Kitap Künyesi

Yazar: Fikret Adil

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755707075

Sayfa Sayısı: 135

Asmalımescit 74 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Geçen yüzyılın başlangıcında İstanbul’da doğup büyüyen Fikret Adil, “bohem” teriminin içini gerçek anlamda dolduran bir yaşam sürmüştür. Üstelik bu tarz şeyleri yazıya dökmesiyle yalnızca bir “Fikret Adil Kitaplığı” oluşturmakla kalmaz gayri resmi bir İstanbul tarihini de kayıt altına alır.

Birfazlaca sanatçı, edebiyatçı, ressam, erkek oyuncu, gazetecinin yakın dostu; yetiştirilişi ve alışkanlıklarıyla seçkin bir İstanbullu olmasına karşın devrin normlarının dışına çıkıp kaide tanımazlığıyla öncü bir “sanatçı portresi” oluşturan Adil’in Asmalımescit 74’ü, İstanbul’un kültür-sanat ve eğlence geçmişinin bir dökümü…

“Macera ardında vatanını bırakan, hudut dışına atılan, yürüyerek devri âleme çıkan ecnebiler ve barlarda çalışan tüm artistler Asmalımesçit’te otururlar.

Dünyanın her köşesinden gelmiş, ekserisinin milliyetleri sadece pasaportlarında -eğer varsa- yazılı bu insanların çevresinde, gene ecnebi, fakat en aşağı yirmi senedir Asmalımescit’te yerleşmiş bir grup daha vardır. Bunlar artist acenteciliği, tefecilik, pansiyonculuk ve tellâllıkla geçinirler, her lisanı konuşurlar, hiçbirisini okuyup yazamazlar, Türkçe imzalarını atmayı bilirler ve zabıtadan tanıdıkları çoktur.”

(Tanıtım Bülteninden)

Asmalımescit 74 Alıntıları – Sözleri

• Emin ol, dünyada evlât muhabbeti denilen şey, kendi evlâdına muhabbet demek değildi. Bu his hedefi değiştirilmiş serseri bir ok gibidir. Kime rastlantı ederse onu vurur.
• Ah, bilemezsiniz, dünyada şüpheden güçlü bir şey yoktur. Fakat aslolan olan gene şüphedir.
• Ah, bilemezsiniz, dünyada şüpheden güçlü bir şey yoktur. Fakat aslolan olan gene şüphedir.
• Lezzetinden dolayı birkaç kere okuduğum enfes bir cümle…
  “Sözlerim, ona, içinden mırıltı gelen bir oda kapısının açıldığı zaman mükâlemenin vuzuh peyda edişi gibi, tatmin edilmiş bir merakın memnuniyetini veriyordu”
• Ben profesörüm dedim de karakoldan “sen delisin” diye beni bıraktılar.
• Ben profesörüm dedim de karakoldan “sen delisin” diye beni bıraktılar.
• Server Bedi atıldı: Dünyada şüpheden güçlü bir şey yoktur. Fakat aslolan olan gene şüphedir. Ben, hiçbir hanıma inanmam. Hepsinden kuşku ederim. Onun için onlardan evvel ben onları aldatırım. Şimdiye kadar yirmi iki hanım sevdim ve hepsini de…
• …daima neşeli gördükleri bana, onlar mütevazı eğlenmek için yaklaşırlardı. Hiçbirisi tasarım etmez ki, nihayet bir insanım, benim de kaderim olur..
• Yaşadığımız dakikalarda “sahi” zannettiğimiz nice şeyler bir süre sonra, bizlere (*74*) görünüyor.
• Yaşadığımız dakikalarda “sahi” zannettiğimiz nice şeyler bir süre sonra, bizlere (*74*) görünüyor.

Asmalımescit 74 İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Eski İstanbul, Beyoğlu ve Şişli sokaklarında denkleşilen Türk yazarlar, antika kokusu, yelpazesi geniş ilişki anlayışları, Rus romanlarını çağrıştıran ev sahibeleri, insanoğlunun gözünde canlanan mimariler ve kulağına çalınan caz müzikler benzer biçimde bir kitap.
(Ve Şahsiyet dizisini izlediyseniz oradaki Mebrure Apartmanı benzer biçimde atmosfer, hatta Agah Beyoğlu’nun dairesinin alt katındaki gece kulübü olan Darphane benzer biçimde ortamı bile var…) (Sevde Aktaş)

Gezi yazıları, roman ve oyun çevirileri, eleştiri yazıları ile mecmua yayıncılığının yanında bilhassa İstanbul’un bohem yaşamını mevzu alan kitaplarıyla malum kültür gazetecisi, yazar Fikret Adil’in (1901-1973) Vakit gazetesinde 1930-31’de “romanımsı hakikat, hakikatımsı roman” olarak tefrika edilen ve ilk basımı 1933’de meydana getirilen; o yıllarda bilhassa sanatçılar içinde revaçta olan bohem yaşamını, bu yaşamın içinde yer almış meşhur sanatçı arkadaşları (*) ile olan anılarını özetleyen bu eseri sanata ve o dönem sanatçılarına olan merakım sebebiyle uzun süredir edinmek ve okumak istiyordum.
Beyoğlu Asmalımescit 47 numaralı binanın çatı katında bir dairesi olan Adil, kapı numarasını değiştirerek Asmalımescit 74 adını verdiği bu anı romanında o devrin bohem hayatında sanatçılar içinde kullanımı yaygın olan “Beyza”yı kullandıkları meşhur arkadaşlarının isimlerini değiştirerek şifreli vermeye çalışıyor fakat o meşhur adlar kolayca belli oluyor. Bazıları, “aaa o da mı bohem yaşamı yaşamış!” denilebilecek şaşırtan adlar; o yıllarda kumara, içkiye düşkün bulunduğunu kendisi de itiraf eden Necip Fazıl Kısakürek benzer biçimde…
(*) Necip Fazıl’ın haricinde kimler yok ki, bu sanatlarına esin verdiklerini düşündükleri İstanbul’un renkli bohem yaşamının içinde:
Ressam İbrahim Çallı (Dallı gizyazı adıyla), Peyami Safa (Server Bedi), Elif Naci (Elif Razi), Ressam Hale Asaf (Sade Hn), Ressam Refik Fazıl Ekipman (Refik), Bestekar Tamburi Mesut Cemil (Cemil), Eşref Şefik ? / Nurettin Artam ? (Şeyh Memduh), Mahmut Yesari (Mahmut), Ressam Nurullah Berk (Sunullah), Aktör Reşit Rıza Samako (Reşit Rıza), Ressam Agop Arad (Agop)… Bu adların haricinde kitapta bahsi geçen o denli fazlaca yazar vb. meşhur isim var ki…
Kitapta, ek olarak fazlaca beğendiğim çizimler, desenler var; Münif Fehim, Nurullah Berk, Fikret Adil, Refik Fazıl Ekipman, Hasan Rasim, Ratip Tahir Burak, Elif Naci, Abidin Dino, Hale Asaf benzer biçimde meşhur sanatçılara ilişkin.
Osmanlı’nın son demleri ve Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki sanat yaşamını ve bohem yaşamı merak edenlere hararetle tavsiye ederim.
Vefatının 47. senesinde Fikret Adil’i ve eserlerini tanıtan, Ahmet Eken’in güzel yazısı için: birartibir.org/romanimsi-hakikat-hakikatimsi-roman/ (SADIK BAYDERE)

Kitabın muhteviyatında okuyucuların nerede ise çoğunun tanıyacağı adlar naklediliyor. Bu adların de içinde bulunmuş olduğu bir bohem yaşamı okuyucunun zihninde canlandırılırken akla şu sual geliyor bohem yaşamı bir amaç mıdır yoksa vasıta mıdır? Şahsen kitabından edindiklerime gore yaşam bir gündür o da bugündür anlayışı ile günübirlik yaşama hangi zevk, sefa ve eğlence sığdırılabilirse kârdır gözüyle bakılmış bir dönem… günümüzde de aynı düşünceyi görmek mümkün… Kadınlarla yakın kontakt ve ilişki kurmanın artam olduğu, uyuşturucu kullanmanın, alkol tüketmenin ve fuhuşun bol miktarda yaygın olduğu bohem diye adlandırılan bu yaşamın mensuplarının iç dünyaları ve zihinleri bir kara dumanın içinde kalmış ve maalesef yalnız dünyalık meşguliyetlerle yaşam sürdükleri görülmektedir. Akıcı, anlaşılır ve sanat içerikli ifadelerin bol miktarda mevcut bulunduğunu da ifade etmek isterim. (Mehmet Şentürk)

Asmalımescit 74 PDF indirme linki var mı?

Fikret Adil – Asmalımescit 74 kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Asmalımescit 74 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Fikret Adil Kimdir?

7 Ocak 1901’de Çengelköy’de dünyaya geldi. Babası, askeri doktor, Operatör Mahmut Adil Bey’dir. Mahmut Adil Bey, edebiyatla ilgili bir kimseydi ve Tevfik Fikret hayranlarındandı. Bir oğlu olunca ona Fikret adını vermiştir. Babası mesleğiyle ilgili bazı çeviriler yapmıştır.

Fikret Adil Galatasaray Lisesi son derslik öğrencisiyken gönüllü olarak okuldan ayrıldı ve ulusal mücadeleye katıldı. 1923’te İstanbul’a döndü, Şirket-i Hayriye’de çalıştı ve gazetecilik yapmış oldu. Fikret Adil 1922’de ustalaşmış olarak Vakit gazetesinde işe başladı. Daha sonrasında Tanin, Akşam, Milliyet gazetelerinde ve son ikisinin Fransızca baskılarında çalıştı. Ayrıca çeşitli mübadele komisyonlarında ve Düyun-u Umumiye İdaresi’nde vazife aldı. Anadolu Ajansı (1930-1936) ve İş Bankası’nda (1937-1966) çalıştı.

Fikret Adil 1973 senesinde Parkinson hastalığının tedavisi için gittiği İsviçre’de öldü. Fikret Adil’in ilk yazısı Şebap dergisinde çıktı (1920). Ancak yazıları daha fazlaca gazetelerde görüldü. Yayımladığı fıkra, sanat-edebiyat eleştirisi, öykü ve röportajları ile tanındı.Artist ve S.E.S (Sanat, Edebiyat, Sosyoloji) dergilerini çıkardı. Sanat Dostları Derneği’yle PEN Türkiye merkezinin kuruculuğunu üstlendi.

Fikret Adil Kitapları – Eserleri

• Asmalımescit 74
• İntermezzo
• Beyaz Yollar Mavi Deniz
• Avare Gençlik ve Gardenbar Geceleri
• Beyaz Yollar Mavi Deniz / Deli Saraylı

Fikret Adil Alıntıları – Sözleri

• —bu Rum kızları ne anlayışlı şeylerdir. (İntermezzo)
• Emin ol, dünyada evlât muhabbeti denilen şey, kendi evlâdına muhabbet demek değildi. Bu his hedefi değiştirilmiş serseri bir ok gibidir. Kime rastlantı ederse onu vurur. (Asmalımescit 74)
• Lezzetinden dolayı birkaç kere okuduğum enfes bir cümle…
  “Sözlerim, ona, içinden mırıltı gelen bir oda kapısının açıldığı zaman mükâlemenin vuzuh peyda edişi gibi, tatmin edilmiş bir merakın memnuniyetini veriyordu” (Asmalımescit 74)
• Ben profesörüm dedim de karakoldan “sen delisin” diye beni bıraktılar. (Asmalımescit 74)
• “Yollar niçin bitmez?Biz o şekilde zannederiz.Gideceğimiz yere varınca biter. Asıl sorun yola çıkabilmektir. (Beyaz Yollar Mavi Deniz)
• Hem mazi ile uğraşmak, gerilere dönmek olduğundan, beni birazcık ihtiyarlatır. Hatırlamamak, anımsamak istememek fazlaca iyi bir şeydir. Zaman olur ki, ben, doğduğum zamanı ve seneyi bile unuturum. (İntermezzo)
• Yaşadığımız dakikalarda “sahi” zannettiğimiz nice şeyler bir süre sonra, bizlere (*74*) görünüyor. (Asmalımescit 74)
• İnsanlık zamanı, ilim olarak eşeysel savaşım tarihidir. (Avare Gençlik ve Gardenbar Geceleri)
• Ressamları ne diye hanım adam diye ayırıyorsunuz? Sanatta bu şekilde şey olur mu? (Avare Gençlik ve Gardenbar Geceleri)
• Bafa gölü, eski “Letmos” körfezidir. Zamanla “Malandros”un doğrusu büyük Menderes’in sürüklediği toprakla dolan körfez,göl haline gelmiştir. Balık yumurtası meşhurdur. Gölden ve doğal servetinden bir tek aile faydalanır. Her nede olsa bu göl, o ailenin malı haline gelmiş. Hakikatte burası efsanenin malıdır..
  Endimiyon efsanesinin. Greklerin “Selene” dedikleri ay, bir gece buradan geçerken Endimiyon adındaki güzel çobanı uyur görmüş,ona aşık olmuş. Bir an için göl kenarına inen Ay, çoban güzelini uyandırarak:
  “Haydi,” demiş “benimle gel.”
  Delikanlı, Bu güzel yerden ayrılmak istemediğini söylemiş .Ay ısrar etmiş:
  “Seni daha başka, daha güzel yerlere götürürüm,gel. Eğer benim durabilmem kabil olsaydı yanında ebediyen kalırdım.”
  Endimiyon:”
  “ buranın güzellikleri bana yeter, bırak beni diye ayak direyince, Ay kızmış:
  “ o halde seni ebediyen burada uyumaya mahkûm ediyorum.Her gece geçerken gelir seni görürüm.”
  Ayın acı kararının ne dereceye kadar uygulama ettiğini bilemiyoruz. Efsaneye gore, Rüyasız bir uykuya yatan Endimiyon, Ay ile sadece o geldiği zaman rüyada sevişirmiş. Bafa Gölü’ne Ay o süre aksedermiş. (Beyaz Yollar Mavi Deniz)
• Yaşadığımız dakikalarda “sahi” zannettiğimiz nice şeyler bir süre sonra, bizlere (*74*) görünüyor. (Asmalımescit 74)
• Aşkın uykuya olan tesiri, rüzgârın aleve olan tesiri gibidir. Ufak yangınları söndürür, büyükleri arttırır. (İntermezzo)
• Saadet söylediğin şeyin ne işe yaradığını biliyor musun? Saadet, bir kimsenin sevilmiş olduğu bir başka hiç kimseye kavuşmasından ibaret midir? (İntermezzo)
• Ah, bilemezsiniz, dünyada şüpheden güçlü bir şey yoktur. Fakat aslolan olan gene şüphedir. (Asmalımescit 74)
• Eğlence bölgeleri meşhur memleketler, en çağdaş memleketlerdir. (Avare Gençlik ve Gardenbar Geceleri)
• …daima neşeli gördükleri bana, onlar mütevazı eğlenmek için yaklaşırlardı. Hiçbirisi tasarım etmez ki, nihayet bir insanım, benim de kaderim olur.. (Asmalımescit 74)
• Kadın ve yılan. Ezeli ve sonsuz çekicilik. (Avare Gençlik ve Gardenbar Geceleri)
• Ben profesörüm dedim de karakoldan “sen delisin” diye beni bıraktılar. (Asmalımescit 74)
• Saat, eğer birisini bekliyorsanız niçin acele yürümez? Malum: Heyecandan. Niçin bir randevuya “bir ihtimal kaçırırım” diye vaktinden evvel gelinir de, belirli saate kadar ötede beride sürtülür? Bu da heyecandan. (İntermezzo)
• Server Bedi atıldı: Dünyada şüpheden güçlü bir şey yoktur. Fakat aslolan olan gene şüphedir. Ben, hiçbir hanıma inanmam. Hepsinden kuşku ederim. Onun için onlardan evvel ben onları aldatırım. Şimdiye kadar yirmi iki hanım sevdim ve hepsini de… (Asmalımescit 74)