Eğitim

Gündüz Güzeli – Joseph Kessel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gündüz Güzeli – Joseph Kessel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gündüz Güzeli kimin eseri? Gündüz Güzeli kitabının yazarı kimdir? Gündüz Güzeli konusu ve anafikri nedir? Gündüz Güzeli kitabı ne konu alıyor? Gündüz Güzeli PDF indirme linki var mı? Gündüz Güzeli kitabının yazarı Joseph Kessel kimdir? İşte Gündüz Güzeli kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Joseph Kessel

Çevirmen: Aykut Derman

Orijinal Adı: Belle de jour

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750719660

Sayfa Sayısı: 176


Gündüz Güzeli Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Joseph Kessel’in 1928’de yazdığı, yayımlanmasıyla beraber büyük bir skandala neden olan kült romanı Gündüz Güzeli, yazıldıkları süreci aşıp zamana karşı durmayı başarmış edebiyat metinlerinin en başarı göstermiş örneklerinden biri.

Meşhur bir cerrahla evli genç ve güzel Séverine’in kocasına duyduğu aşka karşın tensel haz arayışı içinde gündüzleri lüks bir randevuevinde fahişe, akşamları ise şefkatli bir eş olarak sürdürdüğü çifte yaşamının beklenmedik bir karşı karşıya gelme sonrasında altüst olmasının hikâyesinin anlatıldığı roman, Luis Buñuel’in romandan aynı adla uyarladığı unutulmaz film dolayısıyla beyazperde tarihinin de mühim bir parçası aslen.

Kessel’in romanın maruz kalmış olduğu haksız ve sert eleştirilere cevaben, metnin sonunda dile getirmiş olduğu “insancıl vurgu” okura öyleki başarıyla yansıtılmıştır ki, kitap yazıldığından bu yana edebiyat dünyasındaki yerini sağlamlaştırarak korumaya devam eder.

Gündüz Güzeli’nde benim yapmak istediğim, yürekle ten arasındaki korkulu uçurumu; gerçek, sonsuz ve sevecen bir aşkla bedensel isteklerin dizginlenemez dürtüleri arasındaki derin kopukluğu göstermekti. Uzun süre seven her adam, her hanım –kimi istisnalar haricinde– bu çatışmayı benliğinde taşır. Bu duyumsanır ya da duyumsanmaz, açığa çıkar ya da uyuklar, fakat vardır. Gündüz Güzeli’nin meselesi Séverine’in bedensel isteklerindeki sapıklık değil, bu sapıklıktan bağımsız olarak, onun kocası Pierre’e duyduğu sevgi ve bu sevginin acıklı yanıdır. Yazdığım kitaplar içinde asla bu denli sevdiğim olmamıştır ve ben ona en insancıl vurguyu yerleştirmiş olduğuma inanıyorum. Séverine’e acıyan, onu seven yalnız ben mi olacağım acaba?


Gündüz Güzeli Alıntıları – Sözleri

  • Son haddine varan korkunun kıskançlıkla şu ortak yanı vardır: Onu duyan kimse için en minik olasılık bile kesinlik haline geliverir. Severine’in birbiri ardınca aklına getirmiş olduğu varsayımlar, olmuş bitmiş birer vaka haline dönüşüveriyordu derhal. Felaketin kopacağından kuşkulanmıyordu artık.
  • Andre’yi niçin istemediğini biliyordu, o da ruh ve gövde bakımından yaşamında rastlamış olduğu erkeklerle aynı sınıftandı şundan dolayı, Pierre’in sınıfındandı kısaca. Andre’yle kalsaydı ölçüsüzce sevilmiş olduğu kocasını aldatmış olurdu. Virene sokağındaki eve sevecenlik, itimat ve refah aramaya gelmemişti. Pierre fazlasıyla veriyordu bu tarz şeyleri ona. Veremediği şey o hayvanca, hayranlığa kıymet zevkti.
    Zariflik, eğitim, hoşa gitme arzusu Severine’deki bir şeye ters düşüyordu. Bu şey kırılmak, mısra getirilmek, kati olarak alt edilmek istiyordu, ta ki genç kadının vücudu açılıp serpilsin, gelişsin.
  • “İnsanların sahte zevki hor gördüğü kadar , sahte utanma duygusunu aşağılamayı da bilmesi gerek.”
  • Doruğa vardırılan korku ile kıskançlık arasındaki ortak nokta, acı çeken insanoğlunun en minik olasılıklara bile mutlak gözüyle bakmasıdır.
  • Ruhun ve tenin dramını sergilemek, birinden ya da ötekinden olabildiği seviyede özgürce söz etmeksizin bana olanaksız benzer biçimde geliyor.
  • İnsanların düzmece zevki hor görmüş olduğu kadar düzmece utanma duygusunu aşağısamayı da bilmesi gerek.
  • O genç hanım, kendi gerçek varoluş sebebini kupon kumaşlar, mankenler, tezgahtarlar ve satıcılar içinde buluyordu.
  • “Bilmenin sana bir kötülüğü olması imkansız, insan gözü kapalı yaşayamaz.”
  • Doruğa vardırılan korku ile kıskançlık arasındaki ortak nokta, acı çeken insanoğlunun en minik olasılıklara bile mutlak gözüyle bakmasıdır.
  • Bir ölüm mahkûmu son anlarını sevdiğinin anılarıyla geçirmez miydi?
  • Giysim güzel oldu, içimden eğlenmek geliyor. Dışarı çıksak diyorum.
  • – Benim tecrübelerime nazaran tüm insanoğlu korkunçlar.
    – Peki niçin böyleyiz öyleyse ?
    – Başka iyi mi olunacağını bilmiyoruz.
  • İnsanların düzmece zevki hor görmüş olduğu kadar düzmece utanma duygusunu aşağısamayı da bilmesi gerek.
  • Giysi, hanımda tenselliğin işlevidir, iffetli bir kadının giyinmesi bana nazaran edebe aykırıdır.
  • Tenselliği işleyen sanattan daha bulaşıcı bir sanat yoktur.


Gündüz Güzeli İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Okuduğum en garip kitaplardan biri ‘Gündüz Güzeli’. Kocasına delicesine aşık olmasina karşın gündüzleri buluşma evinde çalışmaya başlamış olan bir kadının hikayesi. İlk kere bir karakteri anlamaya çalışırken zorlandım, niçin diye sormuş oldum devamlı. Neden bir insan kendine böylesi bir yaşamı reva görür? Ruhuna yetmeyen şey neydi de bedeninin kölesi oldu? Bunu bir tek insan doğasına, yazarın da söylediği benzer biçimde”insanlik haline”indirgemek yanlış olur. Kitapta oldukca net belirtmese de geçmişinde yaşamış olduğu travmatik bir vaka ya da ruhsal bir durum söz konusu. Yazarın tarzında sevdiğim şeylerden biri de +18 sahneye yer vermeden – ki bu şekilde bir kitapta beklenti bu yöndeyken- bir tek karakterin iç dünyasını anlamamıza destek olacak şekilde hikayeyi kaleme alması. Aksi takdirde pornografik, rahat bir kitap olmaktan öteye gidemezdi..
İnsanları anlamakta zorlandığım şu hayatta Severine iyice kafamı karıştırdı. Kült bir yapıt olmasından da mütevellit okunmaya kıymet bir kitap.
Kitabın sonu itibariyle -ki etkisinde bırakan bir sondu- artık Severine’e acıyan yalnız sen değilsin Joseph Kessel 🙂 (Nursen)

1928 yilinda basilan ve bir sure sonrasında da yasaklanan bir kitaptir. Konusu itibari ile uç noktalarda işlenmiş evli olan bir kadının gündüzleri buluşma evine giderek çalışmasını anlatmıştır ve sonralarında da felakete sürüklenen evliliğini mevzu almıştır. 1967 yapımli filmi de mevcuttur . Kitapta +18 lik kısımlar yoktur. (Han.delice)

Uzun zamandır kitaplığımda duruyordu, şimdiye kadar niçin okumamışım diye hayıflandım! Oldukca ince bir kitap esasen, bir çırpıda okunuyor. Kitap, zamanında filme de çevrilmiş. Bir doktorun eşi, dürtülerine yenilip gündüzleri eşi işteyken bir buluşma evinde çalışıyor. Gizli yaşamının eşiyle yaşamını etkilemeyeceğini düşünürken asla beklenmedik vakalar oluyor. Mutlaka okuyun; ben oldukca etkilendim. (Elif Öksüz)


Gündüz Güzeli PDF indirme linki var mı?


Joseph Kessel – Gündüz Güzeli kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Gündüz Güzeli PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Joseph Kessel Kimdir?

Rus Asıllı Joseph Kessel 1898 senesinde Arjantin’de dünyaya gelen. Doktor olan babası üç yıllığına Arjantin’e gittiğinde Kessel bu topraklarda dünyaya gelmiş. Aile ondan sonra Rusya’ya dönmüş fakat 1908 senesinde Fransa’ya göçerek ilkin Nice’e sonrasında da Paris’e yerleşmis. Joseph Kessel 17 yaşlarında gazeteciliğe başlamış.

Birinci Dünya Savaşında orduda ilkin süvari olarak vazife yapmış ondan sonra pilot olmuş. Bir görevle Vladivostok’a gitmiş sonrasında tüm dünyayı dolaşmış. Sandi ile tanışarak evlenmiş. Esrar ile de tanışmış ve ömrü süresince kullanmış.

Uluslararası gazeteci olan ve hemen hemen yirmisine gelmeden meşhur bir yazar olan . Kessel 1922 ve Kızıl Stepler,’i 1923 senesinde Tayfa’yı yazmış . Maceraseven bir delikanlı olan ve hanımefendileri. Içkiyi, kavgayı seven Kessel, değişik ülkeleri, değişik kişilikleri tanımak için dünyayı dolaşmaya başladı. Paris’e bayılıyordu. Montmartre gansterleri ile Rus göçmenleri en iyi romanlarından önde gelen “Gündüz Safası” na mevzu oldu. Otuz yaşına varmadan Fransız Akademisine üye oldu. Tüm bu başarılar ve maceralarla süslü bir yaşam, karısının ölümü ile, Kessel’ın gözünde anlamsızlaştı.

1932 senesinde bir gazetecilik görevi ile Kızıl Denize gitti. Hitler başa geçtiğinde yahudilere meydana getirilen zülum karşısında sessiz kalamıyarak yahudi alehtarlığı hayata geçirmeye başlamış olan Gringoire gazetesinden çekilme etti. Amerikaya film yapımı için çağrıldı. Cenup Amerikaya gitti. Savaş muhabiri olarak İspanyol iç savaşına katıldı. İkinci Dünya Savaşı başladığında Fransa’ya yerleşti ve Rezistansa katıldı . Kessel yahudi olduğundan tehlikeli seneler yaşadı. Savaş sonrasında Petain hakkında ve Nürenberg’de cenk suçluları için oluşturulan mahkemelerde gazetecilik görevini üstelendi

Savaş sonrasında üç kitabı yayımlandı. Yeniden evliliğe ilk adımını attı. Afrika’ya gitti. “Aslan” adlı kitabı büyük başarı kazadı. Bir milyondan fazla sattı. Nazi – Eichman davasını gazetecii sıfatıyle izledi. Afganistana gitti “Atlılar”ı yazdı .

Yetmişini aştığında dostlarını birer birer yitirmek onu oldukca etkiledi. “Dosta Veda” ve “Vahşi Zaman” adlı kitaplarını yazdı. Kalp krizi geçirmesine karşın alkolü ve sigarayı bırakmadı.1979 da seksen yaşlarında öldü.

Kessel, Albert London ve Ernest Hemingway benzer biçimde gazeteci-yazar geleneğindendir. Onda, fanatik olduğu Joseph Conrad’ın da izleri görülür.

Kessel’ın romanları pek oldukca filme mevzu olmuştur. Başlıcaları Bunuel’in Gündüz Safası, Melville’in Gizli Ordusu ve Frankenheimer’ın Atlılar’ıdır


Joseph Kessel Kitapları – Eserleri

  • Aslan
  • Atlılar
  • İblisin Oyunu
  • Gündüz Güzeli
  • Gölgeler Ordusu
  • Stavisky Rezaleti
  • Gündüz Safası
  • Kanatlılar
  • Çöl Menekşesi ‘Violette’


Joseph Kessel Alıntıları – Sözleri

  • Son haddine varan korkunun kıskançlıkla şu ortak yanı vardır: Onu duyan kimse için en minik olasılık bile kesinlik haline geliverir. Severine’in birbiri ardınca aklına getirmiş olduğu varsayımlar, olmuş bitmiş birer vaka haline dönüşüveriyordu derhal. Felaketin kopacağından kuşkulanmıyordu artık. (Gündüz Güzeli)
  • Zevk söylediğin boşuna şeydi, tadını alır almaz tadı bozuluverirdi. (İblisin Oyunu)
  • Sözlerin kanatlanıp uçabilmesi için içinde doğdukları dilde yuvalanmaları gerek. Bir başka dilde kanatlarını yitirirler. (Atlılar)
  • “İnsanın, kendi de bilincinde olmadan tasarladığı kötülüğü sadece Allah öncesinden bilir.” (Atlılar)
  • Jandarmaların tutuklularıyla beraber ona getirdikleri polis notlarındaki satırlardan bir şeyler çözmeye çalışıyordu.
    “Bağımsız kişilik, keskin zekâ; kibirli ve alaycı tavır” diye okuyordu kumandan. “Ezilmesi gerek” diye yorumluyordu. Sonra “seçkin bir köprü ve yol mühendisi” diye yazıyordu. “İyi kollamalı” (Gölgeler Ordusu)
  • Burada hayvanlar her hakka haizdir. Onların refah içinde olmalarını isterim. Hiçbir gereksinimleri tamamlanmamış olmasın, insanlardan korunsunlar, mutlu olsunlar isterim. (Aslan)
  • Birbirimize yaptığımız kötülüğü en uç noktada hissedecek kadar seviyoruz birbirimizi ve bunu kaldıramıyoruz, anlıyor musunuz? O süre da her birimiz suçu ötekinin üstüne atmak istiyor, atmak zorunda. (Aslan)
  • Durgun sular ekseriyetle tehlikeli ve zararı dokunan olur. (Aslan)
  • ölmeye karar verdim ,beni öldürmen için de seni seçtim .. (İblisin Oyunu)
  • Kimi insanoğlu vardır, yanlarına yaklaşıldığında, beraber olunduğunda, nezaket kurallarının gerektirdiği girizgâhların, söz dolandırmaların onlar için hiçbir anlamı yoktur, şundan dolayı bu insanoğlu kendi dünyalarında tüm uzlaşımların haricinde yaşarlar ve sizi derhal bu dünyaya çekerler. (Aslan)
  • Bir ölüm mahkûmu son anlarını sevdiğinin anılarıyla geçirmez miydi? (Gündüz Güzeli)
  • “Gün gelir, en kuvvetsiz olan kadar en kuvvetli olan da kendisine yardım edilmiş olduğu görmek ve bu yardımdan hoşlanmak ihtiyacını duyar. İnsanoğluna kimi zaman başkalarını korumak, kimi zaman de başkalarının onu koruması gereklidir.” (Atlılar)
  • – “Ölüyormuş, ee napalım? Yeterince uzun yaşamadı mı?”
    – “İnsan hiçbir süre yalnız ölmeyi hak edecek kadar uzun yaşamaz.” (Atlılar)
  • Şan ve şöhretin korkudan daha güvenilir bekçisi yok. (Atlılar)
  • Oldukca güzel, görkemli şafaklar görmüştü, insanoğlunun âşık olmak isteyeceği, insana güç veren, sevinç veren şafaklar… Ama hiçbiri, yaşamış olduğu dehşetin sonrasında sökerken, ona tekrardan doğduğunu hissetiren bir şafağın yerini tutamazdı. (İblisin Oyunu)
  • Dünyada onlar kadar varlıklı kimse yoktu. Zira hiçbir şeye haiz değillerdi ve bundan fazlasını da istemiyorlardı. (Aslan)
  • Sonra, koca kafası toza gömüldü, hareketsiz kaldı.
    Benzi atan Miss Evelyn yere atladı. Kuruma’nın cesedi karşısında, en sonunda karşısındakinin bir insan olduğu yönünde muğlak bir izlenime tutuldu. (İblisin Oyunu)
  • “Evlatların kitaplardan daha acele yaşlanacağını hesaplamamıştım.” (Aslan)
  • – “Neden korktun?”
    – “Neden olacak, ölümden.”
    – “Gerekmezdi,” dedi usulca yaşlı adam.
    Demirci heyecanla fakat tatlılıkla
    – “Senin kadar ölüme yakın olunca bu şekilde konuşmak kolaydır, dede.”
    – “Sen daha yakınsın,” oğlum dedi yaşlı adam “Zira sen ondan korkuyorsun.” (Atlılar)
  • “Bir yaranın iyileşmesi için ağrı çekmek gerekir.
    Mutluluk da böyledir Uraz, ruh ağrımalı ulaşmak için.” (Atlılar)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş