Eğitim

Akıldan Bela – Aleksandr Griboyedov Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Akıldan Bela – Aleksandr Griboyedov Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Akıldan Bela kimin eseri? Akıldan Bela kitabının yazarı kimdir? Akıldan Bela konusu ve anafikri nedir? Akıldan Bela kitabı ne konu alıyor? Akıldan Bela PDF indirme linki var mı? Akıldan Bela kitabının yazarı Aleksandr Griboyedov kimdir? İşte Akıldan Bela kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Aleksandr Griboyedov

Çevirmen: Cenk Gündoğdu

Çevirmen: Engin Toprak

Orijinal Adı: Горе от ума

Yayın Evi: İkaros Yayınları

İSBN: 9786055717209

Sayfa Sayısı: 206


Akıldan Bela Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Modern Rus edebiyatının kurucuları ile pek oldukca mühim adı etkilemiş ve Puşkin’in Erzurum Yolculuğu’nda; kıymeti bilinemedi, ne olursa olsun biyografisi yazılmalı diye belirttiği Griboyedov’un, Rusça aslından çevrilen Akıldan Bela adlı bu mühim eseri, Gonçarov’un eleştirel incelemesiyle bir arada sunulmuştur. 

Griboyedov, Akıldan Bela’da, 19. yy Rus soylusunun yaşam biçimini, davranışlarını ve dünyayı anlamalarını gene onlardan önde gelen bir aydının eleştirisini merkeze alarak anlatmıştır. 

İlk gerçekçi yapıtlardan olan Akıldan Bela her ne kadar bir devrin eleştirisi olsa da bugün aradan geçen ortalama iki asra rağmen; yakılan, asılan, cezaevlerinde susturulmaya çalışılan aydınların coğrafyasında benzer gerçeklerle karşı karşıyayız. Statüko ve muhafazakârlığa karşı olan aklın; gücü elinde bulunduranlarca yok edilmesi, dışlanması maalesef yabancısı olmadığımız bir durum da. 

Evrenselliğini korumuş olan Akıldan Bela’nın, aydın terimini tekrardan tanımlamamızı, tartmamızı sağlayacağını umut ediyoruz.


Akıldan Bela Alıntıları – Sözleri

  • İnsan mutlu olunca zamana asla aldırmıyor.
  • İnanmasını bilen insan mesuttur, dünya ona tatlıdır.
  • Bizlerden malikâneler, rütbeler isterler.
    Fakat mevzu Guilloment olunca iş değişmiş olur!
    Şimdi burada âdet bu şekilde:
    Resmi toplantılarda, dini bayramlarda olsun,
    Taşra ağzıyla Fransızcayı karıştırıp konuşmak moda.
  • Zaman ne kadar da kötüleşti!
    Nereden başlayacağını bilemiyor insan!
    Görüyorum da bu devirde,
    Yaşına gore pek parlak zeka hepimiz!
  • Ya sen ufak hanım, yataktan çıkar çıkmaz,
    Genç bir erkekle bu şekilde baş başa! Genç kız aklı işte!
    Sabahlara kadar peri masallarını okumakla meşgul!
    Ve bu da meyvesi olmalı o kitapların!
    Ah şu nalet ihtimaller içinde Fransızlar,
    Caddelerimizi doldurmuşlar boydan boya,
    Modaları, romanları ve esin perileriyle
    Kalplerimizi çalıyor, ceplerimizi boşaltıyorlar ha bire!
    Sen bizi onlardan kurtar, Tanrım!
    Şapkalarından, keplerinden, firkete ve süslerinden,
    Bisküvi dükkânlarından ve de kitapçılarından!
  • “Ne acayip şeyler oluyor şu dünyada.
    İnsan delirir mi ömrünün baharında?”
  • “O eski günleri oldukca özlüyor…”
  • “İnsan asla beklemediği yerden, ummadığı desteği bulabilir.”
  • Halim kalmadı inan ki
    Gece değil, sanki kıyamet günü.
  • “Kendim de sövgü ediyorum bu dünyaya geldiğime.”


Akıldan Bela İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Podcast: Akıldan Bela, Aleksandr Sergeyeviç Griboyedov: Podcasti dinlemek için YouTube linki: https://youtu.be/k3zbz1grTLg
Merhaba kitapçokseverler. Bu bölümümüzde Puşkin’in Erzurum Yolculuğu’nda; kıymeti bilinemedi, ne olursa olsun biyografisi yazılmalı söylediği Griboyedov’un, Akıldan Bela yapıtı üstüne söyleşi ediyoruz.
19. yy Rus soylusunun yaşam biçimini, davranışlarını özetleyen bir dönem eleştirisi olmasının yanında “aydın” terimini bugün de sorgulamamıza, tanımlamamıza tesir edecek bir yapıt olarak karşımıza çıkıyor.
Keyifli dinlemeleriniz olması dileğiyle. (Okur Sohbetleri)

Unutma, mucizenin olduğu yerde mantık yoktur..: Aleksandr Sergeyevic Griboyedov, 1795 senesinde Moskova’da dünyaya gelmiş, mühim bir Rus şairi, oyun yazarı ve diplomattır. Dostu ve adaşı Aleksandr Sergeyevic Puşkin ile aynı dönemde yaşamıştır.
Kendisi de Puşkin ve öteki meşhur Rus yazar Lermantov benzer biçimde ne yazıkki ağlatısal bir halde öldürülmüştür. Puşkin ve Lermantov bir düello sonucu öldürülmüşler, Griboyedov ise Tahran’da Rusya’nın İran seferi olarak vazife yapmış olduğu sırada bir halk ayaklanmasında öldürülmüştür.
Okuduğum pek oldukca kitapta Griboyedov’a atıfta bulunulması sebebi ile uzun süre ilkin okuma planıma aldığım yapıt hem de Rusca’dan dilimize çevrilen ilk yapıt olma özelliği taşıyor (1883 yılı). Bulgakov’un “Usta ve Margarita” kitabında yazarlar derneği olarak adlandırdığı ve mühim olayların geçmiş olduğu yerin adı Griboyedov’dur. Puşkin’in gene “Erzurum Yolculuğu” adlı eserinde de yolu Griboyedov’un cenazesi ile karşılaşır.
Griboyedov bir soyludur, ilk eğitimini evde alır, arkasından hukuk ve filoloji okur, müzik eğitimi alır, Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca bilmektedir, sonradan da Arapça ve Farsça öğrenir. Fransızların Rusya’ya saldırmış olduğu dönemde askere yazılmıştır, gene aynı dönemde tiyatroya yönelmiştir. Daha sonrasında ordudan ayrılarak kendini tamamen tiyatro ve edebiyata adamıştır.
Akıldan Bela güncelliğini asla yitirmeyen ve yitirmeyecek bir evrenselliğe haizdir. Eserin karakterleri de eserin kendisi benzer biçimde evrenseldir. Diğer klasik roman kahramanlarını bir ihtimal günümüz koşullarında yaşatmakta zorlanabiliriz. Mesela Lermantov’un Peçorin karakteri ya da Puşkin’in Onegin karakterleri sadece belirli bir süreci temsil ederler ve günümüzde onlara rastlamakta zorlanabiliriz. Akıldan Bela’nın ana karakteri Çatski ise evrensel ve zamandan bağımsız olarak yaşamaya devam edecektir. Çatski otokrasi ve düzeni eleştirir ve her ne pahasına olursa olsun kendi erdemlerini savunmaya devam eder. Bu nedenle de yapıt bir Eski – Yeni çatışması olarak düşünülmelidir. Eskiye bağımlılığı, yeniyi reddetmeyi ve yozlaşmış bir yaşamı erdem sayanlar ile aydın, yenilikçi düşüncelerin savunucularının bir çatışması. Bu çatışmanın sonucu olarak da ortaya çıkan aydının yalnızlığı. Eserde Çatski karakterinin deli olduğu iddia edilir ve bunun sebebinin eğitim ve kitaplar olduğu öne sürülür : kitaplar yasaklanmalıdır, okullar kapatılmalıdır ve dine yönelmek gerekmektedir. Tanıdık geliyor mu ?
Neredeyse 200 yıl ilkin oldukca değişik bir coğrafyada ve oldukça değişik koşullar altında bir toplumsal sistem eleştirisi olarak yazılmış bu eserin bugün yaşadığımız zor günlerde devletimizde de bu çatışmayı aynı şekilde ve şiddetle takip edebilmek hakkaten oldukça ilginçtir.
Akıldan Bela hem de devrin Moskova sosyetesine de ciddi bir eleştiri getirmiş, bilhassa bu zamanda yaşanmış olan ikiyüzlülüğün, makam ve mevki düşkünlüğünün de eleştirisini yapmıştır. Gogol ve Dostoyevski’nin de pek oldukca eserinde ortaya koyduğu benzer biçimde.
Griboyedov eserini kendi başından geçen gerçek bir hikayeden yaratmıştır. Eserinin kahramanı Çatski ile içinde gerek yaşam seçimi gerek fikir yapısı benzerliği vardır. Griboyedov katılmış olduğu bir sosyete partisinde rastlamış olduğu bir Fransızın etrafındaki kalabalığı iyi mi etkilediğini görünce dayanamaz ve tepki olarak düşüncelerini söyler. Tüm yenilikçi ve aydın fikirleri onu dinleyen eskinin savunucuları tarafınca tepkiyle karşılanır. Balo salonundan birisi de onun deli olduğu iddiasında bulunur. Griboyedov da öcünü almak için bir güldürü yazmaya karar verir. İşte Akıldan Bela bu şekilde ortaya çıkmıştır.
Her kıymetli eserin başına gelen değişmez yazgı Akıldan Bela’yı da es geçmez ve hem yasaklanır hem de sansüre uğrar, bu sebeple de kopyaları elden ele dolaşmaya adım atar ve inanılmaz bir üne kavuşur. Bilhassa devrin özgürlükçü ve aydınlanlarının içinde hızla yayılır.
Akıldan Bela’nın daha iyi anlaşılması için Rus tarihindeki Dekabristler isyanı hakkında da data sahibi olmak garip olabilir. Dekabristler o dönemdeki Çarlığa ve yönetime karşıdırlar, serfliğin kaldırılmasını isterler ve anayasa tasarıları vardır. Bir askeri ihtilaldir ve 1825 tarihinde gerçekleştirilir. Sanırım Ekim devrimine giden sürecin de ilk basamakları demek yanlış olmayacaktır. Ayaklanmanın içindekiler Fransız aydınlanmacılığından etkilenmiştir ve hepimiz için özgürlük istemişlerdir. Ancak ayaklanma bastırılır. İlk kez kültürlü insanoğlu otokrasiye karşı silaha sarılmışlardır. Ayaklanmanın başarısızlıkla neticelenmesinden sonra yönetim baskıyı arttırır fakat artık süreç adım atmıştır ve taşlar yerinden oynamıştır. Devrin meşhur yazarları da bu vakaları yazmaya adım atmıştır. Onlardan birisi de Griboyedov dur. Ve kendisi de Dekabrist ayaklanması sebebi ile tutuklanır.
Ben bu benzeri olmayan eseri İkaros Yayınları ve Cenk Gündoğru – Engin Toprak çevirisi ile okudum. Bu yayınevinden ilk kez bir okuma yapmama karşın çeviriyi oldukca başarıya ulaşmış buldum. Kitabın başlangıcında çevirmenlerin eserle ilgili oldukca kıymetli bir incelemesi ve hepimizin benzeri olmayan Oblomov eseri ile tanıdığımız Ivan Goncarov’un eserle ilgili uzun bir incelemesi içeriyor. Her iki incelemeyi de eseri bitirdikten sonrasında okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar. (Baris Bekar)


Akıldan Bela PDF indirme linki var mı?


Aleksandr Griboyedov – Akıldan Bela kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Akıldan Bela PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Aleksandr Griboyedov Kimdir?

Aleksander Sergeyeviç Griboyedov (Rusça:Алекса́ндр Серге́евич Грибое́дов) yada alternatif translıterasyonla Griboedov}}) (d. 15 Ocak 1795 – o. 11 Şubat 1829, Tahran, İran) Rus oyun yazarı, besteci, ozan, ve dış ilişkiler uzmanı. Yazar olarak günümüze kadar gelmiş olan ünü bilhassa şiir olarak yazmış olduğu güldürü oyunu olan “Góre ot Oumá (Akıldan Bela)” dolayısıyladır. Kafkasya’da Rus-İran Savaşı (1826–1828)’na ve Türkmençay Antlaşması’na yapmış olduğu katkılar dolayısiyla Rusya İmparatorluğu’nun Kaçar Hanedanı idaresinde olanİran’a Tahran elçisi olarak göreve getirildi . Bu görevde iken Rusya’nın Türkmençay Antlaşması ile İran’a ilişik Kafkasya topraklarını eline geçirmesini protesto eden büyük bir şov meydana getiren halk kitlesinin Rusya elçilik binasını ellerine geçirirmeleri esnasında bu ayaklanmacılar tarafınca öldürüldü.

Yaşamı

Griboyedov’un Sankt Petersburg’daki anıtı

Griboyedov’un Moskova’daki anıtı

Aleksander Sergeyeviç Griboyedov 15 Ocak 1795’de bir ufak asilzadenin oğlu olarak Moskova’da dünyaya geldi. 1810-1812’de Moskova Devlet Üniversitesi’nde bilim ve hukkuk uzerinde üniversite eğitimi yapmış oldu. Fakat Napolyon Bonapart’n Rusya Seferi bu üniversite eğitimini aksattı. Sonra bir “husar (hafifçe süvari) alayı”‘na subay olarak alındı. Fakat Rus orduları Avrupa’da Napolyon’a karsi iki kez savaşmak zorunda kalmakla birlikte Griboyedov’un birliği asla muharebeye katılmadı. 1816’ya kadar bu beraber subaylık yapmış oldu.

St Petersburg’a geçerek orada imparatorluk “Hariciye Bakanlığı”‘nda bir işgören olarak çalışmaya başladı. Bu arada edebiyata merak sardı. 1816’da ilk şiir şeklinde “Genç Çiftler (Молодые супруги)” adlı komedisi sahnelendi. Sonra da aynı geleneksel Şişkov-seçimi komediler de yazdı. Bunların yanında düzyazı denemeleri ve şiirler de yazdı. Bunların pek kıymetli olmadıkları kalıcı olmamalarından açıktır. Bu arada masonlar ve öteki edebiyat sosyetesi çevrelerine katıldı ve bu çevrelerde oldukça “atılgan” bir genç edebiyatçı olarak isim yapmış oldu.

1818’de Rusya’nın İran’a gönderilmiş olduğu diplomatik heyete bir dış ilişkiler uzmanı delege olarak katıldı. Ama kurul Iran’a daha girmeden Tiflis, Gürcistan’da bulunan ve İran Kaçarlara karşı (1805–1813) savaşı ve Osmanlılara karşı (1807–1812) savaşından sonrasında Rusların eline geçen cenup Kafkaslardaki orduları ve idareyi ele alan General Aleksej Petroviç Yermolov’un karargahında generalin Genel Sekreteri olarak çalışmaya başladı. 1822’de şiirsel bir güldürü olan ve en popüler ve beğenilen oyun eseri olan ve Rusya bürokrasisini hiciv eden “Góre öt Oumá (Akıldan Bela)” adlı eserini yazdı. Bu yapıt sıkıdüzen yüzünden sahnelemedi fakat gizli saklı basılmış bir yazı şeklinde oldukca yaygınca okundu. Bu eserin basımı sadece 1833’de Griboyedov’un ölümünden sonrasında yapılabildi. Buna karşın 1823-1825 döneminde bu edebiyatta başarısı dolayısiyla Gürcistan’daki görevinden izinli olarak Moskova ve St Petersburg’da kaldı.

Çar I. Nikolay’a karşı hazırlanan bir askeri ayakalnma olan Aralıkçılar İsyanı’na katılmıştı. Ama bu isyana ilişik kendi elinde bulunan ve I. Nikolay’ı oldukça yerici şekilde eleştiri eden mektububunun elindeki bazi nüshalarini General Yermolov’un ikazı üstüne imha etmişti ve öteki nüshalar devlet merkezinden gönderilmiş ve yerlerin ulaşmamışlardı. Buna karşın ayaklanmacı elebaşları öteki subaylara yakınlığı malum Griboyedov tutuklandı ve St Petersburg’da hapse atıldı. Ama meydana getirilen sonucsuz araştırmalar sonunda aklandı. Tiflis’e eski görevine döndü. Bu arada I. Nikolay General Yermolov’u görevden almış yerine görevi general Ivan Paskevich’e verilmişti. Genaral Paskevitch ise, Griboyedov’un kuzeni olduğundan onun Aralıkçılara olan bağlantıları Gürcistan’da araştırılmadı.

Rus-İran Savaşı (1826-1828) esnasında General Paskeviç ilkin Rus ordularının ikinci komutanı idi. O yıl sonu Gence üstünden atak ederek İran’ın Karabağ’daki Suşa kalesi kuşatmasını durdurdu. General Paskeviç ertesi yıl 1827’de Kafkasya’da Rus ordularının başkomutanı oldu ve o yıl Revan üstüne yürüdü ve doğu Ermenistan’ı eline geçirdi. General Paskeviç’in Genel Sekreteri olarak Griboyedov’in bu muharebeye katkısı oldu. İranlılar sulh istemek zorunda kalıp oldukca ağır şartları gerektiren Türkmencay Antalaşması imazalamak zorunda kaldılar. 1828’de imzalanan Türkmençay Antlaşması müzakerelerinde Griboyedov’un mühim diplomatik rol oynadığı kabul edilmektedir.

Ölümü

Puşkin’in İran’dan geri getirilen Griboyedov cesedini karşıladığı Dilijan’da, Ermanistan’da Sovyet döneminde dikilen anıt

Bundan sonrasında, Griboyedov kuzeni ve komutanı olan General Ivan Paskeviç tavsiyeleri ile ilk Rus İmpoaratorluğu elçisi olarak 1828’de İran’a Tahran’a gönderildi. İran’a gitmekte iken uğramış olduğu Gürcistan’ın başkenti olan Tiflis’te dost olduğu “Prens Cavcavadze”‘nin 16 yaşlarında olan Nıno adlı kızı ile evlilik yapmış oldu ve onu da bununla beraber Tahran’a götürdü.

Tahran’daki İran Şahlığı’nın başlangıcında Kaçar Hanedanı’ndan Feth Ali Şah Kaçar bulunmaktaydı. 1828’de İran’da Türkmençay Antlaşması ile Rusya’ya kaybetmiş olduğu büyük topraklar dolayısiyla Rusya aleyhinde büyük bir husumet bulunmaktaydı. En küçük bir kıvılcım bu husumetinin ayaklanmalar çıkmasına niçin olacaktı. Nitekim Şubat 1829’de Griboyedov Tahran’a ulaştığında ortays çıkan bir vaka Tahran’da büyük ayaklanmalara niçin oldu. Ayaklanmaya yol açan vaka İran Şah Feth Ali Şah’ın sarayında iki Ermeni asıllı cariye ile bir hadim harem ağasının kaçıp Rusya elçiliğine sığınmaları ile başladı. Şah yeni Rus elçisi olarak Tahran’a gelmiş olan Griboyedov’dan bu cariyelerin ve harem ağasının İran’a teslim edilmelerini talep etti. Griboyedov’da “Türkmençay Antlaşması” şartı olarak Rusya’nın İran’da bulunan Ermeni ve öteki Hristiyanları koruma hakkı bulunduğunu ve aynı antlaşmada İran’da bulunan Ermeni’lerin Rusya’ya geri gönderilmesi şartı da bulunduğunu ileri sürerek bu talepleri redetti. Rus Elçiliği Tahran’da bulunan bir Kazak gücü ile korunmakta idi ve elçilik bir halk kuşatmasına karşı tedbirler almıştı.

Elçinin bu tutumu Tahran’da İranlılar içinde büyük infihale niçin oldu ve büyük bir ayaklanmacı halk grubu elçiliği kuşattı ve elçilliğe hücuma geçti. Başlarında üniformasını giyinmiş ve silahlanmış olan Griboyedov olarak Kazak koruma birliği bu halk güruhunu durdurmaya yeltendi ise de kızgın İranlı halkın hücumuna karşı koyamadı. Griboyedov ve Kazak birliğinden kalan askerlar elçi odasına kaçıp orada kendilerini savunmaya başladılar. Fakat İranlılar çatıyi delip odaya girerek bu son savunmayı da ortadan kaldırdılar.[3] Bu atak sonunda öldürülen ve başları kesilen öteki Rusların yanında elçi Gorboyedov da bulunmaktaydi. Cesedi pencereden elçilik bahçesine atıldı. Kesilen kafası bir kebabçi tarafınca vitrinde gösteriye konuldu. Öldürülen öteki Ruslarla beraber elçinin cesedi üç gün Tahran’ın pazar bölgeleri ve sokaklarında sürüklenerek halka yayınlandı ve bundan sonrasında cesetler kent çöplüğüne atıldı. Saraydan kaçan hadım harem ağası elçi ile beraber savaşmıştı ve kaçan üç Ermeni cariyenin akibetlerinin ne olduğu bilinmemektedir. Griboyedov’in yeni evlendirilmiş olduğu 16 yaşlarında ki Gürcü karısı Nino’ya dokunulmadı ise de karışiklık içinde hamile olan Nıno çocuğunu yitirdi. Nino Tiflis’e dönerek orada br daha asla evlenmeden 30 yıl daha yaşadı.

Griboyedov’un cesedi Tahran’da bulunan bir İngiliz hekim tarafınca elinde bulunan bir düello yarası ile tanındı. Cesedi bir otomobil ile Rusya’ya yollandı. Haziran 1829’da Griboyedov’un yakın arkadaşı olan ve kardeşini görmek için Gürcistan’a gelmiş olan meşhur Rus şairi Aleksander Puşkin cesedi getiren arabayı (günümüzde Ermenistan’da bulunan) “Dilijan” mevkiinde karşıladı. Sovyet döneminde bu mevkiye bir anıt yapılmıştır. Puşkin Griboyedov’in cesedinin Tiflis’e taşınmasına refakat etti.

Griboyedov’un cesedi Tiflis’de “St David Manastırı”‘nda gömüldü.

Griboyedov için anıtlar

Griboyedov Rus İmparatorluk döneminde St Peterburg ve Moskova’da birer heykelli anıt ile anılmıştır. Sovyet Rusya döneminde 1923’de (o zamanki Leningrad’daki) anıtının önünde bulunan “Katerina Kanalı”‘nın adı anısına “Griboyedov Kanalı” olarak değiştirilmiştir. 1944’de Puşkin’in Griboyedov’un İran’dan getirilen cesedini karşıladığı (günümüzde Ermenistan’da bulunan ) Dilican şehrinde bu vakası anan bir taştan bir anıt yapılmıştır. 1978’e kadar Ermenistan’da bulunan ve Türkiye sınırına yakın olan eski Ermeni adı “Aralıkh Kyolanlu” olan kasabaya “Griboyedov” adı verilmiştir.

wikipedia


Aleksandr Griboyedov Kitapları – Eserleri

  • Akıldan Bela


Aleksandr Griboyedov Alıntıları – Sözleri

  • “Kendim de sövgü ediyorum bu dünyaya geldiğime.” (Akıldan Bela)
  • Zaman ne kadar da kötüleşti!
    Nereden başlayacağını bilemiyor insan!
    Görüyorum da bu devirde,
    Yaşına gore pek parlak zeka hepimiz! (Akıldan Bela)
  • “İnsan asla beklemediği yerden, ummadığı desteği bulabilir.” (Akıldan Bela)
  • “O eski günleri oldukca özlüyor…” (Akıldan Bela)
  • İnanmasını bilen insan mesuttur, dünya ona tatlıdır. (Akıldan Bela)
  • “Ne acayip şeyler oluyor şu dünyada.
    İnsan delirir mi ömrünün baharında?” (Akıldan Bela)
  • İnsan mutlu olunca zamana asla aldırmıyor. (Akıldan Bela)
  • Halim kalmadı inan ki
    Gece değil, sanki kıyamet günü. (Akıldan Bela)
  • Ya sen ufak hanım, yataktan çıkar çıkmaz,
    Genç bir erkekle bu şekilde baş başa! Genç kız aklı işte!
    Sabahlara kadar peri masallarını okumakla meşgul!
    Ve bu da meyvesi olmalı o kitapların!
    Ah şu nalet ihtimaller içinde Fransızlar,
    Caddelerimizi doldurmuşlar boydan boya,
    Modaları, romanları ve esin perileriyle
    Kalplerimizi çalıyor, ceplerimizi boşaltıyorlar ha bire!
    Sen bizi onlardan kurtar, Tanrım!
    Şapkalarından, keplerinden, firkete ve süslerinden,
    Bisküvi dükkânlarından ve de kitapçılarından! (Akıldan Bela)
  • Bizlerden malikâneler, rütbeler isterler.
    Fakat mevzu Guilloment olunca iş değişmiş olur!
    Şimdi burada âdet bu şekilde:
    Resmi toplantılarda, dini bayramlarda olsun,
    Taşra ağzıyla Fransızcayı karıştırıp konuşmak moda. (Akıldan Bela)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş