Eğitim

Akıldışı Ama Öngörülebilir – Dan Ariely Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Akıldışı Ama Öngörülebilir – Dan Ariely Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Akıldışı Ama Öngörülebilir kimin eseri? Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabının yazarı kimdir? Akıldışı Ama Öngörülebilir konusu ve anafikri nedir? Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabı ne konu alıyor? Akıldışı Ama Öngörülebilir PDF indirme linki var mı? Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabının yazarı Dan Ariely kimdir? İşte Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Dan Ariely

Çevirmen: Asiye Hekimoğlu

Çevirmen: Filiz Şar

Yayın Evi: Optimist Yayın Dağıtım

İSBN: 9786055655396

Sayfa Sayısı: 341


Akıldışı Ama Öngörülebilir Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsan Davranışları Hakkında Yeni ve İlginç Bir Bakış Açısı

Para hakkında iyi mi düşünüyoruz?

Bankerlerin ekonomiyi gözden kaçırmasının sebebi neydi?

İnsanların bankalara aşırı borçlanmasının sebebi neydi?

Kararlarımızı yönlendiren akıldışı kuvvetler nedir?

Kendimizi ekonomik çıkmazlardan iyi mi kurtarabiliriz?

New York Times ve Wall Street Journal listelerinde uzun süre birinci sırada yer edinen Akıldışı Ama Öngörülebilir’in gözden geçirilmiş ve genişletilmiş bu baskısında, Duke Üniversitesi öğretim üyelerinden davranışsal iktisatçı Dan Ariely, hem mevcut ekonomik krizin temel sebeplerinden bazılarını hem de kararlarımızı şekillendiren gizli saklı kuvvetleri araştırıyor.

Sıkça rastlanan vakaları ve zekice deneyleri çığır açıcı analizlerle harmanlayan Ariely, beklentilerin, duyguların, toplumsal normların ve gözle görülemeyen görünüşte mantıksız öteki kuvvetlerin akıl yürütme becerilerimizi iyi mi çarpıttığını gösteriyor. Kişisel, ulusal ve küresel politikaları planlarken geleneksel ekonomi teorilerine bel bağlamamızın tehlikeli olabileceğini açıklıyor. Bireysel ya da kurumsal olarak yaptığımız hatalar hiçbir vakit rasgele değildir ve bir araya geldiklerinde piyasada yıkıcı neticeleri olan bir tesir oluşturabilirler. Bu dizgesel ve öngörülebilir hataların neticeleri, ilk kez mevcut küresel ekonomik krizin ışığı altında açıklanıyor.


Akıldışı Ama Öngörülebilir Alıntıları – Sözleri

  • Neden her şey izafi?
    Olmaması ihtiyaç duyulan zamanda bile.
  • “Neden fiziksel sınırlarımızı kabul etmeye kolayca razı oluyor ama bilişsel sınırlarımızı dikkate almayı istemiyoruz?”
  • Dünyadaki en zor şeylerden birisi de insanoğlunun hatasını kabul etmesidir!
  • Tüm dünyanın bir telle birbirine bağlanması fikri kitlesel ölümle eşdeğerdir.
    Her biyolog en süratli evrimin soyutlama durumdaki minik gruplarda bulunduğunu bilir.
    Bin tane kuşu okyanusta bir adaya koyduğunuzda oldukca süratli evrim geçirirler.
    On bin kuşu büyük bir kıtaya koyduğunuzda evrimleri yavaşlar.
    Bizim türümüzde ise evrim çoğunlukla davranışlarımız vesilesiyle gerçekleşir. Uyarlanmak için davranışlarımızı yenileriz. Ve yeryüzündeki hepimiz, yenilenmenin bir tek minik gruplarda gerçekleştiğini bilir.
    Üç kişilik bir kurul oluşturduğunuzda onlara bir şey yaptırabilirsiniz.
    On kişiyle bu iş daha güçleşir.
    Otuz ki şiyle biçbir şey olmaz.
    Otuz milyonla ise imkânsız hale gelir.
    Bu kitlesel medyanın etkisidir ve herhangi bir şeyin olmasını engeller. Kitlesel medya, çeşitlilikleri bastırır, her yeri aynılaştırır Bangkok, Tokyo ya da Londra hepsi aynıdır:
    Bir köşede McDo nald’s, öteki bir köşede Benetton, yolun karşı tarafında Gap mağazası vardır.
    Bölgesel farklılıklar kaybolmuştur.
    Kitlesel medya dünyasında zirvedeki on kitap, on albüm, on film ve on düşünce haricinde her şey özürlüdür.
    İnsanlar yağmur ormanlarındaki canlı türlerinin çeşitliliği kayboluyor diye kaygılanıyor.
    Peki ya bizim en lüzumlu kaynağımız olan entelektüel çeşitliliğe ne olacak?
    Entelektüel çeşitlilik, ağaçlardan daha süratli yok oluyor.
    Ama onu hesaba katmadığımız için, şimdi beş milyar insanı beraberce bir siberáleme yerleştirmeyi planlıyoruz.
    Bu, türlerin tamamını donduracak.
    Her şey birden bire duracak.
    Herkes hem de aynı şeyi düşünecek. Küresel tekdüzelik…
  • Birincisi, klasik ekonomi çerçevesine gore, tüketicinin para verme istekliliği piyasa fiyatlarını belirleyen iki girdiden biridir (bu taleptir).
    Oysa deneylerimizin gösterdiği suretiyle, tüketicinin ödemeye hazır olduğu meblağ kolaylıkla yönlendirilebilir; bu anlama gelir ki, aslen tüketiciler kendi tercihleriyle, değişik ürünler ve deneyimler karşılığında ödemeye hazır oldukları fiyatlarla yeterince başa çıkamamaktadır.
  • Birazcık kesinti yaparak kalan parayı başka bir şeye harcamak daha iyi olmaz mı? Aslında, yaptığınız her şeyde, tekrarlanan davranışlarınızı sorgulamak için kendinizi eğitin.
  • Bireyler bir tek dürüstlük onların işine yaradığı seviyede dürüsttürler.
  • İhtiyacımız olan şey, bazı kapıları bilgili bir halde kapatmaya adım atmak.(…) Yeni bir kariyere yada daha iyi bir işe açılacak kapı­ları kapatmak zor olabilir. Hayallerimizle bağlantısı olan kapıları kapatmak da güçtür. Belli insanlarla olan ilişkilerimizi de-hiçbir yere varmayacak şeklinde görünse de.
  • Bir ruh halinden diğerine bakmak zor olsa gerek.
  • Sertlik nadir rastlanan bir şey değil.
    Öyleki sık meydana geliyor ki nadiren durup kendimize niçin diye soruyoruz.
    Neden sertlik yaşanıyor?
  • Bu hepimizin alabileceği bir ders: ne kadar oldukca şeyimiz olursa, o denli oldukca şey isteriz. Ve tek deva, izafiyet döngüsünü kırmaktır.
  • Dört kişinin bir yemeği paylaştığını ve hesabın 100 dolar geldiğini farz edin. Madem masadaki hepimiz 25 dolar ödüyor, her biri bir parça ödeme acısı hissedecek anlama gelir. Bunu daha somutlaştırmak için, acıyı ölçme aracı olarak “birimler” belirleme edelim. Hesabı paylaşma zamanı vardığında, 25 dolarlık ödemenin masanın tamamına ilişkin toplam 40 birimlik acının 10 birimine denk geldiğini varsayalım. Peki, ya hesabın tamamını bir şahıs öderse? Ödeme acısı, ödeme miktarıyla doğrusal olarak artmadığı için, ödeme meydana getiren şahıs ödediği ilk 25 dolar için 10 birimlik bir acı; bir sonraki 25 dolar için bir ihtimal 7 birimlik bir acı; bir sonraki 25 dolar için 5 birimlik bir acı; sonuncu 25 dolar için de 4 birimlik bir acı hissedecektir. Toplam 26 puanlık acı, masanın toplamına denk gelen acı miktarını 14 puan azaltacaktır. Burada anlatılmak istenen genel olarak şudur: yemeklerimizi asla para ödemeden yemeye çoğumuz bayılırız. Ödemeyi sırayla yaptığımız takdirde, bir yığın BEDAVA! yemeğin keyfini çıkarabilir ve süreç içinde arkadaşlıklarımızdan toplamda daha büyük yarar elde edebiliriz
  • Keza emek harcama ve özgür vakit arasındaki fark bulanıklaşmakta.
    İşyerini yürütenler evimize giderken ve duş alırken bile bizlerden işi düşünmemizi istiyorlar. İşyeri ile ev arasındaki boşlukta köprü oluşturmak için bizlere dizüstü bilgisayarlar, cep telefonları ve BlackBerry’ler veriyorlar.
  • Görünen o ki çözüm, hesabın tamamını bir kişinin ödemesi ve sürece katılan kişilerin sırayla öteki zamanlarda ödemeyi üstlenmeleri.
  • Eğer insanoğlu başka kimsenin seçmediği bir birayı sırf emsalsiz oldukları mesajını iletsin diye seçiyorlarsa, hakikaten istemedikleri ya da hoşlanmadıkları bir birayla karşı karşıya gelme olasılığının büyük olması akla yatkın geliyor. Ve sahiden de durum buydu. Genel olarak, tercihlerini restoranda yiyecek siparişi verilirken kullanılan standart yönteme gore sesli olarak yapanlar, seçimlerinden, tercihlerini başkalarının fikirlerini hesaba katmadan gizli saklı olarak yapanlar kadar memnun değillerdi. Ancak oldukca mühim bir kural dışı vardı: Kararlarını sesli olarak açıklayan grupta bira ısmarlayan ilk şahıs fiilen, düşüncelerini gizli saklı olarak açıklayan kişilerle aynı koşullardaydı. Bundan dolayı başkalarının seçimlerinden etkilenmeyecek bir durumdaydı. Böylece, sırayla bira ısmarlanan gruptaki ilk kişinin grubun en mutlusu bulunduğunu ve biralarını gizli saklı seçenler kadar mutlu bulunduğunu bulduk.


Akıldışı Ama Öngörülebilir İncelemesi – Kişisel Yorumlar

‘’Akıldışı fakat Öngörülebilir’’ oldukca sevgili bi’ araştırma kitabı. Akademik, kuramsal bi’ içeriğe haiz olan bu kitap ne yönden sevgili buna değineceğim.
Kitabın konusu, son on- on beş senede duyulurluğu yavaş yavaş artan davranışsal ekonomi hakkında. Bunu açıklamak için karşılaştırma yapmam gerekirse; klasik ekonomi, insanların devamlı minimum maliyet/zarar ve maksimum yarar/kar ile hareket ettiğini korumak için çaba sarfeden ekonomi öğretisidir. Klasik ekonomi bu akılcı kuramını ise ‘’homo economicus’’ şu demek oluyor ki rasyonel insan olarak adlandırmıştır. Fakat vakit içinde, tarihsel açıdan da ispatlanacağı şeklinde bu anlayışa gore oldukca büyük hatalar, fireler oluşmuştur. Bu hatalar aslen her işinde rasyonel ‘’sanılan’’ insanoğlunun {hiç de} rasyonel davranmadığını gösterir niteliktedir. Bu durumda ise ‘’Sorunlara iyi mi yaklaşılmalı?’’ sorusuna yanıt olarak ‘’davranışsal ekonomi’’ söylenebilir.
Davranışsal ekonomi, klasik iktisatın tersine kişilerin düşüncelerinde ve davranışlarında devamlı rasyonel, akılcı davranmadıklarını, aksine insanların yapıları gereği rasyonel olmamak için pek oldukca sebebi bulunduğunu göz önünde bulundurup, kişilerin fikirlerini ve yaptıklarını buna gore anlamlandıran ekonomi alanlarından biridir. Dan Ariely, kitabında davranışsal iktisatla ilgili olarak ısrarla şuna değiniyor: Evet, insanoğlu rasyonel, faydacı varlıklardır fakat bu devamlı akılcı olduklarını göstermez. İnsan yaşamında pek oldukca problem meydana gelir ve ve bu hatalar, akılcı olmayan davranışlar kendiliğinden meydana gelmezler, rastgele değildirler. İnsanlar hataları ‘’öylesine’’ yapmazlar, aksine tüm bu hataların belirli sebepleri vardır. O halde niçin bu hataların sebeplerini, insan zihnindeki işleyişlerini anlayıp onları ‘’öngörülebilir’’ hale getirmiyoruz?
Yani evet, hatalarımız var fakat kendi içinde sistemli, tutarlı olan bu hatalar rastgele olmadığına gore bunlara sebep olan şeyler bulunabilir, şu demek oluyor ki onları öngörebiliriz. Yazar bu minvalde değişik üniversitelerde pek oldukca öğrenciyle ve kendi meslektaşları ile çeşitli deneyler yapmış. Kitabın anlatılış biçimi oldukça açıktı; yazar öncelikli olarak fikrinden, kuramından bahsetmiş, ondan sonra kitlesi genel anlamda öğrencileri oluşturan deneyleri uygulamış, açıklamış ve net bi’ halde sonuca ulaşmış. Bu sırayı izleyerek anlatılan on üç bölüm vardı fakat deneyler oldukca daha fazlaydı. Bazı mevzular oldukca daha detaylı araştırma gerektirir özellikte olsa da yazar ek değişik emekler ve deneylerle fikirlerini destekleyerek güçlendirmiş. Son olarak 2008 konut krizinin davranışsal açıdan incelenmesi üstüne bir bölüm daha vardı. Bilançolarla, mali tablolarla ve rakamsal kayıplarla anılan bu büyük krizin sebebinin davranışsal açıdan, şu demek oluyor ki insanoğlu; bankacılar, tüketiciler ve şirket çalışanları tarafınca ele alınmasının yararlı bulunduğunu ve krizi daha iyi idrak etmek noktasında bakılması ihtiyaç duyulan bir açı bulunduğunu düşünüyorum.
Kişisel olarak yararlı bulduğum bu kitabın temel hedefinin farkındalık yaratmak bulunduğunu düşünüyorum. Elbette bir tek iktisatla ilgilenenler için değil, bilime ilgi duyan hepimiz için. İlgilendiğimiz değişik alanların baş oyuncusu insanken, değişik bilim dallarını araştırma, ilerletme, sınıflandırmada yer edinen bizlerin, ilgililerin iyi mi olup da onları kalıplara soktuğumuz fikri hakikaten duvara tosluyor. Bundan dolayı ilgilendiğimiz, merak duyduğumuz bu alanlar aslen direkt insanı ele alıyor. İnsan oldukca boyutluluğu, katmanlılığı, pek oldukca açısıyla her şeye el sallayan bi’ varlık. Eminlikle yaklaşabildiğim tek nokta onun parçalardan oluştuğu.. ve psikolojinin insan bütünlüğündeki yerinin kesinlikle oldukca mühim olduğu. Yaşamdaki bazı noktalara insani temel gerçeklerimizi şu demek oluyor ki doğamızı, derine inersek de psikolojimizi ele alıp bakarsak bazı şeyleri daha açık, net ve aydınlık bi’ noktadan görme şansına erişebiliriz.
Günümüzün neoliberal, akılcı dünyasında salt verilerle, grafiklerle hareket etmenin aslen devamlı doğru yanıt olmadığını bilimsel bi’ dille anlatmış Dan Ariely. Aslında günümüzün fazla duyarlı, reklam, marka, toplumsal medya, tv, sanat, toplumsal roller, fikir akımları vb. tüm birbiriyle bağlantılı olan bu örümcek ağı ortamında iktisatın kalıplardan çıkıp , daha gerçekçi, davranışsal ve yaşamın içinden bakması gerektiği anlatılıyor kitapta. Yazar, bunu anlatırken iktisattan dönüşmesini değil, özüne dönmesini istiyor. Bundan dolayı çağıl iktisatın kurucusu olarak kabul edilen Adam Smith 1776’da ‘’Milletlerin Zenginliğinin Doğası ve Nedenleri Üstüne Bir İnceleme’’ isminde eserini yazmadan ilkin 1759’da ‘’Ahlaki Duygular Kuramı’’nı yazmıştı. A. Smith’in bu kitabında değindiği mevzu ise, duyguların hislerin ve ahlakın insan davranışlarına değişik cepheleri olduğu, iktisatçıların bunu görmezden gelmesinin yada inkar etmesinin doğru olmadığını, tersine bu tarz şeyleri araştırılmaya kıymet mevzular olarak ele almanın gerekliliğini belirtmiştir.
Tüm bu deneysel ve eleştirel öğreti sürecini yazar çoğunlukla kendi anılarını da ilave ederek, oldukca keyifli ve muzip, sıkmayan, sevgili bi’ tarzla ele almış, bu durum da kitabın aslen data yoğun ağırlığını kısmen yok eden, daha çekilebilir hale getiren bi’ tesir yaratmış. Devamlı altını çizerek, not alarak ve bir bazı özetlemeler çıkararak gittiğim için bu kitabı uzun bi’ zamana yaydım. Akıldışı fakat Öngörülebilir’i klasik iktisatı bilip, günümüze uyarlarken devamlı bi’ noksan, gedik duygusuyla sarsılan, bir şeylerin yerinin dolmadığını düşünen her insana tavsiye ederim. Bundan dolayı vakaya bir de ‘’davranışsal’’ yönden bakmak kesinlikle yarar sağlıyor; bazı sorunları bu şekilde aklınızdan silerek, sorunlara ‘’iyi mi’’ yaklaşılması gerektiğine dair temel bi’ data edinebilirsiniz. (meltem şen)

Akıldışı Ama Öngörülebilir: Davranışlarımızı etkileyen şeyler nedir?
Neden devamlı hatalı kararlar alıyoruz?
Klasik ekonomi ve davranışsal ekonomi içinde ne şeklinde farklar var?
Bu soruların yanıtını büyük seviyede bulacağınız bir kitap.
Modern bilim hemen hemen şuur’in tanımı yapabilmiş değil. İnsan beyninin iyi mi çalıştığını tam olarak bilemiyoruz. Ortada bu şekilde bir gerçek varken davranışlarımızı neyin şekillendirdiğini bulmaya çalışmak zor olsa gerek.
Ama yazar, bunu oldukca keyifli bir halde başarmış. Birbirinden enteresan deneyler eşliğinde elde etmiş olduğu sonuçlar hem şaşırtıcı hem eğlendirici. İnsanın bakış açısını genişleten güzel bir yapıt.
Ben yazarı oldukca sevdim. Kitap süresince dürüstlüğü vurguluyor, çevremize ve kendimize iyi mi daha yararlı olabileceğimiz mevzusunda fikirleri evrensel özellikte ve samimi. Kitap, dünya çapındaki popülerliğini sonuna kadar hak ediyor.
Küçükken derhal hepimizin aklından dünyayı daha iyi bir yer yapma düşüncesi geçmiştir. Biz büyüdükçe ister boş vermişlik, ister umutsuzluk deyin o duygular kaybolup gitmiştir.
Bu kitap içindeki emekler, fikirler ve tavsiyelerle yazarın bu mevzuda umutsuz olmadığının en büyük kanıtı.
Şiddetle tavsiye ederim! (Sâki)

Ekonomi bilimi, insanların kararlarını tamamen rasyonel olarak almış olduğu varsayımı üstüne kurulmuştur. Arz talep dengeleri, fiyat belirlenmesi, paranın kıymeti vs her şeyin akılcı olduğu temeline dayanır. Tamamen aynı iki ürün var ise ucuzunu alırız ya da ihtiyacımız olmayanı almayız şeklinde. Ancak Dan Ariely (Psikoloji ve Davranışsal EKonomi Profesörü) bu kitabında verdiğimiz pek oldukca kararın mantık dışı bulunduğunu, duygusal ya da ruhsal eğilimlerimizle karar aldığımızı ve bunun kolaylıkla yönlendirilebilir bulunduğunu, ekonominin de bu irrasyonellikten bağımsız düşünülemeyeceğini konu alıyor.
Her bölümünde değişik bir mevzunun ele alındığı kitap inanılmaz keyifli ve samimi bir üslupla anlatılmış, yapmış olduğu deneyler ve analizlerle zenginleştirdiği bu kitapta hem oldukca şey öğrenmek mümkün hem de oldukca gülmek… (Mithril / Nobody)


Akıldışı Ama Öngörülebilir PDF indirme linki var mı?


Dan Ariely – Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Akıldışı Ama Öngörülebilir PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Dan Ariely Kimdir?


Dan Ariely Kitapları – Eserleri

  • Akıldışı Ama Öngörülebilir
  • Akıldışının Mantığı
  • Dürüst Olmamanın Ardındaki (Dürüst) Gerçek
  • Akıldışı Sevgilerimle
  • Tamamen Duygusal – Para Harcamanın Akıllıca Yolları
  • Predictably Irrational


Dan Ariely Alıntıları – Sözleri

  • “Belki dönemin bizlere yardım etmesine izin verebiliriz…” (Akıldışının Mantığı)
  • Duygular yönetimi ele aldığında nasıl biteceğini kim bilebilir? (Akıldışının Mantığı)
  • “İlk ilke olarak kendinizi aldatmamalısınız ve aldatması en kolay şahıs sizsiniz.” (Dürüst Olmamanın Ardındaki (Dürüst) Gerçek)
  • Mantığımızı kullanmayı çoktan bıraktık. (Tamamen Duygusal – Para Harcamanın Akıllıca Yolları)
  • … niçin öteki birçok durumda bardağın boş tarafına odaklanırız; adil olmayan tarafa? (Tamamen Duygusal – Para Harcamanın Akıllıca Yolları)
  • Görevimiz, kendimizden en oldukca iyiyi ve minimum kötüyü iyi mi çıkarabileceğimizi anlamaktır. (Akıldışının Mantığı)
  • Görünen o ki çözüm, hesabın tamamını bir kişinin ödemesi ve sürece katılan kişilerin sırayla öteki zamanlarda ödemeyi üstlenmeleri. (Akıldışı Ama Öngörülebilir)
  • Yakınma etmenin en büyük sebebi acının insanları birbirine yaklaştırmasıdır. (Akıldışı Sevgilerimle)
  • Aslında intikam ve itimat bir elmanın iki yarısıdır. (Akıldışının Mantığı)
  • “Hem karnım doysun hem pastam dursun.” (Dürüst Olmamanın Ardındaki (Dürüst) Gerçek)
  • “Neden fiziksel sınırlarımızı kabul etmeye kolayca razı oluyor ama bilişsel sınırlarımızı dikkate almayı istemiyoruz?” (Akıldışı Ama Öngörülebilir)
  • “İntikam arzusu en temel insan tepkilerinden biridir.” (Akıldışının Mantığı)
  • Güzel yemekten hoşlanır, fakat alışveriş ve yiyecek pişirmek oldukca zahmetli geldiginden ya dışarıda yer ya da mikrodalgaya bir şey atıveririz. Bu faaliyetlere çaba harcamaktan vazgeçmenin karşığında dinlenme firsatı elde ederiz, fakat üzücü olan bir ihtimal bir sürü derin hazdan da vazgeçiyor oluşumuzdur. Bundan dolayı aslen, uzun vadeli tatmini yaratan şey en sonunda çabadır. (Akıldışının Mantığı)
  • Herhangi bir ilişki içindeki herhangi birine problem: İnsanın hatalı bulunduğunu kabullenmesi kolay mıdır? Yoooo. Bu, dünyadaki en zor şeylerden biridir. (Tamamen Duygusal – Para Harcamanın Akıllıca Yolları)
  • “Her kim bir yaşam kurtarmış olur, o şahıs dünyayı kurtarmış sayılır.” (Akıldışının Mantığı)
  • Parayı mantıklı değil, kendimizi iyi hissettirecek şekilde kullanırız. (Tamamen Duygusal – Para Harcamanın Akıllıca Yolları)
  • Bir insanoğlunun ölümü trajedi, bir milyon insanoğlunun ölümü istatistiktir.
    – Joseph Stalin. (Akıldışının Mantığı)
  • Birincisi, klasik ekonomi çerçevesine gore, tüketicinin para verme istekliliği piyasa fiyatlarını belirleyen iki girdiden biridir (bu taleptir).
    Oysa deneylerimizin gösterdiği suretiyle, tüketicinin ödemeye hazır olduğu meblağ kolaylıkla yönlendirilebilir; bu anlama gelir ki, aslen tüketiciler kendi tercihleriyle, değişik ürünler ve deneyimler karşılığında ödemeye hazır oldukları fiyatlarla yeterince başa çıkamamaktadır. (Akıldışı Ama Öngörülebilir)
  • İhanet hakkında gözlem yapmak neredeyse olanaksız. (Dürüst Olmamanın Ardındaki (Dürüst) Gerçek)
  • Bireyler bir tek dürüstlük onların işine yaradığı seviyede dürüsttürler. (Akıldışı Ama Öngörülebilir)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş