Eğitim

Bacak Arasından Türkiye – Feraye Sünev Çokgürses Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bacak Arasından Türkiye – Feraye Sünev Çokgürses Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bacak Arasından Türkiye kimin eseri? Bacak Arasından Türkiye kitabının yazarı kimdir? Bacak Arasından Türkiye konusu ve anafikri nedir? Bacak Arasından Türkiye kitabı ne konu alıyor? Bacak Arasından Türkiye PDF indirme linki var mı? Bacak Arasından Türkiye kitabının yazarı Feraye Sünev Çokgürses kimdir? İşte Bacak Arasından Türkiye kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Feraye Sünev Çokgürses

Editör: Kaan Arer

Tasarımcı: Yasin Öksüz

Orijinal Adı: Bacak Arasından Türkiye

Yayın Evi: Martı Yayınları

İSBN: 9786053485810

Sayfa Sayısı: 304


Bacak Arasından Türkiye Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Jinekolog yazılır hanım doğumcu okunması mümkün.

Vatandaşım okumuş mu, aşk kitapları okuyormuş. Bu satırları okuyunca ne bulacağınızı şimdiden bilin ki zamanınızı boşa harcamayın. Bu kitabın hamur harcını hanım, mayası ise ben. Her yaşta hanımı çilesiyle, çaresizliğiyle a’dan z’ye tanıyan bir bayan doğum uzmanının kaleminden okuyacaksınız bu kere! O şekilde şeyler anlatacağım ki, bazen kanınız donacak, gözleriniz yaşaracak! Eli hamurlu, lastiği çamurlu, bedenleri şalvarlı, yüreği burgulu, ayakları nasırlı bayanları anlatacağım. Ellerimle dokunduğum bayanları, kürtaj için gelen hanımefendilerin çilesini anlatacağım. Kimisi kurtulmak isterken yavrusundan, kimisinin iyi mi da olmayan yavrusuna sarılmak istediğini anlatacağım.

“Son derece akıcı, ilgi çekici, meraklandırıcı buldum. Özellikle konunun kavranması için yapılan benzetmeleri ve kavrayıcı etkinliklerin çok mükemmel olduğunu gördüm. Sizin yazdıklarınızda ciddi bir anlatı edebiyatı örneği görüyorum ve kutluyorum.”

Yılmaz Karakoyunlu

“Bazen hiç beklemediğiniz yerden hayata dair sert, acımasız, gerçek öyküler geliyor karşınıza. Hayatta hiç bir bilgi ‘yaşanmışlıkla’ boy ölçüşemez. Dilerim, toplumun eline ulaşan, bu can yakan alevli ısırgan öyküler, üstün bir estetik dilin üslubuna dönüştürülmüş bu öyküler, tüm kadınlarımız tarafından okunur.”

Nihat Genç


Bacak Arasından Türkiye Alıntıları – Sözleri

  • “Eğer bir bayan yeterince aşırı istekli, emin ve yetenekliyse, yapamayacağı hiçbir şey yoktur.” demiş Lowrenson.
  • “…asla fena bir cemiyet değiliz. Merhametliyiz, yardımseveriz, bonkörüz. Zaaflarımız da var normal olarak: fark etme yeteneğimizi geliştiremememiz, gerçekleri görme mevzusunda becerikli olamamamız, acele inanmamız. Yadırgamayın fakat çarçabuk gaza gelen bir toplumuz. Mantığımızı oldukca fazla devreye sokamıyoruz. Bir fena yanımızsa okumayı pek sevmiyor oluşumuz; televizyonun delisiyiz, webin başından kalkmıyoruz. Diziler desen hastasıyız! Ama asla kitap okumuyoruz. TÜİK’in 2014 yılı verilerine gore günde altı saat tv seyredip, üç saat web kullanırken kitap okumaya günde bir tek bir dakika vakit ayırdığımız ortaya çıktı. Türkiye’nin kitap okumada dünya ülkeleri arasındaki sırası ise seksen altıncılık.”
  • Eğer bir bayan yeterince aşırı istekli, emin ve yetenekliyse , yapamayacağı hiçbir şey yoktur !
  • Eğer bir bayan yeterince aşırı istekli, emin ve yetenekliyse, yapamayacağı hiçbir şey yoktur.
    Lawrenson
  • Toplumların da bireyler şeklinde karakteristik özellikleri vardır. İskoçların pintiliği, İngilizlerin züppeliği, Akdeniz insanının sıcakkanlılığı, Arap ülkelerinin dünyayı hep bir çağ geriden takip etmeleri şeklinde. Amerikalıların vurdumduymazlığı, Almanların kendini beğenmişliği, İtalyanların zıpçıktılığı, Fransızların kibarlığı şeklinde.
  • Suçu cemiyet hazırlar, suçlu işler.
  • Üstümde çocuklar koşuşsun
    Ne kaçan ne kovalayan
    Askerler değil
    Kerpiç yapacaksanız beni Okullarda kullanın
    Cezaevlerinde değil
    Soluğum tükenmez de kalırsa
    Islık öttürsünler
    Aman ha düdük değil
    (Bitki Olacaksam – Aziz Nesin)
  • TÜİK’in 2014 yılı verilerine gore günde altı saat tv seyredip, üç saat web kullanırken kitap okumaya günde bir tek bir dakika vakit ayırdığımız ortaya çıktı. Türkiye’nin kitap okumada dünya ülkeleri arasındaki sırası ise seksen altıncılık.
  • Doğum, Tanrı’nın hanımefendilere bir lütfudur, gizdir. Allah bir suyun içine koymuş kurumasın diye, göbeğinden de anneye bağlamış beslensin diye. Anlayabilen ve özetleyebilen yok. Doğum anındaki kayganlığı sağlayıp annenin bir an ilkin rahatlaması için üzerine bir de krem sürmüş. Aslında her kalem ayrı mucize.
  • Bugünlerde hanıma sertlik, rahatsızlık ya da saldırı haberleri bir tek birazcık daha görünür oldu. Aslında ne tuhaftır ki, bir tek gazetelerde okuyabiliyoruz, haberlerde izleyebiliyoruz diye sevinecek duruma geldim. Şundan dolayı önüne geçme çabası içinde değiliz, bu şekilde bir kültür geliştirmeye, okullarda bu mevzuda eğitimler vermeye hâlâ başlamadık. Bu yüzden ne kadar oldukca görürsek, duyarsak o denli bilincinde oluruz, küçük bir ihtimal annelerimiz bu mevzuda çocuklarını eğitmeye, babalar oğullarıyla cinsellik hakkında konuşmaya adım atar şeklinde beklentilerim var.


Bacak Arasından Türkiye İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitabın isminde birazcık mübalağa yapılmış olsa da tam olarak konusu bu. Kadın Doğum uzmanı bir doktorun otobiyografi tadında mesleğe başlamasından, emekliliğine kadar yaşamış olduğu, tanık olduğu insan halleri ve sıhhat sektörünü konu alıyor.
Bu sizin bir çırpıda okuyabileceğiniz bir kitap değil. Sayfa sayısından yada yazarın dilinden dolayı değil,vicdanı ağırlığınızdan.
İçerisinde o şekilde hikayeler var ki hakikaten mola vererek okumak istiyorsunuz. O molada da başımı nerelere çarpsam diye düşünürsünüz muhtemelen.
Kendi öz evladına tacizde bulunan..zihinsel ve işitme engelli kardeşine haiz olan ve yeterince iğrençleşememiş şeklinde pazarlayan, eşiyle bir olup iki ufak kızlarını cinsel birleşmeye zorlayan… insan olarak yaratılan varlık ne kadar iğrençlik yolunda zirveye tırmanabilirse o kadardan daha fazlası bu kitap..
Ayrıca pisliklere maruz kalan bir tek bayanlar değil. Dedesinin mirasından hisse alabilmek için öldüren, yada emekli maaşını usulsüz halde alabilmek için ölüm kaydı açmaması adına doktora hücum eden..
Okuyunca bir duruyorsunuz. Soluğunuz kesiliyor..
Uzun uzun nefes almaya çalışıyorsunuz, içinizde bir yumru. Okuduğunuz şey bir senaryo değil, bu gerçek. Ne acı değil mi? Bu bizim yaşadığımız ülkenin gerçeği. Biz bu insanlarla aynı havayı soluyoruz. Bu bayanlar,adamlar senin komşun. Belki de sabahleyin gülümseyip merhaba verdin? Belki alışveriş yaptığın marketin sahibi.
Bir insan evladı iyi mi bu kadar dirimsel değerlerini yitirebilir ki?
Kendi canından,kanından olan kızını iyi mi pazarlar? Geceleri iyi mi uyuyabilir ki? O vicdanla iyi mi yaşar? O masumun yüzüne iyi mi kıyıp bakabilir?
Maalesef cemiyet olarak oldukca oldukca oldukca eksiğimiz var. İnsanlık adına oldukca eksiğimiz var. Kimseyi o – bu – şu diye ayıramayız. Kendi içimizde parçalanmamalıyız,tüm bunların sebebi bu. Ancak tüm olursak huzura erebiliriz. Şu an etrafa baksanız, hepimiz oldukca duyarlı. Bilinçli. Yürüyüş yapıyorlar, bir vaka olduğunda toplumsal medyada ateş yağdırıyorlar, profil karartıp tepki verdiğini,üstüne düşeni yaptığını sanıyorlar. Bu çözüm değil ki. Bu kadar insanlıktan nasibini almamış birisi sen iki tane bildiri yayınladın diye vazgeçer mi yaptığından? Bunlardan vazgeçin demiyorum.
Fena yanlarınızı iyileştirmemiz lazım diyorum yaraları sarmamız lazım. Bunun için eğitmeliyiz. İnsanlara data aşılamaktan lütfen vazgeçmeyin.
Kitabın yarısının okunmasını her insana tavsiye ederim. Hatta televizyonlarda felan gösterilmeli. Diğer yarısı birazcık Feraye hanımın mesleğinde yaşamış olduğu sorunları ele alıyor. Oldukça güzel tıbbı bilgiler verilmiş fakat okumayı da zorlaştırmış. Feraye hanım oldukca donanımlı fakat kitap birazcık karışık olmuş mevzudan mevzuya atlamış, data kalabalıklığı oluşmuş.
‘ yeri gelmişken fikrimi söyliyeyim’ havasında yazılmış. En son ‘ nerede o eski bayramlar ? ‘ a bağlanmıştı 🙂
Kitabın genelinde bir bütünlük yok,ayrı ayrı kaleme alınsa daha verimli bir emek harcama olurdu. (Sümeyye Gülsüm)

Doktorun bakış açısından Türkiye’de sıhhat sektörü: Kitabı okumadan ilkin sitede meydana getirilen incelemelere göz atmak istedim. Birkaç şahıs tarafınca kitap bir tek doktora olan şiddetin ne denli bulunduğunu öne devam eden bir yapıt olarak görülmüştü. Bence kitabın bir tek bir kısmını oluşturan mevzu tamamıymis şeklinde ele alınmamalı. Kitap edebî yaratı durumunda değil bu şekilde bir iddiada da bulunmamış. Türkiye’yi, Türkiye’deki; cehaletin, egitimsizligin, çocuk tacizinin ve öteki mühim bir mevzuda sıhhat sektörünün bayağılından ve şeklinde şeklinde kanayan yaralarını bizzat görmüş,yaşamış biri olarak kaleme almış kitabı bütünsel olarak bakıldığında okunmaya kıymet bir kitap olduğu ortada. Okunmalı (FD)


Bacak Arasından Türkiye PDF indirme linki var mı?


Feraye Sünev Çokgürses – Bacak Arasından Türkiye kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Bacak Arasından Türkiye PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Feraye Sünev Çokgürses Kimdir?

Ankara doğumlu yazar, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini tamamladı. O yıl girmiş olduğu Tıpta Uzmanlık Imtihanını Türkiye dördüncüsü olarak kazanmıştır. Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Jinekoloji branşında uzmanlık yapmış oldu. 1981- 2013 yılları aralığında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışırken ustalaşmış düzeyde şan eğitimi aldı. İki tane Türk Sanat Müziği albümü çıkardı. Emeklilik yıllarını geçirmek için gittiği İzmir’de Buca kazasının Kaynaklar Köyüne ve Belenbaşı Köyüne birer tane Kültür Evi yaptırdı. Halen Bodrum Turgutreis’de yaşayan Feraye Sünev’in iki oğlu vardır.


Feraye Sünev Çokgürses Kitapları – Eserleri

  • Bacak Arasından Türkiye
  • Beyinden Rahme Türkiye


Feraye Sünev Çokgürses Alıntıları – Sözleri

  • Bugünlerde hanıma sertlik, rahatsızlık ya da saldırı haberleri bir tek birazcık daha görünür oldu. Aslında ne tuhaftır ki, bir tek gazetelerde okuyabiliyoruz, haberlerde izleyebiliyoruz diye sevinecek duruma geldim. Şundan dolayı önüne geçme çabası içinde değiliz, bu şekilde bir kültür geliştirmeye, okullarda bu mevzuda eğitimler vermeye hâlâ başlamadık. Bu yüzden ne kadar oldukca görürsek, duyarsak o denli bilincinde oluruz, küçük bir ihtimal annelerimiz bu mevzuda çocuklarını eğitmeye, babalar oğullarıyla cinsellik hakkında konuşmaya adım atar şeklinde beklentilerim var. (Bacak Arasından Türkiye)
  • Eğer bir bayan yeterince aşırı istekli, emin ve yetenekliyse , yapamayacağı hiçbir şey yoktur ! (Bacak Arasından Türkiye)
  • Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine gore yiğidin harman olduğu illerden Kırşehir binde 621 ile halk kütüphanelerinden en fazla yararlanan il olup tüm Türkiye’nin gururu olurken, utandıran ilk binde 30 ile İstanbul oldu (Beyinden Rahme Türkiye)
  • TÜİK’in 2014 yılı verilerine gore günde altı saat tv seyredip, üç saat web kullanırken kitap okumaya günde bir tek bir dakika vakit ayırdığımız ortaya çıktı. Türkiye’nin kitap okumada dünya ülkeleri arasındaki sırası ise seksen altıncılık. (Bacak Arasından Türkiye)
  • Türk gülmece sanatının yeri doldurulamayacak kalemi Aziz Nesin (1915-1995) ise üretken yanıyla söyledi hanımı:
    “Bir hanıma ne verirseniz verin, onu daha da büyük hale getirir. Ona sperm verirseniz, size bir çocuk verir. Ona bir ev verirseniz, size bir yuva verir. Ona sebze verirseniz, size yiyecek verir. Ona bir gülücük verirseniz, size kalbini verir. Ona bir şarkı açıklayın, size konser verir. Kendisine verileni çarpıp çoğaltarak geri verir.” (Beyinden Rahme Türkiye)
  • Hiçbir hayvanın, canına kıyılacağını hissetmedikçe cana kıymayacağı unitulmamalıdır. (Beyinden Rahme Türkiye)
  • Hanım doktorlarımız akıllı. Haramdır diye ellemiyor. Akut batın dediğimiz ölüme 5 dakika kala getirilmiş hastayı ellemeyeceksen niçin tabip oldun. Doktor çıkacaksın, ben adama dokunmam diyeceksin! (Beyinden Rahme Türkiye)
  • Üstümde çocuklar koşuşsun
    Ne kaçan ne kovalayan
    Askerler değil
    Kerpiç yapacaksanız beni Okullarda kullanın
    Cezaevlerinde değil
    Soluğum tükenmez de kalırsa
    Islık öttürsünler
    Aman ha düdük değil
    (Bitki Olacaksam – Aziz Nesin) (Bacak Arasından Türkiye)
  • Suçu cemiyet hazırlar, suçlu işler. (Bacak Arasından Türkiye)
  • Oldukça yakın tarihte Suudi bir erkekle evlendirilen 9 yaşındaki Yemenli kız düğünden üç gün sonrasında öldü. Aile fertleri bu rezalet karşısında ayaklanması ve hatta damat adayını parçalaması gerekirken, kocadan özür dileyip onun yerine 7 yaşındaki kız kardeşini teklif ettiler! (Beyinden Rahme Türkiye)
  • Kayınpeder azca sonrasında tek başına dönüyor ve hıçkıra hıçkıra ağlayarak içini döküyor.”Hocam bu benim tek adam evladımın eşi. Bizim oralarda adam evladın önemini anlayamazsın, soyumuz sürsün isteriz. İki senedir gerçeği bildiğimiz halde, gelin şüphenenmesin diye gezdirip duruyoruz. Ben bu sürede anladım ki bu işin bir yabancıdan tohum almak haricinde bir yolu yok ve gerçeği de artık kabullendim. İstanbul’a götüreceğim ve içimize bir el tohumu kattırmayacağım” diyor. Aradan altı yıl geçiyor. Gelin, kayınvalide, kayınpeder ve yanlarında dört yaşlarında, dedenin bacaklarına dolanıp duran bir adam çocuk! Gelin gene usulen getirilmiş, ikinci bebek olmuyor ya, sözde tedavi için bendeler. Görüşme sonrası dede “istanbul” diyor, ben de muane bile etmeden onaylıyor ve yönlendiriyorum. Çocuk hem torunu hem evladı… Hiç tohum hücresi olmayan oğlunun ise sözde evladı fakat aslen karısından doğan kardeşi! (Beyinden Rahme Türkiye)
  • “Eğer bir bayan yeterince aşırı istekli, emin ve yetenekliyse, yapamayacağı hiçbir şey yoktur.” demiş Lowrenson. (Bacak Arasından Türkiye)
  • Doğum, Tanrı’nın hanımefendilere bir lütfudur, gizdir. Allah bir suyun içine koymuş kurumasın diye, göbeğinden de anneye bağlamış beslensin diye. Anlayabilen ve özetleyebilen yok. Doğum anındaki kayganlığı sağlayıp annenin bir an ilkin rahatlaması için üzerine bir de krem sürmüş. Aslında her kalem ayrı mucize. (Bacak Arasından Türkiye)
  • Toplumların da bireyler şeklinde karakteristik özellikleri vardır. İskoçların pintiliği, İngilizlerin züppeliği, Akdeniz insanının sıcakkanlılığı, Arap ülkelerinin dünyayı hep bir çağ geriden takip etmeleri şeklinde. Amerikalıların vurdumduymazlığı, Almanların kendini beğenmişliği, İtalyanların zıpçıktılığı, Fransızların kibarlığı şeklinde. (Bacak Arasından Türkiye)
  • Eğer bir bayan yeterince aşırı istekli, emin ve yetenekliyse, yapamayacağı hiçbir şey yoktur.
    Lawrenson (Bacak Arasından Türkiye)
  • Yurdumun en büyük ve en oldukca sözü geçen İstanbul’unda “gelin yaşı” yaşı 13’e, Bursa’da 14’e, Şanlıurfa’da 13’e inmiş. Yüzü Batı’ya dönük, ufak Avrupa dediğimiz İzmir’de sezeryenle doğum meydana getiren kızım 12’sinde. (Beyinden Rahme Türkiye)
  • Bir hanımı ortadan ikiye böl…
    Yarısı annedir
    Yarısı çocuk
    Yarısı sevgili
    Yarısı Aşk.. (Beyinden Rahme Türkiye)
  • “…asla fena bir cemiyet değiliz. Merhametliyiz, yardımseveriz, bonkörüz. Zaaflarımız da var normal olarak: fark etme yeteneğimizi geliştiremememiz, gerçekleri görme mevzusunda becerikli olamamamız, acele inanmamız. Yadırgamayın fakat çarçabuk gaza gelen bir toplumuz. Mantığımızı oldukca fazla devreye sokamıyoruz. Bir fena yanımızsa okumayı pek sevmiyor oluşumuz; televizyonun delisiyiz, webin başından kalkmıyoruz. Diziler desen hastasıyız! Ama asla kitap okumuyoruz. TÜİK’in 2014 yılı verilerine gore günde altı saat tv seyredip, üç saat web kullanırken kitap okumaya günde bir tek bir dakika vakit ayırdığımız ortaya çıktı. Türkiye’nin kitap okumada dünya ülkeleri arasındaki sırası ise seksen altıncılık.” (Bacak Arasından Türkiye)
  • Her yaşta hastamız var derken aklınıza 70’li 80’li yaşlar gelebilir. Hayır, 96! Yaşına hürmeten anında yanında bitiyorum. Aracı olan yakını al yanaklı, ak sakallı tonton mu tonton dedeciğin hoca bulunduğunu da üzerine basa basa belirtiyor. Evlatlarının hepsi kız olan dedemizin son yirmi yılda asla evladı olmamış. Kız çocuk evlattan sayılmazmış. Bu arada “Kendine de okuyup üfleseydin ya dedeciğim” dememek için kendimi yiyip bitirdiğimi de söylemeliyim. Doktora saygısından bulunduğunu belirterek eteğini değil de elini verdi. (Beyinden Rahme Türkiye)
  • Türkiye’mde kitap dünya milletleri gereksinim maddeleri sıralamasında 235. sırada yer aldı. Hemen moraliniz bozulmasın; OECD verilerine gore Türkiye akıllı telefonlarla web ve toplumsal medya kullanımında Meksika’dan sonrasında dünya ikincisi oldu. Yaşasın ki koca Amerika bizlerden sonrasında. (Beyinden Rahme Türkiye)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş