Kitap Künyesi

Yazar: Akif İnan

Yayın Evi: İz Yayıncılık

İSBN: 9786053263548

Sayfa Sayısı: 232

Aydınlar, Batı ve Biz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Türk toplumu, altı asırlık çınar Osmanlı devletinin sona ermesi ve yeni kurulan Cumhuriyet çatısı altında, geçmişi Tanzimat dönemine kadar uzanan bir Batılılaşma serüveninin en keskin, en köktencilik ve bununla beraber en yıkıcı periyodunu yaşamıştır. Asırlarca biriktirilmiş uygarlık ve kültür, kılık-giysiden kullanılan alfabeye, hukuk sisteminden devlet nizamına kadar uzanan geniş bir yelpazede târümâr edilmiştir. Bu işin öncülüğünü, minimum politikacılar kadar “aydın“ denilen zümre de yapmıştır. Kendi kabuğundan utanan, kendi geçmişinden, tarihinden, medeniyetinden vebalı imişcesine kaçan bu zümre, “medenîleşme“ kılıfı altında, yaşamış olduğu topluma karşı yabancılaşmış, öykünmek değerler üstüne bir yaşam inşası için çabalamıştır. Bir eğitimci, ozan ve mütefekkir olan Akif İnan, bu eserinde yer edinen yazılarında, ülkemizin en mühim problemlerinden birine, “aydınlar“ mevzusuna ve bu zümrenin Batı uygarlığı ile alışverişinin kendi insanımıza yansımasına yönelik görüş ve eleştirilerini dile getiriyor…

Aydınlar, Batı ve Biz Alıntıları – Sözleri

• Uyanmalıyız. Şu Batı putunu tuz buz etmeyince onun tozunu toprağını dışarı atmayınca iflah olmak yoktur bizlere.
  Kurtuluşumuzu Batı’da, Batılılaşmada görenlerin; bu tarihî yanılgı ya da tarihî ihanet içinde olanların, ülkemizdeki etkinliklerine son vermeyince, ulusal kurtuluşumuz gerçekleşmiş olması imkansız!
• Bugünlere geldik de, aklımızı başımıza toplayabildik mi?
• Batı’nın bizlere dost olabileceğini zannetmek ya da kuvvetli bir ülke olmamız için Batılılaşmayı koşul görmek, bir ucu budalalığa, diğeri ucu ihanete varan bir bâtıl yoldur.
  Birazcık olsun tarih bilen, birazcık olsun “millet” kavramından haberli olan, birazcık olsun uygarlığın ne işe yaradığını anlamış bulunan bir tek şahıs düşünülemez ki bizim de, Batı’nın da, ayrı ayrı misyonlar taşıdığımızı, ayrı vakıalar, ayrı dünyalar olduğumuzu kabul etmemiş olsun.
• Çağımızın insanıysa özgür bulunduğunun zannı içinde, gönüllü olarak esirdir.
  Gayesi, ufku sınırlandırılmıştır bugünkü insanoğlunun. Daha fazlaca kazanmak, daha fazlaca eşya edinmek, vesaire, bir de daha fazlaca yaşamak.
  İnsan olarak yaratılmış olmanın derin, asil hikmetleri üstünde yol alması istenmiyor insandan. Niçin geldi dünyaya, neler hayata geçirmeye memurdur; dünya niçin var olmuştur şeklinde öncesiz sorular, beşerî kaygılar, içinden sökülüp alınmıştır. Bunları düşünmenin, ruhî hassasiyetin ve kemalin yolu tıkanmıştır. İncelemenin, derinleşmenin, erginleşmenin, anlam kazanmanın uzağına itilmiştir insan. Öteyi, öteleri, ötenin ötesini, yeryüzünü, gökyüzünü, toprak altını, tekrardan dirilmeyi, hesap vermeyi, büyük luğu, asil ıstırabı, tüm varlıkların bilhassa insanoğlunun kutsallığını, insana karşılık beklemeden yardımda bulunmanın ulviyetini, eşyanın da gövdesinin de geçiciliğini tefekkür ettiren, kendisini öylece düzenleten bir çağda yaşatılmıyor insan.
• Giyim kuşamımızdan, yiyip içmemizden, eğlenmemizden herhangi bir fedakârlığı bir ayıp sanır olmuşuz, zül sayar olmuşuz. Eskiler yaşam için, “bir hırka bir lokma” demişler. Bugün çoğumuz için adeta bir alay konusu olmuştur bu deyim.
• “Kimseler fehmetmedi mânâsını dâvâmızın
  Biz dahi hayrânıyız dâvâ-yı bî-mânâmızın”
• – ” (…) Ruh olmayan yerde, makine ezer!..”

Aydınlar, Batı ve Biz İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bu kitabı okuduktan sonrasında benim batıya olan bakış açımı değiştirdiğine inanıyorum. Aslında kendi aslımıza,tarihimize,geçmişimize dönerek yalnız hatalarımızı düzeltip geçmişimizdeki şeklinde Allah rızasını gözeterek hareket edersek ve yüzümüzü yeniden doğuya,islama dönecek olursak gene büyük bir güç olacağımızdan bahsediyor. Batının iyi mi bir bataklık bulunduğunu anlamanız dileğiyle iyi okumalar. (Süleyman)

Aydın mânada müslümanlık iddia edenler, bu, Taş Devri insanlarının bile tüküreceği mefhum fukaralığına ve algı işkencesine iyi mi tahammül ve tenezzül gösterirler, bilemem… Türkçeleştirme yaftası altında girişilen, bir milleti gönlünden budama işi, asla bir lisan meselesi olarak ele alınamaz.
yazar/i1030 / kitap/kitap–51175 / BU İŞİN NEDENİ (zaimoğlu mehmet)

Aydınlar, Batı ve Biz PDF indirme linki var mı?

Akif İnan – Aydınlar, Batı ve Biz kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Aydınlar, Batı ve Biz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Akif İnan Kimdir?

12 Temmuz 1940’ta Şanlıurfa’da hayata merhaba dedi.1952’de İlkokulu tamamlamış oldu.

1958’de Urfa Lisesi’nden Maraş Lisesi’ne sürgün gönderildi.

1958/ Bir grup arkadaşıyla Derya Gazetesi’ni çıkardı.

1959/ Maraş Lisesi’nden mezun oldu.

1959/ İlk Konferansını Urfalı Şairler üstüne verdi.

1959/ Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı kısmına giriş yaptı. İki yıl sonrasında bıraktı.

1960/ Üstad Necip Fazıl ile Maraş’ta tanıştı.

1962/ Fakülteye yeniden girdi,1972’de mezun oldu.

1962-1964/ Hilal Kuruluş Müdürlüğü’nü yapmış oldu.

1965/ 23 Temmuz’da evliliğe ilk adımını attı.

1964-1969/ Türk Ocağı’nda etkinlik gösterdi.

1969/ Nuri Pakdil ile birlikle Edebiyat Dergisi’ni kurdu.

1969-1972/ Türk Taşıt işverenleri Sendikası’nda uzmanlık görevinde bulunmuş oldu.

1972 / İlk kitabı “Edebiyat ve Medeniyet Üzerine” yi çıkardı.

1974/ İlk Şiir Kitabı Hicret’i çıkardı.

1975/ Kısa dönem askerlik yapmış oldu.

1976-1990/ Mavera Dergisi’nde kurucu olarak yer aldı.1977-1980/ Gazi Eğitim Enstitüsü’nde Türkçe öğretmenliği yapmış oldu.

1977/ Eğilim Enstitüleri için Oktay Çağlar ile birlikte “Yeni Türk Edebiyatını hazırladı. (Ders Kitabı)

1980/ Hac farizasını yerine getirdi.

1985/ “Din ve Uygarlık” ı (denemeler) çıkardı. 1991/ “Tenha Sözler”i yayınladı.

1969-1972/ Türk Taşıt işverenleri Sendikası’nda uzmanlık görevinde bulunmuş oldu.

1993-2000/ Eğitim-Bir’i kurdu ve başkanlığını üstlendi. Aynı zamanda Memur-Sen Konfederasyonu başkanlığını yürüttü.

1998/   Kanal 7’de kültür ve sanat programı hazırlayıp sundu.

1999/ Haziran’da rahatsızlandı ve ölümcül hastalığı teşhis edildi.

6 Ocak 2000’de Şanlıurfa’da vefat etti.

Akif İnan Kitapları – Eserleri

• Şiirler
• Hicret
• Tenha Sözler
• Edebiyat ve Medeniyet Üstüne
• Din ve Uygarlık
• Aydınlar, Batı ve Biz
• Dışarıda Bırakılmış Şiirler
• Mehmet Akif İnan Eserleri
• Mirası Kuşanmak
• İslam Dünyası ve Ortadoğu
• Siyaset Kokan Yazılar
• Cumhuriyet’ten Sonra Türk Şiiri
• Tenha Sözler Şiir
• Mehmet Akif Ersoy: İlk Ozan

Akif İnan Alıntıları – Sözleri

• Bir milletin kendine mahsus özelliklerinin en mühim belgesidir sanat. (Edebiyat ve Medeniyet Üstüne)
• İnsanların çürümesi, toplumların çöküşüdür. (Din ve Uygarlık)
• Gün sendin her sabahleyin tekrardan doğan
  Ve her akşam sendin dönüşen aya
  Çiçek sendin toprak sendin gökler sen
  Seninle boyandı evren sevdaya (Tenha Sözler)
• Erdik bir vakte ki
  Manzara kapkara
  Tedbirin ipliği
  Döküldü pazara
  Ekonomi mefluç
  Üretim maskara
  Ufak işyerleri
  Çalışır zarara
  Dadandı herkesler
  Faize kumara
  Kazanç dalavere
  Hile ve dubara
  Bir zümre semirir
  Ezilir fukara
  Yandırdı milleti
  Bu tedbirle nâra
  … (Dışarıda Bırakılmış Şiirler)
• Bir zırha büründüm bu çağa karşı.. (Mehmet Akif İnan Eserleri)
• Kendi topraklarımızda başka kanunlara gore işlem ne anlama gelir? Bu başlıyordu Tanzimat’la. (Edebiyat ve Medeniyet Üstüne)
• Batı’nın bizlere dost olabileceğini zannetmek ya da kuvvetli bir ülke olmamız için Batılılaşmayı koşul görmek, bir ucu budalalığa, diğeri ucu ihanete varan bir bâtıl yoldur.
  Birazcık olsun tarih bilen, birazcık olsun “millet” kavramından haberli olan, birazcık olsun uygarlığın ne işe yaradığını anlamış bulunan bir tek şahıs düşünülemez ki bizim de, Batı’nın da, ayrı ayrı misyonlar taşıdığımızı, ayrı vakıalar, ayrı dünyalar olduğumuzu kabul etmemiş olsun. (Aydınlar, Batı ve Biz)
• “Birbirlerinin dertleriyle dertlenmeyenler bizden değildir.” buyruğu kimin içindir? (İslam Dünyası ve Ortadoğu)
• “Kimseler fehmetmedi mânâsını dâvâmızın
  Biz dahi hayrânıyız dâvâ-yı bî-mânâmızın” (Aydınlar, Batı ve Biz)
• Biz Batı medeniyetinden değil, Türk-İslam medeniyetindeniz. (Edebiyat ve Medeniyet Üstüne)
• Giyim kuşamımızdan, yiyip içmemizden, eğlenmemizden herhangi bir fedakârlığı bir ayıp sanır olmuşuz, zül sayar olmuşuz. Eskiler yaşam için, “bir hırka bir lokma” demişler. Bugün çoğumuz için adeta bir alay konusu olmuştur bu deyim. (Aydınlar, Batı ve Biz)
• Tüm vakitlerim sana ayarlı
  İste hesabını rüyalarımın (Şiirler)
• Birleşmiş Milletler’ce, Batı dünyasınca, insan sayılan ve hakkı savunulanlarda anlaşılan bazı özellikler aranıyor.
  Yani Müslüman olmaması, Türk olmaması aranıyor, korunması için.
  Ayrıca, kendi menfaatine uygun düşmesi aranıyor. (İslam Dünyası ve Ortadoğu)
• “Benim tatilim yoktur
  Üstümde devamlı cihat elbiseleri
  Kalbimde tekbirler yankılanır
  Bir sevda kasırgasıyım
  Bir Veli’nin bendesiyim
  Mehdi’nin müjdesi Müslümanlarla
  yeryüzünün nöbetindeyiz
  Kutlu günlerin mayasıyız
  haber verin dinlence çocuklarına” (Dışarıda Bırakılmış Şiirler)
• Dünya hayatına aslına bakarsan geçici bir yaşam gözüyle bakan, bu dünyayı bir sınav ve hizmet alanı ve müddeti sayan İslam uygarlığına muhtaçtır insanoğlu, vesselam. (İslam Dünyası ve Ortadoğu)
• Büyük bir ülküsü yok insanoğlunun. Ufak, gündelik işi, gereksinimleri, onları karşılayan araçları, tek düze, makine düzeninde bir yaşayışı var. Kendi ve nihayet yakın çevresini aşmayan bir dünyası ve fazlaca silik gayeleri..
  Tüm beşeriyeti kucaklayan ülküden yoksun.
  Eti ve kemiği aşan endişeleri yok.
  Acıları, hüzünleri, lukları, mutlulukları kolay, kişisel, geçici, ölümlü.
  Ölümsüzlüğe yabancı. Ölüme de yabancı. (Din ve Uygarlık)
• Geçmişi ile ilişkisini kesmiş bir edebiyat, çağı ile de alakasını koparmış anlama gelir. (Edebiyat ve Medeniyet Üstüne)
• Zengin, fakat yoksundur Ortadoğulular… (İslam Dünyası ve Ortadoğu)
• “Bir adım dönemem arkam yar.” (Şiirler)
• “Tek doğru İslâm, gayrısı toptan bâtıl” diyenlere slm olsun… (İslam Dünyası ve Ortadoğu)