Genel

Zekat ne zaman verilir?

zekat kimlere verilir kimlere verilmez

Zekat nedir, neden ehemmiyetlidir? Zekat vermenin kaideleri nelerdir, kimler, kimlere verebilir, zekatın emeli hakkında bilgi.

Zekatın kelime manası, çoğalma, artma (nema),arıtma, methiye ve berekettir. Istılah manası ile “Zekat”: Mükelleflerinden alınan, Kur’an’da (9/60) belirtilen kimselere verilen mali-dini bir mükellefiyettir.

Zekat Müslümanlar için farzdır.
.Kur’an zekat vermeyi namaz kılmakla birlikte dile getirir. Böylece zekatla namaz arasındaki güçlü bağı anımsatır. Namaz dinin direğidir ve bedenî imanların asil mümessilidir. Zekat da malî imanların hakikat temsilcisidir. İkisine de egemen olan ruh Allah’a iman ve yaklaşmadır.

Kur’an, zekat vermeyi müminlerin, Muhsinlerin iyi ve muttaki kulların sıfatlarından biri saymıştır.

Kur’an’ın böylesine ehemmiyetle üzerinde durduğu zekatın malî bir mükellefiyet olmasında derin hikmetler vardır.

Zekat sayesinde zenginle muhtaç arasında baba oğul samimiyeti teessüs eder.
Zekat verenin ruhunu günah lekelerinden pakler, onun edebini cömertlik ve kerem mizaçları ile ziynetler. Mal sevgisi ve ona düşkünlük inşamda bir hastalıktır. Bunun tek rehabilitasyonu ise başta zekat olmak üzere yoksullara yapılacak desteklerdir.

Zekatın bir kimseye farz olabilmesi için bazı koşullar vardır. Buna göre zekât verecek kimse Müslüman, özgür, akil ve baliğ olmalıdır. Şu halde gayri Müslimler, köleler, us hastaları ve çocuklar sahip oldukları mal varlıklarından dolayı zekatla mükellef değildirler.

Us hastalarının bu hastalıkları (cinnet hali) tam bir yıl devam ederse, o yıl için kendilerine zekat mükellefiyeti yüklenmez.
Dolayısı ile bunların mallarından velileri zekât ödemez (İmam Şafii’ye göre çocukların ve çılgınların mallarından veli ve vârisleri zekat ödemekle mükelleftir.)

Zekat mallarında aranan koşullar nelerdir?

Bir malın zekât malı olabilmesi için o malın “Bütün Mülk”, “Nema”, “Nisap”, “Havaic-I Asliyye’den fazla ve borcun dışında bir mal” olması ve “Havalanü’l-Havl” (üzerinden bir kameri yıl) geçmesi gereklidir.

Mülk i Bütün Nedir?

Bir maldan zekat alınabilmesi için onun mükellefin bütün mülkü başka bir deyişle mülkiyet Ile vaz-ı yed (elde bulundurma) bir arada olması gerekmektedir.
Zira Müslüman âlimler “Haram malı” elinde bulunduranın mülkü olarak kabul etmemişlerdir. Hırsızın o malı kullanmasını menetmişlerdir. Zekat vermek de bir nevi tasarruftur.

Zekat mallarında aranan bütün mülk olma koşulunun tabiî bir neticeyi olarak “alacakların zekatı” fakihler arasında kavga konuşu olmuştur;

İmam-ı abonem Ebu Hanife’ye göre alacak üç nevidir:

1- Deyn-i kavi (güçlü alacak): Borç verilen para, satılan ticaret malı kıymeti gibi.
Bu da zekâta tâbidir, ancak mükellef en az 200 dirhem gümüş karşılığı alacağından tahsil etmeden zekât borcunu ödemekle mükellef değildir.

3- Deyn-i zaif: Mal karşılığı olmayan mehir, perhiz gibi- alacaklardır. Zekâta tâbi değildir. Tahsil edildikten sonra gereken koşulların tahakkuku ile zekâta tâbi olur.

Zekâta tâbi olan mallar:

1-Altın-gümüş para, altın ve gümüşten yapılan ziynet eşyaları

2-Ticaret mallarının her çeşidi

3- Hayvanlar; deve, sığır, manda, koyun, keçi

4-Toprak ürünleri.

5- Madenler

Mitin ve gümüş ister sikke (para) halinde olsun isterse külçe olarak bulunsun zekata tabidir.
Başka Bir Deyişle altından yapılmış bir vazo veya bileziğin ağırlığı nisap ölçüsünden az ise, meselâ 19 mıskal (82.5 gr.) ise, değeri 20 miskalden fazla da bulunsa zekata tabi olmaz.

Paralar da altın veya gümüş nisabına eriştikleri zaman 1/40 (% 2.5) nispeti ile hesaplanarak zekâta tabi olurlar Başka Bir Deyişle 85 gr. altın veya 585 gram gümüş değerin. de olan para zekâta tâbi olur. Banknot denilen kağıt paralar, altın, gümüş ve ticaret malı kararındadır.

2-Her çeşit ticaret malı zekâta tâbidir Ticaret malları taşınabilir özelliğe sahip ve gayrimenkul olabilir.
Ticaret mallarının yıl sonundaki bedelleri bulundukları yerdeki piyasa maliyetlerine göre atama edilir Ticaret malları yıl içinde kendi türleri ile veya başka tür bir mal ile değiştirilirse, havi başka bir deyişle malın üzerinden bir yıl geçme koşulu, kesilmiş olmaz. Yıl sonunda toplam mal varlığından zekat vermek gerekir.

3-Hayvanlar: Zekâta tâbi olan hayvan-ar, koyun-keçi, sığır-manda, deve ve attan ibarettir. Zekât malı olacak hayvanların:

  • a) Yılın çoğunu otlaklarda yayılarak geçiren (saime) hayvanlar olmaları besi hayvanı olmamaları (matufe)
  • b) Ziraat, nakliyat vs.
    Ancak Ebu Hanife ve Züfer’e göre, jenerasyonu elde edilip ilende satılmak kastı ile erkeği dişisi karmaşık bir halde yaşayan, yılın çoğunu otlaklarda geçiren atlar ya at başı 1 dinar veya değerinin % 2.5’u nispetinde zekâta tâbi olurlar.

    Develerin nisabı 5’dir. 5 deveden 9 deveye kadar 1 koyun, 10’dan 14’e kadar 2, 15’den 19’a kadar 3, 20 den 25’e kadar 4 koyun zekât olarak verilir. 25 deveden 35 deveye kadar 1 Bintü Mahad (bir yaşını bitirmiş dişi deve), 36’dan 45’e kadarl Bintü Lebun (iki yaşını bitirmiş, üçüne başmış dişi deve), 46’dan 60’a kadar 1 Hıkka (üç yaşını bitirmiş, dördüne basmış dişi deve), 61 deveden 75’e kadar 1 Cezea (dört yaşını bitirmiş, beşine basmış dişi deve) zekat olarak verilir.
    1’den 39’a kadar olan koyunlar zekâttan muaftır. 40’dan 120’ye kadar 1 koyun, 121’den 200’e kadar 2 koyun, 200’den 399’a kadar 3 koyun, 400’den 500’e kadar 4 koyun zekât olarak verilir. Keçiler de koyun kararındadır.

    Sığırların nisabı 30 sığırdır. Sığır türünden her 30 sığırda 1 tebi (bir yaşını doldurmuş, iki yaşına basmış dana) veya tebla (bir yaşını doldurmuş, iki yaşına basmış düve), her 40 sığırda 1 müsinne (iki yaşını doldurup üçüne basan düve) zekat olarak verilir.
    Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve öteki mezhep imamlarına göre toprak ürünlerinde de nisap koşulu aranır. Bu nisap 5 vesk (825 kilogram.)’tl.

    Ebu Hanife’ye göre azından ve çoğundan zekât (öşür) tahsil edilecek toprak ürünlerinin yalnızca ot, odun, kamış gibi ekonomik değeri olmayanları zekâttan muaf yakalanır. Öteki tam ürünler zekata tabidir. Ebu Yusuf ve Muhammed’e göre ise dayanıksız besin maddeleri (milletin elinde bir yıl kadar kalamayacak olan sebze ve meyveler) zekata tabi değildir.

    Toprak ürünlerinin zekâtı -ki buna öşür ismi verilir- araziyi sulama tekniğine göre değişir.
    Toprak emek sarf ederek kova, kanal suları ile sulanıyorsa- 1/20 nispetinde zekat alınır.

    Toprak ürünlerinin zekâtında yıl geçme (havi) koşulu aranmaz, ayrıca tohum veya emekçi fiyatı da çıkarılmaz. Yılda birkaç kere ürün veren topraklardan ürün rakamınca zekat (öşür) alınır.

    Toprak ürünlerinin zekâtında mal sahibi çocuk ve çılgın da olsa yeniden zekât alınır. Buluğ ve akil koşulu aranmaz. Çünkü öşür vergisinde araziye haysiyet edilir, sahibine haysiyet edilmez.

    5- Madenler: Hanefi fıkıhlarına göre madenler vergi hukuku istikametinden üç kısma ayrılır:

    1- Katı olup eritilebilen ve dökümü yapılabilen madenler; altın, gümüş, demir, bakır… Gibi.

    2- Eritilmeye müsait olmayan katı madenler; mermer, kireç, kömür gibi.

    3-Akışkan olup, katılaşmayan madenler; su.
    Zift… Gibi.

    Hanefi mezhebine göre yukarıyada zikredilen tasnifteki “Katı olup eritilebilen ve dökümü yapılabilen altın, gümüş, demir, bakır gibi madenler zekâta tâbidir. Mermer, kireç gibi eritilmeye müsait olmayan madenler zekâta tâbi değildir.(Hanbeli mezhebine göre yerden çıkan tam madenler bir ayırıma tabi olmaksızın- zekata tabidir).

    Hanefilere göre zekata tabi olan madenlerden 1/5 nispetinde zekat alınır.

    Zekat ödeme usulü:

    Zekata tabi olan altın-gümüş, toprak ürünleri ve hayvanlar ile ticaret mallarının zekat borçları İçin, bu malların kendilerini 1/40 (% 2,5) nispetinde ödemek câiz olduğu gibi, onların değerlerini tespit edip para olarak da ödemek caizdir.
    Bu fukaraların lehine bir tavırdır.

    Zekatın verileceği yerler:

    Zekât. Kur’an’ı Kerim (9/60)’de zikredilen şu sekiz gruba verilir.

    “Sadakalar (zekatlar) Allah’tan bir farz olarak ancak, fukaralara, düşkünlere; (zekat toplayan) memurlara, gönülleri (İslam’a) ısındırılacak olanlara, (tutsaklıktan ve kölelikten kurtulmak isteyen)kölelere , (borcuna karşılık malı olmayan) borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere (harçlıksız kalmış) yolcuya mahsustur.
    Bu hizmeti İfa edene, hizmeti devam ettiği zamanca yeteri kadar zekât mallarından pay verilir. Zekat işlerinde, çalışanlara, zekattan hisse verilirken onların fukara olup olmadıklarına bakılmaz.

    4- Kalpleri İslam’a ısındırılmak istenenler. Muhtelif niyetlerle kendilerine zekât verilmek suretiyle kalpleri İslâm’a karşı yumuşatılmak istenen kimselerdir. Hanefilere göre, bu fon Hz. Peygamber devrinde cari idi, sonra İslâm güçlendi ve insanları zekât vererek İslâm’a ısındırmaya ihtiyaç kalmadı.

    5- Köleler: Bir kıymet karşılığında Azad edilmek üzere efendisi ile uyuşma yapan köle ve cariyenin bir an önce hürriyetine kavuşması için onlara zekatın bu fonundan destek edilir.

    6- Borçlular: Borcundan fazla nisap ölçüyü mala sahip olmayan veya alacağı olduğu halde bunu alması olası olmayan kimselerdir.
    Bunlara da zekat verilmez.

    Hz. Peygamber’in soyuna üye, başka bir deyişle Haşimoğluları ve onların azatlılarına zekat verilmez.

    Bir kimse zekatını zengin bir babanın, minik çocuğuna veremez, ancak bir bireyin yoksul olan babasına, yoksul olan büyük oğlu veya kızına verebilir. Bunlar müstakil velâyet sahibidirler. Birbirlerinin mirası ile zengin sayılmazlar.

    Zekât Müslüman fukaralara verilir, imam Züfer zekatın gayri Müslim yoksullarına da verilebileceği görüşündedir.

    Zekatı yoksul akrabaya vermek iyidir.
    Bunlardan sonra da sırası ile yoksul komşulara ve öteki fukaralara verilir.

    Zekat öncelikle, zekatı verilecek malın bulunduğu yerdeki fukaralara verilmelidir. Şayet kendilerine zekat sevk edilecek olanlar akrabadan veya malın bulunduğu yerdeki fukaralardan daha muhtaç iseler zekatı başka yerlere yollamak da caizdir.

    .

  • İlgili Makaleler

    Başa dön tuşu
    Oto Aksesuar toptan çakmak
    Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş