Eğitim

Tanrı ve Devlet – Mihail Bakunin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tanrı ve Devlet – Mihail Bakunin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tanrı ve Devlet kimin eseri? Tanrı ve Devlet kitabının yazarı kimdir? Tanrı ve Devlet konusu ve anafikri nedir? Tanrı ve Devlet kitabı ne konu alıyor? Tanrı ve Devlet PDF indirme linki var mı? Tanrı ve Devlet kitabının yazarı Mihail Bakunin kimdir? İşte Tanrı ve Devlet kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Mihail Bakunin

Çevirmen: Sinan Ergün

Orijinal Adı: Dieu et l’État

Yayın Evi: Diğeri Yayınevi

İSBN: 9789755841496

Sayfa Sayısı: 152


Tanrı ve Devlet Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bilgi ağacının meyvelerine dokunmak açık bir şekilde yasaklanmıştır. Böylece, kendini anlama kabiliyetinden bütünüyle yoksun duracak insanoğlunun, ebediyen bir hayvan olarak kalması, sonsuz Tanrısı, yaratıcı ve efendisi önünde hep dört ayak üstünde sürünmesi istenmiştir. Ama bu aşamada, şeytan, sonsuz isyancı, dünyanın ilk özgür düşünürü ve kurtarıcısı sahneye çıkar. O, insanoğlunun kendi hayvani bilgisizlik ve itaatinden utanmasını sağlar, onu kurtarmış olur, itaatsizliğe ve bilginin meyvesini yemeye zorlanarak alnına özgürlüğün ve insanlığın damgasını vurur.


Tanrı ve Devlet Alıntıları – Sözleri

  • Ezilenlerin kurtuluşu yalnızca onların kendi eseri olabilir.
  • Bir halk, hangi bahane ile olursa olsun, tiranlığa bir kez boyun eğdi mi, ayaklanma alışkanlığını, hatta, ayaklanma içgüdüsünü büyük ölçüde yitirir; bununla kalmaz, özgürlük duygusunu da yitirir; ve bir halk, bu tarz şeyleri bir kez yitirdi mi, artık, yalnızca dış koşulların zorlamasıyla değil , kendi içinde , varlığının özünde de kölelerden oluşan bir halk haline gelir.
  • Bir inancın, bir fikrin eskiliği, onun gerçekliğinin kanıtı olmanın tam tersine, bizi ondan kuşkulanmaya sevk etmelidir.
  • her gelişme çıkış noktasını bir yerde inkar eder.
  • bu hastalığın tek bir çaresi vardır: Sosyal Devrim
  • Tanrıya tapınmak isteyen, asla bu sorun mevzusunda çocukça hayaller beslemesin; cesurca, özgürlüğünü ve insanlığını inkar etsin.
  • Eğer toplumsal bir sözleşmeden doğan adil bir Devlet kugulaması­nı kabul etseydik, o süre, akıllı, adil, basiretli insanlardan oluşan toplumun, herhangi bir Devlet ya da hükümete gereksinim duymaması gerekirdi.


Tanrı ve Devlet İncelemesi – Kişisel Yorumlar

ŞEYTAN İLK İSYANCIDIR: Kitap ilk olarak keskin bir zeka ile yazılmış. İdealistler mi yoksa materyalistler mi haklı cümlesiyle başlıyor kitap. İdealistlere bakılırsa Tanrı her şeydir, insan hiçtir. Yukarıdan doğrusu Tanrı’dan başlayarak insana, daha rahat canlılara giden sonunda mutlak kötülüğe varan bir dünya vardır bu sebeple insanoğlu kötüdür ve eksiktir bu sebeple başta yasak elmaya karşı gelmiş olarak özgürlük uğruna mutluluğu reddetmiştir. Bu nedenle otoriteye gereksinim duyar. Alman maddeci görüşün mühim adı Feuerbach’ın cümlesi geldi aklıma: ”İnsan kendi zenginliğini Tanrı’da dışsallaştırmıştır ve Tanrı’yı ne kadar zenginleştirmişse kendisi o denli yoksullaşmıştır.” Cennet ise bunun zıttıdır.
Materyalistlere göreyse insanlığın tüm zamanı, entelektüel ve etik, tarihsel ve mantıksal açıdan yalnızca onun ekonomik tarihinin bir yansımasıdır. Evrimden başlayarak en aşağıdan yukarıya doğru giden insana, fikirlere ve hep daha iyiye varan bir sürece ulaşılır. Bu sebeple o yasak elmayı yiyerek, başkaldırıp isyan ederek benliğinin farkına varan bir insan vardır. İnsan harekete geçen, doğayı değiştirebilen, asla olmayan varlıktır. Böylece otoriteye kurban edilmesi ihtiyaç duyulan edilgen varlık olmaktan çıkmıştır. İşte bundan dolayı idealizmin kurumları olan kilise, devlet ve tüm baskı araçları yıkılmadan insan mutlak eşitlik ve özgürlüğe ulaşamaz diyor Bakunin.
İdealistlere bakılırsa İsa’nın amacı insanların mutluluğu ve dayanışmaydı sadece bu öğretiyi korumak için çaba sarfeden kilise, adaletsizliğin de savunucusu konumundaydı. Devlet keza bu adaletsizliğin başka uygulayıcısıydı. Yani idealizmle yola çıkanlar, burun kıvırdıkları ve yanlış anladıkları rahat materyalizmin aslolan uygulayıcıları oldular, kardeşlik yerine metalarla çevrili dünya yarattılar. Hem Tanrı hem de onun yeryüzündeki temsilcisi varsayılanlar vasıtasıyla yaptılar bunu. Peki ya materyalistler? Onlar da aslına bakarsak devletin ilkin proletarya ile ele geçirilip tepeden aşağıya doğru gücün ve eşitliğin dağıtıldığı bir Marksist modelle çıktılar o dönem sahneye. Peki fakat bu yukarıdan aşağı inmeci model de insanı hiçleştirmez mi? Devlet her şey, fert hiçbir şey modeline götürmez mi süreci? Yani materyalistler de idealizme evrilen sürece yöneldiler, kısacası idealistler rahat materyalizme; materyalistler ise rahat bir idealizme vardılar. Bence vurucu bir tespit.
Peki otorite çoğunluğun zararınaysa niçin sorgulanmıyor? Sebebi, otoritenin devam etmesi işine yarayan gruplarca bilgisiz bırakılan ve çalışmaktan dolayı düşünmeye ve kendini geliştirmeye fırsat bulamayan insanlarda. neticede iktisat düşünsel yaşamı da belirliyorsa adeta zindana tıkılan mahkum benzer biçimde davranılan kesimler iyi mi olur da otoritenin olmadığı bir dünyayı derhal içselleştirebilir ki?
Ardından Marksizm eleştirisi başlıyor Bakunin’in. Bence en önemlisi, evrensel bir kardeşlik ideasındaki Ortodoks Marksizm’in aslına bakarsak devletlerin ilkin oldukça güçlenmesini isteyerek çelişmesi mevzusunda yapılıyor. Bu sebeple bu devlet zaman içinde başka devletlerce istilaya uğramamak için savunmayı ve haliyle merkezden yönetim ile de entelijans sınıfı yaratacak. Dışarıda kuvvetli olmak için içeride de kuvvetli olmak isteyecek ve baskıyla sömürüyü artıracak. Bu da eşitliğin ve adaletin bozulup yeni bir köleliğin doğmasına yol açacak bu sebeple imtiyaz, insanoğlunun aklını ve yüreğini öldürür ki Sovyetler bundan dolayı dağıldı. Şimdi bunu 100 yıl evvelden gören bir Bakunin var ve ayakları yere basan eleştiriler bunlar. Bunun haricinde Marx’ın Bismarck’a benzeyen yönlerinin tespiti ve enternasyonal fikirlerine karşın Pan Germanist bir hedefinin olması, 1. Enternasyonal’e ideolojik otoritesini dayatması da öteki eleştiriler.
Ne vücudu körleştiren meyhane, ne ruhu körleştiren kilise, tek yol toplumsal devrim der Bakunin. Voltaire’in ”Eğer Tanrı olmasaydı, onu buluş etmek zorunda kalırdık, cümlesine karşı ”Eğer Tanrı hakikaten olsaydı, onu mecburi olarak ortadan kaldırmak gerekirdi,” diyecek kadar yürekli biri. Tüm otoriteyi reddetmediğini, bazı alanlarda uzman olan kişilere başvurulması icap ettiğini sadece bu otoritenin dayatılmamasını isteyen biri. İYİ OKUMALAR. (Yorgun demokrat)

Mihail Bakunin…: Her ne kadar Bakunin’ in eserleri, öğretileri ve perspektif; bizim benzer biçimde biat, itaat ve bilinçsiz sadakat kültürü ile bezenmiş toplumlarda bir isyan, ortadan derhal kaldırılması ihtiyaç duyulan bir oluşum olarak gözüküyorsa da Bakunin, Anarşist ruhlara haiz olan insanoğlu için bir kamçı görevi görmektedir.
Kitabın içinde geçen mevzular, -üst tarafta da belirttiğim gibi- bizim yetişmiş olduğumuz öğretiler ile ters düşmektedir. Bu yüzden kitabı okuyacak insanların, ona empoze edilen detayları bir kenara bırakması ve sakin kafayla, hakikaten yazarın ne söylediğini anlamaya emek harcayarak okuması gerekmektedir.
Bu kitap hakkında şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Daha ilerisi “Silivri Soğuktur…” Dememe yol açabilir. (Batu Han Anıl seyis)

devlet yöneticilerin eline geçirdikleri güç ile tanrılaşmasını ,devlet imkanları ile lüks içinde yaşamalarını ,halklar arasındaki kültürel ve ekenomik farkları derinlemesine tahlil etmiş gerçekçi yönden ele almış. Muhteşem bir baş yapıt :))) (Ferhat)


Tanrı ve Devlet PDF indirme linki var mı?


Mihail Bakunin – Tanrı ve Devlet kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Tanrı ve Devlet PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mihail Bakunin Kimdir?

Mihail Bakunin tanınmış bir Rus anarşisttir. Anarşist düşünürlerin ilk kuşağının temsilcilerindendir ve “anarşizmin babaları” olarak anılan düşünürlerden biridir.Rus devrimci ve kolektivist anarşizm kuramcısıdır.


Mihail Bakunin Kitapları – Eserleri

  • Tanrı ve Devlet
  • Devlet ve Anarşi
  • Bakunin Marx’a Karşı
  • Bakunin Kitabı
  • Marksizm, Özgürlük ve Devlet
  • Anarşizm
  • Bir Anarşist İdeoloğun Söylemleri
  • Dieu et l’État


Mihail Bakunin Alıntıları – Sözleri

  • Ezilenlerin kurtuluşu yalnızca onların kendi eseri olabilir. (Tanrı ve Devlet)
  • Verilen her komut özgürlüğe atılan bir tokattır. (Bakunin Kitabı)
  • Adalet olmadan ne özgürlük, ne cumhuriyet, ne refah ne de sulh olabilir. (Anarşizm)
  • Bir insan ne kadar oldukça şeye inanırsa o denli azca şey bilir. Ne kadar azca şey bilirse o denli aptal olur. Ne kadar aptal olursa o denli kolay yönetilebilir. (Anarşizm)
  • Eşit güçlerde iki devlet bir arada bulunamaz, bunu tarih de mantık da doğruluyor. Üstün bir güç olmaya koşullanmış bünyelerine terstir, üstünlük eşitlik kabul etmez. Eşit güçlerden biri mecburi olarak parçalanacak ve diğerine doğal olarak olacaktır. (Devlet ve Anarşi)
  • Belli bir konumun gereklilikleri, daima duygulardan, ideallerden ve iyi niyetlerden daha güçlüdür. (Devlet ve Anarşi)
  • Ne süre bir devlet başkanı tanrıdan söz etse, halk sürüsünün bir kez daha koyun benzer biçimde kırkılmaya hazırlanıldığından güvenilir olabilirsiniz. (Bir Anarşist İdeoloğun Söylemleri)
  • İnsan toplumu o şekilde bir halde kurulmuştur ki, en fena şeyler sadece saygıdeğer görünüşleri yardımıyla yerleşik hale gelebilir.
    Riya kötülüğün erdeme gösterdiği itibardır. (Bakunin Kitabı)
  • Üstün hedef olan devletin gücünün gelişmesine elverişli olan her şey iyi; dünyadaki en insani şey olsa bile ona aykırı olan her şey kötüdür. Bu erdeme vatanseverlik denir. (Marksizm, Özgürlük ve Devlet)
  • Evlilik bir yasadır, üstelik yasaların en kötüsüdür. (Anarşizm)
  • Enternasyonal, vatanseverliğin yadsımasıdır ve dolayısıyla devletin de yadsımasıdır. (Marksizm, Özgürlük ve Devlet)
  • İnsanların, yönetimsiz kalırlarsa birbirini yiyip bitireceklerine inananlara diyoruz ki: Tıpkı sürgüne giderken “Zavallı kullarım bensiz ne yapacaklar?” diyen o krala benziyorsunuz. (Anarşizm)
  • Bu sebeple biz bir devletin, her ne şekilde olursa olsun dayandığı ilkenin, halkı köleleştirip yoksulluğa mahkûm etmek için baskı uygulamak bulunduğunu oldukça iyi biliyoruz. (Devlet ve Anarşi)
  • İnsan ırkının büyük bir çoğunluğunu onun bağrından uzak tutarak, onu terbiye, hakkaniyet ve doğrunun karşılıklı yükümlülüklerinin sınırının ötesine iterek devlet insanlığı reddeder ve o büyük kelime “vatanseverlik” ile, adaletsizlik ve zulmü yüce bir vazife olarak tüm halkına empoze eder. (Marksizm, Özgürlük ve Devlet)
  • Bir inancın, bir fikrin eskiliği, onun gerçekliğinin kanıtı olmanın tam tersine, bizi ondan kuşkulanmaya sevk etmelidir. (Tanrı ve Devlet)
  • “Kölelik almış olduğu biçimi ve adını değiştirebilir fakat temelleri aynı kalmaya devam eder. Bu temel sözcüklerle şu şekilde anlatılır: köle olmak başkaları için çalışmaya zorlanmaktır. Aynı şekilde efendi olmak başkalarının emeği üstünden yaşamaktır. Eski zamanlarda, kölelere basitçe köle deniyordu. Orta çağda serf adını aldılar, bugünse “ücretli” deniyor. Ücretlilerin durumu kölelerinkinden daha onurlu ve daha azca zor olsa gerek fakat yinede açlığın yanı sıra siyasal ve toplumsal kurumlar tarafınca oldukça ağır emek harcama koşullarına itilmekte ve kimileri keyif çatmalarını sürdürebilsinler diye oldukça daha çok çalışmak zorunda bırakılmaktadırlar. Sonuç olarak onlar köledir.” (Bakunin Marx’a Karşı)
  • Eğer toplumsal bir sözleşmeden doğan adil bir Devlet kugulaması­nı kabul etseydik, o süre, akıllı, adil, basiretli insanlardan oluşan toplumun, herhangi bir Devlet ya da hükümete gereksinim duymaması gerekirdi. (Tanrı ve Devlet)
  • Dewletbîyayiş kapîtalîzm o.
    Dewletbûn kapîtalîzm e.
    Nationalization est capitalismus
    Devletleşme kapîtalîzm dir
    Nationalization is capitalism (Bakunin Marx’a Karşı)
  • İnsani açıdan mukaddes irade saçmalığın zaferidir. (Bakunin Kitabı)
  • “Bir insan ne kadar oldukça şeye inanırsa o denli azca şey bilir. Ne kadar azca şey bilirse o denli aptal olur. Ne kadar aptal olursa o denli kolay yönetilebilir.” (Anarşizm)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş