Kitap Künyesi

Yazar: Bahri Karaçay

Yayın Evi: Tübitak Yayınları

İSBN: 9789754035384

Sayfa Sayısı: 360

Yaşamın Sırrı DNA Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1953 senesinde DNA’nın keşfedilmesi insanlık tarihinde yepyeni bir sayfa açtı. Aradan geçen sürede genetik bilginin ve biyolojik sistemlerin iyi mi çalıştığını öğrenmekle kalmadık, seyirci koltuğundan kalkıp canlıların yaşam kodunu değiştirerek yaşam süreçlerine yön verebilir hale geldik. Gen tedavisi ile hastalığa sebep olan genlerin yerine sıhhatli kopyalarını aktarıp tedavi sağladık. İnsan kök hücrelerini elde ettikten sonrasında, vücudumuzu oluşturan hücrelere ve dokulara dönüşüm programlarını öğrenerek insan ömrünü uzatma yönünde mühim emek harcamalar hayata geçirmeye başladık. 2000’de insanoğlunun yaşam sırrını içeren genetik kodunu okumayı başararak, her alanda etkilerini göreceğimiz yepyeni bir son zamanların kapılarını aralamış olduk. Artık her yeni doğan ferdin, altı milyar harfle yazılmış bir “kullanım kılavuzuyla” beraber dünyaya geldiğini biliyoruz.

Yaşamın Sırrı DNA Alıntıları – Sözleri

• Irk teriminin biyolojik bir gerçek olmaktan ziyade toplumsal bir hastalık bulunduğunu öğrendik.
• Onun benzer biçimde pek oldukça insan için de bu şekilde duygusuz ve boş bir yaşam, yaşanmaya değmeyecek bir hayattır.
• Sigara içen bir şahıs, her nefesle ortalama 60 civarında kanser yapıcı kimyasal maddeyi akciğerlerine almaktadır. Akciğerlerimizde kana oksijen aktarıldığı için, solunan havanın akciğerlerin en uç köşelerine kadar erişmesi gerekmektedir. Bu şekilde olunca, sigara dumanındaki nikotin, karbonmonoksit gazı ve öteki kimyasal maddeler de akciğerlerin en ücra köşelerine kadar ulaşır.
• “Mükemmelliklerin yanı sıra pek oldukça anormallik de yaşamın bir parçasıdır.”
• “Ne üzüntü, ne üzüntü, ne de luk yaşıyorum artık, her şey bomboş ve anlam ifade etmeyen.”
• “Genetik veriler klasik ırk tanımını (aynı morfolojiyi, deri ren­gini, dili, dini, kültürü, etnik yapıyı ve coğrafyayı paylaşan insan grubu) desteklememektedir. Irk, bilimsel bir gerçek olmaktan ziyade toplumsal bir rahatsızlıktır. Biyolojik açıdan anlam ifade etmeyen olan ırk ve etnik farklılık kav­ramı, ne yazık ki günümüzde bile insanların birbirlerini ortadan kaldırmalarına gerekçe olarak kullanılabilmektedir.”
• “Hamilelik esnasında vitamin haricinde hiçbir ilaç kullan­mamaya itina gösterilmesi doğacak çocuğun sağlığı açısın­dan son aşama önemldir.”i
• Tümörlerin “iyi huylu” ve “fena huylu” olmak suretiyle, genel­de iki çeşidi vardır. Bu iki türü birbirinden ayıran, iyi huylu ola­nın yayılmayıp yalnız oluştuğu yerde kalması, fena huylunun ise başladığı yerde kalmayıp ilkin çevresine, sonrasında da öteki dokulara sıçrayarak vücuda dağılmasıdır.
• “Bilimsel emek harcamalar, kadının çocuk sahibi olma yaşı ile Down sendromlu çocuk doğurma ihtimali­nin doğru orantılı bulunduğunu gösteriyor. Bu çalışmaların sonucu­na bakılırsa Down sendromlu çocuk sahibi olma ihtimali 30 yaşın al­tında çocuk sahibi olan hanımlarda % 5’in altında iken, 30’lu yaş­larda süratli bir artış göstermekte ve 37-38 yaşlarında % 15’lere, 39-40 yaşlarında ise % 35’lere kadar sıçramaktadır.”
• Irk bilimsel bir gerçek olmaktan ziyade toplumsal bir rahatsızlıktır.

Yaşamın Sırrı DNA İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitap hakkında burada yorum meydana getiren kıymetli okurlara bakılırsa daha değişik düşündüğümü belirtmek isterim.
Evet okunması ihtiyaç duyulan TÜBİTAK yayınlarının el ile tutulur sayılı basımlarından bulunduğunu söyleyebilirim. Eğer genetikle ilgili bir şeylere ilgi duyuyorsanız okumanızı kesinlikle öneriyorum. Evet başarıya ulaşmış bir üslupla anlatılmış klasik soruların yanıtını hemen hemen o satırları okurken alabildiğiniz bir yapıt.
Şimdi bu işle birazcık daha yakından ilgilenen öncesinde DNA benzer biçimde RNA benzer biçimde genetik biliminin zamanı ile alakalı emekleri bilimsel niteliği olan yayınları okuyanlar için kitap oldukça rahat konu alıyor. Ve birazcık sıkmış olduğu noktalar bulunduğunu söyleyebilirim.
Önerim kitabı yoğun bir zamanınızda detayları tazelemek için okuyabileceğiniz, çantanıza koyup uzun süre taşıyabileceğiniz bir kitap.
**** Kitabı çantanızda taşıyabilirsiniz dedim fakat sayfalarının kalitesi renkli basım olması gram olarak hissedilir derecede ağırlaştırmış. 🙂 (Devrim Aydoğan)

Genetiğe ve meydana getirilen ilgili çalışmalara ilgi uyandıran temel düzeyler barındıran görkemli bir yapıt. DNA nedir? Nasıl ortaya çıkarıldı? Keşfi ile ne benzer biçimde yarar, ne benzer biçimde zararlar oldu? Tüm bu sorulara yanıt veriyor… (Mehmet Yılmaz)

Tübitak yayınları tarafınca çıkmış, genetik bilimi ve dna üstüne oldukça doyurucu, mütevazı, anlaşılır bilgilerin yer almış olduğu bilim kitabıdır.
Özelikle genetik üstüne okuyanların ne olursa olsun okuması ihtiyaç duyulan kitaptır. kitap ek olarak genetik alanında meydana gelen (mesela insan genom projesi) gelişmelerden de söz etmektedir.
Yazarı Bahri Karaçay Anadolu’nun bağrında doğup (Erzurum) yurt haricinde eğitimini tamamlayarak salt bilim insanı sıfatıyla kalmamış, bununla birlikte yazarlık ve müzisyenlik yapmaktadır. kendi sitesinde yer edinen şu data;
“Dr. Bahri Karaçay’ın (Ph.d.) beş yaşın altında çocuklarda görülen ve neuroblastoma adında olan tümör için geliştirmiş olduğu gen tedavisi yöntemi geçtiğimiz aylarda türk basınında geniş yankılar uyandırdı.”
Yazarın bilim insanı kimliğinin ne kadar yerinde bulunduğunu da göstermektedir.
Ayrıca yazarın kendi web sitesinde, kendini ifade ederken, bilim adamı yerine, bilim insanı sıfatını kullanmıştır. bilmiyorum anlatabildim mi? (Bay Bi)

Yaşamın Sırrı DNA PDF indirme linki var mı?

Bahri Karaçay – Yaşamın Sırrı DNA kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Yaşamın Sırrı DNA PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Bahri Karaçay Kimdir?

Bahri Karaçay Kitapları – Eserleri

• Yaşamın Sırrı DNA
• Mutlu Beyin

Bahri Karaçay Alıntıları – Sözleri

• “Bilimsel emek harcamalar, kadının çocuk sahibi olma yaşı ile Down sendromlu çocuk doğurma ihtimali­nin doğru orantılı bulunduğunu gösteriyor. Bu çalışmaların sonucu­na bakılırsa Down sendromlu çocuk sahibi olma ihtimali 30 yaşın al­tında çocuk sahibi olan hanımlarda % 5’in altında iken, 30’lu yaş­larda süratli bir artış göstermekte ve 37-38 yaşlarında % 15’lere, 39-40 yaşlarında ise % 35’lere kadar sıçramaktadır.” (Yaşamın Sırrı DNA)
• “Mükemmelliklerin yanı sıra pek oldukça anormallik de yaşamın bir parçasıdır.” (Yaşamın Sırrı DNA)
• Hoşumuza giden bir müziği dinlediğimizde beynimizdeki ödül sistemini harekete geçiriyoruz ve bunun sonucunda da güzel duygular hissetmeye başlıyoruz. Kısacası müzik dinlerken bir bakıma kendimizi ödüllendirmiş oluyoruz. (Mutlu Beyin)
• Sigara içen bir şahıs, her nefesle ortalama 60 civarında kanser yapıcı kimyasal maddeyi akciğerlerine almaktadır. Akciğerlerimizde kana oksijen aktarıldığı için, solunan havanın akciğerlerin en uç köşelerine kadar erişmesi gerekmektedir. Bu şekilde olunca, sigara dumanındaki nikotin, karbonmonoksit gazı ve öteki kimyasal maddeler de akciğerlerin en ücra köşelerine kadar ulaşır. (Yaşamın Sırrı DNA)
• Bir bakıma aslına bakarsak biz hafızamızdan ibaretiz. (Mutlu Beyin)
• Tümörlerin “iyi huylu” ve “fena huylu” olmak suretiyle, genel­de iki çeşidi vardır. Bu iki türü birbirinden ayıran, iyi huylu ola­nın yayılmayıp yalnız oluştuğu yerde kalması, fena huylunun ise başladığı yerde kalmayıp ilkin çevresine, sonrasında da öteki dokulara sıçrayarak vücuda dağılmasıdır. (Yaşamın Sırrı DNA)
• Onun benzer biçimde pek oldukça insan için de bu şekilde duygusuz ve boş bir yaşam, yaşanmaya değmeyecek bir hayattır. (Yaşamın Sırrı DNA)
• Oksitosin eksikliğinin empati eksikliğine niçin olduğu ve sosyopati, psikopati ve narsisizim benzer biçimde kişilik bozukluklarıyla ilişkili olduğu bulunmuş oldu. (Mutlu Beyin)
• “Genetik veriler klasik ırk tanımını (aynı morfolojiyi, deri ren­gini, dili, dini, kültürü, etnik yapıyı ve coğrafyayı paylaşan insan grubu) desteklememektedir. Irk, bilimsel bir gerçek olmaktan ziyade toplumsal bir rahatsızlıktır. Biyolojik açıdan anlam ifade etmeyen olan ırk ve etnik farklılık kav­ramı, ne yazık ki günümüzde bile insanların birbirlerini ortadan kaldırmalarına gerekçe olarak kullanılabilmektedir.” (Yaşamın Sırrı DNA)
• Aramızdan bazılarında içsel bir itici gücün bulunduğunu ve çevre şartları ne olursa olsun bu insanların durdurulamayacağını erken yaşlarda fark ettim. (Mutlu Beyin)
• Irk bilimsel bir gerçek olmaktan ziyade toplumsal bir rahatsızlıktır. (Yaşamın Sırrı DNA)
• Hatırlamaya çalıştığımız kişinin yüz özelliklerini ve sesini aynı anda hatırlarız. (Mutlu Beyin)
• Gözlemler, insanların genetik olarak belirlenen bir mutluluk eşiği bulunduğunu, yaşadığımız bazı vakaları bizleri daha mutlu ettiğini (ya da daha mutsuz) fakat bir süre sonrasında mutluluk düzeyimizin genetik olarak belirlenmiş düzeye geri geleceğini gösteriyor. (Mutlu Beyin)
• Antidepresanların mühim bir kısmı, beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletişimin gerçekleştiği, sinaps adı verdiğimiz kısımlardaki serotonin miktarını artırır. Erkeklerin beyinlerinde kadınlardan %52 daha çok serotonin üretildiği bulunmuştur. Kadınların beyinlerinde daha azca serotonin üretilmesi depresyona olan yatkınlıklarının sebebi olabilir. (Mutlu Beyin)
• “Hamilelik esnasında vitamin haricinde hiçbir ilaç kullan­mamaya itina gösterilmesi doğacak çocuğun sağlığı açısın­dan son aşama önemldir.”i (Yaşamın Sırrı DNA)
• Göz önünde bulundurulması ihtiyaç duyulan öteki mühim gerçek de beynin yaşadığımız tecrübelerin tesiri ile sürekli olarak değişime uğramasıdır. (Mutlu Beyin)
• Korteks, beynimizin en gelişmiş bölümüdür. Bizi öteki hayvanlardan ayıran işlevlerimizin gerçekleştiği yer olduğundan korteks “düşünen beyin” olarak da adlandırılır. (Mutlu Beyin)
• Irk teriminin biyolojik bir gerçek olmaktan ziyade toplumsal bir hastalık bulunduğunu öğrendik. (Yaşamın Sırrı DNA)
• “Ne üzüntü, ne üzüntü, ne de luk yaşıyorum artık, her şey bomboş ve anlam ifade etmeyen.” (Yaşamın Sırrı DNA)