Yüce Tanrı Pan kimin eseri? Yüce Tanrı Pan kitabının yazarı kimdir? Yüce Tanrı Pan konusu ve anafikri nedir? Yüce Tanrı Pan kitabı ne konu alıyor? Yüce Tanrı Pan PDF indirme linki var mı? Yüce Tanrı Pan kitabının yazarı Arthur Machen kimdir? İşte Yüce Tanrı Pan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Arthur Machen

Çevirmen: Barış Tanyeri

Orijinal Adı: The Great God Pan

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053758310

Sayfa Sayısı: 80

Yüce Tanrı Pan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Başta H. P. Lovecraft olmak suretiyle kendisinden sonraki birçok yazarı etkileyen Arthur Machen, çağdaş korku edebiyatının erken dönem ustalarından biri. Doğaüstü, fantazi ve korku türlerinde verdiği eserlerin içinde en ünlüsü olan Yüce Tanrı Pan da yazıldığı dönemde yürekli içeriğiyle büyük yankı uyandıran ve ünü günümüze kadar ulaşan bir başyapıt.

Dr. Raymond’ın ruhani dünyaya erişmek için yapmış olduğu “Yüce Tanrı Pan’ı görmek” adlı deneyin sonucunda kentte gizemli vakalar vuku bulmaya adım atmıştır. Bu deneyle beraber Yunan mitolojisinde ormanların ve kırın tanrısı olan yarı keçi yarı insan Pan, hikâyede ürkütücü bir figüre dönüşerek, eski çağların dehşetini on dokuzuncu yüzyıla taşır. Machen’ın benzersiz üslubuyla bilim, bir nevi, korkuya yaşam verir.

“Yazılmış en iyi korku öykülerinden biri. Belki de en iyisi.”

—Stephen King

Ormanın fısıltısı yükseliyor… Yüce Tanrı Pan’a zihnini açmanın vakti geldi.

Yüce Tanrı Pan Alıntıları – Sözleri

• Öyleki dehşet verici şeyler gördüm ki kimi zaman sokağın ortasında durup bu şekilde şeyler görüp iyi mi yaşamaya devam ediyor olduğuma şaşıyorum.
• Tüm gece pencerende bir ışıkla otursan gelip kapını çalarlar fakat bir yerlerde ölsen gelen giden olmaz.
• Öyleki dehşet verici şeyler gördüm ki, kimi zaman sokağın ortasında durup bu şekilde şeyler görüp iyi mi yaşamaya devam ediyor olduğuma şaşırıyorum.
• “Her bir buğday tanesinde bir yıldızın ruhu saklıdır.”
• Şeytan ete kemiğe büründü. Ve insan oluştu.
• “Bir nehrin üstünde balçık görürsen, çamurun bir zamanlar dipte olduğundan güvenli olabilirsin.”
• Silet per diem universus, nec sine horrore secretus est.
  Evren suskundur gün süresince, lakin korkuyla bölünmüştür.
• Her bir buğday tanesinde bir yıldızın ruhu saklıdır.

Yüce Tanrı Pan İncelemesi – Kişisel Yorumlar

~58° | Yüce Tanrı Pan: Merhaba.
Metafizik tıpla ilgilenen Dr. Raymond’ın deli bir hipotezi var. Bu deli doktorun kendisinden de deli hipotezi şu şekilde: Minik bir cerrahi müdahaleyle, beynin gri maddesindeki bazı hücreleri tekrardan düzenleyecek mikroskobik bir sıyrıkla, maddenin dünyasıyla ruhun dünyası, bir öteki deyişle duyular dünyasıyla ruhlar dünyası arasındaki perdeyi kaldırmak. Dr. Raymond bu hipotezini Mary adlı genç bir kızın üstünde kontrol ediyor. Zaten başlı başına garip olan bu gözlem bazı korkulu olayların başlangıcı oluyor.
Eskilerin ”Yüce Tanrı Pan’ı görmek” diye bir deyimi var. Bu deyim o perdeyi kaldırıp ruhlar hayatına bir göz atabilme şansına erişenler için ”Yüce Tanrı Pan’ı görmüş oldu!” şeklinde kullanılıyor. Bu deneyin bir sonucu olarak Mary ne görüyor dersin? Daha güzel bir sual da sorulabilir: Mary’nin peşinden vaka örgüsünün yer almış olduğu yerleşim yerinin sokaklarından gazeteler vasıtasıyla enteresan haberlerin duyulmaya başlanmasının ve bu yerleşim yerindeki asilzadelerin başka yerleşim yerlerine kaçmaya uğraşmasının arkasında yatan niçin de neyin nesi? Eskilerin ormanlarda ve kırlarda şahit olduğu eski bir hikâyeyi loş ışıklı Londra sokaklarında yaşamaya hazır ol. İşler hakikaten garip bir hal alıyor.
NOT: Sadece bir eleştirim olacak. Kitabın her bir noktada akıcı ve sürükleyici bulunduğunu söyleyebilirim. Ancak bu akıcılığın ve sürükleyiciliğin zirve yapmış olduğu bir yerde sen olayların devam etmesini isterken her şey mektuplarla bir sona bağlanıyor. Gerçi ”bağlanmak” diyemem. Pek oldukca açık kapı bırakılıyor. Bu bir çok vakit sinir bozucu olsa da bununla birlikte çok önemli bir şey. Yine de kitabın birazcık daha uzun olmasını hakikaten oldukca arzu ederdim.
Keyifli okumalar! (Kaan Ata Önder)

Yüce Tanrı Pan: Kitap bir doktorun Mary adlı kız üstünde uyguladığı bir deneyle başlıyor. Bu gözlem paranormal bir gözlem. Deney esnasında gözlem yapması için bir arkadaşı olan Clarke da var. Deney sonunda Clarke ve tabip şaşkınlıkla kıza bakıyorlar fakat kız artık bayağı bir kız değil zira o Yüce Tanrı Pan’i görmüş oldu.
Clarke bu vakadan sonrasında oldukca etkilenip paranormal vakaları araştırıp günlüğüne not almaya başlıyor. O bu mevzuyla ilgilendikçe birbirine benzer vakalar oluşturan üç hanım karaktere yolu düşüyor. Bu karakterler üstünden vakalar oluşmaya başlıyor.
Yazar bir kere kitaptaki vakaları oldukca güzel birbirine bağlamış. Kitap ilerledikçe bu üç hanım karakterin arasındaki bağlantıyı çözebiliyorsun fakat kitabın sonu tam bir ters köşe olmuş. Yazar 77 sayfalık bir romanda ne anlatmış demeyin azca ve öz şekilde bence yüzlerce sayfaya karşılık bir vakası süper ötesi harmanlamış ki size o doyurucu hissi veriyor. Tam bir novella türü diyebiliriz.
Kitabın korku ögesi mevzusuna gelecek olursak Arthur Machen bu kitabı yazmak için Galler’deki bir pagan tapınağına yapmış olduğu bir seyahat esnasında almış olduğu esin ile araştırıp yazmaya karar vermiş. Kapak resmini inceleyecek olursak da tasvir tam bir Şeytan tasviri. Günümüzde satanizm ve İlluminati fikirlerinde de bu tasvire benzer keçimsi boynuzlu bir figüre haizdir. Yazar başta iki ayrı novella olarak yazmak istemiş fakat bu iki novellanın birbirine bağlantıları bulunduğunu farkedince ikisini biraraya getirip bir sonuçla bağlayarak tek bir novella elde etmiştir.
Okuduğunuz vakit diyorsunuz bu iyi mi korku gerilim kitabı. Evet günümüzde o denli oldukca vahşet görmüş olan hepimiz için şu an o şekilde gelmeyebilir fakat yazıldığı dönem itibarıyla heralde okuyucuya gerilimli gelebilir tıpkı Hollywood yardımıyla renklendirilmiş Bram Stoker’ın kitabı Dracula şeklinde.
Bu novella bununla birlikte bir oldukca Hollywood yapımına da esin olmuştur. Mesela en bilineni Gualermo del toro’nun Pan’in labirenti adlı filmdir. Tabiki bu yazar da gotik, korku ve gerilim edebiyatının babası H.p. Lovecraft’tan esinlenerek yazmaya adım atmıştır. (Okuyan bir anne)

Yüce Tanrı Pan, Karanlık Kitaplık serisinden okuduğum ikinci kitap oldu. Daha yorumda bulunmak için oldukca erken o yüzden pek bir şey söyleyemiyorum sadece şimdilik beni aşırı etkiledi diyemeyeceğim. İleride okuduğum kitaplara bakılırsa seri hakkında görüşlerimi yazarım.
Yüce Tanrı Pan’a gelirsek ne bayıldım ne de nefret ettim. Ne iyi ki okudum dedim ne de keşke okumasaydım. Dümdüz bir okuma oldu benim için.
Kitap hakikaten gizemi korumayı oldukca iyi başarıyor. Olay örgüsü süresince merak içinde kaldım. Kitaptaki problem bu gizemin bir sonuca bağlanmıyor olmasıydı. Anlatmak istediği mevzu oldukca güzel, işleniş kısmını da beğendim fakat tatminkar bir halde sonlandığını söyleyemiyorum. Kitabın devamlı yeni kişilerin ağzından anlatılması da bir miktar kafa karışıklığına niçin oluyor. Uzun bir kitapta değişik bakış açılarından okumayı seviyorum fakat bu kadar ince bir kitapta derinliği verilmemiş birçok karakteri okumak o kadar da iyi bir edinim sayılmaz.
Kitap beni hakikaten bir süre süresince ürkütmeyi başardı. Ama bunda benim her şeyden korkan bir insan olmamın oranı oldukca büyüktür. O yüzden muhtemelen siz o kadar da korkarak okumazsınız.
Tüm eleştirilerime karşın kitap yazıldığı döneme bakılırsa hakikaten başarı göstermiş. Bu mevzuda asla fena bir yorumda bulunamam. Alanında öncü bir yapıt olduğu su götürmez bir gerçek. Ben bir tek okuduğum kitapları yazıldığı döneme bakılırsa değerlendirerek olduğundan daha çok beğenmiş şeklinde davranamıyorum. Bir esere saygı göstermek ve o eseri sevmek içinde fark vardır. Yüce Tanrı Pan benim saygı duyduğum bir yapıt oldu. Okuyacak her insana keyifli okumalar dilerim. (Selen)

Yüce Tanrı Pan PDF indirme linki var mı?

Arthur Machen – Yüce Tanrı Pan kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Yüce Tanrı Pan PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Arthur Machen Kimdir?

Arthur Machen tarihlerinde içinde yaşamış ve Gotik bilimkurgunun oluşmasına öncülük etmiş Galli bir yazardır. Yazarlık haricinde gazetecilik, çevirmenlik ve oyunculuk da yapmıştır.Bilhassa 1890’lı yıllarda, yazdığı fantastik ve korku öyküleri ile dikkat çekmiş ve edebiyat dünyasının öne çıkan isimlerinden biri olmuştur. Kelt atalarından kalma kültürle beslenen Machen, bunu kaçınılmaz bir halde eserlerine yansıtmış ve fantastik dünyasını kuraraken bu mirası sonuna dek kullanmıştır.

Jorge Luis Borges, Machen ile ilgili şunları aktarır: “Machen için yapılacak muhtemel tanımlamalar onun yapıtlarında fark ettiğim özelliklerden çok daha önemsizdir. Bu özelliklerden biri; kötülüğün, birçok doğa ve tanrıbiliminde olduğu gibi yalnızca iyiliğin yokluğu olarak var olması değil de iyiliğe karşı sürekli olarak mücadele eden bir yaratık ya da yaratıkların oluşturduğu bir koalisyon olarak var olması ve zafer kazanmasıdır.”

Arthur Machen Kitapları – Eserleri

• Yüce Tanrı Pan
• Üç Sahtekar
• Dehşet
• Ateş Piramiti
• Beyaz İnsanlar – Kızıl El
• Düşler Tepesi

Arthur Machen Alıntıları – Sözleri

• Görmediğiniz şeye inanmazsınız; daha ziyade inanmadığınız şeyi göremezsiniz. (Dehşet)
• “… Sözcüklerin gerçek sanatçısının ellerinde tüm hikayeler görkemli olur ve her detay garip bir şaşkınlık uyandırır. Mesele pek mühim değildir, üslup ise her şey. Zaten en büyük beceri görünürde bayağı bir meseleyi ele alıp onu üslubun büyük simyasıyla sanatın saf altınına dönüştürmektir.” (Üç Sahtekar)
• Fenalık, iyilikten oldukca daha derin bir yabancılığa haizdir. (Beyaz İnsanlar – Kızıl El)
• Büyük bir aziz olmaktan zor olsa gerek, büyük bir günahkar olmak. (Beyaz İnsanlar – Kızıl El)
• Belki kendi kendimizin gardiyanıyız ve dışarı çıkıp yaşamakta hakikaten ozgürüzdür. (Dehşet)
• Ama hayvanların da içlerinde insanlardaki içsel niteliğe karşılık gelen bir şey vardır, biz buna içgüdü di- yoruz. Onlar tahtın boş bulunduğunu, kendini tahttan indiren kral ile aralarında arkadaşlığın bile mümkün olmadığını algıladılar. Eğer kral değilse, bir dolandırıcı, bir sahtekâr, yok edilmesi ihtiyaç duyulan bir şeydi. (Dehşet)
• Öyleki dehşet verici şeyler gördüm ki kimi zaman sokağın ortasında durup bu şekilde şeyler görüp iyi mi yaşamaya devam ediyor olduğuma şaşıyorum. (Yüce Tanrı Pan)
• Hezeyan çoğu zaman bir tür bulut, gerçeklerin büyütülmüs ve çarpıtılmıs gölgesidir fakat hasta bir beynin bulutundan çıkarılan bir çarpıtmadan gerçek bir ev inşa etmek oldukca zor, neredeyse imkansızdır. (Dehşet)
• Ruhun yalnız bir tutkusudur ya da yalnız bir ruhun tutkusu. (Beyaz İnsanlar – Kızıl El)
• Omnia exeunt in mysterium (Ateş Piramiti)
• “yaşamım resmen araf, her neyse ki cehennem değil.” (Üç Sahtekar)
• “Bir nehrin üstünde balçık görürsen, çamurun bir zamanlar dipte olduğundan güvenli olabilirsin.” (Yüce Tanrı Pan)
• “Bir tesadüfler zinciri tüm bu sahneyi oluşturup tüm bu garip vakaları acayip bir ustalıkla bir araya getirmedikçe, yaşamın alışılagelmiş, bayağı akışının ve itiş kakışının oldukca ötesinde şeylere tanık olacağımı kuşku götürmeyecek şekilde görebiliyordum.” (Ateş Piramiti)
• Mesele pek mühim değildir, üslup ise her şey. (Üç Sahtekar)
• Her bir buğday tanesinde bir yıldızın ruhu saklıdır. (Yüce Tanrı Pan)
• “Deneyimlerime dayanarak söylüyorum,muhatap olması en zor kişiler cahillerdir.” (Üç Sahtekar)
• “Benim payıma düşen, insanoğlunun hayal edebileceğinin oldukca ötesinde ümitsiz ve korkulu bir yazgı.” (Ateş Piramiti)
• Yaradılış ‘bilmiyorum’ demenin Yunancası mı? (Dehşet)
• “Ortak kanının tersine, daha oldukca zenginliğe gözü aç olan zenginlerdir; halk ise özgürlukten ve bilinmeyen tanrıdan konuşularak kazanılır. (Dehşet)
• Siz tüm saflığınızla, bir tek bağırmanın, bu duvarların yerle bir ol­masına yeteceğini sandınız, fakat bu şekilde şaşırtıcı
  zaferlerin zamanı geçti. (Ateş Piramiti)