Eğitim

Annem Gibi – Justine Levy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Annem Gibi – Justine Levy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Annem Gibi kimin eseri? Annem Gibi kitabının yazarı kimdir? Annem Gibi konusu ve anafikri nedir? Annem Gibi kitabı ne konu alıyor? Annem Gibi PDF indirme linki var mı? Annem Gibi kitabının yazarı Justine Levy kimdir? İşte Annem Gibi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Justine Levy

Çevirmen: Özgül Tuna

Yayın Evi: Epsilon Yayınları

İSBN: 9789944828338

Sayfa Sayısı: 144


Annem Gibi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir kilo tüy mü daha ağır yoksa bir kilo kurşun mu?

Bir kilo üzüntü mü daha ağır yoksa bir kilo mutluluk mu?

… Benden daha oldukça sevilecek bir kardeş istemiyordum. Anneme anne diyecek bir kardeş istemiyordum. Tüm gün yakarma etmiştim. Sonra annem bebeğini düşürdü ve depresyona girdi.

Sonra göğüs kanserine yakalandı. Ve anneme bir tek ben anne diyebildim. Dünyaya getiremediği o çocuk, hatalarını affetmesini sağlayabilecek o çocuk, her şeye tekrardan başlamasına destek olabilecek o çocuk, ona iyi bir anne olma şansı tanıyacak o çocuk var olamadı. O çocuk kim bilir kim bilir annem için ölümü erteleme şansıydı. Ama olmadı. Benim yüzümden…

Louise ilk çocuğunu dünyaya getirmeye hazırlanırken anası Alice ölmek üzereydi. Bir hastane odasında geçmişe dair sarsıcı ve unutulmaz anılarla yüzleşen genç kadının annesiyle vedalaşması {hiç de} kolay olmayacaktı. Bebeğini düşünmesi gerekirken annesinin kırık yaşamını tekrardan şekillendirmeye çalışan Louise bir yaşamın son bulup ötekinin başladığı noktada kendine yeni bir yol çizmek zorunda kalacaktı…

(Tanıtım Bülteninden)


Annem Gibi Alıntıları – Sözleri

  • Zamana inanmamak dönemin var olmasını engellemiyor.
  • Bir kilo tüy mü daha ağır yoksa bir kilo kurşun mu? Bir kilo üzüntü mü daha ağır yoksa bir kilo mutluluk mu? Kimse ne mutsuz olmaya ne de mutlu olmaya cesaret edebiliyor. Bu öylesine tuhhaf bir dünya ki ölüm ve yaşam içinde süre tünelinde bir mola benzer biçimde.
  • Bir kilo tüy mü daha ağır yoksa bir kilo kurşun mu? Bir kilo üzüntü mü daha ağır yoksa bir kilo mutluluk mu?
  • Sanırım annem herşeyin farkindaydi. Bense sema ölemez, Ay ölemez, annem de ölemez, annem ölürse gemiler uçabilir, kediler ağlayabilir, evler şarkı söyleyebilir diyordum kendime…
  • Dışarıda, sokakta her sey aynı, insanoğlu herzamanki benzer biçimde hizla evlerine doğru yürüyorlar. Peki ya annem? Evim? Annem olmadan bu dünyadaki yerim neresi artık? Bilmiyorum… Hiçbir şey hissetmiyorum..
  • “Gelecek olan yeni hayat ve yok olacak öteki hayat…”
  • “En korkuncu hasta olmak değil hasta ve yalnız olmak.
    En korkuncu ölmekte olmak değil terk edilmek.”
  • “Bense gökyüzü ölemez, Ay ölemez, annem de ölemez, annem ölürse gemiler uçabilir, kediler ağlayabilir, evler şarkı söyleyebilir diyordum kendime. İmkansız bu. Annem ölemez.”
  • “Kalbim hızla çarpıyor, sesini duyan var mı, bebeğimi uyandırır mı?”
  • “Bir kilo üzüntü mü daha ağır yoksa bir kilo mutluluk mu? Kimse ne üzgün olmaya ne de mutlu olmaya cesaret edebiliyor.”


Annem Gibi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Annesi ile o kadar da samimi bir çocukluk geçirmeyen Luisa artık kendisi de anne talibi olunca ve üzerine de annesinin meme kanserinin kötüye gittiği fark edilince aradaki mesafeyi kapatmaya çalışır. Kitabın can sıkan monologlar şeklinde anlatılması yorucu bir okuma hissi verdi. Luisa ‘in annesini kaybı sonrası girmiş olduğu depresyonu kendi ağzından okumak pek de iç açıcı değildi. her neyse ki kitap inceydi ve bitirebildim. (bir akrabalarım bir de kitaplarım)

“O çocuk kim bilir annem için ölümü erteleme şansıydı.” Kitabı okumama iten cümle buydu. Louise, annesiyle iyi bir çocukluk anısı biriktirmemiş geçmişin evladı, bugünün genç bayanı..Annesi göğüs kanseri ve doğal olarak anası bu hastalıkla savaşım ederken hamile bulunduğunu öğreniyor..Akabinde kendisinin fena bir anne olacağının yeterince de bilincinde.
Annesini kaybettikten sonrasında da geçmişiyle yüzleşiyor .. (Esin Aykan)

Louse’in ebeveyni o oldukça küçükken ayrılmışlar o babasıyla büyümüştür. Louse bir süre sonrasında hastalanan annesinin bakımını üstlenmiş her gün annesiyle ilgilenmektedir. Bu arada hamile bulunduğunu öğrenmiştir bunu ilk babasıyla paylaşır anası kanser olduğundan ona söylemeyi ertelemektedir. Söylediğinde ise bir süre sonrasında annesini kaybeder.
Annesini kaybettikten sonrasında geçmişle hesaplaşmaları adım atar evinin her köşesinde annesini görür kulağında annesinin sesi çınlar
Ve kafasında tek bir şeyi devamlı kurgular iyi bir anne olabilecek midir
Bebeği doğduktan sonrasında ona bakabilecekmidir
En önemlisi annesinin onda yapmış olduğu hataları o bebeğinde yapmadan onu yetiştirebilecek mi
Güzel güzel olmasıyla birlikte düşündürücü ve trajik bir kitap okudum okurken onun neler hissettiğini düşündüm üzüldüm yeri geldi kızdım.
Tavsiye edermiyim
Evet okunmalı bence zira okunmayı hakeden bir kitap ️ (Şebnem Atik)


Annem Gibi PDF indirme linki var mı?


Justine Levy – Annem Gibi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Annem Gibi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Justine Levy Kimdir?


Justine Levy Kitapları – Eserleri

  • Annem Gibi
  • Her Şey Yolunda
  • Randevu


Justine Levy Alıntıları – Sözleri

  • Zamana inanmamak dönemin var olmasını engellemiyor. (Annem Gibi)
  • “En korkuncu hasta olmak değil hasta ve yalnız olmak.
    En korkuncu ölmekte olmak değil terk edilmek.” (Annem Gibi)
  • Zevk alabileceğim bir şeylerin karşıma çıkmasını temenni ediyorum. Kaybolmuş iştah ya da uyku benzer biçimde geri gelmesini. (Her Şey Yolunda)
  • Bazı kişiler iyi mi göremiyor ya da konuşamıyorsa ben de artık ağlayamıyorum. (Her Şey Yolunda)
  • “Bir kilo üzüntü mü daha ağır yoksa bir kilo mutluluk mu? Kimse ne üzgün olmaya ne de mutlu olmaya cesaret edebiliyor.” (Annem Gibi)
  • Kalbimin taş kesmesinden nefret ediyorum. (Her Şey Yolunda)
  • Bir kilo tüy mü daha ağır yoksa bir kilo kurşun mu? Bir kilo üzüntü mü daha ağır yoksa bir kilo mutluluk mu? Kimse ne mutsuz olmaya ne de mutlu olmaya cesaret edebiliyor. Bu öylesine tuhhaf bir dünya ki ölüm ve yaşam içinde süre tünelinde bir mola benzer biçimde. (Annem Gibi)
  • “Bense gökyüzü ölemez, Ay ölemez, annem de ölemez, annem ölürse gemiler uçabilir, kediler ağlayabilir, evler şarkı söyleyebilir diyordum kendime. İmkansız bu. Annem ölemez.” (Annem Gibi)
  • “Gelecek olan yeni hayat ve yok olacak öteki hayat…” (Annem Gibi)
  • “Kalbim hızla çarpıyor, sesini duyan var mı, bebeğimi uyandırır mı?” (Annem Gibi)
  • Yaşadıklarından bir şeyler üret… (Her Şey Yolunda)
  • Aslında biliyorum ki teslim olursam sonunda bende seveceğim, sadece sevebileceğim hiçbir şey istemiyorum, hiçbir şey. (Her Şey Yolunda)
  • Sanırım annem herşeyin farkindaydi. Bense sema ölemez, Ay ölemez, annem de ölemez, annem ölürse gemiler uçabilir, kediler ağlayabilir, evler şarkı söyleyebilir diyordum kendime… (Annem Gibi)
  • ”Belkide seni bu öykü bu kadar kötüleştirdi.” (Her Şey Yolunda)
  • Beraber yaptık birlikte öldürdük.Yaşadığımız her şey benzer biçimde onu da öldürdük.Her şey elimizden yitip gitti ya da ben her şeyi boş bir zarfmışçasına, boş bir zarf yerine konulmuşçasına attım gitti.İki durumda da elimizde hiçbir şey kalmadı. (Her Şey Yolunda)
  • Kendimden nefret ediyorum. (Her Şey Yolunda)
  • Bir kilo tüy mü daha ağır yoksa bir kilo kurşun mu? Bir kilo üzüntü mü daha ağır yoksa bir kilo mutluluk mu? (Annem Gibi)
  • Ama gene de: İnsan bu kadar acı çekerken iyi mi bu kadar mutlu görünebilir? (Her Şey Yolunda)
  • Ölü doğan bir anı benzer biçimde….Bebeğimiz benzer biçimde.. (Her Şey Yolunda)
  • “Hala erkekler ona bayılıyorlar fakat o sevme kabiliyetini yitirdi. Onların sıcaklığı onu ısıtıyor ve ilgisiz bir halde birinden diğerine atıyor kendini. Sonuçta ne düşe ne de romantizme yer yok kitabında. Küçümseme ile beslenen kuvvetli iştahı onu her erkeği gerçek bir tüketim malzemesi olarak görmeğe itiyor. Hüzünlü oburluk, hüzünlü özgürlük… Tavırlara bakılırsa görüntü aşk görüntüsü, müziğine bakılırsa, ses yanlış: Sadece rol ve o hep birinci perdeden sonrasında oyunu terk ediyor; davetiyesi var, yolculuğun kendisi yok. Kesinlikle derinliğe inmek yok. Geriye dönerek bakmak da o şekilde. Hep ileriye. Geçmişle tüm bağlarını koparmak…” (Randevu)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş