Eğitim

Bir Alex Değilim – İstiklal Akarsu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Alex Değilim – İstiklal Akarsu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Alex Değilim kimin eseri? Bir Alex Değilim kitabının yazarı kimdir? Bir Alex Değilim konusu ve anafikri nedir? Bir Alex Değilim kitabı ne konu alıyor? Bir Alex Değilim PDF indirme linki var mı? Bir Alex Değilim kitabının yazarı İstiklal Akarsu kimdir? İşte Bir Alex Değilim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: İstiklal Akarsu

Yayın Evi: Okuyan Us Yayınları

İSBN: 9786054054695

Sayfa Sayısı: 192


Bir Alex Değilim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dizüstü Edebiyat’ın son mucizesi! Unutulmayacak bir karakter!

“1.87 boy, 50 santimetre en, çaprazlama 1.96. Gözlerim kahve, göbeğim bombe, baldırım flörtöz.”

Hızı asla kesilmeden devam eden, her kitabı merakla beklenen Dizüstü Edebiyat serimizin son kitabı, Bir Alex Değilim; gülmeyi , eğlenmeyi seven okurlara yeni nesil mizahın en iyi örneklerinden birini sunuyor.

Bu kitabın kahramanı, “kolay kolay dünyaya gelmez” dediklerimizden. Deli deli güldürenlerden, yerli yersiz ağlatanlardan. Bu kitabın sayfaları süresince hayranı olacağınız İstiklal Akarsu, Facebook’ta 3 yıl süresince yalnızca akrabalarına ve ilköğretim arkadaşlarına şakalar yazdıktan sonrasında bir arkadaşının “oğlum Twitter’a gelsene ne işin var Facebook’ta, burası tam sana bakılırsa!” demesiyle 2009’da Twitter’a üye oldu. Burada yazdıklarıyla kısa zamanda 60.000’e yakın insana erişme şansını elde etti. Akabinde bir de blog’um olsun dedi, açmış olduğu blog’da 140 karakter sınırlaması olmaksızın yazdı da yazdı, okundu da okundu. Şimdi “Bir Alex Değilim” ile karşımızda. 

“Size aşktan bahsedeceğim, hem de ilk aşkımdan, ya da ikinci aşkımdan, üçüncü de olabilir fakat en doğrusu ilk hezimetimden. Yaşımın 16 olduğu bir süre dilimiydi. İnsan evladının en atarlı, en yanarlı dönerli yaşıdır 16. Hayat üstüme üstüme gelirken ben tek bir kızın üzerine üzerine gitmek istiyordum. Evet, ben bir kızdan hoşlanıyordum, daha da kötüsü platonik bir hoşlanma söz mevzusuydu. Bana kalsa sittin yıl gidip söylemem hoşlandığımı, kızın ruhu duymaz, delicesine sevildiğini asla bilmez. Lakin o yaşlarda bir çok şey benzer biçimde gönül işinde de çevrenizdekiler yönlendirir sizi. Bakkal bile akıl verir, manav bile “Seviyorsan git konuş len, çekinme karı benzer biçimde,” der. Ama en o kadar da yaşıtlarınız verir gazı, kendisi dişi sineğe bakarken bile kızaran dostunuz bu şekilde bir vakası kaçırmak istemez, “Du bi teklif etsin de, rezil olsun eşşeğinoğlu,” der. Gazı veren arkadaşın adı Süleyman, gazı alan şahıs ben, gaz kaçağına maruz duracak kızın adı Sibel’di.

– Olum, seviyo musun lan bu kızı?

– Sevmek demeyelim de…

– Ne diyelim o süre amk?

– Hastasıyım diyelim, sevmek hafifçe geldi sanki.

– Aslanım benim be, aslına bakarsanız hastası olunmayacak benzer biçimde değil Sibel, o endam, o boy, o etek boyu.

– Ne diyon lan sen?!

– Güsel bi kız sonuçta…

(kitabın içinden)


Bir Alex Değilim Alıntıları – Sözleri

  • Tam o sırada bu kız denizinin içinden angut bir Karadağ erkeği çıktı geldi yanımıza.
    – This is a Private Party!
    – Ne diyo İstiklal?
    – Hususi partiymiş amk!
    – Çıkalım abi o süre.
    – Nereye çıkıyosun lan. 500 km yol geldim , bir kız uğruna ülke değiştirdim ben , bu kadar kızın içinden yalnız çıkmam.
    – Please get out , this is private university party!
    – Çıkmıyoruz lan!
    – Abi Türkçe ne anlamış olur o.
    Ve ben o gazla gecemizin içine eden , dünyayı başımıza yıkan , ortamı dağıtan , curcunaya neden olan ; hadi özet geçelim , ağzımıza fare o cümleyi kurdum :
    – I am nah going out , sıkıyorsa take me out , fuck off , siktir git , fuck fuck fuck!…
  • -Lan olum şaşırtıcı ve hayret verici hırdavat karılar varmış orda!
    -Abi hırdavat değil Hırvat.
  • Kibir, insanoğlunun virüsüdür. Bir kere girdi mi iflah olmaz insan, yayılır vücutta, bir süre sonrasında da insanı eritir bitirir, kendisini ve etrafını mutsuz eder.
  • ..artık ne kadar saçmaladıysam,iç sesim bile oha dedi bana.
  • Mallık kurnaz bir hastalıktır, asla beklemediğiniz anda gelir sizi bulur.
  • Güneş son kalan ışık kırıntılarını en kırmızı tonundan bizlere gönderiyor, “ulan bugün batıyorum ama yarın yine doğacağım, ben yokken efendi olun, uslu olun, yatın zıbarın” diyordu, fakat kime diyordu
  • Dedim ya , geri zekalıydım o dönem diye , meğer derslik topyekün geri zekalıymış , 60 kişinin IQ ‘ sunun toplamı 100 filanmış. Tabi düzgüsel bir durum bu , adı üstünde çocuk. Bedenimiz benzer biçimde beynimizde küçücük. Cevabı ağır çekim ve uzata uzata söyleme hastalığı var.
    – Anladınız mı çocuklar?
    – Eeeeeeeeeeeeeeeeveeeeeeeeeeeeettt!


Bir Alex Değilim İncelemesi – Kişisel Yorumlar

eh.: Yolculuğa çıkarken yanıma çerezlik bir kitap almak istedim, küfüre ve argoya kesinlikle karşı değilim. Bu kitapta iğreti duran ve güldürmeyen bir şeyler var anlayabilmiş değilim (Elif KORKMAZ)

Kitap, içinde değişik değişik 28 hikayeyi barındıran bir gülmece yapıtı. Evet güzel anılar var, yaşanmışlıklar var. Sesli bir halde güldürdü mü ? hayır. Ama başından geçen vakalar ve bu vakaları ifade seçimi oldukça hoş. Biraz gülmek, tebessüm etmek, çerez tadında bir kitap okumak istiyorsanız tam size bakılırsa. (Metehan Özdemir)

İlk okuduğumda -lise de- okurken gözümden yaşlar gele gele gülmüştüm, o zamanlar cidden oldukca sevdiğim bir kitaptı. Daha sonrasında dostum kitabı arakladı bir ara, tekrar okuyamadım. Geçtiğimiz günlerde satın aldım ve yine okudum… O denli gülmedim, sanırım liseden beri komiklik anlayışım baya değişmiş. Bel altı şakalar, espiriler… iğrençti. Ama gene de lisede beni gülümsettiği için tam puan. (Arne Saknussemm)


Bir Alex Değilim PDF indirme linki var mı?


İstiklal Akarsu – Bir Alex Değilim kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Bir Alex Değilim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İstiklal Akarsu Kimdir?

Facebook’ta 3 yıl süresince yalnızca akrabalarına ve ilköğretim arkadaşlarına şakalar yazdıktan sonrasında bir arkadaşının “Twitter’a gelsene ne işin var Facebook’ta, burası tam sana bakılırsa!” demesiyle ekim 2009’da Twitter’a üye oldu. Burada yazdıklarıyla 3 yıl içinde 100.000’e yakın insana erişme şansını elde etti. Akabinde bir de blog’um olsun dedi, hikâyelerini paylaştı. Sonra şansını kâğıt üstünde denemeye karar verdi. 2012 başlangıcında Bir Alex Değilim adlı ilk kitabı yayımlandı. Hikâyelerini yazmaya devam etti. Şimdi de “Olsa Dükkân Senin” ile macerasına devam ediyor.


İstiklal Akarsu Kitapları – Eserleri

  • Bir Alex Değilim
  • Olsa Dükkan Senin
  • Olur Öyleki
  • O İş Bende
  • Kısmet bu işler


İstiklal Akarsu Alıntıları – Sözleri

  • Yalnızlığın benim için tek getirisi fastfood’çulardaki “bir alana bir parasız” olan hamburger menülerini tek başıma yemem oluyordu ki onu da abartırsam bir süre sonrasında
    önümde küçük bombe bir göbek beliriyor, bana dost olup yalnızlığıma son veriyordu. (Kısmet bu işler)
  • Hani beni seviyordu bu kız , şu demek oluyor ki ben öyleki düşünüyorum , kim bilir asla sevmedi beni. Belli ki vaka Sevgili Yılmaz Erdoğan’ın söylediği gibiydi : ” Ben onun beni sevebilme ihtimalini sevmiştim. ” (Olsa Dükkan Senin)
  • “Anneannemin kuşağı ise oldukca değişik, komşuluğun kardeşlik ile eşdeğer olduğu bir zamandan geliyor. Onların zamanında komşu demek amca demek, yenge demek, teyze demek, kardeş demek, komşusunun külüne ihtiyaç duymak demek. Sobanın yerini kombinin almasıyla ne kül kaldı ne de komşuluk bu devirde.” (Olsa Dükkan Senin)
  • “… bir ergen ne kadar inek olursa, sekse de o denli aç olurdu.” (Olsa Dükkan Senin)
  • -Acıyor mu İstiklal?
    -Yav kızım oldukca açıyordu fakat sen koluma girince azaldi benzer biçimde sanki.
    -Ya İstiklal….
    -Öp de geçsin.
    -Oha bacağını mi öpelim??
    -Yok, yanağımı öp, ben onu bacağa iletirim.
    Öptüler…. (Olur Öyleki)
  • Tatil bitti…
    -komşu hoşgeldin, iyi mi geçti dinlence?
    -on numara ya. Bol bolca dinlendim, denizin güneşin tadını çıkardım.
    -İyi yaptın, keşke daha çok kalsaydın. Sezon açılmadı daha işler kesat
    -o süre ne yapıyoruz?
    -benim çay açık olsun
    Tavşan kanı caylarimizi içerken İsmet abinin şiirini dinliyoruz; işte gerçek rahatlık budur.
    -caylarim leziz, içmeyen keriz. Aranızda marka paralarını vermeyenler var, onlara zehir zıkkım olsun çaylar.
    -yakışır İsmet abime, yakışır. (O İş Bende)
  • Dedim ya , geri zekalıydım o dönem diye , meğer derslik topyekün geri zekalıymış , 60 kişinin IQ ‘ sunun toplamı 100 filanmış. Tabi düzgüsel bir durum bu , adı üstünde çocuk. Bedenimiz benzer biçimde beynimizde küçücük. Cevabı ağır çekim ve uzata uzata söyleme hastalığı var.
    – Anladınız mı çocuklar?
    – Eeeeeeeeeeeeeeeeveeeeeeeeeeeeettt! (Bir Alex Değilim)
  • Güneş son kalan ışık kırıntılarını en kırmızı tonundan bizlere gönderiyor, “ulan bugün batıyorum ama yarın yine doğacağım, ben yokken efendi olun, uslu olun, yatın zıbarın” diyordu, fakat kime diyordu (Bir Alex Değilim)
  • Ondan sonrasında efendim, insanoğlu niçin kitap okumuyor! Bu sebeple okumayanlar rahat durmuyor, kitap okuyanın kafasına top atıyorlar. (O İş Bende)
  • Oldukça enteresan bir görüntü vardı ortada. Yirmi dört tane Erzurum yöresi kıyafetli çocuk birbirine girmişti. Kavga biteceğine daha da büyüyordu , ışığı gören geliyordu. (Olsa Dükkan Senin)
  • Mallık kurnaz bir hastalıktır, asla beklemediğiniz anda gelir sizi bulur. (Bir Alex Değilim)
  • Yılmaz Bey’in bile ağzı açık kalmıştı, şu sebeple asla çalışmadığı yerden çıkmıştı toplantı. Normalde Sedat Bey’in “Bahçeye hortum alınacak, para verin acele,” demesi, Yılmaz Bey’in de “Eskisinin nesi var?” deyip kendisini eski hortumla dövmesi lazımdı. Piknik vakası bir ilkti. (Kısmet bu işler)
  • “…sevgili peşinden koşarken yorulacağıma, halı sahada top oynarken yorulurum daha iyi, hem bir ihtimal birazcık kilo veririm biçim tutarım, arada gol de atarım.” (Kısmet bu işler)
  • ..artık ne kadar saçmaladıysam,iç sesim bile oha dedi bana. (Bir Alex Değilim)
  • Zaman akıp gidiyordu ve ikimiz de gerekirse yaslanacaktik. Zamana kafa tutamazdik. (O İş Bende)
  • Benim için dinlence demek , oldukca affedersiniz , g*tü devirip yatmak demekti ve bunun yaşla da ilgisi yoktu ; 15 yaşımdayken de böyleydim ben. Tembellik her daim ata sporum olagelmişti. (O İş Bende)
  • Bu dağ başlangıcında domuza, çakala meze olmak istemiyordum. Hasan amca bendeki bu urkekligi sevince, ‘ korkma evlat’ dedi Itimat veren bir sesle, “tabiatta en tehlikeli mahlukat insandır. İnsandan kork. Hayvanlar masumdur, zararsızdır, bak onlar bizlerden korkuyor, biz yaklaştıkça kaçıyorlar. ” adam haklıydı. İnsanoğlu, birçok hayvanın soyunun tükenmesine yol açmıştı. Yemeyi filan geçtim, sırf zevk için hayvan öldüren, acımasız varlıklardık. Bu kere insana gıcık olmuştum. İnsan kere tanrı tependen baksın senin. Boyundan posundan utan, ey insan. Hayati ve insanlığı sorgularken cesaret gelmişti bünyeme. Cesaretle birlikte domuzda cikageldi. Lan bismillah
    … bak iyi mi bakıyor melül melül, açık ki karnı aç. Hasan amca kendinden güvenli hayvanın üzerine gitti, fırından aldığımız taze ekmekten bir parça koparıp önüne koydu.domuz ekmeği kokladı ve sonrasında bizlere homurdanmaya başladı. Sanırım ekmeği beğenmemişti. İyice korkmuştum hayra alamet değildi bu bakışlar.
    Hasan amca bana döndü, vakur bir ifadeyle gözlerimin içine baktı.
    -istiklal kaç, bu domuz belamızı s*kecek.
    Kaçtım. İyi kaçtım hem de, fuleli kaçtım. Hasan amcada peşimden geldi. Yaşına bakılırsa oldukca iyi performans sergiledi. Domuzdan kaçarken, insanoğlu zalimdir, hayvanlar gariptir diyen kendisi değilmiş benzer biçimde tüm hayvanların anasına avradına küfretmeyi de dikkatsizlik etmedi (O İş Bende)
  • Tam o sırada bu kız denizinin içinden angut bir Karadağ erkeği çıktı geldi yanımıza.
    – This is a Private Party!
    – Ne diyo İstiklal?
    – Hususi partiymiş amk!
    – Çıkalım abi o süre.
    – Nereye çıkıyosun lan. 500 km yol geldim , bir kız uğruna ülke değiştirdim ben , bu kadar kızın içinden yalnız çıkmam.
    – Please get out , this is private university party!
    – Çıkmıyoruz lan!
    – Abi Türkçe ne anlamış olur o.
    Ve ben o gazla gecemizin içine eden , dünyayı başımıza yıkan , ortamı dağıtan , curcunaya neden olan ; hadi özet geçelim , ağzımıza fare o cümleyi kurdum :
    – I am nah going out , sıkıyorsa take me out , fuck off , siktir git , fuck fuck fuck!… (Bir Alex Değilim)
  • – Akarsu bu ağacı sen dikmiştin di mi?
    – Evet Komutanım!
    – Ulan sen bu ağacı mı diktin o gün?
    – Eee… Anlamadım Komutanım… (Büyük sıçtık bu kez)
    – Ulan 4 bin 999 tane kızılçam diktik fakat senin ağaç sarıçam ayı!
    – Aaa…
    – Aaa ya… Dua et kimse farkına varmadı. (Olur Öyleki)
  • Vapur ilkin Kınalıada’ya yanaştı. Bu adaya niçin kınalı dediklerini asla merak etmiyorum şu sebeple sebebi oldukca belli, toprağı kınalı benzer biçimde kıpkırmızı. Adaya isim verenler oldukça net bir tavır sergilemişler. Büyükada’nın adını verenler de maceraya girmemişler. Ada büyük, dolayısıyla tatava yapma Büyükada de geç. Heybeliada heybe şeklinde o da tamam da Burgaz ne, ne şekil isim takmışlar sana Burgazada? (Kısmet bu işler)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş