Eğitim

Yann’ın Ülkesi – Lord Dunsany Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yann’ın Ülkesi – Lord Dunsany Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yann’ın Ülkesi kimin eseri? Yann’ın Ülkesi kitabının yazarı kimdir? Yann’ın Ülkesi konusu ve anafikri nedir? Yann’ın Ülkesi kitabı ne konu alıyor? Yann’ın Ülkesi PDF indirme linki var mı? Yann’ın Ülkesi kitabının yazarı Lord Dunsany kimdir? İşte Yann’ın Ülkesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Lord Dunsany

Çevirmen: Ali Orhan

Orijinal Adı: Idle Days On The Yann And Other Stories

Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınları

İSBN: 9786052981474

Sayfa Sayısı: 120


Yann’ın Ülkesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tanınmış bağımlı yazarların ya da ilişkin olabilecekleri bir grup meydana getirmeye çabalayan ve bir grubun tapılan kişisi olmayı arzulayan entrikacı yazarların olduğu çağımızda, jonglör özelliği taşıyan ve kendini büyük bir mutluluk içinde düşlere terk eden bir Lord Dunsany’nin ortaya çıkışı alışılmadık bir vakadır. İçinde bulunmuş olduğu şartlardan kaçmadı. Bir fiil adamı ve bir askerdi, fakat her şeyden ilkin yaşamının gizli saklı özünü oluşturan deli bir evrenin, kişisel krallığının yaratıcısıydı.

– Jorge Luis Borges


Yann’ın Ülkesi Alıntıları – Sözleri

  • Rüyamda gördüm ki, oldukça korkuç bir şey yapmışım bu yüzden cesedimi ne kara toprak ne de deniz kabul ediyordu ne de benim için cehennemde bir yer vardı.
  • “… daha sonra Kader’e karşı bir öfkeye kapıldılar ama en sonunda ilerlemeye devam ettiler; çünkü ilerlemek düşünmekten daha iyi gibiydi.”
  • “Sessizlik ve dalgalar, sonrasında tekrardan dalgalar ve sessizlik.”
  • “Artık güneş batmıştı, onunla birlikte yeryüzünün ve gökyüzünün tüm renkleri yaklaşan gecenin önünden birer birer kayarak sanki bir festival düzenliyordu.”
  • “Gece çökmeden derhal ilkin, açıklıktan bir pus benzer biçimde çiçek kokuları yükseliyor ve düşen her çiy damlası sanki kendi üstünde cennetin bir yansımasını taşıyordu.
    Alacakaranlığın, tam da Yeryüzü’ne bir öpücük kondurduğu saatlerdi.”
  • “Sakalları beyazlamış, çok uzun ve çok çetin bir yolculuk yapmışlardı; artık onlar için işlerinden elini eteğini çekip hafif düşlerinde gelecek yıllar yerine geçmiş yılları görme vakti gelmişti.”
  • “Ey sokak lambası, benim karanlıktaki kardeşim, gecenin akıntısında sana sığınan oldukça fazla yıkıntı oldu mu? Uyuma kardeşim, uyuma. Oldukça fazla yıkıntı vardı fakat onlar senin için değildi.”
  • “Bu kentte hangi tanrılara taptıklarını sormuş oldum, Zaman’ın hemen hemen öldürmediği tüm tanrılara, diye yanıt verdi.”
  • “Biz burada tanrıları öldürmesin diye Zaman’ın elini ayağını zincirliyoruz, dedi.”
  • ” Bu kentteki insanları uyandırır korkusuyla bu kapıda kimse sual soramaz. Zira bu kentin insanları uyandığında tanrılar ölecek. Ve tanrılar öldüğünde insanoğlu artık düş göremez.”


Yann’ın Ülkesi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Lord Dunsany ile tanışmam İthaki Yayınları’nın Unutulmuş Fantastik Klasikler serisi yardımıyla oldu. Serideki Elfdiyarı Kralı’nın Kızı kitabını okuduktan sonrasında yazarın öteki kitaplarını araştırdım ve ne yazık ki Türkçeye çevrilen bir tek iki eseri bulunduğunu öğrendim. Diğer çevirisi olan kitabını şu demek oluyor ki Yann’ın Ülkesi’ni de derhal listeme ekledim ve kesinlikle pişman olmadım. Şimdi de Yann’ın Ülkesi’nin içinde bulunmuş olduğu, Kırmızı Kedi Yayınevi’nin Babil Kitaplığı seçkisi listeme girdi.
Kitap, içinde kısa kısa yedi değişik fantastik öykü ve bir oyun barındırıyor. Lord Dunsay’in zekası ve yaratıcılığı kitap süresince beni şaşırtmaya devam etti. Mesela; Dertleri Değiştirme Bürosu adlı hikayesi, başlığındaki benzer biçimde bir büroyu konu alıyor. Başka bir öyküsünde çelik kılıcı ilk kez ve yanlışlıkla kabul eden Loz anlatılıyor. Aynı öyküde ilk put da ortaya çıkıyor. Yazarın değindiği konuların farklılığı yanı sıra dili de oldukça akıcı.
Bölümlerin hepsi birbirinden güzel olsa da aralarında en sevdiğim, yazarın kendisine tanımadığı bir hayranından gelen ve içinde kaynağını çözemediği; ‘Ama o, o asla Carcassonne’a gelmedi.’ cümlesinin bulunmuş olduğu bir mektuptan esinlenerek yazdığı Carcassonne öyküsü oldu.
Fantastik hikayeleri seven bununla birlikte bir hikayede giriş, gelişme ve netice basamaklarının net olmamasından hastalık duymayan kişiler için okuması zevkli bir kitap olabilir. (Sussie)

Fantastik öykülerinden ve bir tiyatro kitabından oluşan bu kitabı sevmiş olarak okudum. İçinde yedi öykü bulunan bu kitaptaki öyküler bulunuyor.
Bu öykülerin her biri bambaşka mevzuları işliyor. Yazarın mevzu çeşitliliği bulunuyor. Yazarın kalemi ve tarzında oldukça değişik fantastik tarzını sevenlere tavsiye edilir. (Banu Cerit)

Babil Kitaplığı’ndan okuduğum sekizinci kitaptı. Altı öykü ve iki skeçten oluşan kitaptaki öykü ve skeçlerin konusu özetlemek gerekirse şöyleki:
İlk Öykü: Denizin Çekilmiş olduğu Yer (Günahlarının bilincinde olan, bu yüzden de kabuslarında cesedinin devamlı mezarından alınıp çamura gömüldüğünü gören bir insanın hikayesi)
İkinci Öykü: Kılıç ve İlah (Demir madenini es kaza bulduktan sonrasında ondan bir kılıç yaparak diğerlerinin yöneticisi olan adamı kıskandığı için insan yüzüne benzer kabuğundan dolayı putlaştırdığı ağacın Tanrı bulunduğunu ve aracılık yaparak Tanrı’nın onlara kızmamak için istediklerini diğerlerine yaptıran uyanık bir insanın hikâyesi)
Üçüncü Öykü: Carcassonne (Kehanetin “asla göremeyeceksiniz” söylediği yere doğru emrindeki tüm askerlerle yola çıkan bir kralın hikâyesi)
Dördüncü Öykü: Yann’ın Ülkesi (Bir insanın oldukça gerçekçi anlattığı, fantastik öğeler içeren düşler ülkesine yolculuğunun hikâyesi)
Beşinci Öykü: Tarla (İçine girmiş olduğu tarlayla ilgili fena hislere kapılan bir insanın bir ozana danışmasının ve daha ilkin orada ne işe yaradığını öğreşinin hikâyesi)
Altıncı Öykü: Dilenciler (Sokak lambasıyla, evler ve ağaçlarla konuşan, onları kutsayan renkli pelerinli dilencilerin hikâyesi)
Birinci Skeç: Bureau de Change de Maux* (Dertlerini 20 frank karşılığında değiş tokuş edebilen insanların hikâyesi) [*Şahsi favorim]
İkinci Skeç: Handa Bir Gece (Bir Hindu tanrısının başındaki yakutu çalan dört insanın, onu geri almak için gelen üç rahibin ve mabudun hikâyesi)
Tavsiye ederim. =) (G. İlke)


Yann’ın Ülkesi PDF indirme linki var mı?


Lord Dunsany – Yann’ın Ülkesi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Yann’ın Ülkesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Lord Dunsany Kimdir?

Edward John Moreton Drax Plunkett, Dunsany’nin 18. Barosu İngiliz-İrlandalı bir yazar ve oyun yazarıydı; eserleri, çoğunlukla düşlem tarzında, Lord Dunsany adı altında gösterildi. Çalışmalarında doksantan fazla kitap yaşamı süresince gösterildi ve hem orijinal emekler hem de derlemeler ortaya çıkmaya devam etti. Dunsany’s reuvre’de yüzlerce kısa öykünün yanı sıra oyunlar, romanlar ve makaleler de içeriyor. Kısa öykülerinde ve oyunlarında büyük ün ve başarı elde etti ve 1910’larda İngilizce konuşan dünyanın en büyük yaşayan yazarlarından biri olarak kabul edildi; Bugün en iyi 1924 fantastik romanı Elfland’ın Kızı Kralı ile tanınır.

İrlanda’nın soyundan ikinci en eski unvan olan 1439’da Londra’da doğup büyüyen Dunsany, İrlanda’nın en uzun yaşamış olduğu evi olan Tara’daki Dunsany Kalesi’nin WB Yeats ve Lady Gregory Dublin Trinity College’den onursal doktora aldı, İrlanda’nın satranç ve tabanca vuruşu şampiyonu oldu ve oldukça gezi etti ve avlandı. Apandisit saldırısından sonrasında Dublin’de öldü.


Lord Dunsany Kitapları – Eserleri

  • Elfdiyarı Kralının Kızı
  • Yann’ın Ülkesi


Lord Dunsany Alıntıları – Sözleri

  • Yapraklardan tarafa, dedi. Tüm güzelliklerin bulunmuş olduğu istikamete. (Elfdiyarı Kralının Kızı)
  • Eski anılar onu bırakmıyor, hoş anılar etrafına akın ediyordu.. (Elfdiyarı Kralının Kızı)
  • “Biz burada tanrıları öldürmesin diye Zaman’ın elini ayağını zincirliyoruz, dedi.” (Yann’ın Ülkesi)
  • “Bu kentte hangi tanrılara taptıklarını sormuş oldum, Zaman’ın hemen hemen öldürmediği tüm tanrılara, diye yanıt verdi.” (Yann’ın Ülkesi)
  • Ömürlerinin son günlerindeki pek oldukça dökülmüş yaprağın yapmış olduğu benzer biçimde onlarda güzden gelme görkemiyle Alceric’e yol gösterdiler. (Elfdiyarı Kralının Kızı)
  • “Sessizlik ve dalgalar, sonrasında tekrardan dalgalar ve sessizlik.” (Yann’ın Ülkesi)
  • “Ey sokak lambası, benim karanlıktaki kardeşim, gecenin akıntısında sana sığınan oldukça fazla yıkıntı oldu mu? Uyuma kardeşim, uyuma. Oldukça fazla yıkıntı vardı fakat onlar senin için değildi.” (Yann’ın Ülkesi)
  • “Gece çökmeden derhal ilkin, açıklıktan bir pus benzer biçimde çiçek kokuları yükseliyor ve düşen her çiy damlası sanki kendi üstünde cennetin bir yansımasını taşıyordu.
    Alacakaranlığın, tam da Yeryüzü’ne bir öpücük kondurduğu saatlerdi.” (Yann’ın Ülkesi)
  • “… daha sonra Kader’e karşı bir öfkeye kapıldılar ama en sonunda ilerlemeye devam ettiler; çünkü ilerlemek düşünmekten daha iyi gibiydi.” (Yann’ın Ülkesi)
  • “Artık güneş batmıştı, onunla birlikte yeryüzünün ve gökyüzünün tüm renkleri yaklaşan gecenin önünden birer birer kayarak sanki bir festival düzenliyordu.” (Yann’ın Ülkesi)
  • Oranın mis benzer biçimde, sonsuz düşteki düşsel havasında hiçbir şey kıpırdamaz, solmaz yada ölmez; hiçbir şey hareketliliğe, değişimde yada yeni bir şeyde mutluluk aranmaz, çoşkusunu bunun yerine , o esrarengiz çimenlikte sihir ya da şarkı vasıtasıyla ilk kez yaratıldığındaki kadar yoğun bir ışık saçarak şimdiye dek varlığını sürdürmüş olan güzelliğinin devamlı tefekküründen alır.. (Elfdiyarı Kralının Kızı)
  • ” Bu kentteki insanları uyandırır korkusuyla bu kapıda kimse sual soramaz. Zira bu kentin insanları uyandığında tanrılar ölecek. Ve tanrılar öldüğünde insanoğlu artık düş göremez.” (Yann’ın Ülkesi)
  • “Geri dönmek zorunda kalırsa yükü hafifleyeceği için bu son günlerde daha hızlı yol alabileceğini ummuştu. Fakat çirkinliklerini renklendiren umut kaybolduktan sonra o tekdüze kayaların, kasvetleriyle insanı yorma ve moralini bozma güçlerini hiç düşünmemişti.” (Elfdiyarı Kralının Kızı)
  • “Sakalları beyazlamış, çok uzun ve çok çetin bir yolculuk yapmışlardı; artık onlar için işlerinden elini eteğini çekip hafif düşlerinde gelecek yıllar yerine geçmiş yılları görme vakti gelmişti.” (Yann’ın Ülkesi)
  • Bir sihir lordu tarafınca yönetilmek isteriz. (Elfdiyarı Kralının Kızı)
  • …o diyarda ki hiçbir şeyin selamete ermeyeceğini söylemiş oldu. (Elfdiyarı Kralının Kızı)
  • Rüyamda gördüm ki, oldukça korkuç bir şey yapmışım bu yüzden cesedimi ne kara toprak ne de deniz kabul ediyordu ne de benim için cehennemde bir yer vardı. (Yann’ın Ülkesi)
  • Lakin anıların yakabileceği hiçbir ışık rutubetin yerden yükseldiği ve Ayaz’ın aniden bastırdığı o kasvetli akşamlarda kamp kuran şeylerin çoğunu aydınlatacak kadar kuvvetli değildi. (Elfdiyarı Kralının Kızı)
  • Büyük balığın, yeşil yosunların, koyu renklerin düş kurduğu ve ışığın uyuduğu derin bir gölete ona yabancı bir diyardan bir taş atarsanız koca balık kıpırdanır, renkler hareketlenip değişmiş olur, yeşil yosunlar titrer, ışık uyanır, oldukça sayıdaki şey ağır ağır hareketlenerek değişim gösterir. Bir süre sonrasında gölet tekrardan durulur. Alceric alacakaranlıkta hududu aşıp esrarengiz ormanda geçtiginde de bu şekilde olmuştu. (Elfdiyarı Kralının Kızı)
  • Dünya’da yeri olmayan tüm seyyah şeylere nalet olsun. (Elfdiyarı Kralının Kızı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş