Eğitim

Yalnız Bir Avcıdır Yürek – Carson McCullers Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yalnız Bir Avcıdır Yürek – Carson McCullers Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yalnız Bir Avcıdır Yürek kimin eseri? Yalnız Bir Avcıdır Yürek kitabının yazarı kimdir? Yalnız Bir Avcıdır Yürek konusu ve anafikri nedir? Yalnız Bir Avcıdır Yürek kitabı ne konu alıyor? Yalnız Bir Avcıdır Yürek PDF indirme linki var mı? Yalnız Bir Avcıdır Yürek kitabının yazarı Carson McCullers kimdir? İşte Yalnız Bir Avcıdır Yürek kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Carson McCullers

Çevirmen: Mehmet H. Doğan

Orijinal Adı: The Heart Is A Lonely Hunter

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053329824

Sayfa Sayısı: 392


Yalnız Bir Avcıdır Yürek Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Carson McCullers’ın otobiyografik ögeler taşıyan ilk romanıdır. ABD’nin minik ve kasvetli bir cenup nahiyesinde yaşayan insanların öykülerini karamsar bir varoluş düşüncesinin yansıdığı derin bir duyarlılıkla anlatır.

(Tanıtım Yazısından)

Yalnız Bir Avcıdır Yürek, yalnız karamsar

bir varoluş düşüncesinin yansıdığı derin bir duyarlılığın romanı değil, yazıya geçirilmiş içli ve tedirgin bir müzik parçasıdır.

1930’lu yıllarda ABD’nin minik ve kasvetli bir Cenup nahiyesinde yaşayan sağır bir kuyumcu, bir genç kız, zenci tabip, bir lokantacı ve aykırı bir seyyah işçinin ayrı sesler olarak yankılanan öyküleri birleşip romanın temel yapısını oluşturuyor.

Carson McCullers’ın otobiyografik ögeler taşıyan bu ilk romanını,

İngilizce ve Fransızcadan yapmış olduğu otuza yakın tercüme, yayımladığı

tecrübe etme-eleştiri kitapları ve anılarıyla tanınan Mehmet H. Doğan

Türkçeye çevirdi…


Yalnız Bir Avcıdır Yürek Alıntıları – Sözleri

  • “Neden bu kadar acı çekmek istiyorsun?”
    “Yenildiğimi hissediyorum da ondan.”
  • “Düşünmekten nefret ediyorum.”
  • Ama aslolan görmüş olduğu şey, dünyadaki tüm düzenin yalan üstüne kurulduğudur.
  • ”Canlan birazcık da burnun boka girmesin gene.”


Yalnız Bir Avcıdır Yürek İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Roman üç bölümden oluşuyor.Birinci bölümde beş kişinin bir araya gelme biçimlerini ayrı ayrı inceliyor. Ortak özelliği içsel yalnızlıkları olan bu beş şahıs kendilerini ifade edebilmenin yollarını arıyor.İkinci bölümde kendilerini özgürce ifade edebilme özgürlüklerinin toplumsal gerçekliklerle çatışması konu alıyor. Üçüncü bölümde Her bir kahraman başlangıçta olduğu noktanın altında ve kapana kısılmış olarak bitiriyor.Yazar bizlere yalnız varoluşsal sorunları değil köleliği, ırkçılığı , faşizmi , komünizm mi bizlere aktarmıştır. İnsanların sırf ten renginden dolayı ne kadar aşağılandıklarını da görüyoruz.
Irkçılık evrensel bir suçtur… (Adyali)

Kitapta Amerika’nın minik bir nahiyesinde yaşayan beş değişik insanoğlunun yalnızlığı anlatılmaktadır.
Sağır bir kuyumcu, bir genç kız, siyahi bir tabip, bir lokantacı ve bir gezginin yalnızlığın anlatıldığı bu kitapta yazar bu karekterlerin üstünden ırkçılığı, gelir eşitsiźliğini, yoksulluk şeklinde konularıda ele almış.
Aslında oldukça güzel bir konusu olan bir kitap fakat yazarın durağan bir anlatımı olması sebebiyle kitabı okurken oldukça zorlandım. (Havva Ünver)

McCullers ve müzikal melankoli: Carson McCullers’in okudugum her üc kitabini da (Yalnız bir avcidir yürek, Altın gözde yansimalar, Küskün kahvenin türküsü) oldukça beğendim. Yalnızlık duygusu ve melankoli bu kadar mı güzel ve müzikal anlatılır? Şahane. McCullers’in roman ve konularında queer duygulanım ve karakterler ozellikle akılda kaliyor. Altın gözde yansimalar’da Yüzbaşı Penderton, Yalnız bir avcidir yurek’te Mick…. (Zeynep Kivilcim)


Yalnız Bir Avcıdır Yürek PDF indirme linki var mı?


Carson McCullers – Yalnız Bir Avcıdır Yürek kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Yalnız Bir Avcıdır Yürek PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Carson McCullers Kimdir?

Roman, kısa öykü, oyun, tecrübe etme ve şiir türlerinde eserler üretmiştir. İlk romanı The Heart Is a Lonely Hunter (Yalnız Bir Avcıdır Yürek), Amerika Birleşik Devletleri’nin cenup eyaletlerindeki toplumdan dışlanmış, uyumsuz karakterlerin içsel yalnızlıklarını mevzu alır. Yazar öteki eserlerinde de benzer mekanları ve temaları kullanmıştır.

McCullers 1917 senesinde Columbus, Georgia’da orta derslik bir ailenin evladı olarak dünyaya geldi. Asıl adı Lula Carson Smith idi. Annesi Amerika Konfedere Devletleri’nde harp kahramanı olan varlıklı bir arazi sahibinin torunuydu. Babası ise tıpkı Yalnız Bir Avcıdır Yürek romanındaki Wilbur Kelly karakteri şeklinde bir saatçi ve kuyumcuydu. McCullers on yaşından itibaren piyano dersleri almaya başladı. Babası ilk daktilosunu 15 yaşlarındayken armağan etti.

1934 senesinde, 17 yaşlarındayken New York’taki Juilliard School of Music’de piyano eğitimi almak suretiyle evden ayrıldı. Fakat şehre varmasının arkasından okula hiçbir vakit devam etmedi. Hizmetçilik halletmeye ve Dorothy Scarborough’un Columbia Üniversitesi’nde geceleri verdiği yaratıcı yazarlık derslerine katılmaya başladı. Yazar olmaya karar McCullers’ın otobiyografik öğeler taşıyan Wunderkind isminde hikâyesi 1936 senesinde Story dergisi’nde gösterildi. Bu öykü yazarın The Ballad of the Sad Cafe isminde kitabında da yer verilmiştir.


Carson McCullers Kitapları – Eserleri

  • Küskün Kahvenin Türküsü
  • Altın Gözde Yansımalar
  • Yalnız Bir Avcıdır Yürek
  • Kadransız Saat
  • Düğünün Bir Üyesi


Carson McCullers Alıntıları – Sözleri

  • “İçindeki sıkıntıyı bir türlü tüketemediği için derhal koşup bir şeyler halletmeye çalışırdı. Eve döner, kömür te­nekesinin kapağını bir delinin hunisi şeklinde başının üzerine koyar masanın çevresinde dönmeye başlardı. Aklına ilk eseni yapardı – oysa yapmış olduğu hep yanlış olurdu, yapmak istediği de olmazdı. Bu saçma yanlışları yaptıktan sonrasında mutfak kapısında duraksar, kendini boş ve anlam ifade etmeyen bu­lur ve ‘Tüm bu kasabayı yerle bir edebilsem.’ derdi.” (Düğünün Bir Üyesi)
  • Tutku hayal kurmanızı sağlar, aritmetiğe
    odaklanmanızı engeller ve parlak zeka olmaya can attığınız sırada kendinizi aptal şeklinde hissetmenize niçin olur. (Kadransız Saat)
  • Ölüler hâlâ yüreğimde dolaşırken iyi mi hakikaten ölü olabilirler? (Kadransız Saat)
  • “Evlat nankörlüğü, yılan dişinden oldukça daha keskindir.” (Kadransız Saat)
  • Evet, yaşam hüzünlü olabilir. (Altın Gözde Yansımalar)
  • “Oldukça fazla insan dünyayı boğuyor.” (Altın Gözde Yansımalar)
  • Normallik pahasına elde edilmiş herhangi bir doygunluk duygusu yanlış ve bu duygunun mutluluk getirmesine izin verilmemeli. Kısacası, ahlaksal yönden onurlu olduğundan kare uçlu bir çivinin yuvarlak bir deliği kazıyıp durması ve geleneksele aykırı, kendisine uyacak kare biçimli deliği kullanmaması daha mı iyi? (Altın Gözde Yansımalar)
  • “Bir kız kardeşin olsaydı, zenci bir herifle evlenmesine izin verir miydin?” (Kadransız Saat)
  • “Nisan ayının yeşil ağaçlarında ve çiçeklerinde Frankie’ye hüzün veren bir şeyler vardı. Hüznün nedenini çözemiyordu fakat bu acayip hüzün yü­zünden kasabayı bırakıp gitmesi icap ettiğini anlıyordu. Bir taraftan savaşla ilgili haberleri okuyor, dünyanın durumunu düşünüyor bir taraftan da gitmek için bavulunu topluyordu. Oysa nereye gideceğini bilemiyordu.” (Düğünün Bir Üyesi)
  • Yaşam kimi zaman yalnızca sağ kalmak için lüzumlu şeyleri elde etmek uğruna girişilen uzun ve bunalticı bir didinme olur çıkar. İnsana garip gelen de şudur: Yararlı her şeyin bir fiyatı vardır, yalnızca parayla satın alınabilir. Seviye bunun üstüne kuruludur. Bir balya pamuğun ya da yarım litre pekmezin fiyatını bilirsiniz, bunun sebebi aklınıza bile gelmez. Oysa insan yaşamına hiçbir kıymet biçilmemiştir. Bize parasız verilir, geri alındiğında da bir şey ödenmez. Peki nedir kıymeti? (Küskün Kahvenin Türküsü)
  • “Tümümüz nedense kıstırılmışız. Öyleki ya da bu şekilde doğ­muşuz. Nedenini de bilmiyoruz. Ama yakalanmışız bir kez. Ben Berenice olarak doğmuşum, sen de Frankie olarak. John Henry de John Henry. Ve kim bilir genişle­mek, ağlarımızdan kurtulmak istiyoruz fakat ne yapsak ne etsek, gene de yakalanmışız bir kez. Ben benim, sen sensin, o da o. Her birimiz ayrı ayrı tek başımıza yaka­lanmışız. Bunu mu demek istiyorsun?”
    “Bilmiyorum fakat ben yakalanmak istemiyorum,” dedi F. Jasmine. (Düğünün Bir Üyesi)
  • En büyük çekince, doğrusu insanoğlunun kendi benliğini kaybetmesi, önemsiz bir şeymiş şeklinde sükunet içinde meydana gelebilir; öteki tüm kayıplar, bir kolun, bacağın, beş doların, bir eşin vs. kaybı ne olursa olsun fark edilir. (Kadransız Saat)
  • “Neden bu kadar acı çekmek istiyorsun?”
    “Yenildiğimi hissediyorum da ondan.” (Yalnız Bir Avcıdır Yürek)
  • Onun varlığı öylesine bir teselliydi ki… (Altın Gözde Yansımalar)
  • ”Canlan birazcık da burnun boka girmesin gene.” (Yalnız Bir Avcıdır Yürek)
  • En basit birisi çoşkun, alev ateş ve bataklıktaki zehirli zambaklar kadar güzel bir sevginin nesnesi olabilir. (Küskün Kahvenin Türküsü)
  • Sevginin kıymetini, özgünlüğünü yalnızca seven belirler. (Küskün Kahvenin Türküsü)
  • “Evlat nankörlüğü, yılan dişinden oldukça daha keskindir.” (Kadransız Saat)
  • “Şimdiye dek gözünün önüne g­etirdiğin bir fotoğraf şeklinde değil de, yalnızca bir duygu olarak anımsadığın insanoğlu oldu mu asla?” (Düğünün Bir Üyesi)
  • Bir seferinde bir yumurta tavuğunu üç milyon dolara takas ettiğini söylediğini hatırlıyorum. O günlerde hepimiz açtı ve hepimiz inancını yitirmişti. Büyük büyük büyükannen hariç hepimiz. “Bu para geri gelecek, gelmek zorunda” söylediğini asla unutmayacağım. (Kadransız Saat)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş