Eğitim

Ah Mercimeğim – Mustafa Çiftci Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ah Mercimeğim – Mustafa Çiftci Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ah Mercimeğim kimin eseri? Ah Mercimeğim kitabının yazarı kimdir? Ah Mercimeğim konusu ve anafikri nedir? Ah Mercimeğim kitabı ne konu alıyor? Ah Mercimeğim PDF indirme linki var mı? Ah Mercimeğim kitabının yazarı Mustafa Çiftci kimdir? İşte Ah Mercimeğim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Mustafa Çiftci

Yayın Evi: İletişim Yayıncılık

İSBN: 9789750521386

Sayfa Sayısı: 107


Ah Mercimeğim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Cevizin dibi kaynıyordu. Aslı’nın gelin gideceği yer Marmaris’ti. Oradaki bir sarrafla evliliğe ilk adımını atacaktı. Kızlar söz kazanını habire harlıyorlardı. Ben gene gizli saklı yerimdeydim. Herkes konuşuyordu. Aslı susuyordu. “Ne şanslısın. Tüm yıl tatil gibi olacak sana.” “Sen zaten altın gibiydin, bir de altıncıya düştün kız.” “Altın suyuna battın da çıktın say bacım.” Herkes, her şeyi diyordu da bir tek Aslı’nın dilinde söz yoktu.

Evlerde, yollarda, yol kenarlarında lafazanlıklar, eprimiş pabıçlar, hardal sarısı pantollar, it ayağı yemiş benzer biçimde gezen gobeller… Yalan dünya, zalım dünya… Sen bekle ecik, bir yağmur yağacak düzelecek her şey…

Ah Mercimeğim, en olmayacağı olur eden sebatkârlığın hikâyeleri. Aşkın ve tutunmanın halleri…

Mustafa Çiftci’nin yeryüzüne iyilikle bakan masalsı dünyasından… Taşranın ağrıları, heves ve rüyaları…


Ah Mercimeğim Alıntıları – Sözleri

  • “Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?”
  • Ben onu bunu bilmiyorum dost, okul oldukca iyi geliyor sevdalı adama. Devlet senin için kalorifer yakıp ısıtıyor; “Gel buraya, sıcacık otur,” diyor. Öğretmen sual sorarsa, “Bilemedim hocam,” de, boynunu bük. Boynu bükük adama kim, ne diyebilir? Ben de aslına bakarsanız sevda uğruna boynu bükülmüş adamdım.
  • Senin sülalende delilik ecdat yadigarıdır. Sen de delireceksin.
  • “Yavrum, okumak birazcık direnme işidir. İşi inada bindirmezsen okuyamazsın.”
  • Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?
  • İnsanın içinde bir ses varmış, öğrendim. O ses asla susmazmış, öğrendim. O ses kadar hain bir şey yokmuş, öğrendim.
  • Taşranın ağrıları, heves ve rüyaları..
  • Bilmeyen insan için en kolayı konuşmaktır.


Ah Mercimeğim İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ah Mercimeğim | | Mustafa Çiftci: Ah Mercimeğim Mustafa Çiftci’nin okuduğum ilk kitabı.
Mustafa Çiftci, İç Anadolu’ da doğup büyümüş bir yazar, öykülerinin dili de tam o yöreye ilişik. Sıcak, samimi, kısa cümleler ve yalın bir üslupla yazılmış öyküler.
Anadolu’da, taşrada yaşayan insanların, hayalleri, duyguları, yaşadıkları zorluklar, istekleri, umar ve çaresizliklerini mütevazi fakat etkisi altına alan özetleyen altı öykü var kitapta. 
Bu öykülerden bende kalan “baba” kavramıdır…
Her öyküde minimum bir baba figürü kullanmış Mustafa Ziraatçi, kiminde çaresiz, kiminde inatçı, kiminde sabırlı, kiminde kesin babalarla sarmış öykülerini..
Anadolu’ya ilişik benzetmeleri oldukca sevmiş olarak okudum.
Öykü okumayı severlere tavsiye ederim.
Keyifli okumalar.
.
. (Sultαn)

Yazarın ilk okuduğum kitabı kitap/kitap–27843 olmuştu. Fazlaca sevmiştim. Hemen öteki kitaplarını da aldım.
Kitap 3-4 saatte bitti. Süratli okunan 6 tane kısa öyküden oluşuyor. Aslında öykü fakat sanki hepsi birazcık roman tadında.. bir çoğunda üzülüp içiniz sızlıyor. Bazıları keyiflendiriyor.
Tek düşüncem sanki bazı öyküler yarım kalmış benzer biçimde, şu demek oluyor ki bu şekilde vakalar oluyor oluyor, en güzel yerinde bitiyor. Bundan sonrasını düşlemek bizlere kalıyor benzer biçimde. Keşke daha çok olsa dedirtiyor.
Arka kapakta yazdığı benzer biçimde…
“Yer yüzüne iyilikle bakan masalsı dünyasından… Taşranın ağrıları, heves ve rüyaları…” (Yasmin Şahin)

Mustafa Ziraatçi’nin kalemini ne kadar övsem azca kalır. Çoğumuz benzer biçimde benimde #gönüldağı dizisi ile tanıdığım yazarın yazıya döktüğü öykü kitabı tek kelimeyle görkemli.
Bol bolca Anadolu kokan kitap 6 öyküden oluşuyor. Ve hepsi birbirinden güzel okurken gözleriniz dolacak duygu yüklü görkemli öyküler. Öykülerin mevzusuna gelirsek geçim sıkıntısı olan aileler, genç delikanlıların sevdası, yuvasını yeni kurmuş genç kızlar, çiftçiler, okumak için çok arzulayan çocuklar. Kitapta ne ağır bir dil var ne de süslü cümleler. Öyleki samimi o şekilde sıcak bir kitap ki okumayanlara ve öykü severlere şiddetle öneriyorum.
Keyifli okumalar.
Kitapla kalınca… (Hanifi’nin Kitaplığından)


Ah Mercimeğim PDF indirme linki var mı?


Mustafa Çiftci – Ah Mercimeğim kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Ah Mercimeğim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mustafa Çiftci Kimdir?

1977 doğumlu, ilk ve orta öğrenimini Yozgat’ta tamamladı. 1999 senesinde Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. 2000-2001 yılları aralığında Cenup Afrika Cumhuriyeti’nde bulunmuş oldu. Dönüşünde İngilizce okutmanlık, metin yazarlığı, radyo ve TV programcılığı yapmış oldu. çeşitli dergilerde yayımlanmış hikâyelerini Haziran 2012’de Âdem’in Kekliği ve Chopin adlı kitabında topladı. Halen Yozgat Belediyesi AR-GE ofisi sorumlusu olarak çalışıyor. Evli ve iki çocuk babası.

(Yayınevi sayfası)


Mustafa Çiftci Kitapları – Eserleri

  • Bozkırda Altmışaltı
  • Adem’in Kekliği ve Chopin
  • Ah Mercimeğim
  • Yengeler Cumhuriyeti
  • Kalfa Uykusu
  • Aşkta Haram Olmaz
  • Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım


Mustafa Çiftci Alıntıları – Sözleri

  • Nokta sözün nihayetine alâmet olur. (Yengeler Cumhuriyeti)
  • “Burada boğulacağız. Yaşamak için gidiyoruz.” (Adem’in Kekliği ve Chopin)
  • Modern dünya gececidir. (Kalfa Uykusu)
  • “O denli oldukca süslenirler de bilmezler ki mahçup bir gülümseme kadar güzel süs daha verilmemiştir hanım kısmına.” (Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım)
  • “Okumak dışında ne işe yararsın sen?” (Bozkırda Altmışaltı)
  • Damınıza ot muydum
    Üstünüze yükmüydüm
    Bir kız idim oldukca muydum? (Yengeler Cumhuriyeti)
  • Halamın ağlamaktan öldüğü kasetler Emrah’ın şu demek oluyor ki “Minik Emrah”ın filmleriydi. Emrah sesi hakkaten güzel bir genç miydi o ayrı mevzu. Fakat güzel ağlıyordu. Ağlayabilmek büyük güçtür. (Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım)
  • Her iyi şoförden iyi bir yeterlik hocası olmaz. Yapmak ayrı, anlatmak ayrı bir meziyettir. (Kalfa Uykusu)
  • Yenge, anne yarısıdır bence. Anam kadar değil normal olarak, la­kin iyilik ve adı konulmamış bir hüzündür yenge. (Yengeler Cumhuriyeti)
  • Yenge olmak kolay fakat yenge olduğun yeri sevmek ve ora­da sevilmek pek zor olsa gerek. (Yengeler Cumhuriyeti)
  • Mühim olan oldukca koşmak değil, tertipli koşmaktır ya. Yazmak da o şekilde bir şey. Fazlaca yazmaya değil, devamlı yazmaya heves edilmelidir. (Kalfa Uykusu)
  • “Kabul etmek lazım edebiyatın da magazini var. Fakat Türkiye’de bu magazin birazcık kan tadı veriyor.” (Kalfa Uykusu)
  • Biliyor musunuz başınızdaki derdin sebebinin “oldukca duyarlı olmak” şekilde açıklanması insanı deli ediyor. (Kalfa Uykusu)
  • *El yarası onar, elti yarası yanar.
    *Eltinin kestiğini kılıç kesmez. (Yengeler Cumhuriyeti)
  • Baldıza yan göz serbesttir. Hatta baldız baldan tat­lıdır. Ama yenge ile bal benzetme edilemez. Yengeye fena göz­le bakılamaz. (..)
    Keza birisine, bir başka adama ilişki, veya niyet açıkla­nırken eşzamanlı olarak hiza vermek suretiyle “yengen olur / sayılır” denir.
    Bir de kadının bir eşi veya sevdiği var ise arkasından ko­nuşurken “kendi başına değersizliğini”, “erkeğinden bağım­sız olarak dikkatini çekmeyeceğini” tanım eden zihniyet de yenge mekanizmasına başvurur. (Yengeler Cumhuriyeti)
  • Onca yoklugun yoksulluğun
    içinde o neşeyi nereden bulup çıkardığına hep şaşardim (Yengeler Cumhuriyeti)
  • “Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?” (Ah Mercimeğim)
  • İnsan kendini insanda tanıyormuş. (Yengeler Cumhuriyeti)
  • Ben onu bunu bilmiyorum dost, okul oldukca iyi geliyor sevdalı adama. Devlet senin için kalorifer yakıp ısıtıyor; “Gel buraya, sıcacık otur,” diyor. Öğretmen sual sorarsa, “Bilemedim hocam,” de, boynunu bük. Boynu bükük adama kim, ne diyebilir? Ben de aslına bakarsanız sevda uğruna boynu bükülmüş adamdım. (Ah Mercimeğim)
  • Sevmek öğretilmez fakat iyi mi sevda derdi çekilir bir söyleyen olsa asla kötü olmazdı. El yordamıyla sevda çekmek, birazcık maliyetli oluyor. (Kalfa Uykusu)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş