Kitap Künyesi

Yazar: Orçun Türkay

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750814044

Sayfa Sayısı: 95

Zavallı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Arkasında, önderin arkasında lacivert takımlı otuzunu yenice geçmiş bir karı, elinde markalı küçücük lacivert bir şemsiye. Yerinde duramıyor, işine gecikmiş çok açık ki, kendisinden çalınan koskoca bir dönemin on beş dakikasını istemeden geri almış ve onu da uykuya harcamış. Oysa daha fazlasına ihtiyacı var, gözleri şiş, uyuyacak ve uyumayacak daha fazlaca zamana ihtiyacı var. Saçları şu pısırık yağmurun kılamayacağı kadar ıslak, kısa süre ilkin çırçıplak bulunduğunun pek de kuvvetli olmayan kanıtı bu, bütünüyle soyunmadan bir tek saçlarını yıkamış da olabilir, çırçıplaktan daha ciddiyetsiz bir durumda, küvetin önünde diz çöküp sutyen ve donla, oysa şimdiki haline bak, lacivert bir ekip içinde, amma da önemsiyor kendini, hadi canım sen de, ne haldeydin azca ilkin… Orçun Türkay ilk kitabı Peri Masalları’ndan sonrasında şimdi de Zavallı ile şimşir bir metin iyi mi kurulur, insanı delik deşik eden koca kentin göbeği iyi mi gıdıklanır onu gösteriyor… Hayata yeni bir karakter atıyor, onunla dikleniyor: Zavallı.

Zavallı Alıntıları – Sözleri

• […] her şeyi atabilirsin, ilk başta balonun yükseleceğini, yükseldiğini sanarak kum torbalarını… Şeyleri kum torbaları olarak gördükten sonrasında, değil mi ya? Her şeyi atabilirsin, evet, her şeyi atabilirsin. Konuşacak hiçbir şey kalmaz böylece.
• .
  […] her şey biçimli birer karaltı.
  .
• […] unuta unuta kitap okudu.
• Tekdüze bir hortumlar zinciri.
• (…) Ama olur mu o şekilde şey? Aynı yazgının içine sıkışmalı ve birbirlerinden tiksinmeli insanoğlu.
• İnsan kalabalığı bir hava durumu şeklinde. Başını kaldırmana izin vermeyen bir yağış.
• Geçmiyor. Ne yapmalı? Peşinden mi koşmalı? E hadi diyelim koştu, hatta elde etti, ne diyecek?
• Ters gittiğini düşündüğü şeyler düz gitselermiş de yaşamına o şekilde fazlaca tesir etmeyecek gibiler.
• […] daha kafadan başlıyor anlayacağın.

Zavallı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Orçun Türkay’ın okuduğum ikinci kitabı Zavallı, Z. diye bir karakterin yaşamından bahseden bir roman. Öyküler ve Çözülmeler bölümleriyle Z.’nin gündelik hayatında yaşadıklarını ve düşüncelerini okuyoruz kitapta. Bana bakılırsa kendisine de çevresine de pek duygusu olmayan bir karakter Z. Sevgiyi de, nefreti de unutmuş şeklinde değil de sanki asla yaşamadığı için bilmeyen biri şeklinde. (okuyanyorumlayanadam)

Bu kitap niye yazıldı, ben niye alıp sonuna dek okudum. Yazar bizlere ne anlatmaya çalışıyor. YKY bu metni iyi mi basıyor. Bu hangi yazınsal felsefi entelektüel biçim ve tercihtir. İnanın bu sorularin tamamı yanıtsız. Sanırım çevirmen ekibinden bu metni roman adı altinda bastırmış yazar. (Ateş Sonat)

Zavallı PDF indirme linki var mı?

Orçun Türkay – Zavallı kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Zavallı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Orçun Türkay Kimdir?

Orçun Türkay 1976’da İstanbul’da dünyaya geldi. Saint Joseph Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Kısmı’nü tamamlamış oldu. Çeşitli yayınevlerine, kuruluşlara çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Orçun Türkay Kitapları – Eserleri

• Dans Ediyor Bir Hane
• Zavallı
• Tunç Bey
• Bir Serap Günce
• Belkıs, Cevat ve Ne İdüğü Belirsizler
• Peri Masalları

Orçun Türkay Alıntıları – Sözleri

• “Hayatta senden başka kimseden özür dilemedim, sen de kabul etmedin.” (Tunç Bey)
• […] her şeyi atabilirsin, ilk başta balonun yükseleceğini, yükseldiğini sanarak kum torbalarını… Şeyleri kum torbaları olarak gördükten sonrasında, değil mi ya? Her şeyi atabilirsin, evet, her şeyi atabilirsin. Konuşacak hiçbir şey kalmaz böylece. (Zavallı)
• “Unutulacak kadar eski” (Tunç Bey)
• Ama çok açık ki sen tüm bu tarz şeyleri daha ilkin düşünmüşsün, beklemek üzerine bu şekilde düşünmeyi sürdürürsen beklemekten asla kurtulamazsın. Hâlâ birşeyleri beklediğin ortada (Peri Masalları)
• “Bazen öyle umutsuzluğa kapılıyorum ki, rakı kadehimi kime bıraksam diye düşünüyorum” (Tunç Bey)
• “Annem”dedi,” ölmesinden önceki hafta o şekilde güzelleşmişti ki…Zaten fazlaca güzeldi fakat hani eriyen mum sönmeden bir parlar ya, o şekilde. (Bir Serap Günce)
• “Neydi o yazarın adı? Hani asla ‘ve’ kullanmaz” dedi birden.
  “Ataç mı?”
  “Hah, yaşa, Ataç. ‘Ben kaybolmam’ dermiş ya kızına, kulakları çınlasın…” (Bir Serap Günce)
• […] daha kafadan başlıyor anlayacağın. (Zavallı)
• Birden unutulmak gelir aklıma, ya da başka bir şeyin sana yeğ tutulması, bu bir zorunluluk bile olsa, affedilemez bir şeydir dürüst olmam gerekirse; o süre o kahraman başım düşer ve ekilmenin ezik haklılığıyla çekip gitmeye zorlarım kendimi. (Peri Masalları)
• adam yatağın sağına giriyor. tek dizini yere koyup, ilk kez ağlıyor. bu şekilde hıçkıra hıçkıra ağlaması kahkasını çağrıştırıyor birazcık. fakat onu güzelleştirmiyor. (Dans Ediyor Bir Hane)
• “daha ilkin bir kez, bir akşamüstü, yiyecek masasının yanında, odalara giden salon kapısının önünde ayakta dururlarken olduğu şeklinde, bu kez bir süre devasa fenerbahçe posteri asılacak salon duvarının önünde, kütüphanenin, televizyonun tam karşısında, üçlü kanepede otururlarken, adam hanıma sarılıyor, hanım adama sarılıyor. arkalarındaki kalorifer peteğinin üstünde kadehleriye beraber duran, geyik başı kabartmali sürahide ‘Im Wald und auf der Haide / da such ich meine Freude’ yazıyor. oysa evde kimse almanca bilmiyor. ” (Dans Ediyor Bir Hane)
• “Birden unutulmak gelir aklıma, ya da başka bir şeyin sana yeğ tutulması, bu bir zorunluluk bile olsa, affedilemez bir şeydir dürüst olmam gerekirse; o süre o kahraman başım düşer ve ekilmenin ezik haklılığıyla çekip gitmeye zorlarım kendimi.” (Peri Masalları)
• Adam yatağın sağına giriyor. Tek dizini yere koyup, ilk kez ağlıyor. Bu şekilde hıçkıra hıçkıra ağlaması kahkasını çağrıştırıyor birazcık. Ama onu güzelleştirmiyor. (Dans Ediyor Bir Hane)
• Tekdüze bir hortumlar zinciri. (Zavallı)
• İnsan kalabalığı bir hava durumu şeklinde. Başını kaldırmana izin vermeyen bir yağış. (Zavallı)
• Ters gittiğini düşündüğü şeyler düz gitselermiş de yaşamına o şekilde fazlaca tesir etmeyecek gibiler. (Zavallı)
• (…) Ama olur mu o şekilde şey? Aynı yazgının içine sıkışmalı ve birbirlerinden tiksinmeli insanoğlu. (Zavallı)
• Upuzun, bembeyaz saçları vardı anneannemin. İki taraftan örerdi. Can atardık onun evine gitmeye. Kümesten yumurta toplardık. Gider gitmez pazen geceliklerimizi giyerdik, orada kalmak için. (Bir Serap Günce)
• Şundan dolayı insanların daima ulaşılmaza gereksinimleri olmuştur, geçmişi, Tanrı’yı, kralı ondan sevmiş, o yüzden onlardan korkmuşlardır. En ulaşılmaz olan da yok olandır. Hiç eğer olmazsa zavallı yaşamda yok olmaya en yakın duran. (Peri Masalları)
• Uzunca bir burnu, genişçe bir ağzı vardı. Ağzını büzerek gülüyor, gözleri doluyordu. “Annem fazlaca güzeldi” dedi. (Bir Serap Günce)