizde olmadığı için hiçbir sırra ulaşamıyoruz. Tabi ki kalpler Allah cc elinde ona bi sözümüz yok fakat okuduktan sonrasında bi Alime danışmak gerekir.
Bu vakit da Alim yok demeyin bundan dolayı “Arayan Bulur.” Allah’ın izniyle. (Zülkarneyn)

Vahdet-i Vücud ve Esasları PDF indirme linki var mı?

Sadreddin Konevi – Vahdet-i Vücud ve Esasları kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Vahdet-i Vücud ve Esasları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sadreddin Konevi Kimdir?

Sadreddin Konevî (d. 1210 – ö. 1274), Fars sufi.Doğum yeri tam bilinmemekte, sadece Malatya olarak rivayet edilmektedir. Sadreddin Konevî, dedeleri Konya’dan gelmiş bir tasavvuf düşünürüdür.

Babasının Selçuklular döneminde mühim görevlerde bulunan Mecidüddin İshak isminde üst düzey bir devlet memuru olduğu, Sadreddin daha küçükken babasının öldüğü ve anası de meşhur sûfi ve felsefeci Muhyiddin İbn El-Arabi ile evlendirilmiş olduğu rivayet edilmektedir. Konya’da yerleştiği ve ününü orada yapmış olduğu için “Konevi” diye anılır. Sadreddin, ilk din ve tasavvuf bilgilerini üvey babası Muhyiddin ibn El-Arabi’den aldı. Bir ara Şam’a giderek devletin mühim din adamları ve sufileri ile görüştü. Bilhassa Evhadüddin Kirmani’nin Sadreddin üstünde tesiri oldu. Şam dönüşü Konya’ya gelip yerleşen Sadreddin, Mevlâna Celaleddin Rumi’ye hocalık etti, maddi durumunun fazlaca iyi olması sebebiyle Konya’daki din ve bilim adamlarını sık sık evinde biriktirerek, o yıllarda Doğu’nun en mühim kültür merkezlerinden olan kentte hususi bir akademi oluşturdu. Nasîrüddin Tûsî ile de mühim felsefi nitelikli mektuplaşmalarda bulunmuş oldu.

Sadreddin Konevi Kitapları – Eserleri

• Vahdet-i Vücud ve Esasları
• Esma-i Hüsna Şerhi
• Kırk Hadis Şerhi
• Fususü’l-Hikem’in Sırları
• Ariflerin Aynası
• Tasavvuf Metafiziği
• Fatiha Suresi Tefsiri
• Marifet Yolcusuna Kılavuz
• Miftahu’l Gayb
• İlâhî Nefhalar
• Konevi ile Tusi Arasında Metafizik Üstüne Mektuplaşmalar
• Fatiha Tefsiri ve Tasavvufi Hadis Şerhçiliği
• Hadis-i Erbain
• Fatiha Suresi Tefsiri
• Vahdet-i Vücût ve Esasları
• Yazışmalar

Sadreddin Konevi Alıntıları – Sözleri

• 38. HADİS-İ ŞERİF: Resulullah (SAV) Efendimiz şu şekilde buyurdu: “Kulun Rabb’ına en yakın olduğu anı, secde anıdır.” (Kırk Hadis Şerhi)
• Allah Teâlâ, ” Ben kulumun bana olan zannına göreyim, benim hakkımda dileğin zannetsin.” buyurmuştur. (Fususü’l-Hikem’in Sırları)
• Hangi yol suretiyle sülûk ederse etsin her sâlik, amacı Hak olması ve Hak’tan belirli bir sââdet elde etmesi şartıyla, mirac sahibidir; binaenaleyh bu saliğin sülûkü de bir yükseliştir. (Vahdet-i Vücût ve Esasları)
• “Herhangi bir şey müteessir olmaksızın müessir olamaz” (Tasavvuf Metafiziği)
• Şit lafzının anlamı, Allah’ın ikramı anlamına gelir. (Fususü’l-Hikem’in Sırları)
• İsmail Meşşâî filozoflarınca Faal Akıl diye ifâde edilen yakın semanın sahibidir. (Vahdet-i Vücût ve Esasları)
• Âdem’in vahdaniyete ulaşmasının sebebi şudur:
  Herhangi bir şey haddi aştığında, zıddına ulaşır. (Fususü’l-Hikem’in Sırları)
• Binaenaleyh bu nimetler dünya hayatında sorun ve mekan hükümleriyle karışmış bir halde müminlere ilişik olurken ahirette nimetler saf bir halde müminlere ilişik olacaktır. (Fatiha Suresi Tefsiri)
• Allâhü Teâlâ, Kitap’ta tafsîl etmiş olduğu şeyleri Fâtiha’da toplamış, bir araya getirmiştir.
  Fâtiha’nın içeriğini Besmele’de, Besmele’yi “bâ”da, bâ’yı da “nokta”da gizlemiştir. (Ariflerin Aynası)
• “Allah’ım! Azabından rızâna, cezandan affına sığınıyorum. Senden gene sana sığınıyorum. Ben, senin övgünü ifa edemem, sen kendini övdüğün benzeri biçimindesin.” (Vahdet-i Vücud ve Esasları)
• Her ilim sâhibinin üstünde bir bilen vardır.” Bu sebeple Allah’ın bilimsel, belirli bir mizânda sınırı olan olması imkansız yada ölçen bir kanun ile zabt edilemez. (Fatiha Suresi Tefsiri)
• Hak zâtı, tüm sıfatları, adları, hükümleri ve itibarları cihetinden kendisinde kendisini ve ihtiva ettiği adları ve sıfatlarını, daha ilkin işâret edilen yargı ve itibarlarını ve yarattığı şeylerin hakîkatlerinden ibâret malûmlarının hakîkatlerini bilmiş olduğu tarzda, insân-ı kâmil vasıtasıyla zuhûr eder. Bu zuhûrda noksan kabulün yada insanoğlunun aynalığında kendisine yansıyan şeyin kendinde bulunmuş olduğu halden değişik olarak yansımasına yol açan bir bozukluktan meydana gelen hiçbir değişim söz konusu değildir. Bu sebeple bu özelliğe haiz olan kimse, Hakkın iradesinde ayrı bir irade sahibi değildir; tersine o Rabbinin iradesinin ve öteki sıfatlarının aynasıdır. (Vahdet-i Vücût ve Esasları)
• Namazlarında huşû içersinde olan mü’minler felâha ermiştir.
  (el-Mü’minûn 23/1-2) (Ariflerin Aynası)
• “Allahü Teâlâ şu şekilde buyurdu:
  Beni bilen ister… Beni talep eden bulur… Beni gören sever… Beni seveni öldürürüm… Bir kimseyi öldürürsem rejimi Bana düşer… Bir kimsenin rejimi Bana fikir onun rejimi bizzat Ben olurum.” (Kırk Hadis Şerhi)
• “Allah hakkı söyler ve dilediklerini sırat-ı müstakime ulaştırır.” (Tasavvuf Metafiziği)
• “Her zuhur ve hüküm, uluhiyet mertebesine dayanır. Bunlardan en uygunu ise hangi varlık olursa olsun hükmü kendisinde baskın olandır. Binaenaleyh her varlık mevcut olduğu mertebeye göre taayyün etmiş varlığında hükmü baskın olan nispet cihetinden Rabbini bilmiştir.” (Tasavvuf Metafiziği)
• Hz. Peygamber’in “Çocuk babasının sırrıdır”, “Emzirme doğayı değiştirir” vb. şeklinde hadislerini anımsamak gerekir. Bunlar, basîret ve akıl sahiplerine gore son aşama açık konulardır. (Fatiha Suresi Tefsiri)
• “Allah’ım! Seni vekil edinmesini kendisine emrettiğin kimseye naip olarak sana hamd ederim! Öyle bir hamddir ki o hamd, bölünmeden ve ayrışmadan seninle birleşip senden sana dönerek bütün övgülerin faziletini içerir ve onları tamamlar.” (Tasavvuf Metafiziği)
• Ve her şey ayna ile karşı karşıyadır… (Ariflerin Aynası)
• İlim, varlığa tâbidir.
  Başka bir ifâdeyle, her nerede varlık var ise, ilim de hiçbir şekilde kendisinden ayrılmaksızın onunla birlikte vardır. (Vahdet-i Vücud ve Esasları)