Eğitim

Açık Unutulmuş Mikrofon – Handan Acar Yıldız Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Açık Unutulmuş Mikrofon – Handan Acar Yıldız Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Açık Unutulmuş Mikrofon kimin eseri? Açık Unutulmuş Mikrofon kitabının yazarı kimdir? Açık Unutulmuş Mikrofon konusu ve anafikri nedir? Açık Unutulmuş Mikrofon kitabı ne konu alıyor? Açık Unutulmuş Mikrofon PDF indirme linki var mı? Açık Unutulmuş Mikrofon kitabının yazarı Handan Acar Yıldız kimdir? İşte Açık Unutulmuş Mikrofon kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Handan Acar Yıldız

Yayın Evi: Ketebe Yayınları

İSBN: 9786057949219

Sayfa Sayısı: 136


Açık Unutulmuş Mikrofon Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Üçüncü öykü kitabı Türkiye Yazarlar Birliği tarafınca ‘’2015 Yılının En İyi Hikâye’’ kitabı seçilen Handan Acar Yıldız, kalbi kırık fakat yenilmeyen insanların hikâyesini konu alıyor. Dargın fakat yaşamın içinde kalmak, hayatta kalmak mevzusunda ısrar eden, tüm çelişkileriyle yaşamı duyumsayan fakat vazgeçmeyenlerin… Kahramanların ölümünden bahsedilen yaşadığımız bu çağ, kendine özgü kahramanlar üretiyor olması imkansız mı? Yıldız, işte tam da bu gerilimli ipin üstünde davranışlarında ölçülü ve emin bir arayışla sürdürüyor hikâyesini. “Babamın beyni kanamış. Ve durmamış. Çok kan akmış ama içeriye. Allah, bu gün ölmesi gereken binlerce babadan birinin de benimki olmasını takdir etmiş. İtiraz etmeden ölmüş babam. Amcamın ses tonundan anladım. Onun sesine de yansımış itirazsızlık. Her anî ölüm kadar uysalmış babamın ölümü. İtirazını, bana miras bırakmış. Hazıra dağ dayanmaz, çarçur etmeyeyim mirasımı dedim. Sıktım dişlerimi. Yumruklarımı da…”


Açık Unutulmuş Mikrofon Alıntıları – Sözleri

  • “Duyabilenler için mezarlardan daha gürültülü yer yoktur.”
  • Kimseyle konuşası yoktu çiçekten başka. Konuşabildiği tek sahip olduğu da unutkanlık yüzünden öldürmüş olabilir miydi? Unutkanlık öldürür, kimi zaman unutanı kimi zaman unutulanı.
  • birazcık yaşayan bilir, bakış saplanan bir şeydir. saplanıp da çıkmış olduğu yerden iz alır, iz bırakır.
  • Özlemek imandandır.
  • Beni dışarı salsalar yaşayamamaktan korkuyordum.
  • Kendimi tarih kadar yaşlı, tarih kadar tekerrürden ibaret hissediyordum.
  • “Karşılıksız aşktan daha acı bir duygu varsa o da birlikte olduğun insanın sevgisinden emin olmamaktır.” dedi genç hanım. Elbette kendine. Daha koyu söyleşi edebileceği başka biri mi vardı dünyada?
  • Kendimi iyi mi kaybettiğimi hatırlamıyorum. Yavaş yavaş mı yoksa hızla mı yok olduğumu hatırlamıyorum.
  • Çarptığım insanlarla beraber uzun uzun yandık.
  • Bir tarafa devamlı “sen geç”, diğeri tarafa ise devamlı “sen dur” komutu verdiğinden zihnindeki trafik akışı iyice dengesizleşmiş, kafasının içinde kornalar çalmaya başlamıştı.


Açık Unutulmuş Mikrofon İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitabı lütfen okuyun lütfen: Nerden başlasam ne desem bilemiyorum. Kitabı bir araştırma de yazar/i492 ile yazarın kaleminin benzetildiğini gördüğüm için alıp okumak istedim. Güray Süngü’ye olan bağım 😀 Handan Hanım’ı twitter aleminde de sık sık görüyordum. Yazarın dördüncü kitabı ve 2015 yılının en iyi öykü kitabı ödülünü almış. Hak etmiş mi? Sonuna kadar evet. Ben bu kadar ritimli akan bir öykü kitabı görmedim. İlk öyküsünü okuyunca “dur bakalım bu daha başı” dedim. İkinci, üçüncü derken kitabı yarılamışım bile. Öykülerinin hepsi oldukca kaliteli. Hayatın içinden fakat gözümüzün ıskaladığı şeyleri de içinde barındıyor. Kitabı iki bölümde bölmüş yazarımız. İlk bölüm uzun hikayelerden, ikinci bölüm kısa hikayelerden oluşuyor. Bunu niçin yaptığını anlamadım. Ama kısa öyküleri de oldukça başarıya ulaşmış. Kitap son sayfasına kadar okumayı hak eden bir kitap. Bazı öyküler nereye bağlanacak acaba diye merak ettirme özelliği de var. Kitaba ve yazara lütfen talih verin. Ben genel anlamda günümüz yazarlarına talih vermeyi sevmiyorum fakat bu şekilde verdiğim paraya sonuna kadar değecek bir değerde yazdıklarını görünce mutlu oluyorum. Bir de demek istediğim bir şey var, kitabı okuyanlar bilir 🙂 “romanın ortasında Kerbela’nın ne işi var?”
İyi okumalar dilerim! 🙂 (perişan sümbüller sarhoş nergisler)

Bir meyve ağacı düşünün bazı dallarındaki meyveler çürüktür.Bazıları ise ufak ve çelimsiz…Bazılarında ise işte tam aradığım olgun meyve dersiniz.
Bu eserde tek bir çürük öykü ya da çelimsiz ve verimsiz öykü bulamadım.Hepsi olgun ve tadında.Hikayelerini sevdim.
Dili mütevazi.Hikaye okumayı sevenler için güzel bir yaratı. (Tuğra Arslan)

Olağan bir yaşamla yüzleşme öyküleri:
Açık Unutulmuş Mikrofon
“Tarih süresince bu şekilde oldu.
Sevilenin sırtı incinmedi, sevenin sırtı incindi.”
s. 26
Uygar edebiyatımızın son dönemde sıkça zikredilen isimlerinden Handan Acar Yıldız’dan yaşam memat meseleleriyle örülmüş öyküler bütünü: Açık Unutulmuş Mikrofon.
Öykülerini ve yazılarını Yedi İklim, Dergâh, Hece, Hece Öykü, Türk Dili, Post Öykü, İtibar ve Muhayyel benzer biçimde mühim dergilerden tanıdığımız Yıldız’ın Cam Koridor (2011) öykü kitabı Günyüzü Yayıncılık’tan; Ağır Boşluk (2014) ve İnatçı Leke (2015) öykü kitapları Hece Yayınları’ndan ve Karanlıkta Patlama: Dünya Öyküsünün Anlatıları (2020) kitabı ise Ketebe Yayınları’ndan çıktı. Birbirinden kıymetli isimlerle beraber derleme kitaplarda da yer edinen Handan Acar Yıldız, Aykut Ertuğrul’un derlediği Seyyahlar ve Kâşifler Kitabı’nda yer alırken Bir Hudut Oyunu kitabının da sunuş ve seçkisini kaleme aldı. Yazarın İnatçı Leke kitabı 2015 Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü’ne layık görüldü. Yazın dünyamıza oldukça kıymetli eserler kazandıran Handan Acar Yıldız’ın Kaybolmuş Kaderler Müzesi (2017) adıyla bir de romanı bulunuyor.
Ketebe Yayınları’ndan çıkan Açık Unutulmuş Mikrofon, yazarın dördüncü öykü kitabı. Kendi içine oluşturulan yaşamların hepimizi ilgilendiren noktalarını varlıklı dil işçiliği, kuvvetli imgeleri ve sükûneti elden bırakmayan üslubuyla aktaran kitap, çağdaş öykücülüğün mühim bir örneği durumunda. Kendisini kolayca ele vermeyen fakat anlatmak istediklerini sadece onu dinlemeye niyetli okura açan yirmi dört öykülük yaratı, iki ayrı bölümden oluşuyor. İlk bölümde on iki öykü var. Bu öykülerdeki her bir karakter içimizden birileri: geçmişiyle yüzleşmek zorunda olanlar, kendi bedenlerinde bir başkasının hayatıymış benzer biçimde yaşayanlar, kırılıp dağılmamak için incinmeyi yeğleyenler, usanan, yorulan, zorbalığa uğrayan, onurlu bir yaşam için tırnaklarıyla tutunanların öyküleri.
İkinci bölüm de gene aynı mantığın takip edeni olmakla beraber ilk bölüme oranla birazcık daha kısa tutulan, anlatmak yerine tanımlamanın ardında olan öyküler. Kitabı bitirdiğimizde şunu fark edeceğiz ki Açık Unutulmuş Mikrofon’un gayesi söylenebilir şeyleri kovalamak değil. Kitap, söylenmesi gerekenleri konuşmanın ardında. Yaşamın acı yanlarıyla muhatap kalsalar da yenilmek şu şekilde dursun savaşım etmekten başka çareleri olmayanların anlatısı. Suçlamayan ve suçlu aramayan, olabildiğince izah edici anaç bir tavrı var kitabın. Bu tavır, içte kopan fırtınalara da söz hakkı tanıyan bir dil taşıyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse böylesi kıymetli mevzuları dert edinip kanayan yaralar üstüne konuşan öykücünün daha çok bilinmesi gerekiyor. Son zamanlar adına sıkça rastladığımız Handan Acar Yıldız, kitaplarıyla bir kez tanışan okurları üstünde hem duruşu hem de yazdıklarıyla pozitif etkisinde bırakır bırakıyor. Birbirinden kıymetli öyküler yazan Yıldız’ın mühim derleme kitap çalışmalarında da yer alması modern edebiyatımız ümit verici. Öykücülüğe derinliği olabildiğince felsefî temellendirmeyle kazandıran Handan Acar Yıldız, bu temellendirmelerini ince dil işçiliğiyle servis ederek okurunu kahramanlarıyla bir araya getiriyor, onları düştükleri yerden el birliğiyle kaldırmayı deniyor. Dolayısıyla son aylarda sık aralıklarla adını duymaya başladığımız yazarın Anadolu’nun doğusunda nispeten hatırı sayılır yer edinmiş olduğu benzer biçimde bilhassa başat yazınsal mecralarda da sıkça anılması, tanıtılması ve yazınsal mirasının pekiştirilmesi gerekiyor. Ketebe Yayınları’nın üstlendiği yazınsal misyonu da göz önüne aldığımızda önümüzdeki süreçte bu beklentimizin gerçekleşmemesi için hiçbir sebep yok.
Açık Unutulmuş Mikrofon’daki her bir öykü kendi içine oluşturulan sonsuz bir kapı benzer biçimde. Her bir öyküde yeni bir yaşam, yeni bir savaşım yada yaşam karşısında yepyeni bir ayağa kalkış çabası var. Hayat memat meseleleriyle örüldüğünü söylerken bundan söz ediyordum. İçerisinde olunan durumu tasvir ederken dilin kıvraklığına ve anlatımın zenginliğine sırtını yaslayan hacimli bir yaratı. Okuru yormayan, sadece onu içselleştirebilenlerin girebileceği bir dünyaya uzanıyor. Her bir öykünün kıymeti büyük. Yine de dikkatimi çeken birkaç öyküden söz etmem gerekecek:
Kitabın ilk öyküsü olan Ayten’e Benzemek, tam anlamıyla bir geriye dönüş metni. Bilinç akışının bellek, hafıza ve imge ile buluşmuş olduğu o ince çizgide geçmiş ve bugünün hesaplaşması anlatılıyor. Öykünün en kıymetli kazanımı, geçmiş ve bugününe hem aşina hem de olabildiğince yabancı olanları tasvir ediyor olmasıdır.
Kanaatimce Açık Unutulmuş Mikrofon’un en sağlam öyküsü Esaret Tutkusu’ydu. Özüne inilerek okunduğunda zihinde kendine özgü bir tat bırakan, sıkça tebessüm ettirip bazı meselelere değişik şekilde bakabilmeyi önceleyen kıymetli bir metindi. Bir benliğin mümkün en imkânsız başka benlikler içinde öğütülmesi, yok edilmesi fakat bunlar olurken de o benliğin kendisine yaklaşması, bir araya gelmesi sadece bu denli titiz anlatılabilir. Her vakit mağlubiyetin yıkım olmadığını, bir çok kez en iyi galiplerin büyük kaybedenlerden çıktığını altını çize çize, onlarca kere okutarak aktaracağına inandığım bir metin oldu.
Limon Sıkacağı öyküsü de gene başka hayatları, olağan bir yaşamın iki değişmezi olan özsevi ve adaleti işleyen kıymetli bir öyküydü. Limon sıkacağı satarak geçinen birisi ve elde olanların kadrini anlatmaya yüzünü dönen sarsıcı iki başka diyalog… Başka hayatların benzer acılarını Limon Sıkacağı’nda bulabilir, kendinize de denk gelebilirsiniz.
Eşyanın hakikatini ve hatıralarla olan münasebetini Melike’nin hepimize tanıdık olan fakat bakmak istersek görebileceğimiz yaşantısıyla özetleyen Döngü’yü oldukca seveceksiniz.
Ölüme Deva öyküsü ile derinliğine inmeden oldukca katmanlı bir ifade yolunu tutturan Handan Acar Yıldız, ölüm temasını kuvvetli mecazlarla işlemiş. Burada ölümün kendiliğinden çıkıp meta haline getirildiğinde olabilecek mantık dışı durumlar gülmece ve simgelerle donatılarak değişik bir tarzla tekrardan yorumlanmış.
Yalnızca birkaç örneğini detayına inmeden anlattığımız Açık Unutulmuş Mikrofon, her birisi değişik bir temayı işleyen örneksiz birer dil işçiliğinin ürünü. Keyifli, verimli okumalar.
Hüseyin HAKAN, İzdiham.
www.kalabalıklık.com/handan-acar-yildizin-acik-unutulmus-mikrofon-kitabi-uzerine/amp/ (Hüseyin HAKAN)


Açık Unutulmuş Mikrofon PDF indirme linki var mı?


Handan Acar Yıldız – Açık Unutulmuş Mikrofon kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Açık Unutulmuş Mikrofon PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Handan Acar Yıldız Kimdir?


Handan Acar Yıldız Kitapları – Eserleri

  • Açık Unutulmuş Mikrofon
  • İnatçı Leke
  • Ağır Boşluk
  • Cam Koridor
  • Kaybolmuş Kaderler Müzesi
  • Karanlıkta Patlama Dünya Öyküsünün Anıtları
  • Ağır Boşluk


Handan Acar Yıldız Alıntıları – Sözleri

  • İnsan keşkenin ne demek bulunduğunu en iyi sevdiklerinden öğrenirmiş. (İnatçı Leke)
  • Bir tarafa devamlı “sen geç”, diğeri tarafa ise devamlı “sen dur” komutu verdiğinden zihnindeki trafik akışı iyice dengesizleşmiş, kafasının içinde kornalar çalmaya başlamıştı. (Açık Unutulmuş Mikrofon)
  • Kalbe doğru akıtılan gözyaşlarından yakıcı olabilir mi ateş? (Kaybolmuş Kaderler Müzesi)
  • Hazan kalbi terk etmeyince akıl başı terk eder. (Kaybolmuş Kaderler Müzesi)
  • “Giden gitti fakat…” (Ağır Boşluk)
  • Seçilme hakkımızı Allah kullanmıştı ve seçilmiştik. Peki, seçme hakkı hakikaten var mıydı? Kadın’ın oyu, sonucu değiştirir miydi ki? Ömrü süresince bu merakın eşiğinde ne oldukca bekledi. O denli zor bir yaşamı vardı ki diğeri dünya, inanç olmasıyla birlikte merak mevzusuydu da onun için. Kadının gözüne bir çok kez adil görünmedi alınyazısı. Bu şekilde zamanlarda inancına sarıldı. İnancı da ona sarılsaydı keşke. O şekilde bir an geldi ki bu kez merakına sarıldı. Bir sabahleyin pencereden düşmeye karar verdi. Sırf merakını gidermek için… (Ağır Boşluk)
  • Ölenle ölünür, bir ihtimal bigün sende anlarsın. (Ağır Boşluk)
  • Özlemek imandandır. (Açık Unutulmuş Mikrofon)
  • Tüm bayanlar, yazgılarını ellerine aldığında geçmişteki fiillerin hepsinden birer parça üstlerine yapışırdı (Kaybolmuş Kaderler Müzesi)
  • Ölüme üzülmeye bile zaman yok. Bu iyi mi bir dünya? (Cam Koridor)
  • O şekilde üzüntüler vardır ki , insan o noktada inanmayı ya tamamen bulur ya da kaybeder. Allah yaranın açıldığı yerde midir kapanmış olduğu yerde mi ? Yoksa her ikisinde mi ? (Kaybolmuş Kaderler Müzesi)
  • “Koşupta terleyemeyeceğine bakılırsa ağlıyordur. Hem çiçekler terini, gözyaşıyla atar, koşamayan her şey benzer biçimde. ” (İnatçı Leke)
  • Ne sizinle aynı cennete gideceğim , ne de aynı cehennemde yanacağım ! (İnatçı Leke)
  • İnsanlar, kendi iradeleriyle değil de başkalarının baskısıyla ‘ahlaklı’ olduklarında, kendi işleyemedikleri günahları işleyenlere karşı son aşama acımasız olurlar. (Cam Koridor)
  • Hangisine üzüleceğime karar veremeyince hepsine üzülmekten vazgeçtim (Ağır Boşluk)
  • Kalbinin üstündeki boylam giderek flulaşıyor. (İnatçı Leke)
  • Kendinin kıymetini görmek istiyorsan neyle haşır neşir olduğuna bak… (Cam Koridor)
  • Öldürmeyen yaraların sıkıcılığıyla devam ediyor yaşam. (Ağır Boşluk)
  • Kaybetmek, en yalnız fiildi. İnsan tek başına kaybederdi. (Kaybolmuş Kaderler Müzesi)
  • “Duyabilenler için mezarlardan daha gürültülü yer yoktur.” (Açık Unutulmuş Mikrofon)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş