Eğitim

Son Tiryaki – Müfit Özdeş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Son Tiryaki – Müfit Özdeş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Son Tiryaki kimin eseri? Son Tiryaki kitabının yazarı kimdir? Son Tiryaki konusu ve anafikri nedir? Son Tiryaki kitabı ne konu alıyor? Son Tiryaki PDF indirme linki var mı? Son Tiryaki kitabının yazarı Müfit Özdeş kimdir? İşte Son Tiryaki kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Müfit Özdeş

Yayın Evi: Metis Yayınları

İSBN: 9789753421119

Sayfa Sayısı: 224


Son Tiryaki Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir türlü çalıştırılamayan aile yadigârı bir geçirme makinası, dünyayı devasa bir et besi çiftliği olarak gören uzaylı bir mahluk, sigaranın tamamen yasaklandığı Dünyadan kaçan bir tiryaki, insanoğluna âşık olan bir peri kızı, tüm yaşayanların acısını çekmesi için yapılmış bir robot, başka bir olasılık düzeyinden gelen ve Dünyalı erkeklere bayılan bir karı, uzaydan geldiğini iddia eden bir ayyaş, dünyanın yok olan yüzeyinden yeraltına kaçan ve orada “mükemmel” bir seviye kuran insanoğlu…

Son Tiryaki’nin masal-bilimkurgu evreninde tanışacaklarınızdan bazıları. “Hardcore” bilimkurgudan peri masalına, Aziz Nesin hikâyelerinin tadını çağrıştıran ve son aşama Türkiye’ye özgü mizahi bilimkurgu öykülerinden karanlık bir anti-ütopyaya kadar değişik alt türlerde yirmi üç öykü.

İlk kez 1996’da yayımladığımız kitabın bu genişletilmiş basımı bilhassa yeni dönem okurlarımız için…

(Tanıtım Bülteninden)


Son Tiryaki Alıntıları – Sözleri

  • Bu zamanda kimin sinirleri bozuk değil ki aslına bakarsan?
  • Artık Külkedisini, Uyuyan Güzeli, Pamuk Prensesi değil, üvey anneleri, büyücü bayanları, fena kraliçeleri oynama zamanı!..
  • Herkesin bilmiş olduğu bir şeyler var hayatta, yalnız benim bilemediğim ve nedense asla öğrenemediğim.
  • Bizi tek boyutlu ve tek yönlü bir süre çizgisinde yaşamaya mahkûm eden yazgımız, bizlere gittiğimiz yeri görme hakkını da tanımamıştır.
  • “Aslında ben senin tiryakin değilmişim… Özgürlüğümün tiryakisiymişim… Seçme hakkımın, hayatımın, kendimin tiryakisiymişim. Sana değil, bağımsızlığıma bağımlıymışım.”
  • “…Gün doğuyor durmadan önüme / Ve durmadan batıyor ardımdan / Dur diyorum uzanan gölgeme / Durmuyor…”
  • İnsanı yüreğinden vuran gerçek güzellik, pırıl pırıl bir zekânın yüze ve bedene yansımasından başka ne olabilirdi ki?
  • Önümüze bakarak sağlam adımlarla yürüyeceğimize, gözümüzü geldiğimiz yere dikip sırtımızı gideceğimiz yere döneriz ve kıçımızın dikine kör bir koşu tuttururuz.
  • Biz insanoğlu zamanı bir garip yaşarız. Hep bugünden yarına yürümek zorundayızdır. Yerinde sayma olanağımız bile yoktur.
  • “Orhan’a Burhan’a tutuldum diye, sana olan engin aşkımın söneceğini iyi mi düşünebildin?”


Son Tiryaki İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Türk bilim kurgusu.. Biraz eğreti duruyor sanki. Okuyana kadar bende öyleki diyordum. Hadi kitabımızı incelemeye başlamış olalım.
Öykü kitabı olan kitabımızın ilk olarak kapağına vuruldum dostlar. Kapak ve isim beni al ve oku dedi resmen. Bilim kurgu aklımda hep yabancı yazarların yazdığı kurgular ile özdeştiği için İstanbul’a gelen uzaylı öyküsünü ciddiye alamam sanıyordum fakat yazar beni kötü yanılttı. Hiç bir bilim-kurgusal öge yabancı durmamış üstelik bazı öyküler ürpertici derecede gerçekçi. Kültürümüze özgü ögelerin bilim kurguya bu kadar iyi gideceğini tahmin edemezdim. Bazen terimsel kısım abartı benzer biçimde gelse de yinede oldukca keyifli bir okumaydı.
Benim favori öyküm kitabada adını veren Son Tiryaki oldu. Ne yazık ki bir sigara bağımlısıyım ve yazarın dünyadaki bile değil galaksideki son sigara bağımlısına bakış açısını oldukca sevdim.
Kısacası alın okuyun. Öykü kitabı olduğundan başka kitaplarla birlikte ara ara okuyarak bile devam edebileceğiniz oldukça hoş bir edinim olacağına yürekten inanıyorum.. (Duygu S.)

Toplum Sözleşmesi Sadece 1TL: (Kitapyurdu.com)

Türk Usulü Bilimkurgu Öyküleri: Son Tiryaki: Ülkemiz sınırları içinde etkinlik gösteren düşsel edebiyata katkıda bulunan yazarların ne kadar mühim bulunduğunun en büyük kanıtlarından biridir Müfit Özdeş. Kitabın yazılışı 20 küsür yıl öncesine dayansa da, içinde oldukca daha eski öyküler mevcut. Yazar, senelerce biriktirdiği öyküleri bu yapıtında bir araya getiriyor.
33 kitabından oluşan Metis Bilimkurgu Dizisi‘nin içinde yer edinen tek Türk yazar Müfit Özdeş. Son Tiryaki ise onun tek kitabı. İçinde 15 tane bilimkurgu öyküsü barındıran kitabı okumak bir fazlaca keyifli.
Öykülerde karakter isimlerinin bizlere {hiç de} yabancı olmayışı garip detaylardan biri. Günlük hayatımızda sıkça karşımıza çıkan adların kullanılması, bu kitabı birazcık daha “bizden” kılıyor.
Kitabın kapağı oldukca hoşuma gidiyor. Kapaklarına bayıldığım bu bilimkurgu serisinin en beğendiklerimden birisi de, asla şüphesiz Son Tiryaki. Resimdeki atronotun elinde sigara oluşu, bana bakılırsa kitapta bulunan aynı isminde öykünün ruhunu oldukca iyi yansıtıyor.
15 öykü var demiştim ve şimdi onlara tek tek değineceğim. Öyküleri özetlediğim sanılmasın, bir tek yüzeysel olarak bahsettim. Yine de, okumak istemeyenler öykü yorumlarının peşinden okumaya devam edebilirler.
Öykülere Özetlemek gerekirse Göz Atalım:
1. İki Kısa Bir Uzun: Yirmi yıldan fazla bir süredir görüşmek istemeyen iki arkadaşın, bir restorantta birbirlerine rastlamalarını ve peşinden gelişen biyolojik ve fizyolojik vakaları konu alıyor bizlere bu öykü. Yalçın ve Sema’nın birliktelikleri ile, senelerdir çalıştırılamayan bir madde transformatörü içinde iyi mi bir ilişki olabilir?
Kitabın ilk öyküsü hakkaten oldukca kuvvetli. İnsanda öteki öyküleri de bir an evvel okuma isteği uyandırıyor ve Özdeş bu işi hakikaten biliyormuş dedirtiyor. Ayrıca, öyküyü okurken Christopher Nolan’ın başyapıtı The Prestige’i hatırlayacaksınız.
2. Love.Exe Destanı: Özdeş bu öyküsünde insanoğlunun kökenine kendi hayal gücü ile ışık tutuyor. Analarımız ve babalarımız aslen birer bilgisayar ve biz de “Love.Exe” adlı bir bilgisayar programının ürettiği minnacık yazılımlar olabilir miyiz desiniz? Zekiceydi.
3. Krrçiysk: Oldukça orijinal bir fikirden yola çıkan bu öyküde, Merendiz adlı gezegenin, bazı özellikleri insanları çağrıştıran böceğimsi akıllı ırkı açlıkla savaşım etmek zorundadır. Trilyonlarca Merendizli’yi doyurmak için bilgisayar kumandalı robotlar ve gemiler ışık hızında hareket etmekte ve evrenin çeşitli yerlerinde “et” aramaktadırlar. Yolu Dünya’ya düşen yürekli Merendizli Krrçiysk, bu et dolu gezegenin Türkiye adlı ülkesinde Ahmet adlı bir evladı gözüne kestirir ve uzun soluklu sürek avının düğmesine basar…
4. Son Tiryaki: Sigaranın tümüyle yasaklandığı bir Dünya’dan ne kadara bir sigara tiryakisi… Kitaba da adını veren bu öyküyü sevdim. Sigara tiryakisi Selim’in içtenliği ve samimiyeti bir okur olarak beni öyküye bağladı. Geleceğin dünyasında tütün, et tüketmek ve daha birçok şey yasaklanmıştır. Ve insanların meslekleri bilgisayarlar tarafınca belirlenmektedir. Dünya’da kalan son tiryakinin son umudu ise, Rousseou gezegenidir. Şu sebeple orada sigara dahil pek oldukca şey serbesttir ve isteyen hepimiz gidebiliyordur. Selim’in de sigarayı bırakmak benzer biçimde bir niyeti olmadığından, Rousseau gezegenine yerleşmeyi kafaya koyar. Özeş’in kaleminden çıkan ve birkaç değişik duyguyu bir arada yaşatan bu öyküyü okumak keyifliydi. Fakat kitapta Son Tiryaki’den daha başarı göstermiş öykülerin bulunduğunu belirtmekte de yarar var.
5. Peri Kızı Nurcihan: Mehmet Sadullah Efendi’nin kızı Nurcihan, günün birinde Ahmet adlı ademoğluna gönül verir ve masalsı bir atmosferde gerçekleşecek olan vakalar zinciri de bu şekilde adım atar. Periler ve insanlara dair bir öykü.
6. Hatalı Üretim: Özdeş tıpkı “Love.Exe”de olduğu benzer biçimde, bu öyküsünde de yaradılışa odaklanmış, Tanrı’nın hanım ve erkeği iyi mi yarattığına kendi bakış açısından bir yorum getirmiş. Özdeş’e bakılırsa, tüm insanların işlemcileri yanmıştır ve bu yüzden asla tam olarak mutlu olamazlar. Sizce de birazcık mantıklı değil mi?
7. Karasevda: Post apokaliptik bir dünyaya oluşturulan bir öykü, oldukca azca da distopyaya girdiğini söylemek mümkün. 4. Boğaz Köprüsü, ardı ardına patlayan atom ve hidrojen bombaları, havaya uçan tankerler, alev alev yanan İstanbul ve tüm bunların ortasında Süheyla ve Zeki’nin aşkları. Ve doğal bombaların etkisiyle başkalaşmış insanlarla dolu bir kent karşılıyor bizi.
8. Kimin Ağrır O Bağırır: Hiçbir derdi ve tasası olmayan bir padişaha günün birinde rahat batar ve ülkesindeki telgrafın tellerine niçin kuşların konmadığını merak eder. Bu merakı veziri vasıtasıyla gideren padişahın başına başka dertler musallat olacak ve ülkesindeki insanoğlu için bir robot yapımına dek sürecek vakalar silsilesi başlayacaktır. Ve bu robot/bilgisayar, insanların acılarını çekmek için programlanacaktır. Bir ülkenin ağrımayan başı iyi mi ağrır sorusunun cevabı bu öyküde.
9. Telek Dün Gece Öldü: Kitaptaki en karmaşık öykü sanırım buydu. Ya da o anki ruh halim öyküye tam olarak odaklanamamış olabilir. Bir süre, yazarın tam olarak ne anlattığını anlayamadım. Ama Müfit Özdeş bu öykünün sonunu da oldukca garip bölgelere bağlamayı başardı. Büyük Patlama’nın derhal peşinden oluşan, adı sanı olmayan bir bilinçler bütünü. Özdeş bunu “Bilinçli Enerji Oluşumları Kümeleşmesi” olarak adlandırıyor ve başlıyor anlatmaya. Arada bir de inanıp inanmadığımızı soruyor anlatılanlara.
10. Çirkin Prenses: Halkını oldukca seven bir kralın, Ceyn adındaki kızına koca bulmaya emek harcaması öykünün ana izleğini oluşturuyor. Bir gün kararlaştırılır ve toplamda üç aday o gün kıza talip olur. Ceyn adaylardan birini seçecek ve diğerlerinin başı vurulacaktır. Halk ise, meraklı gözlerle çıkacak sonucu beklemektedir.
11. Nergisler Kan Kızılı: Bu öyküde, değişik bir boyuttan ayna vasıtasıyla Dünya’ya gelen güzel bir bayanı ve onun Dünyalı erkeklere olan zaaflarını okuyoruz. Tabii ki geçmişine duyduğu hasret dolu cümleler de satır aralarında bizlere birlikte rol alıyor.
12. Yin ile Yang: Baba Harp, evlatları Yin ile Yang’ı dinlence niyetine Samanyolu galaksisine götürüyor ve bizim haşarı kardeşler de uçan dairelerini alıp Dünya’ya ayak basıyorlar… Özdeş’in, temelinde dinleri eleştirdiğini düşündüğüm kısa bir öyküsü.
13. Nostura’nın Öyküsü: Nostura adlı, uzaydan geldiğini iddia eden bir adam karşılıyor bizi bu öyküde. Dünya’nın havasında bulunan ve Nostura’nın ırkına zarar teşkil eden bir madde yüzünden devamlı içki içmesi gerekiyor bundan dolayı alkol, onun için panzehir görevi görüyor. Bu sırada dünya çeşitli felaketlerle günden güne yok olmanın eşiğine geliyor. Dünya’nın her yerinde günde onlarca UFO görülüyor, Afrika’da insanoğlu donarak ölüyor, Cenup Amerika’daki zelzele Türkiye’yi etkiliyor, iklim tamamıyla değişmiş durumda; bigün kar yağıyor, ertesi gün kırkbeş derecelik sıcaklıkla hepimiz kavruluyor. Ve tüm bunların içinde Lütfi isminde bir yazar, dördüncü romanını yazmak için çabalamakta…
14. Niyazi: Genellerde masallarda karşımıza çıkan ve kahramanımızın üç dileğini yerine getirdikten sonrasında kaybolan cin efsanesini, bilimkurgu ile harmanlamış Özdeş. Cinler aslen gerçekmiş ona bakılırsa ve Dünya’ya 99 ışık yılı uzaklıktaki Kaf adlı gezegende yaşarlarmış. Peki öykünün adı niçin mi Niyazi? Hem öğrenmek hem de birazcık olsun gülümsemek için okumalısınız.
15. Yeraltı İnsanları: “Dünyanın yok olan düzeyinden yeraltına kaçan ve orada “mükemmel” bir seviye kuran insanoğlu…” yazıyor kitabın arka kapağında bu öyküyle ilgili. Kitabın en kuvvetli öykülerinden biriydi hem de ve ben de hiçbir şekilde büyüsünü bozmak istemediğimden, içeriğe değinmeyeceğim. Tür olarak birazcık distopik bulunduğunu söyleyebilirim doğal.
Son Söz
Evet, öyküler özetlemek gerekirse bu şekilde. Fakat kitabı okuduğunuz takdirde, burada anlattıklarımın yetersiz bulunduğunu farkına varacaksınız. Zira bu şekilde şahane öyküleri bir arada bulmak kolay olmuyor devamlı.
Aslında bu kitabın basılma hikayesi de bir fazlaca garip. Metis Yayınları’nın derlediği bilimkurgu dizisinin gösterim yönetmeni Bülent Somay, Özdeş’in öykülerini okuyup beğeniyor. Her ne kadar Özeş basılmasından yana olmasa da, ısrarlarını sürdüren Somay amacına ulaşıyor ve öyküler Son Tiryaki adındaki bu kitapta toplanıyor.
Türkiye’de yazılmış en iyi bilimkurgu öykülerinin bazılarının da gene bu kitapta yer aldığını düşünüyorum. Müfit Özdeş’in Son Tiryaki haricinde başka bir kitabının olmaması hakkaten oldukca üzücü. Keşke asla yazmayı bırakmasaydı ve bizim de şu şekilde dünya genelinde tanınan bir bilimkurgu yazarımız olsaydı.
Ülkemizden çıkan nadide bilimkurgu eserlerinden olduğu, dahası, öncü olduğundan, Son Tiryaki’nin yeri devamlı ayrı olacaktır. Fakat bu durum, kitabın engin edebiyat okyanusunda kaybolduğu ve ulaşmanın oldukca zor olduğu gerçeğini değiştirmiyor ne yazık ki.
Müfit Özdeş’e, ülkemiz bilimkurgusuna kattıkları için teşekkür ediyor ve hemen hemen hiçbir şey için geç olmadığını hatırlatarak, yeni bilimkurgu temalı öyküler kaleme almasını ümit ediyorum.
Eğer olur da Son Tiryaki’yi bir yerlerden bulursanız, asla ummadığınız aniden karşınıza çıkarsa, aman ha kaçırırsanız üzülürsünüz.
Not: Bu yazı yazıldığında kitabın baskısı yoktu fakat tekrardan basıldı. (Bahri Doğukan Şahin)


Son Tiryaki PDF indirme linki var mı?


Müfit Özdeş – Son Tiryaki kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Son Tiryaki PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Müfit Özdeş Kimdir?

1943’te Ankara’da hayata merhaba dedi. Çocukluğu ve gençliği İstanbul’da geçti. ODTÜ’de Elektrik Mühendisliği ve Ekonomi okudu, sadece 1960’lı yıllardaki gençlik hareketlerine katılarak öğrenimini yarım bıraktı. 12 Mart 1971’den sonrasında bir süre Beyrut ve Oslo’da yaşadı. 1975’te Türkiye’ye döndü. Bu tarihten beri özgür ticari çevirmenlik yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babası olan Özdeş, İstanbul’da yaşamaktadır.

Bilimkurguya ilgisi 1940’lardaki “Baytekin” filmleriyle ve 1950’lerde Çağlayan Yayınları tarafınca piyasaya çıkan “Yeni Dünyalarda” dizisiyle adım atar. İngilizce öğrenimiyle beraber Amerikan bilimkurgu dünyasıyla tanışmış ve son kırk yılını bir “fan” olarak geçirmiştir. 1983’ten beri bilimkurgu, fantazi ve masal türlerinde yazmaktadır. Bugüne kadar bir masal / fantazi kitabı (Kimin Ağrır O Bağırır, 1991, Kor Yayınları) ve Metis’ten çıkan Asker Kaçağıbaşlıklı bilimkurgu derlemesinde bir öyküsü yayımlanmıştır. Son Tiryaki, Müfit Özdeş’in ilk bilimkurgu kitabıdır.


Müfit Özdeş Kitapları – Eserleri

  • Son Tiryaki
  • Kimin Ağrır O Bağırır
  • Harici Bir Hariciyecinin Not Defteri


Müfit Özdeş Alıntıları – Sözleri

  • “…Gün doğuyor durmadan önüme / Ve durmadan batıyor ardımdan / Dur diyorum uzanan gölgeme / Durmuyor…” (Son Tiryaki)
  • Bu zamanda kimin sinirleri bozuk değil ki aslına bakarsan? (Son Tiryaki)
  • İnsanı yüreğinden vuran gerçek güzellik, pırıl pırıl bir zekânın yüze ve bedene yansımasından başka ne olabilirdi ki? (Son Tiryaki)
  • Artık Külkedisini, Uyuyan Güzeli, Pamuk Prensesi değil, üvey anneleri, büyücü bayanları, fena kraliçeleri oynama zamanı!.. (Son Tiryaki)
  • Bizi tek boyutlu ve tek yönlü bir süre çizgisinde yaşamaya mahkûm eden yazgımız, bizlere gittiğimiz yeri görme hakkını da tanımamıştır. (Son Tiryaki)
  • Biz insanoğlu zamanı bir garip yaşarız. Hep bugünden yarına yürümek zorundayızdır. Yerinde sayma olanağımız bile yoktur. (Son Tiryaki)
  • Herkesin bilmiş olduğu bir şeyler var hayatta, yalnız benim bilemediğim ve nedense asla öğrenemediğim. (Son Tiryaki)
  • “Orhan’a Burhan’a tutuldum diye, sana olan engin aşkımın söneceğini iyi mi düşünebildin?” (Son Tiryaki)
  • “Aslında ben senin tiryakin değilmişim… Özgürlüğümün tiryakisiymişim… Seçme hakkımın, hayatımın, kendimin tiryakisiymişim. Sana değil, bağımsızlığıma bağımlıymışım.” (Son Tiryaki)
  • Önümüze bakarak sağlam adımlarla yürüyeceğimize, gözümüzü geldiğimiz yere dikip sırtımızı gideceğimiz yere döneriz ve kıçımızın dikine kör bir koşu tuttururuz. (Son Tiryaki)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş