Kitap Künyesi

Yazar: Yaprak Öz

Yayın Evi: Yitik Ülke Yayınları

İSBN: 9786056815294

Sayfa Sayısı: 166

Sobe Siyah Orkide Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Korku edebiyatımızın kraliçesi Yaprak Öz’den soluk kesecek yeni bir roman: “Sobe Siyah Orkide”

Size oldukca acı vermiş birinin ölmesini ister misiniz?

Aşk kurbanı iki hanım bir araya gelirse ne olur?

Bazen korkmamız ihtiyaç duyulan tek şey, kendi acımız ve bunu dindirmek için yapabileceklerimizdir… Jülide’nin büyük umutlarla taşındığı Işıl Apartmanı’nda ise, asla tahmin edemeyeceği acılar saklıdır. Yaşlı bir hanımefendi ile iki iş hanımının ikamet etmiş olduğu, tüm sırları bilen bir vitrin mankeni ile kalbi kırık bir apartman görevlisinin görünüp kaybolduğu Işıl Apartmanı’ndaki saklambaç oyununa hoş geldiniz. İnsan doğasının keskin uçlarına dair ürpertici bir günlükle meydana getirilen hesaplaşmayı özetleyen bu sürükleyici korku romanı, Yaprak Öz’ü okurlarıyla bir kez daha bir araya getiriyor.

Sobe Siyah Orkide Alıntıları – Sözleri

• “Möbleli ev tutmak böyle hissettiriyor demek ki insana. Hiçbir şey bana ait değil ve gereklilik sınırları içinde rahatlık hissi sinmiş her yana.”
• ️”Mühim olan, geçmişi hep içinde taşıdığın hâlde onunla barışabilmek, yeni yaşamının içinde bir yere sığdırabilmek, geleceğe öyleki adım atmakmış.”
• ️”Hayattaki en güzel anların ufak mutluluklardan, geri kalan her şeyin ise koca bir yalan ve koşturmacadan bulunduğunu düşünmüştüm.”
• Mühim olan, geçmişi hep içinde taşıdığın halde onunla barisabilmek, yeni yaşamının içinde bir yere sigdirabilmek, geleceğe öyleki adım atmaktır.
• Mühim olan, geçmişi hep içinde taşıdığın halde onunla barışabilmek, yeni yaşamının içinde bir yere sığdırabilmek, geleceğe öyleki adım atmakmış.
• Bazı insanoğlu yaşamımıza tıpkı o ağaçlar benzer biçimde giriyor ve bizi kandırıyor. Görünüşleri ve tavırları büyüleyici, o incir ağaçları benzer biçimde. Ancak meyveleri zehirli…
• “Günlüğüme son yazışım olacak bu seferki. Olanları anlatıp noktayı koyacağım. Yazmam, anlatmam gerek her şeyi, içimdekileri. O vakit rahatlayacağım ve bir kez daha yeni bir hayata başlayacağım. Ancak, geçmişteki her şeyi silip unutmaya emek vererek başlamayacağım bu kez. Defterimi her gittiğim eve götüreceğim ki, yeni hayatların sıfırdan adım atmak olmadığını hatırlatsın bana. Acı, üzüntü, fenalık yeni başlangıçlarla son bulmuyor. Kendini kandırmak demekmiş aksini düşlemek. Mühim olan, geçmişi hep içinde taşıdığın hâlde onunla barışabilmek, yeni yaşamının içinde bir yere sığdırabilmek, geleceğe öyleki adım atmakmış. Artık anladım.”
• “Hayattaki en güzel anların ufak mutluluklardan, geri kalan her şeyin ise koca bir yalan ve koşturmacadan ibaret bulunduğunu düşünmüştüm.”
• “Bir konuda çok espri yapıyorsa,korkuyordur Hülya.”
• “O fotoğrafta kocaman bir gülümseme var yüzümde. Uzun zamandır öyle gülmüyorum. Uzun zamandır o fotoğraftaki kız değilim.”

Sobe Siyah Orkide İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yine Bir Apartman Vakası: Yaprak Öz’ün okuduğum üçüncü kitabı diğerleriyle bir sıralama yaparsak en orta derecesi diyebilirim. En güzeli ve en gizemli en süpriz sonlu olanı “Şeytan Disko” kitabıydı.
Polisiye, gizem kitaplarını okumayı sevdiğim için pek oldukca parçayı birleştirerek okuduğumda tahminlerim de yanılmadım. Ve gizemli olayların sırrını kitabın süpriz sonundan ilkin çözdüm. Sadece baş karakterimiz Jülide’nin adam arkadaşı Hakan’ı başına gelecekleri tahmin edemedim. Kitabın başından beri Jülide’nin ev sahibi Paloma’dan şüphelenmiştim. Kadın aslına bakarsanız şüphelendirecek, acayip bir insandı. Kitabın kısa oluşu ve orta halli sürükleyici temposu çabucak kendini okutuyor fakat gizemli, heyecanlı olayların geç başlaması okurken bana ‘hadi artık şu gizem başlasın’ dedirtti.
Berlinli Apartmanı kitabında olduğu benzer biçimde burda da gizemli vakalar bir apartman da geçiyor. Apartman sakinleri birbirinden gizemli başta hepsinden şüphelenebiliyorsunuz. Kitabın 90’lı yıllarda geçmesi, nostaljik şarkılar, eski samimi sıcak insanların varlığı okurken içinizi ısıtmıyor değil doğrusu….
Ağır kitaplar dan sıkıldığınızda araya kafanızı kısa süreliğine dinlendiren bir tür olarak seçilebilir. (Aysn İz)

Şeytan Disko’yla dört dörtlük bir gerilim kitabı yazmış olan Yaprak Öz, Sobe-Siyah Orkide kitabında gerilim hissi ve atmosferi yaratmadaki kabiliyetini bir kez daha gösteriyor; sadece kitabın final kısımlarında, olayların niçin o şekilde geliştiğini açıklayan bölümde anlatılanların kitabın kendine özgü gerçekçilik hissini bozduğunu ve anlatılanlara uyum sağlamamız yerine ona yabancılaşmamıza yol açtığını söylemek gerek. Bu kadar abartı, arzu edilen vurucu etkinin bir türlü meydana gelememesine sebep oluyor. Neden? Bundan dolayı anlatılan şeyler meydana gelmiş olması imkansız. Ancak ve sadece bir yazarın hayal edebileceği bir şey bu. Kitapta içine girdiğimiz dünyanın kendine ilişkin bir gerçeklik duygusu olması gerekiyor. En basitinden yazarın inandırıcı olması koşul. Yaprak Öz, Sobe’de gerçeklik hissini şaşırtıcı ve ilgi çekici bir sır oluşturmak uğruna aslen heba etmiş oluyor. Bu anlamda Sobe, iyi bir gerilim kitabı olamıyor. Ayrıca spoiler olacak fakat, Hakan karakteri herhalde tüm edebiyat dünyasındaki en bahtsız karakterlerden biri. Hiç kimse bunu hak etmiyor.
Bu eleştirilerime karşın, Yaprak Öz’ün gerilimli görüntüler yazmak mevzusunda hakikaten oldukca iyi bulunduğunu söylemek gerek. Bu kitapta da bir kaç yerde bayağı gerilimli anlamış olur vardı.
Yaprak Öz okumak isteyenlere bu kitabı öneremem. Ya da tüm kitaplarını okumak isteyenler kim bilir bu kitapla başlamalı, böylece öteki kitaplarını okudukça alacağı keyif artmış olur. (CemCBG)

Birbirinden değişik kültür ve kuşaktan iki kadının yaşamının, bir halde kesişmesiyle başlıyor öykü. Her iki kadının da geçmişinde hayatlarının seyrini değiştiren travmaları var. Bu travmalar sonrası hayatlarını tekrardan kurmaya çalışan hanımefendilerin geçmişleri onları bırakacak mı? sorularıyla son dakikaya kadar merakla okutan, sonunda da tüyler ürperten bir sonla biten başarıya ulaşmış bir roman. (Düşünseli)

Sobe Siyah Orkide PDF indirme linki var mı?

Yaprak Öz – Sobe Siyah Orkide kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Sobe Siyah Orkide PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yaprak Öz Kimdir?

Yaprak Öz, 1973 senesinde dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümünde öğrenimini tamamladı. Şiirleri bugüne dek Şiir Oku, Poetik’us, Hayvan, Başka, Üç Nokta, Özgür Edebiyat, Akköy ve Akata l p a da, ek olarak Avrupa’da çeşitli şiir dergilerinde yayımlandı. İlk şiir kitabı Fırtına Günlüğü 2006’da, ikinci şiir kitabı Şiirli Müzik Kutusu ise 2009 senesinde yayımlandı ve bu kitabıyla Cemal Süreya Başarı Ödülü’ne layık görüldü. Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli edebiyat festivallerine misafir olan Öz, modern Avrupalı yazar ve şairlerin pek oldukca eserini Türkçeye çevirdi ve bu çevirilerden bir kısmı çeşitli yayınlarda yer aldı. Kendi şiirleri ise Yunanca, Romence, Bulgarca, Sırpça, Makedonca ve İngilizceye çevrildi. Bir, İki, Üç Sema, şairin 3. şiir kitabıdır.

Yaprak Öz Kitapları – Eserleri

• Berlinli Apartmanı
• Farahnaz’ın Çiçeği
• Tilki, Baykuş, Bakire
• Şeytan Disko
• Sobe Siyah Orkide
• Villa Şakayık
• Perisiz Köşk
• Dolapta Biri Var
• Eski Saat Tik Tak
• Şiirli Müzik Kutusu
• Bir, İki, Üç Sema
• Fırtına Günlüğü

Yaprak Öz Alıntıları – Sözleri

• Hayatım süresince pek oldukca haksızlığa tanık olmama, kimi zaman de bizzat yaşamama karşın hala iyimser bir insanım. Bu yüzden sözlerimi kötülerin ceza bulmasını gönülden dileyerek sonlandırmak isterim. (Farahnaz’ın Çiçeği)
• Hayat kötülüklerle dolu. İnsanlar oldukca fena oldukca… (Farahnaz’ın Çiçeği)
• Benim yaşadıklarımı yaşarsanız çıldırırsınız diyorum her birine. Duymuyorlar. Hiçbiri duymuyor. Oldukça yalnızım. (Tilki, Baykuş, Bakire)
• Hiçbir şey gerçek değil. Her şey düzmece. Sadece rüyalar gerçek. Uyandığımız andan itibaren yaşadığımızı sanıyoruz. Hayır aslen yaşamıyoruz. Sadece rüyalarımız da gittiğimiz yerlerde var oluyoruz (Tilki, Baykuş, Bakire)
• Kapı ağzında ona baktığımı görünce bana tekrardan sımsıkı sarıldı, alnıma dudaklarını bastırarak hayatım süresince unutamayacağım bir öpücük kondurdu. (Şeytan Disko)
• Herkes bana oldukca güzel olduğumu söylüyor. Güzellik bu şekilde hoyratça bir sapkınlık içinde harcandıltan sonrasında ne anlamı var….. (Tilki, Baykuş, Bakire)
• “Neticede, kadınlar çamaşır asıp, ütü yapıp, barbunya ayıklarken de gayet güzel cinayet çözebilir. Hatta tatil yaparken bile.” (Villa Şakayık)
• ️”Mühim olan, geçmişi hep içinde taşıdığın hâlde onunla barışabilmek, yeni yaşamının içinde bir yere sığdırabilmek, geleceğe öyleki adım atmakmış.” (Sobe Siyah Orkide)
• “Efendim,size Zonguldak hakkında birkaç şey söyleyeyim, bir ihtimal biomiyorsunuzdur; güzeller güzeli şehrimiz, Atatürk tarafınca duyuru edilen ilk vilayettir. Ve Fener de, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, kent planlama ilkelerine nazaran kurulmuş ilk mahallesidir, gururla belirteyim.” (Farahnaz’ın Çiçeği)
• “Ada’nın okumasını sağlayarak insanların ne kadar fena olabileceğini, yaşamın ne kadar acımasızlaşabileceği gerçeğini kızımın aklından çıkarmamasını isterim.” (Tilki, Baykuş, Bakire)
• ✎
  “Kitap okuyan bir kız olmalı normal olarak.Okuma zevki olan, kültürlü biri.Kendine güvenen, bir mesleği ya da ilgi alanları olan.” (Perisiz Köşk)
• “Olsun, insanlık hallerini ilişki başlarken görmek doğallık katar herhalde bir aşk hikayesine.” (Villa Şakayık)
• Bir kere odaklanıldımı ,elişleri kadar zihin oyalayan başka uğraş yoktur. (Farahnaz’ın Çiçeği)
• Son okuduğum kitapta bir yer ilgimi çekti önceki gece ve altını çizdim. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nda Peyami Safa’nın kahramanı diyor ki: Bazen etrafımızda o denli esrarengiz bir hadise olur ki, ince teferruatına kadar bunu sezeriz, fakat hiçbir şey algı etmeyiz; ruhumuzun içinde ikinci bir ruh her şeyi anlamış olur, fakat bizlere anlatmaz, bu şekilde korkulu işaretlerle bizi muammanın derinliklerine atar ve boğar. (Dolapta Biri Var)
• Pupa yelken geliyor vapur.
  Yine de hâlâ
  papatya kadar tazeyim.
  Yalnızca daha tozlu
  aklımın tavan arası. (Eski Saat Tik Tak)
• Okudukça içimdeki acı boşalıyordu sanki. (Dolapta Biri Var)
• Her şeyin başına seyahat etmeliyim şimdi. (Dolapta Biri Var)
• Yazarak düşünmem gerek. (Dolapta Biri Var)
• “Möbleli ev tutmak böyle hissettiriyor demek ki insana. Hiçbir şey bana ait değil ve gereklilik sınırları içinde rahatlık hissi sinmiş her yana.” (Sobe Siyah Orkide)
• İnsanların bazısı böyledir:Bir başarınız olduğunda ilkin aşırı bir hayranlıkla sarsılır, çevrenizde pervane olurlar, size yakın durarak kendilerini önemli hissederler, bir süre sonrasında da bu yakınlığı kaldıramaz hâle gelirler, bu sebeple şahsiyetlerinde bir şey eksiktir.Katiyen kabul etmeseler de, bu türden insanoğlu muhakkak ruhlarındaki eksikliği sezer ve sizde bulunan o fazla şeyden olağanüstü hastalık duyarlar. (Villa Şakayık)