Eğitim

Altın Gözde Yansımalar – Carson McCullers Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Altın Gözde Yansımalar – Carson McCullers Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Altın Gözde Yansımalar kimin eseri? Altın Gözde Yansımalar kitabının yazarı kimdir? Altın Gözde Yansımalar konusu ve anafikri nedir? Altın Gözde Yansımalar kitabı ne konu alıyor? Altın Gözde Yansımalar PDF indirme linki var mı? Altın Gözde Yansımalar kitabının yazarı Carson McCullers kimdir? İşte Altın Gözde Yansımalar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Carson McCullers

Çevirmen: İpek Babacan

Orijinal Adı: Reflections In A Golden Eye

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053320449

Sayfa Sayısı: 104


Altın Gözde Yansımalar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Carson McCullers, ABD’nin güneydoğu eyaletlerinden birinde, sulh zamanı bir ordugâhta geçen bu romanında, beş kişinin yalnızlıkları, düşleri, saplantıları, başarısızlıkları ve zaaflarından bir “insani cehennem” örüyor. Bastırılmış duygularıyla cenk halinde bir Yüzbaşı; onun dünyayı umursamayan, delifişek karısı; bu kadının sevdiği ve bununla beraber aile dostu olan bir Binbaşı ve onun sadakatsizliği yüzünden acı çeken, kırılgan ve duyarlı karısı. Bir de, akşam yemeklerinde buluşan ya da beraber kâğıt oynayan bu insanların hayatlarını gözetleyen, sessiz sakin, fakat tehlikeli Er Williams… Ordugâhın tek düze ve boğucu atmosferinde sıkışıp kalmış bu beş kişiyi bekleyen trajedi daha en baştan sezilmektedir… McCullers, “altın gözü”nden yansıyan bu acıklı portreleriyle, insan kalbinde yatan arzu ve nefreti iskandil ediyor. Altın Gözde Yansımalar bizi ruhun karanlık dehlizlerinde dolaştıran romanlardan…

(Tanıtım Bülteninden)


Altın Gözde Yansımalar Alıntıları – Sözleri

  • Ilkin verir, sonrasında geri alırlar.
  • Evet, yaşam hüzünlü olabilir.
  • Fazlaca fazla insan dünyayı boğuyor.
  • Onun varlığı öylesine bir teselliydi ki…
  • “Fazlaca fazla insan dünyayı boğuyor.”
  • Normallik pahasına elde edilmiş herhangi bir doyum duygusu yanlış ve bu duygunun mutluluk getirmesine izin verilmemeli. Kısacası, ahlaksal yönden onurlu olduğundan kare uçlu bir çivinin yuvarlak bir deliği kazıyıp durması ve geleneksele aykırı, kendisine uyacak kare biçimli deliği kullanmaması daha mı iyi?
  • Bir insanoğlunun en büyük gereksinimi seveceği birisine, dağınık duyguları için bir odak noktasına duyduğu zamanlar vardır. Ayrıca, kızgınlıkların, düş kırıklıklarının ve yaşamsal korkuların sperm hücreleri kadar kıpır kıpır olup nefret kanalıyla salıverilmelerinin gerektiği zamanlar da vardır.


Altın Gözde Yansımalar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Tek seferde okuduğum akıcılığını fazlaca beğendiğim bir kitap olduz. Okurların düşük puan vermesi her ne kadar önyargı oluştursa da yazarın kısa sürede okuduğum bir öteki kitabı (Küskün Kahvenin Türküsü) kitaba başlama hevesimi diri tuttu. Her ne kadar rahat bir yaşam sürüyormuş benzer biçimde gözüksekte içimizde bir ukde olarak kalan şeylere ulaşamamamız bir yanımızı hep tamamlanmamış kılmaktadır. Kimimiz bu yolda can verir kimimiz içten içe kendini yer bitirir. Okuyunuz tavsiyemdir. (işi olmayan fakat kuvvetli)

Bir er, bir yüzbaşı ve bir binbaşının tek hanıma olan aşkını konu alıyor. Ortak nokta olan hanım ise yüzbaşının karısı.
Olay örgüsü güzel.
Yatırım tavsiyesi olabilir. (YT)

Kitabı genel olarak fazlaca anlam ifade etmeyen ve bunaltıcı buldum. Kitabın karakterleri iki evli çift bir tane de Er. Bu iki çift bununla beraber yakın dost,adamların mesleği yüzbaşı ve Er’de o evindeki atlara bakmakla görevli.Evli çiftlerden birindeki hanım öteki evli çiftteki insanla ilişki yaşıyor. Aldatılan koca her şeyi biliyor fakat yönelimi değişik olduğundan bunu dert etmemekle beraber üzerine bir de karısının sevgililerine aşık oluyor.(Bilhassa bu kısımları beni aşırı o rahatsız etti.)Er denilen adam da gene aynı hanıma aşık ve kadının kocası en sonunda ere takıntılı davranışlar sergiliyor. Diğer çiftten aldatılan hanım her şeyin bilincinde fakat ses çıkarmıyor en sonunda kahrından ölüyor. Sonunda da Er’in karısına aşık bulunduğunu anlayan adam Er’i ve kendisini vurarak öldürüyor. Kitabın arkasında “İnsan kalbinde yatan arzu ve nefreti iskandil eden bir roman olduğu” ,beş kişinin acıklı portlerini yansıttığı falan yazıyor fakat ben kitapta acıklı bir şey görmemekle beraber kitabı son aşama rahatsız edici buldum. Bilhassa bir sahnede hayvana meydana getirilen bir sertliği okumak zorunda kaldığım için kitabından nefret ettim. Tavsiye etmiyorum. (Tuba)


Altın Gözde Yansımalar PDF indirme linki var mı?


Carson McCullers – Altın Gözde Yansımalar kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Altın Gözde Yansımalar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Carson McCullers Kimdir?

Roman, kısa öykü, oyun, tecrübe etme ve şiir türlerinde eserler üretmiştir. İlk romanı The Heart Is a Lonely Hunter (Yalnız Bir Avcıdır Yürek), Amerika Birleşik Devletleri’nin cenup eyaletlerindeki toplumdan dışlanmış, uyumsuz karakterlerin tinsel yalnızlıklarını mevzu alır. Yazar öteki eserlerinde de benzer mekanları ve temaları kullanmıştır.

McCullers 1917 senesinde Columbus, Georgia’da orta derslik bir ailenin evladı olarak dünyaya geldi. Asıl adı Lula Carson Smith idi. Annesi Amerika Konfedere Devletleri’nde cenk kahramanı olan varlıklı bir arazi sahibinin torunuydu. Babası ise tıpkı Yalnız Bir Avcıdır Yürek romanındaki Wilbur Kelly karakteri benzer biçimde bir saatçi ve kuyumcuydu. McCullers on yaşından itibaren piyano dersleri almaya başladı. Babası ilk daktilosunu 15 yaşlarındayken armağan etti.

1934 senesinde, 17 yaşlarındayken New York’taki Juilliard School of Music’de piyano eğitimi almak suretiyle evden ayrıldı. Fakat şehre varmasının peşinden okula hiçbir süre devam etmedi. Hizmetçilik hayata geçirmeye ve Dorothy Scarborough’un Columbia Üniversitesi’nde geceleri verdiği yaratıcı yazarlık derslerine katılmaya başladı. Yazar olmaya karar McCullers’ın otobiyografik öğeler taşıyan Wunderkind adlı hikâyesi 1936 senesinde Story dergisi’nde gösterildi. Bu öykü yazarın The Ballad of the Sad Cafe adlı kitabında da yer almıştır.


Carson McCullers Kitapları – Eserleri

  • Küskün Kahvenin Türküsü
  • Altın Gözde Yansımalar
  • Yalnız Bir Avcıdır Yürek
  • Kadransız Saat
  • Düğünün Bir Üyesi


Carson McCullers Alıntıları – Sözleri

  • “İçindeki sıkıntıyı bir türlü tüketemediği için derhal koşup bir şeyler hayata geçirmeye çalışırdı. Eve döner, kömür te­nekesinin kapağını bir delinin hunisi benzer biçimde başının üzerine koyar masanın çevresinde dönmeye başlardı. Aklına ilk eseni yapardı – oysa yapmış olduğu hep yanlış olurdu, yapmak istediği de olmazdı. Bu saçma yanlışları yaptıktan sonrasında mutfak kapısında duraksar, kendini boş ve anlam ifade etmeyen bu­lur ve ‘Tüm bu kasabayı yerle bir edebilsem.’ derdi.” (Düğünün Bir Üyesi)
  • Tutku hayal kurmanızı sağlar, aritmetiğe
    odaklanmanızı engeller ve akıllı olmaya can attığınız sırada kendinizi aptal benzer biçimde hissetmenize niçin olur. (Kadransız Saat)
  • Ölüler hâlâ yüreğimde dolaşırken iyi mi hakikaten ölü olabilirler? (Kadransız Saat)
  • “Evlat nankörlüğü, yılan dişinden fazlaca daha keskindir.” (Kadransız Saat)
  • Evet, yaşam hüzünlü olabilir. (Altın Gözde Yansımalar)
  • “Fazlaca fazla insan dünyayı boğuyor.” (Altın Gözde Yansımalar)
  • Normallik pahasına elde edilmiş herhangi bir doyum duygusu yanlış ve bu duygunun mutluluk getirmesine izin verilmemeli. Kısacası, ahlaksal yönden onurlu olduğundan kare uçlu bir çivinin yuvarlak bir deliği kazıyıp durması ve geleneksele aykırı, kendisine uyacak kare biçimli deliği kullanmaması daha mı iyi? (Altın Gözde Yansımalar)
  • “Bir kız kardeşin olsaydı, zenci bir herifle evlenmesine izin verir miydin?” (Kadransız Saat)
  • “Nisan ayının yeşil ağaçlarında ve çiçeklerinde Frankie’ye hüzün veren bir şeyler vardı. Hüznün nedenini çözemiyordu fakat bu acayip hüzün yü­zünden kasabayı bırakıp gitmesi icap ettiğini anlıyordu. Bir taraftan savaşla ilgili haberleri okuyor, dünyanın durumunu düşünüyor bir taraftan da gitmek için bavulunu topluyordu. Oysa nereye gideceğini bilemiyordu.” (Düğünün Bir Üyesi)
  • Yaşam kimi zaman yalnızca sağ kalmak için lüzumlu şeyleri elde etmek uğruna girişilen uzun ve bunalticı bir didinme olur çıkar. İnsana garip gelen de şudur: Yararlı her şeyin bir fiyatı vardır, yalnızca parayla satın alınabilir. Seviye bunun üstüne kuruludur. Bir balya pamuğun ya da yarım litre pekmezin fiyatını bilirsiniz, bunun sebebi aklınıza bile gelmez. Oysa insan yaşamına hiçbir kıymet biçilmemiştir. Bize parasız verilir, geri alındiğında da bir şey ödenmez. Peki nedir kıymeti? (Küskün Kahvenin Türküsü)
  • “Tümümüz nedense kıstırılmışız. Öyleki ya da bu şekilde doğ­muşuz. Nedenini de bilmiyoruz. Ama yakalanmışız bir kez. Ben Berenice olarak doğmuşum, sen de Frankie olarak. John Henry de John Henry. Ve kim bilir genişle­mek, ağlarımızdan kurtulmak istiyoruz fakat ne yapsak ne etsek, gene de yakalanmışız bir kez. Ben benim, sen sensin, o da o. Her birimiz ayrı ayrı tek başımıza yaka­lanmışız. Bunu mu demek istiyorsun?”
    “Bilmiyorum fakat ben yakalanmak istemiyorum,” dedi F. Jasmine. (Düğünün Bir Üyesi)
  • En büyük çekince, şu demek oluyor ki insanoğlunun kendi benliğini kaybetmesi, önemsiz bir şeymiş benzer biçimde sükunet içinde meydana gelebilir; öteki tüm kayıplar, bir kolun, bacağın, beş doların, bir eşin vs. kaybı kesinlikle fark edilir. (Kadransız Saat)
  • “Neden bu kadar acı çekmek istiyorsun?”
    “Yenildiğimi hissediyorum da ondan.” (Yalnız Bir Avcıdır Yürek)
  • Onun varlığı öylesine bir teselliydi ki… (Altın Gözde Yansımalar)
  • ”Canlan birazcık da burnun boka girmesin gene.” (Yalnız Bir Avcıdır Yürek)
  • En bayağı birisi çoşkun, yakıcı ve bataklıktaki zehirli zambaklar kadar güzel bir sevginin nesnesi olabilir. (Küskün Kahvenin Türküsü)
  • Sevginin kıymetini, özgünlüğünü yalnızca seven belirler. (Küskün Kahvenin Türküsü)
  • “Evlat nankörlüğü, yılan dişinden fazlaca daha keskindir.” (Kadransız Saat)
  • “Şimdiye dek gözünün önüne g­etirdiğin bir fotoğraf benzer biçimde değil de, yalnızca bir duygu olarak anımsadığın insanoğlu oldu mu asla?” (Düğünün Bir Üyesi)
  • Bir seferinde bir yumurta tavuğunu üç milyon dolara takas ettiğini söylediğini hatırlıyorum. O günlerde hepimiz açtı ve hepimiz inancını yitirmişti. Büyük büyük büyükannen hariç hepimiz. “Bu para geri gelecek, gelmek zorunda” söylediğini asla unutmayacağım. (Kadransız Saat)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş