Akademisyenler ve hekimler bu mevzuda hemfikir. Mesela sabırsız biri ‘Ya Sabır’ sürükleyerek sabırlı olmayı başarabilir. Peki hangi adı, günde kaç kere ve hangi halimiz için zikretmemiz gerekir? Zaman’dan Dilek Güray mevzunun uzmanlarına sordu…
Her adın kainatta bir karşılığı var
Prof. Dr. Abdulaziz Hatip (Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Öğretim Azası): Bazı müfessirlere göre “Âdem’e öğretilen isimler” de Esmâ-i Hüsnâ’dır.
Meselâ, hukuk ve hak ilmi Adl adına, iktisat ilmi Rezzak isminden katlanır. Böylece Hz. Adem’e, bütün ilmî ve fennî kemâlât, inkişaf ve terakkilerin özü, çekirdeği ve mahareti tevdi edilmiştir. Adem jenerasyonunun geliştirdiği tam maddî ve kevnî terakkiler, bu ilk öğretimin hoş meyveleridir. Meleklere karşı insan nev’i olarak bize üstünlük kazandıran da budur.
Genç ve diri kalmak için El-Hayy…
Dr. Ender Saraç (Ayurveda uzmanı): Dünya seyyaresinde her şey neticede bu 99 adın tecellisidir.
İnsanlar kendi üzerlerinde hangi esmaların tecellilerini bakmak istiyorlarsa onu vird edinebilirler. Ama bazı esmalar kokteyl halinde zikredilebilir. Bu da sinerjik bir tesir bırakır. Mesela ‘Er-Rahman Er-Rahim, Ya Fettah Ya Rezzak beraber çekilebilir. Bir de benim çok hoşlandığım bir anti ageng esması var. El-Hayy… Genç ve diri kalmak için çekilebilir.
İnsanoğlu, bu adlara fakirdir
Süleyman Sargın (Kürsü sayfası editörü): İnsan Esmâ-i İlahiye ile aralıksız bir münasebet içindedir.
İnsan, Allah’ın sıfatlarını bildiren adlara fakirdir. Şahıs, muhtelif gidişatlarda durumuna en münasip olan bir adıyla Rabb’ine niyazda bulunmak ister. Bu adların olmaması halinde insanın O’nunla bağlantıyı yetersiz kalır.
Esmaül hüsna
.
