www.habertuar.com
Seneler evvel setlere ara verip maneviyata yönelen Yaşar Alptekin, davetli olduğu programda vasiyetini ve cenaze programını hazırladığını açıkladı.
Daha Önceki oyuncu ve manken Yaşar Alptekin, ‘2.
Uzun süredir ekranlardan uzak olan Alptekin özel yaşamına dair açıklamalarda bulundu.
İşte Yaşar Alptekin’in açıklamalarından satır başları:
* Kızım evlenecek. Eşi görüntü rejisörü kızım da kamera ardında çalışıyor. İsterken ağlamadım ama nikâhta ağlayacağımı düşünüyorum. Kızımdan Allah razı olsun ben ondan razıyım.
“LAMBADA DANSINI TÜRKİYE’YE BEN GETİRDİM”
* Dansımla dalga geçiyorlar öğreniyorum ama o zamanlar onu gerektiriyordu.
Herkes iyi konuşuyorsa orada bir sorun vardır. 58 filmde başrol oynadım 12 tanesini hiç izle.
* Danstaki tayt vakayı gündeme geliyor, o öykü bana ait. Ben dansçıyı canlandırdığım için rejisör ‘böyle olacak’ dedi. Biz ne gerekiyorsa yaptık. Pişman değilim, yaşadıkça deneyim kazandım.
“EVDE MÜZİK ODAM VAR”
* Evimin al katını müzik odası yaptım.
7 ay müzik dinlemedim ‘haram’ diye. Yolda giderken müzik dinleyince orada oynadım. Evime gittim dans, müzik odası yaptım. Ama evde tek başına dans edilmiyor bunu kavradım (gülüyor) Dans eğitimim yok doğaçlama yapıyorum.
* Lambada dansı Paris’te çok modaydı. Ben de oraya gitmiştim, televizyonda baktım tam gün izledim bildim. Türkiye’ye gelince de ‘böyle bir şey var’ dedim. Lambada akımı başladı.
* Bu zamana kadar hiç spor yapmadım, Yemek yemeyi de yapmayı da çok hoşlanıyorum.
Yaşamımda pişman olacağım hiçbir şey yapmadım. Pişman da değilim.
“SON ANA KADAR NİLGÜN HANIM’IN YANINDAYDIM”
* Nilgün Hanım benim kalbimden çıkmadı. Bu çehreden yüzüğümü de çıkarmadım. Nilgün ile ayrı şeyleri hoşlanırdık ama aynı çatı altında mutluyduk. Ortak nokta da buluşuyorduk. Onun hoşlandığı şeyleri de benim beğendiğim şeyleri de yapardık. İki şahıs bir olabiliyorduk ehemmiyetli olan da budur ilişkilerde.
* Nilgün’ün yeni habere kadar yanındaydım.
Kızımla son gece eve gidip üstümüzü değiştirmeye gittik, ‘gidişat fenalaştı’ diye telefon geldi. Sağlık Kurumuna yetişemeden ‘Nilgün Hanım’ı kaybettik’ dediler. Corona var diye morga giremedik. Yaşamımızda bir suskunluk oldu konuşamadık…
* Beni ancak annesi, babası, eşini kaybeden insanlar anlar ama unutamıyorum. Nilgün Hanım’la geçirdiğim son iki yıl ömre kıymet.
“MERİÇ ERKAN’I BAKINCA AĞLADIM
“Benim de başkalaşımımdan sonra insanlar bana bakıp ağlıyordu ‘neden ağlıyor bu insanlar’ diye düşünmüştüm.
Ben de ağladım. Onun ismine çok coştum çok da yakışmış çehresine nur gelmiş. Dikenli bir yola çıktı, insanlar hakkında konuşacak ama sonu iyi olur allahın izniyle.”
“VASİYETİMİ YAZDIM”
“Ben de vasiyetimi yazdım. Kızıma; kütüphanemdeki kitaplar, tespih koleksiyonum, giysilerim nereye gidecek hepsini belirttim. Satılması netlikle yasak olan şeyler var ‘bunları satma’ dedim.
Torunlarım orada meyve yerken ‘dedemden Allah razı olsun’ desinler.”
“Cenaze programı da hazırladım, duasından emin olduğum insanların adlarını verdim. Destek derneğiyle Suriye’ye giderken hazırladım hepsini.”
.
