Eğitim

Bolşevik Devrimi 2 – Edward Hallett Carr Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bolşevik Devrimi 2 – Edward Hallett Carr Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bolşevik Devrimi 2 kimin eseri? Bolşevik Devrimi 2 kitabının yazarı kimdir? Bolşevik Devrimi 2 konusu ve anafikri nedir? Bolşevik Devrimi 2 kitabı ne konu alıyor? Bolşevik Devrimi 2 PDF indirme linki var mı? Bolşevik Devrimi 2 kitabının yazarı Edward Hallett Carr kimdir? İşte Bolşevik Devrimi 2 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Edward Hallett Carr

Çevirmen: Orhan Suda

Orijinal Adı: The Bolshevik Revolution 1917-1923

Yayın Evi: Metis Yayınları

İSBN: 9789753421645

Sayfa Sayısı: 368


Bolşevik Devrimi 2 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Bolşevik Devrimi”nin “Ekonomik Seviye” başlığını taşıyan bu cildinde devrimin derhal sonrasındaki ziraat, endüstri, tecim, emek ve sendika, dağıtım ve para politikaları inceleniyor. Devrimin ekonomik hayata tesirleri, harp komünizmi, NEP süreci ve planlamanın ilk adımları 1917-1923 arasının alt kronolojik dönemleri olarak ele alınıyor. Bir krizin, yoğun mücadelelerin, kuram ve programla gerçek yaşam arasındaki zıtlıkların tarihidir bu cilt: Bir taraftan devrim için siyasal iktidarın alınmasının yetmediği ortaya çıkar, öteki taraftan Bolşeviklerin Rusya’da sosyalizme geçiş için desteğini umdukları Avrupa devrimi gelmemektedir… Burada anlatılan tarihin, sosyalizm düşüncesinin iyi mi devletçiliğe itildiğinin, devletçiliğin sınırları içine hapsolduğunun zamanı olduğu da söylenebilir; Carr’ın bugünkü okurları için, “duvarın yıkılışını” görmüş yirminci yüzyıl sonundaki okurları için kitabın taşımış olduğu anlam da bizce budur.


Bolşevik Devrimi 2 Alıntıları – Sözleri

  • Stolipin, Rus tarımının üretkenliğini arttırmanın yollarını ararken, reformlarını köylülüğün kayırılan kesiminin rejime bağlılığını sağlayacak şekilde kotarmayı – kim bilir esas itibariyle yalnız bunu – düşünmüştü. Fakat bununla birlikte toplumcu ilkelerin gerektirdiği bir düzenlemeydi bu. Burjuva çizgisi yeterince açıktı:
    “Bize diyorlar ki, hususi fiyatlara, durağan(durgun) fiyatlara tahıl tekellerine gerek yok. Dilediğiniz benzer biçimde tecim yapın. Zenginler daha da oldukca kazanacaklar, ölen yoksullara erişince, iyi de onlar aslına bakarsanız devamlı açlıktan ölür. Ancak bir toplumcu bu şekilde mantık yürütemez.”
  • Kapitalizmden sosyalizme geçişin, yönetici derslik olarak burjuvazinin yerini proletaryanın almasını gerektireceğine ve en azından bir-oldukca ülkede, bu yeni düzenin şiddete başvurmadan gerçekleşmesinin düşünülemeyeceğine inanılmış olduğu için, Marx’ın görüşü siyasal ve devrimci bir görüştü. Fakat bununla birlikte bilimsel ve evrimci bir görüştü bu.
  • Hayat en iyi öğretmendir ve kimin haklı bulunduğunu kanıtlayacak.
    Lenin
  • Toprak mülkiyetinin en köklü halde tekrardan dağıtımıyla da olsa hiçbir burjuva demokratik devrimi Rusya’yı besleyemezdi: Toprak mülkiyetine en etkili darbeyi sadece sosyalizm indirebilirdi.
  • Tarih acayip bir oyun oynamıştı. Aynı yumurtada yan yana iki civciv bulunması benzer biçimde, 1918 başlangıcında, biri Almanya’da diğeri Rusya ‘da olmak suretiyle “Sosyalizmin değişik iki yarısını” yaratmıştı. Siyasal devrim Ruaya’da meydana gelmişti; ekonomik örgütlenme ise Almanya’daydı. Sosyalizme erişmek için her ikisi de gerekliydi.
  • Bir toplumda üretim ve derslik ilişkileri sorunlarını tek tek her fabrikadaki işçilerin direkt ve kendiliğinden eylemlerinin çözümleyebileceği görüşü, sosyalizm değil sendikalizmdi. Sosyalizm, sorumsuz paracı işletmeciyi, mevcut siyasal otoriteden bağımsız olma hakkı talep eden bir o denli sorumsuz bir yapınak komitesine doğal olarak kılmayı amaçlamıyordu. Marx’ın kapitalizmin lanetlenmiş lekesi saydığı “üretim anarşisi”ni kalıcı kılmaktan başka bir netice veremezdi bu. Fabrika komitelerinin önüne geçilemeyen bu kaçınılmaz eğilimi, belli bir fabrikadaki ya da belli bir bölgedeki işçilerin çıkarlarını gözeten kararlar almaktı. Sosyalizmin aslı ise merkezi bir otorite tarafınca, en ince ayrıntılarına dek düzenleyip planlanmış bir ekonominin cemiyet yararına gerçekleştirilmesinde yatıyordu.
  • Hayat en iyi öğretmendir ve kimin haklı bulunduğunu kanıtlayacaktır.
    [Lenin, Soçineniya, c. XXII, s.23]
  • 500 grevcinin askeri birlikler tarafınca öldürülmüş olduğu – “Kanlı Pazar”dan sonrasında en dehşet verici kırım – Lena altın madeninde patlak veren ciddi kavga, endüstri kesimindeki huzursuzluklarda yeni bir süreci başlattı; 1914’te savaşın patlamasından önceki iki yılda nükseden köylü ayaklanmaları da belirleyici oldu.


Bolşevik Devrimi 2 İncelemesi – Kişisel Yorumlar


Bolşevik Devrimi 2 PDF indirme linki var mı?


Edward Hallett Carr – Bolşevik Devrimi 2 kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Bolşevik Devrimi 2 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Edward Hallett Carr Kimdir?

Edward Hallett Carr 1892 senesinde Londra’da dünyaya geldi. Merchant Taylors School ve Cambridge Trinity College’da tahsil gördü. 1916’da Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmaya başladı. 1927’de Moskova’ya ilk gezisini yapmış oldu. 1936’da Dışişleri Bakanlığı’ndan ayrıldı ve 1936-47 içinde Aberstwyth’deki Wales Üniversitesi’nde internasyonal siyaset profesörü olarak ders verdi. 1941-46 içinde The Times gazetesinin gösterim yönetmeni yardımcılığını yapmış oldu. 1953-55 içinde Oxford Üniversitesi’ne bağlı Balliol College’da, 1955’ten sonrasında da Trinity College’da çeşitli bilimsel nitelikli görevler üstlendi. Biroldukca kitabı içinde başlıcaları şunlardır: The Romantic Exiles (1933), The Twenty Years’ Crisis, 1919-1939 (1939), Conditions of Peace (1942), The Soviet Impact on the Western World (1946), The New Society (1951), What is History? (Tarih Nedir?) (1961) ve Sovyet Rusya Tarihi adlı dizide The Bolshevik Revolution 1917-1923 (3 cilt), Interregnum 1923-1924 (1 cilt) ve Socialism in One Country 1924-1926 (3 cilt).


Edward Hallett Carr Kitapları – Eserleri

  • Tarih Nedir?
  • Dostoyevski
  • Lenin’den Stalin’e Rus Devrimi 1917-1929
  • Bolşevik Devrimi 1
  • Milliyetçilik ve Sonrası
  • Yirmi Yıl Krizi
  • Bolşevik Devrimi 2
  • Karl Marx
  • Romantik Sürgünler
  • Bolşevik Devrimi 3
  • Komintern ve İspanya İç Savaşı
  • Michael Bakunin
  • 1917 Öncesi ve Sonrası
  • Komintern’in Alacakaranlığı


Edward Hallett Carr Alıntıları – Sözleri

  • Sonunda bu tanrısal uyumu kendi ailemde buldum . . . Sizler benim yalnız naturel kan bağlarımız sebebiyle değil, bununla birlikte türdeş ruhlarımızın varlığıyla, sonsuz gayelerimizin benzerliğiyle kardeşlerimsiniz. (Michael Bakunin)
  • Türkiye, izni olmadan yabancı harp gemilerinin Boğazlardan geçişini egemenliğinin ihlali olarak gördüğünü duyuru etmişti. Deniz kuvvetleri tükenmiş olan ve Karadeniz’de gerçekleşebilecek bir yabancı saldırıdan korkan Sovyet Rusya ise bu ilanı heyecanla onaylamıştı. Batılı devletler ile Türkiye arasındaki sulh koşullarını görüşmek suretiyle 1922 güzünde Lozan’da toplanan konferansta bu mevzunun gündeme gelmesi kaçınılmazdı ve asla beklenmedik bir halde Sovyet hükümeti de “Boğazlar meselesinin müzakeresine” katılmak için konferansa çağrı edildi. Sovyet delegasyonuna Çiçerin başkanlık ediyordu. O zamanlar doğuda İngiliz emperyalizminin en büyük adamı olarak görülen Curzon’la Çiçerin’in tartışmaları basında geniş yer buldu. Boğazlar meselesinde belli bir uzlaşmaya varıldı ve bunun sonucunda ortaya çıkan anlaşmayı Sovyet hükümeti de imzatadı fakat hiçbir süre onaylamadı. Burada elde edilmiş başarı, Sov-
    yet Rusya’nın eski Rus İmparatorluğu’nun hak ve çıkarlarının mirasçısı bulunduğunun genel kabulüydü. (Lenin’den Stalin’e Rus Devrimi 1917-1929)
  • in the field of action, realism tends to emphasise the irresistible strength of existing forces and the inevitable character of existing tendencies, and to insist that the highest wisdom lies in accepting, and adapting oneself to, these forces and these tendencies. such an attitude, though advocated in the name of “objective” thought, may no doubt be carried to a point where it results in the sterilisation of thought and the negation of action.
    but there is a stage where realism is the necessary corrective to the exuberance of utopianism, just as in other periods utopianism must be invoked to counteract the barrenness of realism. immature thought is predominantly purposive and utopian. thought which rejects purpose altogether is the thought of old age. mature thought combines purpose with observation and analysis.
    utopia and reality are thus the two facets of political science. sound political thought and sound political life will be found only where both have their place. (Yirmi Yıl Krizi)
  • Devrimler olmaksızın sözde demokratik bir sulh, darkafalı bir ütopyadan başka bir şey değildir. (Lenin’den Stalin’e Rus Devrimi 1917-1929)
  • 500 grevcinin askeri birlikler tarafınca öldürülmüş olduğu – “Kanlı Pazar”dan sonrasında en dehşet verici kırım – Lena altın madeninde patlak veren ciddi kavga, endüstri kesimindeki huzursuzluklarda yeni bir süreci başlattı; 1914’te savaşın patlamasından önceki iki yılda nükseden köylü ayaklanmaları da belirleyici oldu. (Bolşevik Devrimi 2)
  • Rus düşünürlerinin bir çok metafizikten oldukca etikten hoşlanmışlardır. (Michael Bakunin)
  • Devrimler olmaksızın sözde demokratik bir sulh, darkafalı bir ütopyadan başka bir şey değildir. (Lenin’den Stalin’e Rus Devrimi 1917-1929)
  • Franko, “İspanya’yı yüce duygularla seven” her insana hitap eden bir davet yapmış oldu. “Hükümetin atadığı yetkililer” ve “dış mihrakların emirlerini… yerine getiren devrimci güruhların” kışkırttığı anarşiden İspanya kurtarılmalıydı. (Komintern ve İspanya İç Savaşı)
  • Toprak mülkiyetinin en köklü halde tekrardan dağıtımıyla da olsa hiçbir burjuva demokratik devrimi Rusya’yı besleyemezdi: Toprak mülkiyetine en etkili darbeyi sadece sosyalizm indirebilirdi. (Bolşevik Devrimi 2)
  • Milliyetçilik, ne özgürlüğü ne de refahı amaçlar; her ikisini de ulusu, dev­letin kalıbı ve ölçütü haline getirmesinin mecburi gerekliliğine feda eder. Ge­lişmesi, hem manevî hem de maddî yıkımla damgalanacaktır.” (Milliyetçilik ve Sonrası)
  • Gayri meşru aşkın diğeri dünyadan onay aldığını varsaymak, aslına bakarsak daha oldukca sonraki Romantiklere özgüydü. Emma Bovary ilk sevdiği Rodolphe’e, “Eminim cennetteki annelerimiz aşkımızı kutsuyordur.” diyordu. (Romantik Sürgünler)
  • Lenin, Komintern’in birinci yıldönümü vesilesiyle yapmış olduğu bir konuşmada “Alman Bağımsız Sosyal Demokrat Partisi’nin onların saflarını terk edip proletarya diktatörlüğünü ve Sovyet iktidarını tanıması İkinci Enternasyonal’e indirilen son ölümcül darbeydi,” “İkinci Enternasyonal öldü” ve “Almanya, İngiltere ve Fransa’daki işçi kitleleri komünistlerin tarafına geçiyorlar” diye övünüyordu. O dönemde yazdığı bir yazıda USPD’yi(Alman Sosyal Demokrat Partisi), Fransa ve İngiltere’deki muadilleriyle, her ikisi de muharebeye karşı çıkmış ve kendilerinin de kısa bir süre içinde ışığı göreceğini ummuş olan Fransız Sosyalist Partisi’ndeki Longuet grubu ILP(Bağımsız İşçi Partisi) ile karşılaştırıyordu. (Bolşevik Devrimi 3)
  • İlk kez Dostoyevski’yi okumaya giriştiğim gece yaşamımın en mühim vakasıydı. İlk aşkımdan bile daha mühim bir vaka… (Dostoyevski)
  • İspanyol Bask’ı koyu Katolik’ti fakat özerklik taleplerini geri çeviren monarşiye karşı geleneksel bir düşmanlığı vardı. Ayrıca şiddetli Franco karşıtıydı. 1 Ekim 1936’da, tekrardan yapılandırılmış Cumhuriyet hükümeti bir kararname çıkararak Bask’a otonomi tanıdı ve Bask hükümeti kuruldu. (Komintern ve İspanya İç Savaşı)
  • …Nasıl ki Osuga nehri ben niye Volga değilim diye yakınma edemezse
    serf de ben niye efendi değilim diye hayıflanmamalıdır. (Michael Bakunin)
  • 1830’larda romantizm revaçtaydı, ağırkanlı Rusya’da bile. (Michael Bakunin)
  • Eğer ertelediğin şey mutluluğun ise,
    Kaybedeceğin şey, koca bir yaşam olur. (Dostoyevski)
  • Dostoyevski ölüm döşeğinde iken karısına son kez baktı ve şu şekilde dedi:
    “Seni düşüncemde bile hiç aldatmadım.” (Dostoyevski)
  • Kapitalizmden sosyalizme geçişin, yönetici derslik olarak burjuvazinin yerini proletaryanın almasını gerektireceğine ve en azından bir-oldukca ülkede, bu yeni düzenin şiddete başvurmadan gerçekleşmesinin düşünülemeyeceğine inanılmış olduğu için, Marx’ın görüşü siyasal ve devrimci bir görüştü. Fakat bununla birlikte bilimsel ve evrimci bir görüştü bu. (Bolşevik Devrimi 2)
  • Oldukça azca olmamız yıkım değil, milyonlar bizimle olacak… (Lenin’den Stalin’e Rus Devrimi 1917-1929)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş