Kitap Künyesi

Yazar: Bahaettin Karakoç

Yayın Evi: Beyan Yayınları

İSBN: 9789754732108

Sayfa Sayısı: 56

Beyaz Dilekçe Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Beyaz Dilekçe’den / Bahaettin Karakoç

Rahman ve Rahim olan adına sığınarak

Açtım iki elimi; kor şeklinde iki yaprak.

Bir edep ölçeğinde ümitli ve utangaç,

İşte dünya önümde; benim ruhum sana aç.

Kainati yarattın, donattın, rızık verdin,

Kimine sonsuz körlük, bazısına ışık verdin.

Kainatta ne var ise hepsinin zikrinde sen,

Hamd ve şükür sanadır, herşey seninle esen.

Çalı bile kendine sığınan kuşu itmez,

Sen gafursun, azizsin, senin keremin bitmez.

Benden ilkin esirge Muhammed ümmetini,

Esen gitsin her kervan, en sona ula beni.

Her müslüman bir kartal, vurulur da pesetmez,

Oruçtan tad alanlar, kemik ardında gitmez.

Bezm-i Elest’te sana secde eden ruh için;

Verdiğin söze sadık, doğru giden ruh için;

Hiç kimseyi vatansız, milletini devletsiz,

Gönülleri sevdasız, şehirleri mabetsiz;

Bayrakları rüzgarsız, ocakları ateşsiz,

Bırakma yüce Rabbim, asi kul değiliz biz.

Beyaz Dilekçe Alıntıları – Sözleri

• .
  “Sen baharı kapıma bıraktın da
  ben çiçek açmam mı dedim…”
  .
• Sen baharı kapıma bıraktın da
  ben çiçek açmam mı dedim
  … ~…
• …
  Kalp Allah’la olmalı muhabbet tezgâhında,
  Aşkla dokunmamışsa o kumaş kumaş mıdır?
  …

Beyaz Dilekçe İncelemesi – Kişisel Yorumlar

İnsanın yapısı oldukça yönlüdür. İnsan, algılayış, yorum şeklinde tüm kontakt ve yaşam mevzusunda oldukça karmaşık/zengindir. Yeryüzünde bir insan tasavvuru, zalim ile mazlum; durum ve hallere girip çıkmaktadır. Duygu yapısı oldukça boyutlu olma özelliğiyle bir süreç içinde iyi ya da fena diye bileceğimiz iki yoldan birini tercih eder. Birincisi iyi/lik yolun varlığı/özellikleri üstünde durduğumuzda; bunun ilk ve hususi hali şiirdir. Şiir, dediğimiz hususi bir duygu halini, manzaralı resimdir. Bu resmin çizeri; duyarlılık, sevgi, güzellik ve şaşkınlık makamlarından gezmiş bir gezgin şeklinde his adamıdır. Ehemmiyet arz eden; his adamı olmaktır. Elbet bunun yansımaları ortaya çıkıp, güzellik boyutlarını gösterecektir. Buna bir bakış; şiir, fotoğraf, müzik, hat, ebru vesayre yol alır. Keza en yaygın olanı şiirdir. Demek yerinde bir tespit olur, zannımca.
Anadolu, his boyutu varlıklı; tinsel iklimi oldukça çeşitli; kültürel özellikleri oldukça, toplumsal yapisizengin, zamanı yaşantısı varlıklı uzatmadan uzayan bir coğrafyadır.
Anadolu tüm birikimiyle kendisine özgü bir yaşantı vermektedir. Bu hususi durumunu halen iç bölgelerinde yaşatmaya çalışsa da; gelişen küresel medya etkisine girmeden özünü koruyarak; etkilenmek yerine etkileyen olmalıdır.
Anadolu tinsel zenginliğiyle sayılmayacak kadar oldukça ozan, alim, münevver, gezgin şeklinde insanlığın bir üst boyutundaki ön ekibe medrese olup hocalık yapmıştır, diye biliriz. (Yunus Özdemir)

BEYAZ DİLEKÇEDEN..
Rahman Ve Rahim Olan Adına Sığınarak,
Açtım İki Elimi, Kor Gibi İki Yaprak.
Bir Edep Ölçeğinde Umutlu Ve Utangaç,
İşte Dünya Önünde, Benim Ruhum Sana Aç.
Bu Seyriyen Ellerle, Senden Seni İsterim,
Senden Seni İsterken, Canımdan Çıkar Tenim.
Sana Âşık Ruhumdur, Merceği Yakan Işık
Gözlerim, Cemalini Görmeden De Kamaşık
Bir Mirasyediyim Ben, İflasın Eşiğinde,
Hep Sabırla Çürüyor, İhlas Bileşiğinde.
Kimin Kimlik Ararken, Hem Güler Hem Ağlarım
Yükseklerden Dökülen, Sular Gibi Çağlarım.
Oldukça Tuzlu Bir Denizim, Her Anım Med ve cezir,
Sana Âşık Olalı, Yüreğim Kutla Esrir.
Döşeğim Kara Toprak, Yorganım Kara Bulut,
Ben Seninle Doluyken, Vurgun Yapamaz Umut.
Her İnsan Günah İşler, Sen’den Saklanır Mı Sır?
Tövbe Dilekçesiyle Sırttan Kalkar Bu Nasır.
Kainatı Yarattın, Donattın, Rızk Verdin,
Kimine Sonsuz Körlük, Kimine Işık Verdin.
”Yanlış Adım Atmayın! ”, Diye İndi Her Kitap,
Sana Oluşturulan Eli, Geri Çevirmezsin Rab.
Ulu Birsin, Sineden Peygamberler Gönderdin,
Gök Yüzüne Yıldızlar, Yere Çiçekler Serdin.
Senden Ilkin Bir Sen Yok, Kâinatta İlk Sen’sin!
Bu Kâinat Bir Meta, Hepsine Malik Sen’sin!
Rabb’im Seni Tanıyan, Bilir Doluyu – Boşu.
Kapına Geldi İşte, Yorgun Bir Aşk Sarhoşu.
Garibim, muzdaribim Ama Umutsuz Değil,
Seninle Dost Olanlar, Cihanda Mutsuz Değil,
Kulunun Kurbanıyım, Rabb’im Senin Mülkünde,
Garip Kulun, lütfeyle Gülümse Dilekçeme.
Senin İçin Verince, Verenin Feyzi Artar,
Gönülden Bir Sadaka, Dağca Bir Ömrü Tartar.
Kainatta Ne Varsa, Hepsinin Zikrinde Sen!
Hamd Ve Şükür Sanadır, Her Şey Sen’inle Esen!
Sen Ki Sana Geleni, Çevirmezsin Eli Boş,
Âşık Boşa Dememiş: Lütfûn da Kahrın da Hoş!
Bir Beyaz Dilekçedir, Sana Her Yalvarışım,
İmanımla Amelim, Hem Perdem, Hem Nakışım.
Çalı Bile, Kendine Sığınan Kuşu İtmez,
Sen Gafursun, Azizsin, Senin Keremin Bitmez!
Geldim İşte Kapına, Kul Senden Irak Olmaz
Sana Adanmamışsa, Yürekte Yürek Olmaz!
Her Müslüman Bir Kartal, Vurulur Da Pesetmez,
Oruçtan Tad Alanlar, Kemik Peşinde Gitmez.
Bezm-İ Elest’te Sana, Secde Eden Ruh İçin;
Verdiğin Söze Sadık, Doğru Giden Ruh İçin:
Hiç Kimseyi Vatansız, Milletini Devletsiz,
Gönülleri Sevdasız, Şehirleri Mabetsiz;
Bayrakları Rüzgârsız, Ocakları Ateşsiz
Bırakma Ulu Rabbim, Asi Kul Değiliz Biz.
Benden Ilkin Esirge, Muhammet Ümmetini,
Esen Gitsin Her Kervan, En Sona Ula Beni!
Kâinat Bir Mozaik, Her Şeye Sahip Allah!
Ey Gizli Ve Aşikâr, Her Derde Tabip Allah! …
Bu şiirin Üstüne bu kitap hakkında oldukça söz söylememek gerek bence…Şiddetle Tavsiye Edib ALLAH Kutsal Etsin Diyebiliriz.. (Seyirci Osman)

Beyaz Dilekçe PDF indirme linki var mı?

Bahaettin Karakoç – Beyaz Dilekçe kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Beyaz Dilekçe PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Bahaettin Karakoç Kimdir?

Bahattin Karakoç (d. 1930, Elbistan), Türk ozan ve yazar.

Hayatı

Bahattin Karakoç 5 Mart 1930’da Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Ekinaslı nahiyesinde dünyaya gelmiştir. Beş adam, dört kız evladı vardır. İlköğrenimini köyünde tamamlamıştır. Adana-Düziçi Köy Enstitüsü’nde okudu. Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nden mezun oldu. Kahramanmaraş’taki sıhhat müesseselerinde sıhhat memuru olarak çalıştı. Son vazife yeri Kahramanmaraş Verem Savaş Dispanseri idi. Buradan 1982 senesinde emekli oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazdı. K. Maraş’ta 1986-1987 yıllarında Dolunay dergisini çıkardı. Her yıl düzenlenen Dolunay Şiir Şölenlerini başlattı. Oldukça sayıda ödül almaya hak kazanmıştır. 1986’da Türkiye Yazarlar Birliğitarafından senenin şairi seçildi. 1989 senesinde Kültür Bakanlığı tarafınca Türkiye’yi temsilen “Strugua Uluslar Arası Şiir Akşamları Festivali”ne katıldı ve burada bir bildiri sundu. 1991 senesinde Diyanet Vakfı’nca düzenlenen “Münacaat Yarışması”nda “Beyaz Dilekçe” isminde şiiriyle birincilik kazanmıştır. Bahattin Karakoç’un birçok şiiri değişik formlarda bestelenmiştir.

Bahaettin Karakoç Kitapları – Eserleri

• Ihlamurlar Çiçek Açmış olduğu Zaman
• Kar Sesi
• Beyaz Dilekçe
• Seyran
• Bir Çift Beyaz Kartal
• Uzaklara Türkü
• Gündemde Yine Aşk Var
• Kar Sesi
• Ay Şafağı Oldukça Çiçek
• İlkyazda
• Leyl ü Nehar Aşk
• Güneşten Öte
• Ayışığında Serenatlar
• Güneşe Uçmak İstiyorum
• Sabah Esintileri
• Menzil

Bahaettin Karakoç Alıntıları – Sözleri

• Yaş dorukta, gönül hala çıkmış olduğu yolun başlangıcında
  Başım dağlar şeklinde sislenince anladım.. (Güneşten Öte)
• “Herkes sevdiğiyle haşrolacaktır” (Bir Çift Beyaz Kartal)
• kim taşır mâsivayı mâveraya
  kâinat tâlim ederken sana uçmaya
  Bahaettin Karakoç (Gündemde Yine Aşk Var)
• Sen bir dolunaysın bizim yaylada,
  Yüzün ve yüreğin yeminden temiz… (Ay Şafağı Oldukça Çiçek)
• .
  Düşman aslına bakarsanız düşman, dosta kızarım.
  . (Seyran)
• Ihlamurlar çiçek açmış, bense hâlâ burdayım
  Kavlimize bakılırsa bu şekilde olmayacaktı,
  Muhakkak sana gelecektim bir çiçek vakti
  Yüreklerinde özlem, seslerinde özlem
  Turnalar geçiyor memleket memleket
  Bense çaresizlikten bir hurdayım
  Akbabaların döndüğü son çukurdayım
  Yaşanmamış bigün, gün değil,
  suçu takvimlere bırakamıyorum. (Güneşe Uçmak İstiyorum)
• An olur sevinirim, kıymık kadar utkuya,
  Bakarım arkasından bir büyük çöküş gelir. (Ayışığında Serenatlar)
• “Ay doğarken soluğumu tutarım,
  Şiirler soyunur yüreğime her gece…” (İlkyazda)
• Seni görebilseydim dedim keşke.
  Keşke şu ay ışığında sen gelebilseydin. Gelip geçtim yok.
  Ay tutulsa da görecektim seni, İshak kuşunun sükûtunda. (Ayışığında Serenatlar)
• Mezarına sığmayan ölü gibiyim
  Ârafta bir vapur umuyorum… (Leyl ü Nehar Aşk)
• Bu yürek ki kendi içinde kırık. (Kar Sesi)
• Semtimden geçenler ilkbahar sanır,
  İçimi görseler, karakışım ben (Bir Çift Beyaz Kartal)
• Kalbin vatanında yaşamak ister
  Gönlün vazgeçmez göçebelikten (Kar Sesi)
• Deme ki mevsimler kurak
  Dayan fidan boylum dayan
  Deme ki dayanmaz yürek
  Dayan fidan boylum dayan
  Sabır kazma, akıl kürek
  Dayan fidan boylum dayan
  Belli ki bu toprak çorak
  Dayan fidan boylum dayan
  Birgün yakın olur ırak
  Dayan fidan boylum dayan (İlkyazda)
• Gece yıldızlar öper seni usulca
  Pişmeden damlacıkları toplanır yanaklarında
  Ufuklar ağarmaya duranda seher vakti
  Bâd-ı sabâ demlenir dudaklarında
  Arılar kokuna koşar gelir (Leyl ü Nehar Aşk)
• Gel desem gelmez ki gayri
  Gelmezlere yeldi gitti. (Leyl ü Nehar Aşk)
• Zaman mı kısaldı, ben mi yoruldum?
  Eski havam yoktur, söndüm, duruldum;
  Seni duyduğumda candan vuruldum,
  Ölürsem kabrimi taşsız koyma, gel! (Güneşten Öte)
• Taşımaya mahkûmuz bu dünyanın yükünü. (Güneşten Öte)
• .
  “Mevsim umurumda mı,
  Bana hep bir gül bırak…”
  . (Ihlamurlar Çiçek Açmış olduğu Zaman)
• Ey sevgili, güneşi ve seni kucaklasam
  İnan ki senden yanı güneşten kızgın gelir. (Ayışığında Serenatlar)