Eğitim

Yoksun – Lemariz Müjde Albayrak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yoksun – Lemariz Müjde Albayrak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yoksun kimin eseri? Yoksun kitabının yazarı kimdir? Yoksun konusu ve anafikri nedir? Yoksun kitabı ne konu alıyor? Yoksun PDF indirme linki var mı? Yoksun kitabının yazarı Lemariz Müjde Albayrak kimdir? İşte Yoksun kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Lemariz Müjde Albayrak

Yayın Evi: Müptela Yayınları

İSBN: 9786052006207

Sayfa Sayısı: 496


Yoksun Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Serüven devam ediyor. İflah olmaz Romanovlardan sonrasında şimdi de Buzlar Kraliçesi’nin buzları eriyor.

Skandalların Buzlar Kraliçesi Josephine, eşi olmayan güzelliği ve dokunulmazlığıyla her insana tepeden baksa da yaşamının son beş yılını borçlu olduğu Arthur Kensing’in vefat etmesiyle yeni bir başlangıcın eşiğine gelmişti. Hayatı bir kez daha tersyüz oluyordu ve o bunu başarabileceğinden güvenilir değildi.

Josephine’in yaşamdan yorulduğunu görebilen tek şahıs Marcus Valerian’dı ve o, kendi başlangıçlarında kendi şeytanlarıyla hesaplaşmak zorundaydı. Yüzünde taşımış olduğu yaraların oldukca daha derinlerini kalbinde taşıyordu Marcus. O kalbe dokunabilen tek el ise Buzlar Kraliçesi’ne aitti.

Aralarında ki çekim süre ve mekan tanımadığında, yepyeni skandallar gizli saklı düşmanlarının işini kolaylaştıracak mıydı, yoksa artık saklı olanların açığa çıkma zamanı gelmiş miydi?

Sorular cevaplarını bulup, taşlar yerine otururken, hesapta olmayan aşk mevzu olduğunda bilinmeyen bir gerçek vardı: Aşkta asla iki artı iki dört etmezdi.

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)

Hissiz Serisi’nin 3.kitabı


Yoksun Alıntıları – Sözleri

  • “ İnsan kimi zaman elini uzatsa dokunacak kadar yakın olduğunu bile özler.”
  • Kimi süre güzellikler kusurların birleşmesinden doğar.
  • Şimdi bir de yenisi vardı, asla düşünmek istemediği fakat kurnaz bir düşman şeklinde damarlarına yayılan… Bu hissin adı onun için Marcus’tu.
  • Josephine,tek kaşını kaldırarak Marcus’un göğsüne dayadığı ellerinin üstünden çenesini doğrulttu.
    ”Ben meydan okuduğunu zannediyordum.”
    ”Okudum kraliçe, hem de boyundan büyük bir meydan okuma.”
    ”Göreceğiz Bay Dağ Adamı.”
    Marcus’un kahkahası odayı bir kez daha doldurduğunda Josephine ilk kez huzurluydu. Neyi başardığını bilmese de kendini başarmış hissediyordu.Bildiği bir tek Marcus ile aralarında tüm kalkanlar kalkıp tüm duvarların yıkılmış olduğuydu. Şimdi asla olmadıkları kadar çıplaklardı birbirlerine karşı. ”Seni şimdi çözeceğim Bay Valerian; fakat unutma, hala bana teslim olmuş durumdasın.”
    Josephine, yavaşça doğrularak Marcus’u bağlarından kurtarırken Marcus hayranlıkla izledi.
    ”Biliyor musun senin için yanlış söylemişler.”
    ”Neyi?”
    ”Sen Buzlar Kraliçesi değilsin. Gerçek bir Amazon Kraliçesi’sin.
  • Adı bilinmeyen bir müzisyenin bitkin notaları gibiydi yaşam..
    Kimi süre güzellikler kusurların birleşmesinden doğar.
  • “Adı bilinmeyen bir müzisyenin bitkin notaları gibiydi yaşam. Uzuyor, anlamsızca dramatikleşiyor fakat bitmek bilmiyordu.”
  • Adı bilinmeyen bir müzisyenin bitkin notaları gibidir yaşam. Uzuyor, anlamsızca dramatikleşiyor fakat bitmek bilmiyor.
  • Tek kelime:’Bitti’
    Bir insan kaç kez ölürdü? Dirilip dirilip ölmek diye bir şey var mıydı? Marcus’u uzaklaştırdığı gün ölmüşse eğer, Josephine bu her ifadeden yoksun söylenmiş sözle bir kez daha ölmüştü işte.
  • “Biz erkeklerden kimi zaman oldukca fazla şey bekliyorsunuz, mon amour. Filler uçabilir mi?”
  • “Kimi süre güzellikler kusurların birleşmesinden doğar.”


Yoksun İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Fena bi amerikan duygusal filmini, kalitesiz bir tv kanalında, korkulu bir Tr dublajla izliyormuşum hissi. Tüm kitap bu şekilde geçti. Gerçekten oldukca kötüydü. Karakterleri esasen öncesinden beri tanıdığımızı düşünüyor bence yazar. Zira iki karakterin iyi mi tanıştığına, ilişkilerinin iyi mi geliştiğine dair tek bir bölüm yok. Sadece arada bir “tanıştığımız gece…” “Yılbaşı akşamı…” Gibi geçmişten bahseden bir iki cümle var. Ve, uzun terapi seanlarından sonrasında anca iyileşebilecek sinir hastası adamı, aşkıyle iyileştiren bir bayan… NE KADAR ETKİLEYİCİ ÖYLE.
Arada bir aşırı fena kitap okumaktan oldukca keyif alıyorum. Tam olarak öyleki bir kitaptı, Feyyaz Yüğit’in de söylediği şeklinde “o denli fena ki artık iyilikten baş vermiş.”. Benim şeklinde spesifik zevkeriniz yoksa alıp okumayın sakın, deli misiniz? (b)

Josephine, babası öldükten sonrasında anası ile yaşamaktadır. Annesi kızı ile ilgilenmekten oldukca sevdiği ile ilgileniyordu. Josephine, 18. yaş gününden sonrasında bir iftiraya uğrar ve anası tarafınca evden sokağa atılır. Josephine, yıkılır ne kadar uğraşsa da annesini ikna edemez, kendine inandıramaz. Ne yapacağım di,ye düşünürken karşısına Arthur çıkar. Yaşlı adam onunla evlenir , Arthur hastadır pek uzun süre hayatta kalamaz. Josephine, aradan geçen bir kaç yıl sonrasında gene evsiz kalmıştır. Zira üvey oğlu Onu evden mahkeme sonucu ile attırır.
Josephine, Arthur’un cenazesine gider fakat üvey oğlu rahat durmaz ve Ona cenaze de cinsel tacizde bulunur ve bu vakası Marcus görür ve Josephine’i kurtarmış olur gidecek yeri olmadığı için Onu çiftliğine götürür. Marcus uzun zamandan beri Josephine’den etkilenmektedir şimdi bir arada olmaları ateş ile barut misalidir. Josephine, de bir kaç yıl ilkin bir balo da Marcus’u gördüğünden beri beğenmektedir. İnsanlar Josephine hakkında fena konuşmaktadırlar. Üvey babasının iftirasından sonrasında oldukca fena günler geçirmiştir. Şimdi Marcus vardır ve ansızın hayatına girivermiştir.
İyi okumalar.. (Persephone)

Romantizm bana gore değil hakikaten I am odun fakat konusu ilgimi çekenleri okuyorum. Daha doğrusu boş romantizm bana gore değil. YOKSUN da boş olmayan duygusal hikayelerde biri.
Skandallar kraliçesi Josephine için (ümit ederim adı doğru yazdım) yaşlı kocası ölünce zincirleme skandalların içine düşmesi kaçınılmazdı. Tüm dedikodulara ve iftiralara, hatta zorbalara karşı dik durmalı, Buzlar Kraliçesi ünvanın hakkını vermeliydi. Ama işler ummuş olduğu şeklinde gitmedi. Cenaze günü yeni bir skandalın kucağına düştü. Marcus Valerian…
.
Yeti kılıklı adama karşı karşıkonulamaz bir çekim hissettiğinde, aşkın pençesinden kurtuluşu olmadığını biliyordu.
.
İki yaralı insan, geçmişleriyle hesaplaşıp yeni başlangıçlara adım atabilecekler miydi?
(Dırım dırım azca sonrasında..)
Josephine oldukca kuvvetli bir bayan. Üvey baba tacizine, anası tarafınca sokağa atılmaya, yaşlı bir insanla evlenip yakasınından düşmeyen skandallara karşı dimdik durabilen bir bayan… Gerçekten kararlılığını, kendiyle savaşını ve aşka yenik düşüşünü gıptayla okudum.
.
Ayrıca hikayede erişkin içerikli bölümler mevcuttur. Uyarmadı demeyin (Gülcan Bülbül)


Yoksun PDF indirme linki var mı?


Lemariz Müjde Albayrak – Yoksun kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Yoksun PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Lemariz Müjde Albayrak Kimdir?

İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kısmı ve İngiltere’de Portsmounth Universitesi Siyasal Bilimler Fakültesi mezunudur. Arkasından MBA yüksek lisansını tamamlamıştır.. Evli ve iki çocuk anası olan yazar, Wattpad’de yayınladığı Hissiz ile tanınmıştır.


Lemariz Müjde Albayrak Kitapları – Eserleri

  • Hissiz
  • Maske
  • Frezya
  • Safir
  • Yoksun
  • Zambak Baharı


Lemariz Müjde Albayrak Alıntıları – Sözleri

  • “Seni muhteşem ve eşi olmayan derecede benzersiz kılan, senin kusur gördüklerin.” (Maske)
  • Şeytanlar kirlenmezdi, onlar esasen kirli doğardı. (Hissiz)
  • Ve birden bilirsin: Yeni bir şeye başlamanın ve başlangıcın sihrine güvenmenin zamanıdır.
    Meister Eckhart (Zambak Baharı)
  • “Hint açelyası, her şey bitti demek.”
    “Onu asla cezalandırdın mı?”
    “Hayır… O, en başından beri cezalandırılmayı asla hak et­medi. ”
    “Beni cezalandıracak mısın?”
    “Bu senin cezandı… Yarın seninle petunya alacağız.”
    “Petunya ne demek?”
    “Umudunu yitirme…” (Frezya)
  • Her süre onlarca düşmanla muharebeye bilirsin. Ama hiçbiri bir bayan kadar tehlikeli olması imkansız!!! (Safir)
  • Tek kelime:’Bitti’
    Bir insan kaç kez ölürdü? Dirilip dirilip ölmek diye bir şey var mıydı? Marcus’u uzaklaştırdığı gün ölmüşse eğer, Josephine bu her ifadeden yoksun söylenmiş sözle bir kez daha ölmüştü işte. (Yoksun)
  • Yaşam sevdiğinin gözlerinde güzeldir… (Maske)
  • Kimi süre güzellikler kusurların birleşmesinden doğar. (Yoksun)
  • “Herkesin beklentileri vardır. Kimse çok olduğunu düşünmez ama ister.”
    “Ben istemem.”
    “Neden?”
    Rakısından bir yudum aldığında kalbimin ortasında asla kapanmayan yaram bir damla kan sızdırdı. Bir gün hakikaten tamamı kabuk tutacak mıydı acaba? Dinecek miydi kanaması, yoksa beni o kanamadan öldürene dek yavaş yavaş sızacak mıydı?
    “İstemek hayallerle alakalı. Benim hayallerim yok.” (Zambak Baharı)
  • “Beni hatırladınız mı?”
    “Daha bunamadım evlat. O isyan eden mutsuz bakış­ları nerede görsem tanırım. Seninki kadar fırtınalar azca kişinin yüreğinde kopar!” (Hissiz)
  • Aşk hakikaten de garip bir zehirdi. Caci’nin söylediği şeklinde, bazı zehirler insanoğlunun bedenini iyileştiriyordu hakikaten. (Safir)
  • Hayal ettiğiniz her şey gerçektir.
    Pablo Picasso (Zambak Baharı)
  • “Seni muhteşem ve eşi olmayan derecede benzersiz kılan, senin kusur gördüklerin.” (Maske)
  • “…Sana şu kadarını söyleyeyim evlat, geçmişle bu kadar oldukca savaşırsan uğrunda savaşacak bir geleceğin olmaz.” (Safir)
  • “Yanılıyorsun. Seni çoktan kabullendik. Sadece hala hazmetmeye çalışıyoruz.’ (Maske)
  • Bilmezdim. Bilemezdim ne büyük konuştuğumu. Kimsenin yokluğu öldürmüyormuş meğer. Öldürmüyormuş da öldürmemesine iki kanadı da kopmuş kuş gibi bırakıp süründürüyormuş. Bilmiyordum işte. (Zambak Baharı)
  • “ İnsan kimi zaman elini uzatsa dokunacak kadar yakın olduğunu bile özler.” (Yoksun)
  • Huzursuzdum.Aklında birbirinden değişik onlarca fikir var gibiydi. Ben konuşmaya, dertleşmeye alışık değildim. Bilirdim. Kimse kimsenin derdini dinlemez,bir tek kendine hisse çıkaracağına bakardı. Ben de öyleki yapıyordum. (Zambak Baharı)
  • “frezyalara dokunmaya bile hakkım olamayacak kadar suçluydum”|217 (Frezya)
  • “Kimi süre güzellikler kusurların birleşmesinden doğar.” (Yoksun)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş