Eğitim

Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar – Rebecca Solnit Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar – Rebecca Solnit Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar kimin eseri? Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar kitabının yazarı kimdir? Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar konusu ve anafikri nedir? Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar kitabı ne konu alıyor? Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar PDF indirme linki var mı? Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar kitabının yazarı Rebecca Solnit kimdir? İşte Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Rebecca Solnit

Çevirmen: Asude Ufak

Orijinal Adı: Men Explain Things To Me

Yayın Evi: Encore

İSBN: 9786059949200

Sayfa Sayısı: 144


Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Rebecca Solnit, bilip bilmeden her şeyi açıklayarak kendini ispatlamak derdindeki adamları; bayanların iyi mi susturulduğunu ve yaşamın her alanında maruz kaldıkları sertliği konu alıyor. Ancak kitabın Türkçe baskısı için yazdığı önsözden de anlaşılacağı şeklinde kötümser değil, aksine özgürleşebileceği başka bir dünya düşsel için herkesi mücadeleye, dayanışmaya çağırıyor. Adamların dünyasında var olmaya çalışan bayanlara ümit verirken gerçek hanım hikayelerinin yanı sıra Virginia Wolf’un metinlerinden, Pandora mitinden, Zapatistaların deneyiminden, hanım yol arkadaşlarından ve feminizmden güç alıyor.

Kadının adı sessizlik. Erkeğinki iktidar. Kadının adı yoksulluk. Erkeğinki zenginlik. Kadın ve erkekten bahsederken Onun diyoruz, fakat hanıma baktığımızda, Onun olan bir şey var mı hakkaten? Erkeğin adı Onun, ve o her şeyin kendisine ilişkin bulunduğunu iddia ediyor, hanım da dahil. İzin almadan ve bir karşılık ödemek zorunda kalmadan hanıma haiz olabileceğine inanıyor. 

(Tanıtım Bülteninden)


Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar Alıntıları – Sözleri

  • “Kadın olarak benim bir ülkem yok.”
  • “Şiddetin bir ırkı, sınıfı, dini ya da milliyeti yok, fakat şiddetin bir cinsiyeti var.”
  • “Birlikte özgürleşir ya da beraber köleleşiriz.”
  • Babaların oğulları, adam torunları var, ailenin soyu bu şekilde aşama kaydediyor, soyadı bir nesilden öteki nesile geçiyor. Soyağacı uzadıkça kaybolan insanların sayısı da artıyor: kız kardeşler, teyzeler, anneler, anneanneler, nineler. Tarihten ve kayıtlardan koca bir nüfus siliniyor.
  • Görülebilir olmanın ve konuşabilmenin mümkün olmadığı yerde hayatta kalmak, onurlu ve özgür olmak mümkün değil.
  • İnsanın kendi öyküsünü kelimelerle ya da imgelerle anlatabiliyor olması, zaferin ve isyanın ta kendisidir.
  • ”Ev denen kabuk koruyucu olmasıyla birlikte bir çeşit hapishanedir de.”
  • Bu muharebede insanoğlu ölüyor, fakat fikirler asla yok edilemeyecek.
  • Batı dünyasında, tarih süresince, evlilik kurumunu tanımlayan yasalar bayanı kocasının haiz olduğu bir mal, hatta erkeği patron, bayanı ise hizmetçi ya da köle olarak tanımlanmıştır.
  • “Gelecek karanlık, en iyisi de geleceğin karanlık olması sanırım.”


Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Tekrar yine okumak istediğim bir kitap bu.
Neden?
Zira, Solnit bu kitabında, yakıcı olmayan dürüst bir bakışla bakıyor “hanım”a. Kitap; hanıma yönelik şiddete dair, adam bakışının hakimiyetine dair, içimize sindirip normalleştirdiğimiz adam egemen yargılara dair bağırmayan, körü körüne eleştirmeyen, sırf soruna odaklı olmayan güzel denemelerden mürekkep.
Okudukça “bilgiçlik taslayan adamlar”dan olduğumu ve bunu doğallıkla kabul ettiğimi gördüm. Utandım, harekete geçtim, değişmeye çabaladım.
Solnit, kim bilir herhangi bir “hanım hakları savunucusu” yazarın söylediklerini yine ediyor, kim bilir bildiğimizi şeyleri tekrardan konu alıyor fakat benim ardında koştuğum şey onun bakışı ve dili. O, kurduğu bağlantılar ve bağırmayı gerektirmeyen dürüstlüğüyle benim özgü yazarlarımdan olacak. Ne yazmışsa okuyacağım.
Lütfen hepimiz okusun. Solnit mükemmel bir yazar. Bu kitap özelinde düşünürsek tüm adamların bu kitabı okumasını isterim, elimde olsa tanıdığım her insanın eline tutuştururum bu kitabı.
_________________________________________________________________
Solnit’in Türkçe baskı için yazdığı önsöz:
Bu kitap, sertlik kurbanı olmamak için harcanan bir yaşamdan, okuduğumuz haberlerden, sertlik, özgürlük ve hakkaniyet hakkında düşünmekten ve toplumsal cinsiyetten ders çıkarıyor.
Bölümlerden biri İngiliz yazar Virginia Woolf ve esrarın, karanlığın, bilinemez olanın kullanımı hakkında. Diğer bir bölüm Birleşik Devletler vatandaşı Meksika doğumlu Ana Teresa Fernandez’in resimlerinde anlattığı hanımefendiler üstüne. Bir üçüncüsü IMF’nin Fransız başkanının, New York’ta Afrikalı mülteciye cinsel tacizde bulunması hakkında. Bir diğeri, Yeni Delhi’de tecavüze uğrayan Jhoti Singh’in öldürülmesiyle başlıyor ve Ohio Steubenville’deki cinsel saldırıyı ve California’nın güneyindeki hanım düşmanı katliamı da konu alıyor.
Ve bir de ‘bilgiçlik taslayan adamlar’ meselesi var; bu adamlara Berlin’den tutun da Rocky Dağları’na kadar her yerde rastlayabiliriz. Bu, hep karşılaştığımız meselelere dair evrensel bir kitap ya da benim San Francisco’daki kendi öznel konumumdan dünyaya bir bakış.
Türkiye’deki feminizm ve toplumsal cinsiyet politikaları hakkında pek fazla şey bilmiyorum, sadece biliyorum ki bu meseleler ile alakalı konuşmalar artık evrensel. Bizler, değişik ülkelerde yaşasak da fikirlerimizi, hikayelerimizi, acımızı, ve adam sertliğinden kurtulmak için duyduğumuz coşkulu arzuyu paylaşıyoruz. Bu sertlik bazı bakımlardan ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor, bazı bakımlardansa tamamen aynı. Şüphesiz bayanların tecavüzden, saldırıdan, ev içi şiddetten ya da İtalyan feminist Serena Dandino’nun ‘femicide’ diye adlandırdığı –nefret sebebiyle yada hiçbir hakka, yaşama hakkına dahi haiz olmadığımız düşüncesiyle işlenen– hanım cinayetlerinden oldukça fazla etkilenmediği bir ülke var.
Özgecan Aslan’ın korkulu öyküsünü takip ettim, ardında büyük bir tepki doğuracak kadar tesir yarattı. Dünya üstünde pek oldukça kez yaşanmış olan o anlardan biriydi, Hindistan’dan İtalya’ya bayanların, ‘Artık yeter!’ söylediği anlardan biri… Ve adamların, -daha ilkin asla olmadığı kadar- hanımlarla beraber ve hanımefendiler için bir şeyler yapmış olduğu anlardan biri. Erkeklerin dahli giderek artıyor, birincisi öğrenerek ve durumu anlamaya emek harcayarak, ikincisi bu suçu işlemeyerek ve üçüncüsü buna kişisel olarak ve kolektif yollardan karşı çıkarak. Bence feminist bir devrim içindeyiz. (adamların de bunun parçası olmasına daima gereksinim var, hanımefendiler ayrımcılığı tek başlarına ortadan kaldıramaz, tıpkı beyaz olmayan insanların ırkçılığı beyazların iştirakı olmadan yok edemeyeceği şeklinde.) Ya da bir ihtimal 1960’larda yada 1840’larda hatta Mary Wollstonecraft’ın Kadın Hakları Savunması’yla 1790’larda başlamış olan uzun bir isyan sürecinin devamı olan yeni ve kuvvetli bir isyanın tam ortasındayız. Bu, coşku verici bir dönem.
Dün Washington Post gazetesine baktım; okuduğum haberler içinde Pennsylvania’daki bir kolejin adam grubu hakkında bir haber vardı. Uyuşturucu verilmiş ve bilinci yerinde olmayan, bazıları cinsel saldırıya uğramış bayanların fotoğraflarının yer almış olduğu bir Facebook sayfası açan bu grubun önde gelenlerinden biri sayfayı yakınma etmişti. Yine aynı gazetede, kampüs tecavüzlerini takip edip bu tarz şeyleri istismar eden bir grubun haberi vardı. Ayrıca kitle tarafınca dövülen, sürüklenip ezilen ve yakılan bir Afgan kadının hikayesi. Kuran’da yazılan yükümlülük ve geleneklere uygun olmadığı halde vakası protesto eden hanımefendiler, kadının tabutunu taşımışlar. Bir çok vakit gazeteye baktığımda pek oldukça adam sertliği ve hanıma sertlik haberi görüyorum. Şiddetin yayılması o denli düzgüsel ki, hayatlarımızın her günkü arka planını oluşturuyor ve nadiren sorgulanıyor. Birleşmiş Milletler son raporlarıyla, bayanlara ve küçüklere karşı şiddetin milyarlarca kim bilir trilyonlarca dolara mal olduğuna dikkat çekti.
Bu şiddetin olmadığı ya da köktencilik bir halde azaldığı ve böylece ölümün, yaralanmanın, korkunun, sessizliğin, tehdidin, kısıtlamanın olmadığı bir dünya hayal edebiliyor muyuz? Kadınların itimat içinde yaşamış olduğu, erkeklerle eşit haklara haiz olduğu bir dünya hayal edebiliyor muyuz? Edelim ya da edemeyelim; içinde bulunduğumuz bu 10 yılda hayalimizi gerçekleştirme planına tekrardan başlayabiliriz. Başladık bile. Bu, bizi canlandıracak olan oldukça mühim bir şey.
Jhoti Singh’lerin, Özgecan Aslan’ların ve adlarını bildiğimiz ya da bilmediğimiz öteki bayanların hayatlarını refah içinde, dolu dolu yaşayacakları bir dünyaya!
Bu kitabı seçtiğiniz için teşekkürler.
Rebecca Solnit, Mart 2015 (Bülent)

Solnit, feminizm alanında adı geçen mühim yazarlarda biri ve Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar benim kendisine dair okuduğum ilk kitap.
.
Ilk olarak belirteyim; bu biçim, belli bir fikri korumak için çaba sarfeden eserlerde karşıt fikre söz sokulması, politika, siyaset vb değinmeleri ben pek sevmiyorum. Saldırganlıktan ziyade mantıklı açıklamalar daha oldukça ilgimi çekiyor ve bence okuyana daha oldukça katkı sağlıyor. Kitap bu açıdan bazen raydan çıksa da geneline bakılınca okuyucuya değişik bakış açıları da kazandırıyor. Suçun milletinin olmaması, hanım özgürlüğünün adamın haiz olduklarını elinden almak demek olmadığı, insanların eşitlik isteğinden dolayı eşcinselliği seçtiği bunlardan birkaçı. Tavsiye ederim (Burcu Bal)

Kadının hakkını aramaya devam etmiş olduğu şu günlerde bu biçim kitaplara ihtiyacımız var. Erkeğin hegomanyasında yaşam mücadelesi veren bayanların hak arayışından bahseden kitap fikirlerimiz için lüzumlu bilgiler sunuyor. Farklı açılardan düşüncelere itiyor. Kadın hakları arayışında çözümün hanımda değil erkeğinde kadının yanında olması icap ettiğini ve hanıma karşı yapılanların seneler içinde iyi mi da normalleştirildiğini oldukça güzel bir üslupla anlatılmış. Bazı olaylardan alıntılar hakkaten insanoğlunun insana iyi mi bu şekilde fena, akıl dışı davranabildiğini düşündürüyor.
Kitapta bir üniversitede kız öğrencilere hücum ve tacizlerin olmaması için akşam saatlerinde kampüste gezmemeleri söyleniyor. Bunun üstüne kız öğrenciler akşam saatlerinde adam öğrencilerin yurttan çıkmamasını öneriyor. Erkek öğrenciler özgürlüklerine iyi mi bu şekilde bir engelleme getirebilirler diye tepki gösteriyorlar. İşte biz hanımefendiler senelerdir bu şekilde yaşıyoruz. (hatişşş)


Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar PDF indirme linki var mı?


Rebecca Solnit – Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Rebecca Solnit Kimdir?

Amerikalı yazar Rebecca Solnit, 24 Haziran 1961 tarihinde Connecticut Eyaleti’nin Bridgeport şehrinde hayata merhaba dedi. California Üniversitesi Gazetecilik bölümünde master yapmış oldu. Harper’s dergisinde de yazıları yayımlandı. Makalelerinde ve kitaplarında Kültür zamanı, çevrecilik ve anı türlerinde eserler veren yazar; feminizm, politika, mekân ve sanat mevzularında yazmaktadır.


Rebecca Solnit Kitapları – Eserleri

  • Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar
  • Kaybolma Kılavuzu
  • Karanlıktaki Umut
  • Yakındaki Uzak
  • Yol Aşkı – Yürümenin Tarihi
  • Yokluğumdan Aklımda Kalanlar


Rebecca Solnit Alıntıları – Sözleri

  • “Bazen eski bir fotoğraf, eski bir dost ya da eski bir mektup, bizlere bir zamanlar olduğumuz o kişinin bambaşka bir yere gittiğini hatırlatır. Bunu seçen, şunu yazan o insan artık yoktur. Farkına bile varılmadan büyük mesafeler alınmıştır.” (Kaybolma Kılavuzu)
  • .
    Ama aslına bakarsak dünyanın en güzel insanı yok bundan dolayı oldukça fazla güzellik var.
    Bazı insanoğlu yuvarlaklığı ve yumuşaklığı sever, bazıları ise keskin kenarları ve kuvvetli kasları sever. Bazıları aslan yelesi şeklinde kalınca saçlardan hoşlanır, bazıları ise mürekkepli bir şelale şeklinde dökülen ince saçlardan hoşlanır ve bazıları birini o denli oldukça sever ki neye benzediğini unutur.
    Bazı insanoğlu gece yarısı yıldızlarla dolu gece gökyüzünün hayal edilebilecek en güzel şey bulunduğunu düşünür, bazıları karla kaplı bir orman bulunduğunu düşünür.
    Güzellik hakkında birçok fikri olan bir sürü insan var. Ve aşk… Birini oldukça sevdiğinizde, bir tek aşk şeklinde görünürler.
    … (Yakındaki Uzak)
  • “Şiddetin bir ırkı, sınıfı, dini ya da milliyeti yok, fakat şiddetin bir cinsiyeti var.” (Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar)
  • Görülebilir olmanın ve konuşabilmenin mümkün olmadığı yerde hayatta kalmak, onurlu ve özgür olmak mümkün değil. (Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar)
  • Bedenen hayatta kalma mücadelesi de oldukça şiddetli olabilir fakat savaşım bir tek o değil, katılım, saygınlık ve ses sahibi olma hakları da dahil olmak suretiyle gerçek sahibi bir şahıs olarak hayatta kalma mücadelesiydi. Yani bir tek hayatta kalmaktan fazlası söz mevzusuydu: Yaşamak söz mevzusuydu. (Yokluğumdan Aklımda Kalanlar)
  • “İnsanları kendi tarafınıza çekmek için bilgiyi aşina oldukları bir perspektiften sunmalısınız.” (Karanlıktaki Umut)
  • “Bir sayfanın üzerine bir şey yazılmadan önceki beyazlığı ile bir şey yazılıp silindikten sonraki beyazlığı hem aynı beyazlık hem de aynı beyazlık değil. Bir söz söylenmeden önceki sessizlik ile söylendikten sonraki sessizlik de hem aynı hem de değil.” (Yakındaki Uzak)
  • Marifet unutmak değil,gitmesine izin vermektir . Ve öteki her şey gittiği vakit kaybolanda zenginleşirsin … (Kaybolma Kılavuzu)
  • Bazen eski bir fotoğraf , kimi zaman eski bir dost ya da bir köşede unutulmuş eski bir mektup bizlere bir zamanlar olduğumuz o kişinin bambaşka bir yere gittiğini hatırlatır. Zira orada onların içinde oturan , onu kıymet veren , bunu seçen , şunu yazan o insan artık yoktur. Farkına bile varılmadan büyük mesafeler alınmıştır. Yabancı olan artık tanıdıktır ve bir zamanlar bizlere tanıdık gelen , yabancı değilse bile birazcık tuhaftır hatta rahatsız edicidir. (Kaybolma Kılavuzu)
  • “Kadın olarak benim bir ülkem yok.” (Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar)
  • ‘Hiç kuşkusuz, bulmak kaybolmaktır.’ (Kaybolma Kılavuzu)
  • “Biz gün doğumundan gelmiştik, onlar gün batımından… Biz hastalara şifa vermiştik, onlar ise sağlıklı olanı öldürmüşlerdi. Biz çıplak ve yalınayaktık, onlar ise giyinikti, ayrıca atları ve mızrakları vardı. Biz hiçbir şeye göz koymamış, aksine bize sunulanları paylaşmıştık, oysa onlar karşılarına çıkan herkesten çalıyor, kimseye bir şey vermiyorlardı.” ” (Kaybolma Kılavuzu)
  • “Yazmak, herhangi birine söylenemeyecek şeyleri hem asla hiç kimseye söylememek hem de her insana söylemektir. Ya da daha doğrusu yazmak, söyleyebileceğin herhangi biri olmayan şeyleri bir ihtimal okuyacak olan o asla-hiç kimseye söylemektir.” (Yakındaki Uzak)
  • Mesele bir tek, onlu yaşlarınızın sonunda hâlâ yeniyetme olmanız değil, bununla beraber çocuk olmayan herkesi soktuğumuz yetişkinlik kategorisinin de devamlı değişiklik halinde olması. Aydınlık saatlerin hepsine gündüz deyip geçerken, gün doğumundaki uzun gölgelerin ve sabahleyin çiyinin, öğle saatlerinin düz ve berrak ışığından değişik bulunduğunu asla anlamamışız şeklinde. (Yokluğumdan Aklımda Kalanlar)
  • “Dinle: Sen kendin değilsin, diğerlerinin oluşturduğu kalabalıklardansın, devamlı su sızdıran bir teknesin sen de, yaşamının büyük kısmını başka biri olarak geçirdin, oldukça ilkin ölmüş insanoğlu olarak, asla yaşamamış insanoğlu olarak, asla karşılamadığın yabancılar olarak.” (Yakındaki Uzak)
  • Yürüyüş sınırsızdır; sınırsız azca sayıdaki spordan biridir. (Yol Aşkı – Yürümenin Tarihi)
  • İnsanın kendi öyküsünü kelimelerle ya da imgelerle anlatabiliyor olması, zaferin ve isyanın ta kendisidir. (Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar)
  • “Uçabiliyordum fakat şimdi diyorum ki bir ihtimal esas problem yine dünyaya inebilmekti.”
    . (Yokluğumdan Aklımda Kalanlar)
  • Kelebek, insan ruhunu o şekilde iyi sembolize eder ki Yunancada ona psyche derler ve bu ruh anlamına da gelir. (Kaybolma Kılavuzu)
  • Batı dünyasında, tarih süresince, evlilik kurumunu tanımlayan yasalar bayanı kocasının haiz olduğu bir mal, hatta erkeği patron, bayanı ise hizmetçi ya da köle olarak tanımlanmıştır. (Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş