Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa – İbrahim Ünsal Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa – İbrahim Ünsal Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa kimin eseri? Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa kitabının yazarı kimdir? Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa konusu ve anafikri nedir? Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa kitabı ne konu alıyor? Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa PDF indirme linki var mı? Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa kitabının yazarı İbrahim Ünsal kimdir? İşte Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: İbrahim Ünsal
Yayın Evi: Hayat Yayınları
İSBN: 9786055122201
Sayfa Sayısı: 192
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Genç dostum!
Tarihte bir seyahat halletmeye hazır mısın? Bizim Kahramanlarımız dizisinin Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa kitabında, Osmanlı- Rus Savaşı’nda büyük kahramanlıklarla adını tarihe yazdıran gerçek bir komutanın hikâyesi seni bekliyor. Bu kitaplarla tarih derslerini oldukça seveceksin. Evlatların ve gençlerin anlayabileceği bir üslupla kaleme alınan dizi, gençlere millî tarih bilinci kazandıracak, onlara tarih sevgisi aşılayacak.
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa Alıntıları – Sözleri
- ”Türk milletinin şanlı zamanı, hiçbir milletin tarihinde olamayacak sayıda kahramanlıklarla doludur. Ancak bu kahramanlıkları tarihimize yazdıran gerçek kahramanların pek azını, Türklerin dışındaki milletler de tanır.”
- ” İstanbul halkı kaygılı… İstanbul halkı huzursuz… İstanbul halkı, memleketin her bir yanında olduğu şeklinde karamsar…”
- Yeni çağ, Osmanlı için felaketlerle başlamış, felaketlerle sürmüş. Ve hala o şekilde sürmekte.”
- ”Batı’da gerçekleşen bilimsel, sanat içerikli, teknolojik gelişmelere ayak uyduramamış bir türlü. Avrupa’daki sanayileşmeye yabancı kalmış. Tarımdaki modernleşmenin bilincinde bile olamamış. Bu yüzden de ekonomisi çökmüş. Askeri enerjisini büyük seviyede yitirmiş. Üç kıtaya yeten üretkenliğinden yapıt kalmamış. ‘’Türkler geliyor’’ korkusunun sahipleri, Hasta Adam’ın ölümünü bekler olmuşlar luk içinde.”
- ”Var ol Osman Paşa! Sen,komuta ettiğin kahraman askerlerinle beraber memleketi büyük bir felaketten kurtardın. Sen yalnız bir şehri değil, tüm ülkeyi kurtarmış oldun. Bu vatan, bu millet sana minnettardır!”
- ”Askerlikten anlayanlar iyi bilirler ki bir ordunun zafer kazanması için yalnız asker ve tabanca imkanları kafi değildir. Dünya askerlik tarihindeki en mühim örnekler de görüldüğü şeklinde büyük askeri zaferler sadece büyük komutanlarla kazanılır.”
- ”Şimdi vatan için fedakarlık zamanıdır. Uyumaya, dinlenmeye vaktimiz yoktur. Oldukca oldukça mecburi olmadıkça mola vermiyoruz. Mutlaka Rus ordusundan ilkin Plevne’ye girmeliyiz. Her süre olduğu şeklinde size ve askerlerimize güveniyorum. Cenab-ı Hak yardımcımız olsun.’’
- ”Rus komutan oldukça erken ve büyük konuşuyordu. Herhalde ne Osmanlı askerini ne de onun başkomutanını iyi tanıyordu. Akşam Plevne’de yiyecek mi yerdi, yoksa yaşamı süresince asla unutamayacağı bir Osmanlı tokadı mı? Bu durum, hava kararırken belli olacaktı.’’
- ”Mesela, milletler arası sözleşme gereğince ; harpte, hastane ve yakarma yerlerinin bombalanması yasaktı. Zaten insanlık vicdanı da askerlik şerefi de bunu gerektiriyordu. Ama Rus topçuları bunu da yapmış oldu.”
- ”İşte zekasıyla, cesaretiyle, kahramanlığıyla gerçek bir Osmanlı komutanı… Keşke Osmanlı ordusundaki tüm paşalar, birer Osman Paşa olabilseydi. O süre bugün burada, Plevne’de sıkışıp kalmaz, tüm dünyaya hükmederdik.’’
- ’’Başımızda Gazi Paşa’mız varken, bizim için olanaksız hiçbir şey olması imkansız. Ne kadar zor olursa olsun, kırk bin kahramanımızla düşmanın göğsüne saplanarak kuşatmayı yarabiliriz.’’
- ”Yaklaşık beş yüz hanelik üç bin nüfustan oluşan Müslüman Türklerin geleceği Gazi Paşa’yı kara kara düşündürüyordu.”
- ”Ben Osmanlı komutanıyım Ekselans; bizim için harpte olanaksız diye bir şey yoktur.”
- ”Dünya tarihinde bu şekilde kaç komutan vardır ki adı, sonunda yenik çıkmış olduğu bir savaşın ismiyle beraber kahramanlaşarak, dünya tarihinin altın sayfalarında altın harflerde yaldızlaşsın:
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa.” - Tuna Nehri Akmam Diyor
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa İncelemesi – Kişisel Yorumlar
Güzel bir zamanı roman.
Gazi Osman Paşa ile ilgili olarak pek oldukça yararlı bilgiye ulaşmamızı elde eden güzel bir zamanı roman.
Bizim Kahramanlarımız serisinin ilk kitabı (Serdar Poirot)
Osman Paşa tarihimizin benzeri olmayan bir kahramanıdır. O bir Osmanlı’ya ümit saçan insandır. Rusların bile saygıyla ağırladığı bir şahsiyettir. Kendisine ihtiyaç duyulan kıymeti veremedik maalesef.
Kitap çocuk kitabı olarak hazırlanmış, oldukça akıcı, güzel kelimelerle yazılmış. Kardeşim oldukça beğendiğini söyleyince elinden alıp okudum 🙂 Okuduğuma değdi. Osman Paşa’yı biliyordum fakat 22 yaşlarında bir çocuk kitabına gözlerim dolu dolu bakmak oldukça güzel bir duyguydu. Bizi duygulandıran yazarımız sağolsun 🙂
Söylemeden edemeyeceğim ; Atsız Ata’nın, Osman Paşa sevgisi oldukça başkadır. Onun komutanlığına hayrandır. Nitekim fanatik olunacak bir komutandır. Davetiye şiirinde şöyleki yer vermiş ;
”Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
Atillanın ateşi var içimizde!
Kanijenin gazileri daha dipdiri!
Sınırdadır Plevnenin kırk bir askeri!” (Sezgi)
Gençlik tarihini bilmiyor bilhassa de 2000 ve sonrası.. Şundan dolayı kitap okumuyor. Okuyanlarda ona informasyon veren kitapları tercih etmiyor. Tarihimizi çocuklarımıza hatta gençlere öğretmek için bu kitap bir nevi çizgi roman tadında.. (ATSIZ)
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa PDF indirme linki var mı?
İbrahim Ünsal – Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İbrahim Ünsal Kimdir?
1955 senesinde Tokat’ın (bugün ilçe olan) Pazar nahiyesinde hayata merhaba dedi. İlk ve ortaokulu Pazar’da, lise ve üniversiteyi İstanbul’da okudu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden mezun olduktan sonrasında Iğdır’da öğretmenliğe başladı. Daha sonrasında atandığı İstanbul’daki değişik okullarda Türkçe ve Edebiyat öğretmenliği yapmış oldu. 2008 senesinde emekliye ayrıldı.
Edebiyata ve tarihe olan ilgisi ilk gençlik yıllarında başlamış olan İbrahim Ünsal, üniversitede edebiyatın yanı sıra tarih dersleri de aldı. Şiir, hikâye ve romandan başka tarihî kitaplar da hep ilgi alanında oldu. Şiirle başladığı yazım çalışmalarını, hedef kitlesi çocuklar ve gençler olan hikâye ve roman türlerinde sürdürdü.
İbrahim Ünsal Kitapları – Eserleri
- Çanakkale Yiğidi Seyit Onbaşı
- Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa
- Yürekli Kadın Nene Hatun
- Her İmlaya Maydanoz
- Antep Şehidi Şahin Bey
- Fethin Sancaktarı Ulubatlı Hasan
- Çanakkale Cephesi
- Doğu Cephesi
- Korkusuz Savaşçı Battal Gazi
- Gazi Kadın Fatma Teğmen
- Yemen Cephesi
- Şahin Bey
- Sessiz Feryadım Canım Annem
- Hangisi Daha Acil?
- 15 Temmuz Yenikapı Cephesi
- Selçuklu’ nun Kılıcı Sultan Kılıçaslan
- Sevgili Öğretmenim
- Dağların Kartalı Gökçen Efe
- Denizler Hakimi Turgut Reis
- Antep Şehidi Şahin Bey
- Annem Hayat Ağacım
- Kiraz Ağacındaki Çocuk
- Şahinbey (Antep Şehidi)
- Bu Nasıl Tatil?
İbrahim Ünsal Alıntıları – Sözleri
- ”Türk milletinin şanlı zamanı, hiçbir milletin tarihinde olamayacak sayıda kahramanlıklarla doludur. Ancak bu kahramanlıkları tarihimize yazdıran gerçek kahramanların pek azını, Türklerin dışındaki milletler de tanır.” (Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa)
- Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna Ya Rabb ne güneşler batıyor
Ey bu Cumhuriyet için şehit olmuş yiğidim
Gökçen Efe’m,Şahin Bey’im,Koca Gazi’m Seyit’im
Sen ihanet tuzağında patlayan bir güllesin
Hakk-teala sonsuz yurdunu pür-nur eylesin (15 Temmuz Yenikapı Cephesi) - “Bu vatan,kendisi için gözünü kırpmadan can verenlerindir.” (15 Temmuz Yenikapı Cephesi)
- “Tarih bile anlatamaz bu tarz şeyleri oğul
Ne dille ne kalemle yazıldı bu destan
Yanmış barut kokusunda
Ne düşen belliydi ne kalkan
Varlıkla yokluk içinde surlarda
Ulubatlı Hasan” (Fethin Sancaktarı Ulubatlı Hasan) - Gökten ne çıkar gök ha büyükmüş ha değilmiş
Sen alnına göster ne kadar yükselebilmiş
Gökler çıkabildin uçabildinse derindir
Tarihi kendin yazıyorsan eserindir
Bayrakları bayrak icra eden üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen var ise vatandır (15 Temmuz Yenikapı Cephesi) - Duygularımızla değil, mantığımızla hareket etmeliyiz. Türklerin, bu plandan netice almaları, zor olabilir fakat olanaksız değil. Zaten biliyordum da, Köprüköy muharebelerinde daha iyi anladım ki ; vatanları söz konusu olunca, Türkler için olanaksız diye bir şey yoktur. Ölümünü beklediğimiz ağır hasta, sanki aniden canlanıp güçleniverdi. (Doğu Cephesi)
- Ben Antepliyim, Şahin’im ağam.
Mavzer omzuma yük.
Ben yumruklarımla dövüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük.
Hey, hey!
Yine de hey hey!
Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım
Düşman kurşunlarına direnme köprü başlangıcında
Memleket türküleri çağıracağım.
Bu dağlarda biz yaşarız, bu dağlar bizim dağımız.
Namusumuz temiz, bayrağımız hür
Analarımız, karımız, kızımız, kısrağımız
Burda adamca dövüşür
Bir bayrak dalgalanır Antep kalesi üstünde
Alı kanımdaki al, akı alnımdaki ak
Bayraklar içinde en güzel bayrak
Düşüncem senden yanadır
Hep senden yanadır çektiğim kahır
Bu senin ülkende, senin gölgende
Düşmesin kara kalpaklar, kirlenmesin duvaklar
Korkum yok ölümden kâfirden yana
Alacaksa alsın beni şafaklar.
Hey, hey!
Yine de ey hey!
Al bayraklar altında kara bir kartal şeklinde
Yaşamak ne güzel şey.
Bir sır var bu mavzerde, attığım gitmez boşa
Çıkmış bir eski savaştan
Türk’ün bir karış toprak parçası için
Destanlar yazacağız yeni baştan.
Yıktım toprağın üzerine bir sarı kurşunla birini
Çıktı karşıma biri,
Çıktıkça çektim tetiği bismillâhlarla birlikte
Vurdum alnından kâfiri.
Bu kaçıncı kurşundur, bu kaçıncı bismillâh
Bu kaçıncı ölüdür?
Bir türkü söylenir siperlerde her sabahleyin
Vurun Antepliler namus günüdür!
Ben Antepliyim Şahin’im ağam
Mavzer omzuma yük
Ben yumruklarımla dövüşeceğim
Yumruklarım memleket kadar büyük (Antep Şehidi Şahin Bey) - “Her işte ,her niyette ilkin ‘Allah’ derim elbet.Ondan sonrasında da ne var ise sevdiğim… Hepsinden ilkin vatanım gelir bu elbet (Çanakkale Yiğidi Seyit Onbaşı)
- Tavsiye ederim dostluk vesaire dolu bir kitap özetlemek gerekirse tavsiyem var (Doğu Cephesi)
- “Bir müjde ki Ulubatlı Hasan’a teslim edilmiş
Peygamberime sunulacak bu
Bir taht ki gelmiş-gelecek fetihler üstünde
Ne bir kez kurulmuş
Ne bir kez daha kurulacak bu.” (Fethin Sancaktarı Ulubatlı Hasan) - Ağamı yolladım Yemen eline
Çifte tabancalar takmış beline
Ayrılık olur mu taze geline
Dön gel ağam dön gel dayanamirem
Uyku gaflet basmış uyanamirem (Antep Şehidi Şahin Bey) - Kabul edeceğiz ki, göğüs göğüse çarpışmalarda Türk askerinden üstünü yok. Dünyada yok. (Doğu Cephesi)
- ”Yaklaşık beş yüz hanelik üç bin nüfustan oluşan Müslüman Türklerin geleceği Gazi Paşa’yı kara kara düşündürüyordu.” (Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa)
- Bir türkü söylenir siperlerde her sabahleyin
Vurun Antepliler namus günüdür… (Antep Şehidi Şahin Bey) - “Sen de git ki, benim acım da bir iken iki olsun (Sessiz Feryadım Canım Annem)
- Beni siz anlatın soran olursa
Başından düşmanı söktüğüm bölgeler
Uzaktan bir yolcu gelip durursa
Gösterin izimi çöktüğüm bölgeler
Yurda helal olsun dökülen kanım
Dikenler bürüsün varsın dört yanım
Sizlersiniz benim tarihim şanım (Şahin Bey) - ”Askerlikten anlayanlar iyi bilirler ki bir ordunun zafer kazanması için yalnız asker ve tabanca imkanları kafi değildir. Dünya askerlik tarihindeki en mühim örnekler de görüldüğü şeklinde büyük askeri zaferler sadece büyük komutanlarla kazanılır.” (Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa)
- ”Demek oluyor ki Koca Seyit’ten bir miras kalması size.”
”Kalmaz olur mu hocam. Mirasların en büyüğünü bıraktı büyük dedem bizlere. Koca Seyit’in torunları olmak onurunu…” (Çanakkale Yiğidi Seyit Onbaşı) - ”Rus komutan oldukça erken ve büyük konuşuyordu. Herhalde ne Osmanlı askerini ne de onun başkomutanını iyi tanıyordu. Akşam Plevne’de yiyecek mi yerdi, yoksa yaşamı süresince asla unutamayacağı bir Osmanlı tokadı mı? Bu durum, hava kararırken belli olacaktı.’’ (Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa)
- “Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! ” (Çanakkale Cephesi)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!