Eğitim

Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri – Abdülbaki Gölpınarlı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri – Abdülbaki Gölpınarlı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri kimin eseri? Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri kitabının yazarı kimdir? Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri konusu ve anafikri nedir? Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri kitabı ne konu alıyor? Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri PDF indirme linki var mı? Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri kitabının yazarı Abdülbaki Gölpınarlı kimdir? İşte Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Abdülbaki Gölpınarlı

Derleyen: Abdülbaki Gölpınarlı

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9789754588040

Sayfa Sayısı: 568


Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yunus Emre: Hayatın ve halkın dili ile gür bir lirizmi kaynaştırarak, tasavvuf şiirinin kurucularından biri olmayı başaran unutulmaz bir 13. yüzyıl sonu 14. yüzyıl başı ozanıdır.

Elinizdeki kitaptaysa, Yunus Emre’nin 1307-8 yıllarında yazdığı malum minik mesnevîsi Risâletü’n-Nushiyye’nin (Nasihat Kitabı) yanısıra, Gölpınarlı’nın 1930’lardan 1981’e dek sürdürdüğü çalışmalarla, ozana ilişkin olduğu kesinleşmiş “Bütün Şiirleri” yer almıştır.

Abdülbâki Gölpınarlı (1900-1982); 20. yüzyılda ülkemizin yetiştirdiği en mühim edebiyat tarihçilerinden ve (şarkiyat) doğu bilimcilerindendir. Hasan Âli Yücel’in Bakanlık Klasikleri’nden 1980’lere, dîvan, tasavvuf ve halk edebiyatımızdan ve Farsçadan yapmış olduğu temel yapıt çevirileri ve incelemeleriyle de kültür hayatımızda unutulmaz bir iz bırakan Gölpınarlı’nın sayısız eseri içinde, Mevlâna Külliyatı, Fuzulî, Nedim ve Yunus Emre’nin dîvanları da vardır.


Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri Alıntıları – Sözleri

  • Yunus bu sözleri çatar
    Sanki balı yağa katar,
    Halka mata’ların satar
    Yükü gevherdir tuz değil.
  • Ey sözlerin aslın bilen, geldi bu söz kandan gelir
    Söz aslını anlamış olmayan sanır bu söz benden gelir
  • Bir kez gönül yıktın ise
    bu kıldığın namaz değil
  • Gurbet ilinde yürürüm
    Dostu düşümde görürüm
    Uyanır melûl olurum
    Gel gör beni aşk n’eyledi,
  • Türlü türlü cefânın adını aşk vermişler
    Bu cefâya katlanan dosta halvet ermişler
  • Kuru idik yaş olduk kanatlandık kuş olduk
    Birbirimize eş olduk uçtuk elhamdü lilláh

    Dirfilli pınar olduk irkildik ırmağ olduk
    Aktık denize daldık taştık elhamdü lillâh
    Taptuk’un tapısında kul olduk kapısında
    Yunus miskin pişmeden idik piştik elhamdü lillâh”
  • Ölür ise ten ölür canlar ölesi değil…
  • Müselmanlar zamâne yatlı oldu
    Helal yenmez haram kıymetli oldu
    Okuyan Kur’an’a kulak tutulmaz
    Şeytanlar semirdi güçlü oldu
    Peygamber yerine geçen hocalar
    Bu halkın başına zahmetli oldu..
  • Her kim aşk eri ise aşka satın alan ise
    Aşk onun yâri ise canına od urmuşlar
  • Aşık olan gönül aşktan usanmaz
  • Ben bir kitap okudum kalem onu yazmadı
    Mürekkep eyleyeydim yetmeye yedi deniz…
  • Ne ilmim var ne tâatım ne gücüm var ne tâkatım
    Meğer senden inâyetim kıl yüzüm ak Çalabım..
  • Yunus seni seveliden beşâret oldu cânına
    Her dem yeni dirliktedir hergiz ömrün eskitmeye
  • Sekiz uçmağın hûrisi eğer bezenip gelseler
    Senin sebyinden özgeyi (gönlüm) asla kabûl etmeye


Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

“Yunus bu sözleri çatar”: Kitaplığımda Yunus Emre divanı olmasına karşın
kitap/yunus-emre-yaşamsal-ve-butun-siirleri–30407 eseri okumayı tercih ettim. Şiirlerini bölümlere ayırarak şiirlerini mevzu başlıkları halinde basılması oldukça iyi düşünülmüş. Kitabın ilk 45 sayfası önsöz halinde Yunus Emre’nin yaşamış olduğu çağ başlığında geçen vakaları özetleyen güzel bir başlanhıç, akabinde risalet’ün nushiyye (tembihler kitabı) ile başlamış olan Yunus Emre’nin dizelerinde bir mesnevi türünde eseriyle devam ediyor.
Yunus Emre’nin şiirlerini 11 mevzu başlığıyla açıklamalı şekilde sunan yazar/abdulbaki-golpinarli’nın alın terine sıhhat, bu vakit diliminde kullanılmayan o denli oldukça kelimelerle bezenmiş bir yapıt Türkçe, Arapça ve Farsça kelimeler ile ilmek ilmek işlenmiş Aruz vezniyle şiirleri okumak oldukça rahatlatıcı geldi bana bir terapi benzer biçimde,eseri okurken iki tane lügat kullandım. Yunus Emre şiirlerini tartacak kadar dile hakim olmak arzu ederdim fakat terazimin kefesinde o denli ilmim bulunduğunu düşünmüyorum.
Şiir seven her insanın dizelerini yanında dağarcıklarına oldukça fazla kelime ekleyeceklerini düşünüyorum.
Herkese Keyifli okumalar. (Berceste)

Ara sıra ilaç niyetine okuduğum şiirler bugün bitti. Yunus Emre’yi belli başlı mısraları ile hepimiz tanıyor sadece onu tam olarak idrak etmek için tüm şiirlerini bir arada görmek oldukça mühim imiş.
Bunu neredeyse bin yıl ilkin iyi mi düşünmüş dedim kendime. Tabii ki meşhur düşünürleri biliyorum, onların farkındayım, -sadece- Türkçe olarak okuyabilmenin hazzı oldukça başka geldi bana. (Arkada Yunus Emre dizi müziği ile okudum tamamını)
Hep sevdim ben Yunus Emre’yi. Tanımadan ilkin, bir tek adını bilirken de seviyordum, şimdi onu tanırken gene oldukça seviyorum.
Gelelim yayına: Kültür Yayınları’na minnet sunmak gerek ki bu şekilde kaliteli işleri yapıyorlar. Biroldukça kült eseri onlardan okudum. Başarılı ve kaliteli baskıları ülkemiz için bir talih.
Sizi de seviyorum.
Ve Abdülbaki Gölpınarlı… Müthiş bir emek verme… Aralarda yapmış olduğu açıklamalarla Yunus Emre’yi okumak için bir nevi rehber görevi görmüş. Okumak ve okurken hakikaten idrak etmek için. Sona bir Izahat ve Lügat kısmı koymuş. Telmih meydana getirilen şahıs/vakaları anlatmış. Hepsi güzel hepsi tertemiz.
Okunmalı, anlaşılmalı, tanınmalı, unutulmamalı… (Çiğdem)

Yunus Emre: Hayatın ve halkın dili ile gür bir
lirizmi kaynaştırarak, tasavvuf şiirinin kurucularından biri olmayı başaran unutulmaz bir
13. yüzyıl sonu 14. yüzyıl başı ozanıdır.
Elinizdeki kitaptaysa, Yunus Emre’nin 1307-8 yıllarında yazdığı malum minik mesnevîsi Risâletü’n-Nushiyye’nin (Nasihat Kitabı) yanısıra, Gölpınarlı’nın 1930’lardan 1981’e dek sürdürdüğü çalışmalarla, ozana ilişkin olduğu kesinleşmiş “Bütün Şiirleri” yer almıştır.Abdülbâki Gölpınarlı (1900-1982); 20. yüzyılda ülkemizin yetiştirdiği en mühim edebiyat tarihçilerinden ve (şarkiyat) doğubilimcilerindendir. Hasan Âli Yücel’in Bakanlık Klasikleri’nden 1980’lere, dîvan, tasavvuf ve halk edebiyatımızdan ve Farsçadan yapmış olduğu temel yapıt çevirileri ve incelemeleriyle de kültür hayatımızda unutulmaz bir iz bırakan Gölpınarlı’nın sayısız eseri içinde, Mevlâna Külliyatı, Fuzulî, Nedim ve Yunus Emre’nin dîvanları da vardır. (Hakan Arıkan)


Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri PDF indirme linki var mı?


Abdülbaki Gölpınarlı – Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abdülbaki Gölpınarlı Kimdir?

1900 senesinde İstanbul’da dünyaya geldi. Asıl adı Mustafa İzzet Baki’dir. Ailesi Azerbaycan’dan göçtü. Menbaü’l-İrfan İdadisinin rüştiye kısmında ve Gelenbevî İdadisinde okudu. Öğretmenlik ve Vezneciler’de kitapçılık yapmış oldu. Bir arkadaşının davetine uyarak Çorum’un Alaca ilçesine öğretmen olarak gitti (1918). 1923’te İstanbul’a döndü. İstanbul Erkek Muallim Mektebini (1927) ve İ.Ü. Edebiyat Fakültesini (1930) tamamlamış oldu. Konya, Kayseri, Balıkesir, Kastamonu, Haydarpaşa liselerinde edebiyat öğretmenliği yapmış oldu. A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine Farsça okutmanı olarak belirleme edildi. Burada doktorasını verdi. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde metinler şerhi okuttu. Doçentliğe terfi etti. İ.Ü. Edebiyat Fakültesine geçerek İslâm-Türk tasavvuf zamanı okutmaya başladı. Bu sıra 142. maddeden tutuklandı. Beraat ettikten sonrasında üniversiteye döndü. 1949’da emekliye ayrıldı. 25 Ağustos 1982’de İstanbul’da öldü.

Abdülbaki Gölpınarlı çalışmalarını Tasavvuf, Mevlevîlik, Şiîlik ve Divan Edebiyatı üstüne yoğunlaştırmış, bu sahalarda dikkate kıymet eserler vermiştir. Ayrıca devrin gazete ve edebiyat dergileri yanında Türk Ansiklopedisi, İslâm Ansiklopedisi ile Şarkıyat, Türkiyat ve İktisat Fakültesi mecmualarında oldukça sayıda makalesi çıkmıştır. 60’a yakın yapıt bıraktı.


Abdülbaki Gölpınarlı Kitapları – Eserleri

  • Yunus Emre – Hayatı ve Bütün Şiirleri
  • Pir Sultan Abdal
  • Nehcü’l Belaga
  • Yunus Emre
  • Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri
  • Türkiye’de Mezhepler ve Tarikatlar
  • Nedim Divanı
  • Hayyam ve Rubaileri
  • 100 Soruda Tasavvuf
  • Melamilik ve Melamiler
  • Şeyh Galip
  • Mesnevi Tercemesi ve Şerhi Cilt: 1-2
  • Mevlana Celaleddin-i Rumi
  • Tasavvuf
  • Nasreddin Hoca
  • Mevlana’dan Sonra Mevlevilik
  • Tarih Boyunca İslam Mezhepleri ve Şiilik
  • Baki
  • Mevlana Celaleddin
  • Divan Edebiyatı Beyanındadır
  • Mevlevi Adab ve Erkanı
  • On İki İmam
  • Yeni Gülzar-ı Haseneyn – Kerbela Vak’ası
  • Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri
  • Sosyal Açıdan İslâm Tarihi
  • Müminlerin Emiri Hz. Ali
  • Yunus Emre
  • Yunus Emre Ve Tasavvuf
  • Kaygusuz Abdal, Hatayi, Kul Himmet
  • Mevlana Celaleddin Mektuplar
  • Alevi Bektaşi Nefesleri
  • Mesnevi Tercemesi ve Şerhi Cilt: 5-6
  • Mesnevi Tercemesi ve Şerhi Cilt: 3-4
  • Şeyh Bedreddin ve Manakıbı
  • Mevlana Adı Aşk
  • Türkiye’de Mezhepler ve Tarikatlar
  • Nesimi Usuli Ruhi
  • Hz. Muhammed ve Hadisleri
  • Hafız
  • 100 Soruda Türkiye’de Mezhepler Ve Tarikatler
  • Mevlana
  • Fuzuli
  • Şeyh Galib Divanı’ndan Seçmeler
  • Türk Tasavvuf Şiiri Antolojisi
  • Yurt Bilgisi
  • Hafız Hayatı Sanatı Eserleri
  • Nail-i Kadim
  • Ramazan Geldi Hoş Geldi
  • Mesnevi Şerhi – Cilt 1
  • Kur’an-ı Kerim ve Meali
  • Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri
  • Yunus ile Âşık Paşa ve Yunus’un Bâtıniliği
  • Fuzûlî Dîvânı
  • Mevlana
  • Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin ve Menakıbı
  • Kaygusuz Vizeli Alaeddin
  • Yeni Gülzar-ı Haseneyn
  • Mesnevi Şerhi – Cilt 6
  • Mesnevi Şerhi – Cilt 5
  • Mesnevi Şerhi – Cilt 4
  • Mesnevi Şerhi – Cilt 2
  • Mesnevi Şerhi Cilt 3
  • Divan Şiiri XV-XVI. Yüzyıllar


Abdülbaki Gölpınarlı Alıntıları – Sözleri

  • İnanmayanlara de ki: Gücünüzün yettiğini yapın, şüphe yok ki ikimiz de yapmadayız.
    Ve bekleyin, şüphe yok ki ikimiz de beklemedeyiz. (Kur’an-ı Kerim ve Meali)
  • Hiç buğday ekersin de arpa biter mi? Attan sıpa doğduğunu gördün mü asla? (Mesnevi Tercemesi ve Şerhi Cilt: 1-2)
  • 1.Gittin ammâ ki kodun özlem ile cânı bile
    İstemem sensiz olan söyleşi-i yârânı bile
    2. Devr-i meclis bana girdâb-i belâdır sensiz
    Mey-i zehrâb-i sitem sâgar-i gerdânı bile
    3. Bâğa sensiz bakamam çeşmime âteş görünür
    Gül-i handânı değil, serv-i hirâmâm bile
    4. Sineden derd ile bir âhedeyim kim dönsün
    Aksine çerh-i felek mihr-i dırahşanı bile
    5. Hâr-i firkatle Neşâti-i hazînin vâhayf
    Dâmen-i ülfeti çakoldu girîbânı bile (Divan Şiiri XV-XVI. Yüzyıllar)
  • Gel gel beru ki savm ü salatın kazası var
    Sensiz geçen vakit ı yaşamın kazası yok
    (Gel gel beri ki orucun da namazın da kazası var fakat sensiz geçen dönemin kazası yok) (Nesimi Usuli Ruhi)
  • Hoca, bir köye misafir olmuş. Köy ağası, Hoca’ya sormuş;
    — Padişah mı büyük, ziraatçi mi?
    Hoca yanıt verir.
    — Elbette ziraatçi büyük. Ziraatçi buğday vermese padişah acından ölür. (Nasreddin Hoca)
  • ?
    Allah’ın ihsânı ve acıması olmasaydı pek azınız müstesna, Şeytan’a uyup gitmiştiniz. (Kur’an-ı Kerim ve Meali)
  • Sen seher yelisin gider gelmezsin
    Gelirsen de bana bâki kalmazsın
    Seni uçuranlar murad almasın
    Seni kim havalandırdı gölünden sunam (Pir Sultan Abdal)
  • ,
    Bunalıp sana geldim halimi bil
    Mededin var ise gözüm yaşın sil.
    … (Yunus Emre Ve Tasavvuf)
  • Onun Sana Şeker Gibi Olmasını İstiyorsan Ona Aşıkların Gözüyle Bak,
    Güzele Sen Kendi Gözünle Bakma İstenilene Onu İsteyenin Gözüyle Bak..(mesnevi) (Mevlana Celaleddin-i Rumi)
  • Ya Râb âleme yayılan bu acı nedir; dünya halkının hepsi yas ve mateme girdi
    Yerden bir kıyamet kopuyor,göğe bir sur sesi yükseliyor
    Âlemleri gam vadisine salan bu karanlık sabahleyin,hangi tan vakti doğmaktadır
    Sanki güneş batıdan dünyaya geldi,dünyadaki tüm zerreler birbirine girdi
    #Aşura (Yeni Gülzar-ı Haseneyn – Kerbela Vak’ası)
  • Hz. Rasul-i Ekrem (S.M), “Her peygamberin bir vasisi ve varisi vardır; Ali, benim vasim ve var isimdir” buyurmuşlardır.
    (Künuzü’l Hakaık; 2 , s.148). (Tarih Boyunca İslam Mezhepleri ve Şiilik)
  • Hz Peygamber (S.M), Ali’yi (A.M), ilminin, hükmrtinin kapısı olarak bildirmişler, “Ali bendendir, ben O’ndanım” buyurmuşlar, O’nu, “Hayırlı, iyi kişilerin imamı, kafirlerin öldürücüsü” olarak övmüşler, O’nun Kur’an’la birlikte bulunduğunu beyan etmişler…. (Tarih Boyunca İslam Mezhepleri ve Şiilik)
  • “Bir günah işlediğinde derhal tövbe et. İnsan suya düşmüş olduğu için değil, sudan çıkamadığı için boğulur.”
    -Hz. Mevlânâ (k.s) (Mevlana Adı Aşk)
  • Ortodoks Müslümanlık insanları inanışlarına nazaran sınıflandırırken tasavvuf, büyük bir müsamahayla dinlerin üzerine çıkıyor, herkesi bir görüyor, ârifin, yâni gerçeği bilip anlayan kişinin su benzer biçimde, bulunmuş olduğu kabın renk ve şeklini alacağını söylüyor, hattâ böyle de kalmıyor, hayrı, şerri nisbî ve izafî kabul edip herkesten zuhur eden işin, istidada nazaran doğru ve yerinde bulunduğunu telkin ediyordu. (Mevlana Celaleddin)
  • Görmezler mi ki onlar her yıl bir, veya iki kere musibetlere uğratılırlar da gene ne tövbe ederler, ne öğrenek alırlar. (Kur’an-ı Kerim ve Meali)
  • Bir yağ parçasıyla gören, bir et parçasıyla konuşan, bir kemikle işiten ve bir delikten solunum eden şu insana şaşırın doğrusu! (Onun yaratılışı hakkında düşünün.) (Nehcü’l Belaga)
  • Muradım olsun diye iplikler bağlanmış,üfürükçülerin elleri öpülmüştür.Ölüye kandil,mum,elektrik yapmaktansa parasıyla vatanın evlatlarına okul açılsa elektrikler konuşma salonlarında yakılsa olmaz mıydı ? Hiç hekim bakmazsa,ilaç alınmazsa,iplik bağlamakla hastalık geçer mi ? (Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri)
  • Ben özümden bîhaber mecnûn iken verdi hıraş
    Akl edip şâgird-i nâ kabil Felâtun’u bana
    Ben, kendinden haberi bile olmayan bir deliyken akıl, tuttu da Eflatun’u, bana kanikiyetsiz bir talebe yapmış oldu… (Nail-i Kadim)
  • Din dersinin mecburi olması kuşkusuz laikliğe aykırıdır. (Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri)
  • Birinci karısı ihtiyarlayınca genç bir hanımla evliliğe ilk adımını atmıştır. Lâkin gene kabak, Hoca’nın başına patlar…
    Her gün, Hoca’ya, hangimizi daha oldukça seviyorsun diye merak ederler. Hoca’yı, yanıt ver­meye zorunlu etmek için bigün, suali şöyleki yine ederler; İkimiz bir­den suya düşsek hangimizi daha evvel kurtarırsın? O vakit Hoca, ihti­yar karısına dönerek, tatlılıkla, sen birazcık yüzme biliyorsun, değil mi der. (Nasreddin Hoca)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş