Kitap Künyesi

Yazar: Jennifer Royce

Yayın Evi: Parola Yayınları

İSBN: 9786257522090

Sayfa Sayısı: 528

Asil Serseri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gelecekle ilgili umutlarını tüketen bir adam, başından geçenlerden sonrasında geçmişini geride bırakıp geleceğe odaklanan bir bayan…

Kontes Trisha Harrington’un yaşamı Jael’in onu suçlamış olduğu benzer biçimde pek de kusursuz değildi. Evet, cemiyete ilişik bir leydiydi. Bu onu Çingene bir insanın gözünde suçlu gösterecekse bırak öyleki olsun! Yaşadıklarından sonrasında birazcık nefes alabilmek ve fena günleri geride bırakabilmek için oldukca sevilmiş olduğu akrabalarına yapacağı ziyareti asla kimsenin bilhassa sıradışı, alaycı, duygusuz, ukala, dobra ve arsız bir Çingene’nin zehretmesine izin vermeyecekti.

Çingenelerin haricinde kalan insanlara karşı ön yargılı olan Jael’in, genç bayanı beyaz bir asil olduğundan suçlaması ne aşama doğru? Bu, genç insanın umurunda bile değil! Kontes Harrington’dan asla hoşlanmamıştı. Güzelliği ve asaleti, bazen sivri dilini, kendini beğenmişliğini ve küçümseyici bakışlarını gölgede bıraksa da bayanlar mevzusunda uzman olan Jael’i ağına düşüremeyecek, fikrini değiştirmesini sağlayamayacaktı.

Art arda gelen felaketler çevresinde olan insanların yaşamını tehlikeye sokmaya başlayınca korumak zorunda olduğu insanların listesine bir şahıs daha eklenmişti. Hiç hoşlanmadığı fakat albenisine kapıldığı hanım! Kontes Trisha Harrington!

Asil Serseri Alıntıları – Sözleri

• “Aşk beyaz bir kumaşsa meydana getirilen hata balçık lekesi. Ne yaparsan yap, izi silinmiyor.”
• “Ne niçin? Neden mi çiçekleri sana getirmedim? Neden mi bahçeye fırlattım?”
  “ikisi de…” derken kızın yeşil gözleri merakla parlıyordu.
  “İstediğim hanıma bir başka insanın getirmiş olduğu çiçekleri ellerimle teslim mi edecektim?”
• “Konuşmasalar ve birbirlerini görmezden gelseler de aynı ortamda olduklarında bile aralarında dalgalanan ve cızırdayan bir akım vardı.Trisha’nın göz ardı etmiş olduğu bu akım , insanın bedeninden kendi bedenine doğru şimşek hızıyla ulaşıyor ve nefesini kesiyordu. Tanrı aşkına ,bu saçmalıktı! Onun benzer biçimde duyarsız bir adamdan etkileniyor olamazdı.”
• Jael’in, “Bir bilmece benzeri biçimindesin… Seni çözmekte niçin zorlanıyorum? söylediğini işittiğinde ona kısa ve ciddi bir bakış attı. “Yaniliyorsun, ben oldukca kolay okuyorum. Anlaşılması ve okuması kolayım.”
  “O süre ben kitabı ters tutuyor olmalıyım, okuyamadığıma nazaran…”
  “Ya da kapağına bakmaktan okuma yetini yitirmiş olabilirsin,” dedi Trisha alayla.
• “Hayattan hiçbir beklentisi olmayan bir adamdı o. Kalbi, bir tek bedenine kan pompalayan bir organdı. Endişeyle çarpmasına izin verdiği insan sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Kucağında hareketsiz yatan bu hanım için her adımıyla birazcık daha hızlanarak ritmini şaşırması gerçek değildi.”
• “… Jael odama balkon penceresinden daldı ve şu an yatağımda baygın yatıyor.”
  “Öldürecek kadar sert vurmasaydın. Bu kış gecesinde toprak donmuştur, kazamayız.”
  Anlamsız bakma sırası genç hanımdaydı. “Ne demek istiyorsun?”
  Sabahlığını giyip kapıya yürüyen Emily, “Dedin ya pencereden girdi baygın diye. Başına neyle vurdun? Umarım ölmemiştir. Bahçeye gömmek oldukça zahmetli olacak! diye homurdandı.
• Nefret, insanoğlunun yaratılmasıyla mevcud en eski olgulardan biridir. Sevgi ve tutkudan sonrasında ortaya çıkmış, öteki iki olguyu karanlıkta bırakmış, ortadan çekilmeye zorlanmıştır. Yaydığı asla öylesine hastaliklidir ki bu negatif duyguyu yaşayan da bu duyguya maruz kalan da zaman içinde haiz olduğu tüm sevgiyi, şefkati, merhameti ve vijdan muhasebesini kaybeder. O andan sonrasında kaybolan ruhundan ve hissiz kalbinin ulaşabileceği ışıktan ebediyen yoksun kalır.
• “Ölüm bir insanoğlunun hayatına dokunduktan sonrasında asla eskiden tanıdığınız şahıs olamazsınız. Sonbaharda düşen yapraklar benzer biçimde varlıkları yok olup gittiğinde hayatınıza kar yağmaya adım atar. Dizlerinin üstüne çöküp kalırsan bir süre sonrasında o kar yığının altında kalabilirsin.”
• İnsanların kişilikleri çektikleri acılarla şekillenir. Acıyı tekrardan şekillendiremezse ve yaşantısına uydurmazsa başlangıç noktasındaki kuvvetsiz ve gelişmemiş kişiliğiyle kalır ve acı, bedenin şeklini alır. Tıpkı bir bardağa konulmuş olan su benzer biçimde… Bir süre sonrasında bir adam ya da hanım görüntüsünde olan acıdan ibaret olmuş olursunuz.
• “Tabiat, orman ya da dünya, sana yaşaman ve yaşamını sürdürmen için elini uzattığında onun avucuna tükürmezsin. Aldıklarına karşılık senden daha zayıf olanları korumalı ya da karşılığını vermelisin. Bunu yaparken de her gün onlara haiz olduğun için şükretmelisin. Her anın tadını çıkarmalısın.”

Asil Serseri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yine güzel bir historical ile geldim. Jenny kalemini hep sevmişimdir her yeni çıkan kitabını merakla okurum. Bu kitabın karakterlerini bundan önceki kitabından biliyordum. Onları okumak keyifliydi.
Trisha çocukken annesinin kacmasıyla yalnız bir çocukluk geçirmiş, babası onu evlendirmis ve eşini sonrada babasını yitirmiş bir kontes. Bu üzücü vakalar onu derinden etkilesede yikilmamis kuvvetli bir kontes olmuştur.
Tek sevilmiş olduğu ve refah bulmuş olduğu yer küçüklüğünden beri gittiği amcası Ralph’in çiftliği olmuş. Uzun bir aradan sonrasında gene oraya gittiğinde bu sefer karşısına Jael çıkar. Arsız, serseri bir çingene. Burada kalmış olduğu sürece bu kendini beğenmiş çingene ile ne yapmış olacaktır?
Jael teyzesinin eşinin çiftliğinde çalışmaya adım atar. Ralph çingene kabilesine kışın duracak yer de vermiştir.
Burada çalışmakla geçen günlerin birinde karşısına daha küçükken bile onu etkileyen kontes Trisha çıkar. Burnu havada onu yadirgayan bir kontes ile ne yapmış olacaktır?
İki değişik karakter çekim ağına girse bile sürekli birbirlerini yanlış anlarlar ve arada ki geçmişin güvensizliği biraraya gelmelerini engeller. Bu etkileşime ne kadar daha karşı koyabilecekler?
Birbirlerine söz sormaları, Trisha’nın kuvvetli karakteri, Jael’in aşkını elde etme çabaları okumak keyifliydi.
Ara ara önceki kitabından Kayla ve Falcon içinde yaşananları okumakta güzeldi.
Severek okuduğum bir kitaptı. Birbirlerine kavuşma süresincedeki o gel git vakaları sonunda artık kavusun diye içimden geçirmedim diyemem
Neyse ki hersey yoluna girdi ve güzel bir halde bitti kitap. Sonraki kitapları merakla umuyorum
jennifer_royce kaleminle tanışmadiysaniz kesinlikle okuyun derim (Ezgi C.D.)

#seldaileoku
#okudumbitti #kitapyorumu
️Aşk sizce ayrı dünyalar arasındaki uçurumu yok eder mi?
‍️ Herkese merhaba, bugün sizi Trisha ve Jeal ile tanıştıracağım.Doludizgin bir aşka yelken açmaya hazır mısınız? Haydi o süre yoruma umuyorum.
Trisha,babasının isteği ile Kont Harrington’un vârisi Lemont Harrington ile nişanlamış,nişanlısını hastalık sonucu kaybetmişti.Bunun üstüne babasının verdiği haber ile ikinci kez yıkılan Trisha’nın umutları günden güne tükeniyordu.1 yıl sonrasında babasının da ölümüne tanık olan Trisha,artık kendini uğursuz olarak görmeye başladı.Kendi ayaklarının üstünde duran Trisha, işlerini yoluna koydu ve amcasını çiftliğinde ziyaret etmeye karar verdi.Yalnız bilmediği bir şey vardı.O da çocukken onu pamuk şekere benzeten ve yanağından yalayan Asil Çingene Jeal’in de o çiftlikte olduğuydu.
Babası niçin bu birliktelikleri istedi?
Annesine ne oldu?
Jeal ile iyi mi karşılaşacak?
Jeal geçmişinde ne yaşadı?
Trisha iyi mi bir gerçekle yüzleşecek?
Trisha ve Jeal içinde neler yaşanacak?
24 saat dolmadan bitirdiğim bir kitap daha.Ama ne kitaptı.Acaba Jeal mi demeliyim?Serseriydi fakat Asildi be.Arkadaş insanoğlunun aklına şeytanı bilerek sokar bu zalımın oğlu.Bir ara Trisha’ya kız sen çekil aradan diyesim geldi.Ama Jeal’in gözleri Trisha’dan başkasını görmedi ki.İki yaralı yürek birbirlerine öyleki bir bağlandılar ki o inatlıkları,hırçınlıkları sevgilerini daha da güçlendirdi.Trisha’nın kuvvetli benliğinin altında yaşamış olduğu korkuları içimi acıttı.Geçmişi unutamayan Jeal ise Trisha’yı görmesi ile öcünü dahi unuttu.Trisha’da azca yapmadı çocuğa.Gerçi takdir ettim.Ama bir sahnede ben bile şok yaşadım.Ah Falcon sen oldukca tehlikeli bir adamsın.Kayla ve Falcon’u görmek beni geçmişe götürdü birden.Eee yeter artık.Devamı kitapta.Bu anlattığım fragmanı,daha ne vakalar var neler.Ne yazarsa yazsın zevkle okuduğum kalemin görkemli bir kitabını daha bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum.Historical aşk sevenlere kesinlikle tavsiye edeceğim bir kitap.Okuyun efendim okuyun.Benden söylemesi… (Selda Balaban Baykan)

Gypsy Serisi’nin 2. Kitabı. Serinin ilk kitabı İntikamla Gelen’deki esas kızımız Kayla’nın, anne tarafınca çingene akrabası Jael ile baba tarafınca kuzeni olan Kontes Trisha’nın öyküsünü okuyoruz. Bir kontes ve bir çingenenin olanaksız görünen hikayeleri sizi tutsak edebilir
.
Trisha, ilkin nişanlısını peşinden da evlenilmiş olduğu Kont eşini kısa sürede yitirmiştir. Oldukca süre geçmeden babasıda ölünce bir sürü mülk ve ünvanla bir başına kalmıştır. Kısa sürede işlere hakim olurken zaman geçirmek için Ralph amcasının yanına gelir. Ve daha ilk günden evin çalışanı sandığı Jael ile birbirlerinden nefret ederler.
.
Jael ise geçmişi zor geçmiş ve anası yüzünden beyazlardan, ünvanı olanlardan haz etmeyen, senelerce yapmış olduğu yanlışlardan sonrasında Ralp’in yanında durağan(durgun) bir seviye kuran çingene bir genç adamdır. Seneler sonrasında tekrardan karşılaşmış olduğu bu beyaz ve çilli hanım ise ona tüm sınırlarını attıracak ve pişman olacağı hatalara götürecektir. Peki bu ikili muharebede, bu kültür farkıyla hislerine iyi mi yenilecekler? Okuyup öğreniyoruz (Elif Özkan)

Asil Serseri PDF indirme linki var mı?

Jennifer Royce – Asil Serseri kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Asil Serseri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jennifer Royce Kimdir?

Mersin’de doğup büyüyen Jennifer Royce, eşi ve iki çocuğuyla halen aynı şehirde yaşamaktadır. Derslik öğretmenliği yapmakta olan yazar, hobi olarak yazmaya başladığı zamanı aşk hikâyeleri ile kısa zamanda okurların gönlünde taht kurmuştur.

Jennifer Royce Kitapları – Eserleri

• Gözlerinin Esareti
• İntikamla Gelen
• Esir Yürek
• Zorba Aşık
• Aşka Tutsak
• İskoç Onuru
• Aşktan Kaçış
• Asil Serseri

Jennifer Royce Alıntıları – Sözleri

• “İnsanların kapalı kapılar ardında yaptıklarını her insanın gözü önünde yapanlar deli olarak yaftalanır.” (İskoç Onuru)
• “Geçmişin kördüğümünü çözmeden geleceğe dokunman mümkün değildir.. ” (Esir Yürek)
• “Konuşmasalar ve birbirlerini görmezden gelseler de aynı ortamda olduklarında bile aralarında dalgalanan ve cızırdayan bir akım vardı.Trisha’nın göz ardı etmiş olduğu bu akım , insanın bedeninden kendi bedenine doğru şimşek hızıyla ulaşıyor ve nefesini kesiyordu. Tanrı aşkına ,bu saçmalıktı! Onun benzer biçimde duyarsız bir adamdan etkileniyor olamazdı.” (Asil Serseri)
• “Ne o saraydan kız mı kaçırıyorsun, Hamlet?”
  Fahid yanından geçerken, “Opera ve tiyatroyu birbirine karıştırıyorsun, Cabir? Bir bir tek Hırçın Kız’ın kocasına karşı ulaştığında, alacağı ders oyununu sahneliyorum. Hamlet’le birazcık benzerliğim bulunduğunu itiraf edebilirim fakat…” (Esir Yürek)
• Genç insanın kuruyan dili, bir süre söylemek istediklerine itiraz edermiş benzer biçimde hareket etmedi. Onun bu sessizliği düşünüyormuş şeklinde algılandı.
  “Kızı satın almak istiyorum.” Hayatında söylemek zorunda kalmış olduğu en zor cümleydi. Ayrin’in bir köle bulunduğunu ve mal benzer biçimde alınıp satıldığını sanki yeni farkına varmış benzer biçimde tüyleri diken diken oldu.
  Söylenen sözlerin ardında başka anlam arayan bir adam olan Aber; bir kölenin, en azından bir zamanlar köle olmuş bir insanın, niçin bir cariyeyi satın almak istediğini düşündü. Bu, ucunda oldukca para olan bir işe dönüşebilirdi. Üstelik kız, derhal öylesine verilecek bir tutsak değildi. (Esir Yürek)
• “İnsanların kapalı kapılar ardında yaptıklarını her insanın gözü önünde yapanlar deli olarak yaftalanır.” (İskoç Onuru)
• Pişmanlık en ölümcül silahtır. Geriye dönerek bakmak ise bu silahı şakağına dayayıp tetiği çekmektir.
  -Asil Korsanların Gizli Altın Kurallar Defteri’nden… (Aşka Tutsak)
• İnsan, mutlu olduğu bölgeleri ve zamanları özler. (Esir Yürek)
• İnsanlar korkaktı. Ölmekten korkarlar, yaşamaktan korkarlar, birbirlerinden korkarlar fakat en oldukca gerçeklerden korkarlardı. Bu yüzden kendi gerçeklerini bulmak yerine başkalarının onlara sunduklarına, düşünmeden körü körüne inanırlardı. Saflığın güvenli uykusunu, farkındalığın acı veren uyanıklığına tercih ederlerdi. (Aşktan Kaçış)
• …bense hep düşlerime imkansızları eklemeye devam ederdim. (İntikamla Gelen)
• Yüzlere kaldırılmış yelpazelerin daima ne işe yaradığını merak ederdi. Asıl amacın art niyetleri saklamak bulunduğunu şu son bir yılda öğrenmişti. İnsanlar çirkin yüzlerini saklamak için gereksinim duydukları aracı moda haline getirmişlerdi. (Aşka Tutsak)
• Bakmasını ve görmesini bilirsen en çirkindeki güzelliği bile fark edersin. (Esir Yürek)
• İnsanlar korkaktı. Ölmekten korkarlar, yaşamaktan korkarlar, birbirlerinden korkarlar fakat en oldukca gerçeklerden korkarlardı.” (Aşktan Kaçış)
• “Unutmayın Leydim, kaba saba bir taş bile heykeltıraşın elinde hafif bir dokunuşla kırılabilecek heykellere dönüşüyor. Yeter ki heykeltıraş sabırlı olsun.” (Zorba Aşık)
• Çocuklar ne güzel varlıklardı. Hayata art niyetsiz bakmak yaşadıklarına daha kolay uyum sağlamalarına yetiyordu. (Zorba Aşık)
• “İnsanların kapalı kapılar ardında yaptıklarını her insanın gözü önünde yapanlar deli olarak yaftalanır.” (İskoç Onuru)
• Hayat hiçbir süre istediğini önüne sunmuyor. (Esir Yürek)
• 65.madde
  Pişmanlık en ölümcül silahtır. Geriye dönerek bakmak ise bu silahı şakağına dayayıp tetiği çekmektir. (Aşka Tutsak)
• “Hayatımın bir noktasında, kadın olmanın ne kadar zor olduğunu kavradım. Kendi iradem yokmuş gibi erkeklerin isteklerine boyun eğmek zorundaydım. Benim isteğim dışında bedenime dokunma, istedikleri gibi kullanma haklarına isyan ettim.”
  Başını kaldırıp Bruce’nin gözlerinin içine cesurca baktı. “Sadece bir dış kabuktan ibarettim. Hislerimin, korkularımın, hayallerimin ve gelecek için yaptığım planların hiçbir önemi yoktu. Bu dünya erkeklere ait! Kadınlar sadece onların ihtiyaçları için kullanabileceği bir eşyadan ibaret! babam için statü kazanma aracıyım. Sizin için sadece bir emirle istemediğim bir adama verilebilecek kadar değersizim. Evlendiğimde ise kocam için ona çocuk verebilecek bir damızlıkdan öteye geçemeyeceğim. Neden yaptığımı soruyorsunuz. Asıl ben neden bütün kadınların deli olmadıklarını anlayamıyorum. Neden bu kaderi kabullendiklerini, neden baş kaldırmadıklarını, neden en başında yok olmaya mahkûm olduklarını kavrayamıyorum.” (İskoç Onuru)
• Savaş meydanı ölmek için koşulan bir yerdi.
  Ölümü sevmiş olarak, bilerek gelen savaşçılara istediklerini elinde Roya ile El Kayran verdi. (Gözlerinin Esareti)