Eğitim

Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe – Necmettin Erbakan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe – Necmettin Erbakan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe kimin eseri? Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe kitabının yazarı kimdir? Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe konusu ve anafikri nedir? Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe kitabı ne konu alıyor? Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe PDF indirme linki var mı? Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe kitabının yazarı Necmettin Erbakan kimdir? İşte Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Necmettin Erbakan

Yayın Evi: MGV Yayınları

İSBN: 978605500079

Sayfa Sayısı: 240


Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şimdi yukarıdan bir bakış yaptığımız vakit ne görüyoruz? 69’da Milli Görüş çıkmış, parlayan yıldız olarak iktidar olmuş. Ne yapmış Siyonizm bunun karşısında? Türkiye rastgele bir ülke değil dünyanın kutbu. Clifford’u göndermiş. Clifford, ABD, CIA Başkanı. Sabah kahvaltısını Demirel’le, öğle yemeğini Ecevit’le birlikte yapıyor. Biz hükümetteyiz, ağır endüstri hamlesini yapıyoruz.

Bunu karşılığında “…efendim seçimler hazirana alındı, MSP’siz seçim yapılacak, hükümet kurulacak…” diye bizlere sormadan duyuru ettiler, birleştiler.

Buna karşılık biz Allah’ın lütfuyla eskisinden daha çok oy aldık yeninden hükümet olduk. Yeniden iş başına geldik. Bunun üstüne Güneş Motel oyunu oynandı. Ecevit de seçimleri kaybedince Demirel’e geçti. Ama buna karşın Dışişleri Bakanını düşürdük. 24 kişiyle Meclis’e egemen olduk.

Baktılar ki bizi hükümetten uzaklaştırmaları yetmiyor, Meclis’ten uzaklaştırmak lazım. Öyleyse “İhtilal yapalım.” dediler. 12 Eylül İhtilali yapılmış oldu.

12 Eylül İhtilali’nden sonrasında Milli Görüşçüler çalıştılar. 1996 Seçimleri’nde en büyük parti oldular. 54. Hükümet’i kurdular.

Türkiye “Yeniden Büyük Türkiye” yolunda mesafe kat etti. 54. Hükümet’te yukarıda bahsettiğim çok büyük hizmetler yapılmıştı.

Ilkin bırakalım başarısız olsun dediler. Sonra baktılar ki bunlar “Yeni Bir Dünya”yı kuruyorlar. Öyleyse ne yapmış olup edip engellememiz lazım dediler. Sonra hükümetimize 28 Şubat’ı yaptılar.

28 Şubat, dış güçlerin bir tertibidir. 28 Şubat’ta MGK’da geldiler, Makovsky’nin planını Hükümet’e tavsiyemiz diye okudular.

Biz yükseliyoruz onlar hile yapıyorlar. Biz demokratik olarak yükseliyoruz onlar hile yapıyor. Peki efendim yeniden işbaşına geldiğiniz vakit yeniden size müsade etmezlerse ne yapacaksınız? Askerimizi eğiteceğiz. Askerlerimiz de bu vatının evladı, olan biteni gözleriyle görüyor. Bu sebepten kendilerine Milli Görüş’ü anlatacağız. Kurutuluşun Milli Görüş’te bulunduğunu ne yapmış olup yapmış olup tanıtacağız.

28 Şubat 2010

Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN


Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe Alıntıları – Sözleri

  • Bir çiçekle bahar olmaz
    Ama her bahar bir çiçekle adım atar!
    | Prof. Dr. Necmettin Erbakan
  • Kudüs coğrafi bir sorun degil, imani meseledir..”
    |Prof.Dr. NecmettinErbakan
  • Bu ülkeye yapılacak en büyük iyilik evlatlarımızı ulusal ve tinsel değerlere bağlı olarak yetiştirmektir.
  • “İçinde bulunduğumuz dünyadaki çarpıklıklar, mevcut global sömürü sisteminin batkı ettiğinin göstergesidir”
  • İste Birleşmiş Milletler’in çarpıcı raporu:
    Mustazaflar:
    Bugün dünya nüfusunun neredeyse üçte biri, 2 milyar insan sefalet (açlık, hastalıklar, fena beslenme) içinde yaşıyor. Her gün 150,000 insan ölüyor. Bunların 40,000’i çocuk.
    Yaklaşık 800 milyon insan her gün aç yatıyor ve ortalama 500 milyon insan kronik olarak fena beslenmeden dolayı hasta. Ancak öteki taraftan, 1,7 milyar insanoğlunun minimum 15 zayıflaması gerekiyor!
    Endüstriyel ülkelerde bile 100 milyondan daha çok insan yoksulluk sınırının oldukça oldukça altında yaşıyor.
    1.5 milyar insan içilebilecek derecede temiz suya haiz değil.
    2.4 milyar insan doğru muntazam bir sıhhat kontrolüne haiz değil ve tedaviye ulaşamıyor.
    Her gün averaj 30,000 çocuk tamamen önlenebilir hastalıklardan ölüyor.
    1990’lı yıllarda toplam 13 milyon çocuk çatışmalarda arada kalmış olarak can verdi. Bu sayı I. Dünya Savaşı’ndan bu yana meydana getirilen çatışmalarda ölen insan sayısından oldukça daha fazladır.
    Gelişmiş ülkelerde okul çağına gelmiş 160 milyon çocuk çelimsiz ve yanlış beslenmiş.
    840 milyon erişkin çocuk okuma yazma bilmiyor. Bunların 538 milyonu ise hanım.
    1990’lı yıllarda 54 ülkenin şahıs başına düşen ulusal gelirinde azalma oldu.
    Son on yılda, 21 ülke, yaşam beklentisi ve okuma yazma açısından incelendiğinde geri gitti.
    Mesela Zimbabwe’de averaj yaşam beklenti-
    si 1970’li yılların başlangıcında 56 iken bu sayı 1990’lı yıllarda 23,1’e kadar düşmüştür. Bu rakamı İngiltere için kıyasladığımızda 72’den 78,2’ye ulaşmıştır.
  • Biz, laikliğin din düşmanlığı olarak gösterilmesine karşıyız ve laikliğin her fırsatta inançlı insanlara karşı kullanılmasından hastalık duyuyoruz. Ancak Türkiye’de laiklik bazı çevreler tarafınca din düşmanlığı şeklinde anlaşılıyor. Laiklik, din düşmanlığı olarak algılanmamalıdır. Biz Avrupa ve Amerika’daki laiklik uygulaması ne ise, devletimizde de aynen o şekilde olmasını istiyoruz. Buna karşılık dindarlık da laiklik karşıtı olmak demek değildir.
  • “Doğu da bizim, Batı da Bizim, Kudüs te bizim, Zafer de bizim.”
    Zalimler için yaşasın cehennem.
  • Türkiye’yi harple yenmek mümkün değildir. İçinden yıkacağız diyor.
    Lozan’la 7 madde uygulayacağız:
    aç bırakacağız,
    yoksul bırakacağız,
    işi olmayan bırakacağız,
    Tükiye’yi borca tutsak edeceğiz,
    dinini değiştireceğiz,
    böleceğiz birbirine çarpıştıracağız.


Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Rahmetli Erbakan hocanın Türkiye’de yeteri oranda anlaşılmsdığını düşünüyorum… Şundan inanırım ki eğer Necmettin Erbakan 10 yıl iktidarda kalsaydı bugün oldukça daha değişik şeyler konuşuyor olacaktık. Bundan inanırım… Okunması ihtiyaç duyulan bir kitap… (Halil Karakuş)

Darbe – Prof. Dr. Necmettin Erbakan: Rahmetli Erbakan döneminde meydana getirilen politika- icraatlerin derlenmesinden oluşan bir kitap. Bu kitabın tamamını Erbakan hoca yazmamıştır. Onun Milli Görüş davasına gönül veren bir gurup araştırmacı kaleme almıştır. Kitabın mühim bir kusuru zamirlerin karışması: kimi yerde araştırmacı konuşuyor, kimi yerde Erbakan hoca.. Metinlerde konuşanı ayırt etmek zor oldu şu demek oluyor ki.
Erbakan hoca ve ekibinin ürettiği “politikaların savunulduğu tek taraflı bir sav” niteliğindeki bir kitaptır. Eserin kusuru, objektifliğin birazcık zedelenmesidir; zira, karşı tarafın argümanları kitapta yer almamıştır. Bundan dolayı bir puan kırıyorum. Bir başka kusuru da kaynakçanın ciddi şekilde düzenlenmemesidir. Buna da bir puan kırıyorum.
Öte taraftan, kitabın güzel yanları da vardır: tablo, grafik ve istatistiksel verilerle birlikte gazete manşetlerinin yer alması, okuyucuya çözümleme yapabilme imkanı vermektedir. Ayrıca, Erbakan hocanın başarıları da verildiğinden Erbakan hocanın güzel hizmetlerini de görmüş olduk: denk bütçe, faizlerin düşürülmesi, oto yol hizmetleri, enflasyonun düşürülmesi, ağır endüstri hamleleri benzer biçimde başarılar nicel olarak okuyucuya sunulmuştur.
Özetle, kitaba 8/10 veriyorum. Siyasete ilgisi olanların okumasını da tavsiye ederim. (Cemil Meriç)

Kaynak kitap durumunda olmasa da yararlı bir derleme olmuş.Kitabın ilk kısmı 12 Eylül’e ayrılmış. Daha oldukça Kenan Evren’in değindiği Anılarım kitabında yer edinen ifadelere Erbakan’ın deyimiyle yanılgılara değinilmiş. İkinci bölümde “28 Şubat ve Ticari Hayata Etkileri” temalı Erbakan’ın 2010 senesinde Ankara’da meydana getirilen bir konuşma metnine yer verilmiş. Üçüncü bölümde de Şevket Kazan’ın (devrin Adalet Bakanı) ağzından 28 Şubat’ı okuyoruz. Kitabın son kısmı gene 2010 senesinde Erbakan’ın Haber Türk televizyonuna yapmış olduğu röportaja ayrılmış (dinlemek isterseniz de youtubeda bir kaç bölüm halinde mevcut). Bunlardan başka devrin yerli yabancı gazete manşetlerine, istatistiklere, grafiklere ve listelere de yer verilmiş. (Kevser)


Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe PDF indirme linki var mı?


Necmettin Erbakan – Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Necmettin Erbakan Kimdir?

Necmettin Erbakan 29 Ekim 1926 tarihinde Sinop Kadı Vekili Mehmet Sabri ile Kamer Hanım’ın oğlu olarak Sinop’ta dünyaya geldi. Babası Mehmet Sabri Bey, Adana’nın Kozan ve Saimbeyli bölgesinde uzun süre yargı sürmüş olan Selçuklu Türklerinin Kozanoğulları soyundan; Annesi ise Sinop’ un ileri gelen ailelerindendi. İlkokula Kayseri’de süregelen Erbakan, babasının tayininden sonrasında ilköğretim öğrenimini Trabzon’da tamamladı. 1943 Senesinde İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle tamamladı. Üniversiteye sınavsız giriş hakkı kazanmasına karşın kendisi sınava girmeyi tercih etti ve bu imtihanı üstün başarıyla vererek üniversite öğrenimine ikinci sınıftan başladı. 1948 yılı yaz döneminde, İTÜ Makine Fakültesinden üstün başarı ile mezun olan Erbakan, aynı senenin 1 Temmuzunda Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsünde asistan olarak göreve başladı. 1948 ile 1951 yılları aralığında yeterlilik tezini hazırladı. Bu süreçte ders verme yetkisi bir tek doçent ve profesörlere ilişik olmasına rağmen, kendisine hususi bir izin çıkarılması üstüne daha asistan iken Makine Fakültesinde ders vermeye başladı. İTÜ Erbakan’ı 1951 senesinde Aachen Teknik Üniversitesinde bilimsel araştırmalar yapmak, informasyon ve tecrübesini çoğaltmak suretiyle Almanya’ya gönderdi. Almanya’da bulunmuş olduğu süre içinde Alman ordusu için araştırma meydana getiren DVL araştırma merkezinde Profesör Schimit ile beraber emekler gerçekleştirmiş oldu ve hazırlamış olduğu doktora tezi ile Alman üniversitelerinde Doktor unvanını kullanmaya hak kazanmıştır.

Alman Ekonomi Bakanlığı için motorların daha azca yakıt kullanımı mevzusunda araştırmalar meydana getiren ve bu mevzuda ilgili bakanlığa bir rapor sunan Erbakan’ın bu zamanda yazdığı dizel motorlarda püskürtülen yakıtın iyi mi tutuştuğunu matematiksel olarak izah eden doçentlik tezi Alman ilim çevrelerinde büyük ilgi görmüş oldu. Tezin bilimsel niteliği olan dergilerde yayınlanmasının arkasından, o tarihlerde Almanya’nın en büyük motor fabrikası olan DEUTZ motor fabrikalarının genel müdürü Prof. Dr. Flats tarafınca Leopar tanklarının motorları ile ilgili araştırmalar yapmak suretiyle bu fabrikaya çağrı edildi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonrasında Alman üniversitelerinde ilk Türk ilim adamı olan Erbakan, 1953’te doçentlik imtihanını vermek suretiyle Türkiye’ye döndü ve bu imtihanı başarıyla vererek hemen hemen 27 yaşlarındayken Türkiye’nin en genç doçenti oldu. Araştırmalar yapmak suretiyle yeniden Almanya’ya giden Erbakan, burada ortalama 6 ay motor araştırmaları başmühendisi olarak vazife yapmış oldu. 1954-1955 yılları aralığında askerlik görevini yerine getirdi.

1956 senesinde Gümüş Motor A.Ş’ yi kurarak burada Türkiye’nin ilk yerli motorunu üretti. 1960 senesinde Ankara’da meydana getirilen Sanayi Kongresinde Gümüş Motorun yapmış olduğu imalatları sunan Erbakan, Türkiye’de otomobil yapımı fikrini ortaya attı ve bu fikrin o dönemin yönetimince revaç görmesi üstüne Eskikent Demiryolları CER atölyesinde “Devrim Otomobili” adıyla ilk yerli otomobili yapım etti. 1965 senesinde profesör oldu. 1967 senesinde Nermin Erbakan ile evliliğe ilk adımını attı ve aynı yıl Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Sekreterliğine seçildi.

1969 senesinde TOBB başkanlığına seçilen Erbakan, hükümetin seçimleri iptal etmesi sebebiyle başkanlıktan ayrılmak mecburiyetinde bırakıldı. Aynı yıl içinde Konya’dan bağımsız milletvekili olarak seçilerek siyasete girdi. 17 Ocak 1970’te Milli Nizam Partisini (MNP) kurdu. MNP 1971 darbesi döneminde Anayasa Mahkemesi tarafınca kapatılınca Erbakan 1972 senesinde aynı kadroyla Milli Selamet Partisini (MSP) kurdu ve 1973 seçimlerinden %12 oy alarak 48 milletvekili ve 3 senatörle meclise girdi. 1973 seçimlerinden sonrasında Bülent Ecevit’in liderliğindeki CHP ile MSP hükümet ortağı oldu ve Erbakan bu hükümette devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak vazife yapmış oldu. Bu dönemde Kıbrıs Harekatı’nın yapılmasını korumak için çaba sarfeden Erbakan’ın harekat sonrası adanın tamamının alınması mevzusunda ısrar eden olması sonucu Erbakan ile Bülent Ecevit içinde görüş ayrılığı yaşandı ve 17 Kasım 1974’te CHP-MSP koalisyon hükümeti dağıldı. CHP-MSP koalisyonunun bozulmasından sonrasında kurulan dörtlü koalisyonda gene Başbakan yardımcılığı ve Ekonomik Kurul Başkanlığı görevlerinde bulunan Erbakan, aynı görevini 5 Haziran 1977 seçimlerinden sonrasında kurulan üçlü koalisyonda da devam ettirdi. 12 Eylül’de askerlerin yönetime el koyması ile bir süre İzmir Uzunada’da gözaltında tutuldu. 1982 anayasası gereğince kendisine on yıl politika yapma yasağı getirildi. 6 Eylül 1987’de meydana getirilen halk oylaması neticesinde tekrardan siyasete döndü ve 1983 senesinde kurulmuş olan Refah Partisinin 11 Ekim 1987’de meydana getirilen kongresinde oy birliği ile partinin genel başkanlığına getirildi. 20 Ekim 1991 seçimlerinde yeniden Konya’dan milletvekili seçildi. Erbakan siyasal hayatındaki en büyük seçim başarısını Refah Partisi başkanı olarak girmiş olduğu 1995 seçimlerinde gösterdi. Bu seçimlerde % 21.37 oy alan Refah Partisi 158 milletvekili ile birinci parti oldu. Bu seçimlerden sonrasında DYP ile kurduğu Refahyol hükümetinde 28 Haziran 1996’da başbakan olarak göreve başladı. 1996-1997 yılları arasındaki Başbakanlık süreci, 28 Şubat süreci ve post-çağıl müdahale olarak nitelenen süreç ile son buldu. 1998 senesinde Refah Partisi’nin kapanmasıyla beraber beş yıl siyasal yasaklı olan Erbakan, 2003 senesinde bu yasağının bitmesiyle Recai Kutan başkanlığında kurulan Saadet Partisinin Genel Başkanlığına seçildi. 2004′ ten sonrasında bir süreliğine ara verdiği bu görevine 17 Ekim 2010 tarihinde geri döndü.

Yaşının ilerlemesi ile beraber sıhhat durumu giderek kötüleşen Erbakan, tedavi görmüş olduğu hastanede kalp yetmezliği sebebiyle 27 Şubat 2011 günü vefat etti. Türk bilimsel niteliği olan hayatında bilimsel emek harcamaları ve politika dünyasında Milli görüş çizgisi ile iz bırakan Erbakan 3 çocuk babası idi.


Necmettin Erbakan Kitapları – Eserleri

  • Davam
  • İslam ve İlim
  • Yeni Bir Dünya ve Adil Seviye
  • Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe
  • İslam Birliği
  • Adil Ekonomik Seviye
  • Milli Görüş İktidarı: Niçin ve Nasıl
  • Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren’in Anılarındaki Yanılgılar
  • Müsbet İlim ve İslam
  • Türkiye’nin Temel Meseleleri
  • Körfez Krizi, Emperyalizm ve Petrol
  • Milli Görüş
  • Türkiye ve Ekonomi
  • Doğu’da Batı’da İslamda Kadın
  • Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyatı
  • Doğu’da, Batı’da ve İslam’da Kadın


Necmettin Erbakan Alıntıları – Sözleri

  • Bu büyük milletin Çanakkale’de tüm dünyanın birleşerek geldiği ordularına karşı kazanmış olduğu zaferi; Bizim gemilerimiz daha oldukça olduğundan mi kazandık? Bizim topumuz daha güçlü olduğundan mi kazandık? Çanakkale Zaferi’nin ne ile kazandık? Çanakkale Zaferini Seyit Çavuş’un imanı ile kazandık! (Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyatı)
  • Kapitalizm beşeriyetin büyük bir bölümünü sefalete mahkum etmiştir! (Yeni Bir Dünya ve Adil Seviye)
  • 54. Hükümet iyi mi oldu da 100 alan memura 250 verdi? Borçla mı verdi? Zamla mı verdi? Vergi ile mi verdi? Ne bir kuruş vergi koyduk, ne bir kuruş zam yaptık, ne bir kuruş borç aldık. Tam tersine tüm borçların hepsini kestik. Havuz sistemini kurduk. Denk bütçe yaptık ve milletin parasını milletin kendisine verdik… (Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyatı)
  • Devlet ve fert harcamalarında ulusal servetin heder olmasına sebep olan her türlü israfın kaldırılması için ciddi tedbirler alınmasına taraftarız (Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyatı)
  • “Müminin ferasetinden korkun. Onlar Allah’ın nuruyla bakarlar.”(Tirmizî, Tefsîru”l-Kur”ân, 15)
    Bu bakış bir tek tinsel sahada olmamıştır, maddi sahada da olmuştur, İslam alimlerinin ilimlere getirdikleri disiplinleri incelediğimiz vakit aklımız durur. (İslam ve İlim)
  • Milli Görüş, Anadolu kapılarını açan Sultan Alparslan’ın, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han’ın görüşüdür. (Milli Görüş İktidarı: Niçin ve Nasıl)
  • Müslümanlığın aslı iki cümledir: “Halik’i tazim ve mahluka şefkat.” (İslam Birliği)
  • 300’ler kulübüne mensup olan dünyanın en varlıklı 300 Siyonisti, her gün kendi aralarında web yöntemiyle şifreli konuşma yapı­yorlar ve tüm dünyayı tanzim ediyorlar. Söz gelimi Türkiye’nin başbakanı Sayın Tayyip Bey daha ne kadar süre başbakan ola­rak görevinde kalmalıdır? Bu benzer biçimde hususlarla ilgili kararları 300’Ier Meclisi verir. Bu şekilde bir düzeni kurmuşlar. Pakistan’da seçim yapıl­sın mı, yapılmasın mı? Yapılan seçimi iptal edelim mi, etmeyelim mi? Bu 300’ler Meclisi bunu inceler ve karar verir. (Yeni Bir Dünya ve Adil Seviye)
  • Kudüs coğrafi bir sorun degil, imani meseledir..”
    |Prof.Dr. NecmettinErbakan (Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe)
  • Biz çalışmalıyız, gerçekleri milletimize ve insanlığa anlatmalıyız. Gayret ve çalışmak bizlerden, nusret ve zafer Allah’tandır. (Yeni Bir Dünya ve Adil Seviye)
  • Müslümanlık haricinde bir hakikat deposu olması imkansız. (İslam ve İlim)
  • Bu memleketlerde işveren ve devlet aynı kimsedir, işçinin kendisine uygulama edilen ücret sistemine itiraz merciî yoktur, işveren ve devlet aynı kimse olduğundan tüm sınıfsızlık iddialarına karşın bu rejimdeki insanlarda gene bir yönetim eden ve yönetim edilenlerin zümresi tabiî olarak teşekkül etmiştir. (Doğu’da Batı’da İslamda Kadın)
  • İnsanlığa normal olarak saadeti getiren Müslümanlar olmuştur.Dolayısıyla her şeylerinin sahibi Müslümanlar olması durumunda Müslümanlığı bir gerilikmiş benzer biçimde göstermek sadece büyük bir cahilliğin ifadesi olabilir. (İslam Birliği)
  • Ne kuvvet, ne çoğunluk, ne ayrıcalık, ne de çıkar hak sebebi olması imkansız. (Adil Ekonomik Seviye)
  • Bir insan kelime-i tevhidi söylediği zamanb Yarabbi! Ben senin bildirdiğin hak ve hakkaniyet ölçülerinin yeryüzünde hakim olması için tüm gücümle çalışacağım demiş olur… (Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyatı)
  • Efendim: “Talebeleriniz vazifelerini iyi yapıyorlar.” deyin. Nasıl derim? Sonra ahirette bunun hesabını iyi mi veririm? (Milli Görüş İktidarı: Niçin ve Nasıl)
  • Cumhuriyet Tarihinin en büyük hamlesi
    Bizde başlattığımız hamle devam etseydi milyonlarca evladımız bugün kahvede oturacağına yada yaşadıkları illerden göç edeceğine kendi illerindeki fabrikalarda emek harcama imkanı bulacaklardi… (Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren’in Anılarındaki Yanılgılar)
  • Müslümanlık iktisadî maddiyatın yanında kesinlikle maneviyatı da birlikte yürütmüştür. Bu, ne Doğu’nun, ne de Batı’nın erişemeyeceği ulvî bir neticedir. (Doğu’da Batı’da İslamda Kadın)
  • Bugün vergilerin bir çok haksız bir halde yoksul fukaraya ödettiriliyor. (Yeni Bir Dünya ve Adil Seviye)
  • Biz 21 yıldan beri Türkiye’mizin ağır sanayiye haiz olması için tüm gücümüzle çalışıyoruz.Bu sebeple, ağır sanayiye haiz olmadan bağımsız olmak, emperyalizmin sömürüsünden kurtulmak mümkün değildir. (Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren’in Anılarındaki Yanılgılar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş