Eğitim

Bir Günah Gibi – Burcu Büyükyıldız Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Günah Gibi – Burcu Büyükyıldız Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Günah Gibi kimin eseri? Bir Günah Gibi kitabının yazarı kimdir? Bir Günah Gibi konusu ve anafikri nedir? Bir Günah Gibi kitabı ne konu alıyor? Bir Günah Gibi PDF indirme linki var mı? Bir Günah Gibi kitabının yazarı Burcu Büyükyıldız kimdir? İşte Bir Günah Gibi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Burcu Büyükyıldız

Editör: Canan Hatiboğlu

Yayın Evi: Ephesus Yayınları

İSBN: 9786055358891

Sayfa Sayısı: 544


Bir Günah Gibi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Aşk ile özgürlük içinde sıkışmış bir bayan… Kuvvetli ve istediğini almaya emin bir adam… Ve tek bir bakışla başlayıp kalplere sızan tutku dolu bir aşk…

Sarp Aras, istediği her şeye haiz, başarı göstermiş ve gelip geçici ilişkiler yaşayan bir adamdı. Hayatındaki eksiğin peşine düşmüş olduğu sırada, tüm inkarlarına karşın tek bir bayan ruhuna dokunmayı başarmıştı.

Hırçın ve karşı konulmaz güzellikteki Ela Kavaklı ise, yalnızca özgür olmakla ilgilendiğini düşünüyordu. Kabusu çağrıştıran hayatından sıyrılmaya çalışırken yakışıklı bir yabancıya görünmez bir prangayla bağlanmış, mutluluğu tutkuyla örülü bir tutsaklığın içinde bulmuştu.

Kalplerindeki sızı onlara sert bir kışın arkasından baharı getirirken, kuvvetli bir adam elleriyle ümit dolu bir aşk yaratacaktı. Hüznünü yeşil gözlerinin ardına saklayan hanım ise doğru ve yanlışın tam ortasında kalacaktı.

Ela, uğrunda verilen muharebeye karşın aşkın ateşinde yanmayı kabul edecek, Sarp’a bir talih vermeyi göze alabilecek miydi? Sonunda birbirlerine tutsak olduklarında, önlerine çıkan engelleri aşacak gücü kalplerinde bulabilecekler miydi?


Bir Günah Gibi Alıntıları – Sözleri

  • “İyiyim ben,”dedi artık kalbine sığdıramadığı aşkının sesine taşmasına izin verirken,”sen azca ilkin sarıldın ya bana…Kendi isteğinle bana koştun ya…Ben fazlaca iyiyim güzelim.”
  • “Bundan dolayı yeşil… Umudu simgeler. “
  • Kalbim, artık orada başka hiçbir şey bulamayacağım kadar seninle dolu.
  • Bir hastalık benzer biçimde kendisini yakalayan bu hislerden iyi mi kurtulacağını kestiremiyordu…
  • “Özgürlük…” Demir’in dudakları alayla kıvrıldı. “İnsanlar özgürlüğü gözlerinde fazlaca büyütürler. Ona aşkın da bir çeşit özgürlük bulunduğunu anlatmalısın.”
  • “Seni seviyorum, ” ve devam etti genç kız. “Seni tanıyana dek aldığım nefesin gerçek bir nefes olmadığını biliyorum. Yaşamaya seninle başladığımı ve bundan sonrasında da yalnızca seninle sürdürebileceğimi biliyorum. İstediğim tek şeyin, tek dileğimin böylece kollarında olmak bulunduğunu artık biliyorum.”
  • “Aşkın ken­disi aslına bakarsanız o kadar da mantıklı bir şey değil. “
  • “Eğer bulduğum boşluklardan kalbine sızmanın bir yolu varsa, bu uğurda her şeyi göze alabilirim.”
  • “ Daha özgür olup değer göreceği bir hayata özlem duyuyordu…”
  • Henüz yaşananlar bu kadar yeniyken sabırsızlandığını biliyordu. Ancak her şeyden ilkin enfes güzellikteki bir bayanı arzulayan bir erkekti ve zincirlerini kırmak için fırsat kollayan tutkusunu dizginlemenin zor olacağının farkına varıyordu.


Bir Günah Gibi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bir insanoğlunun sevdiğine geç kalması iyi mi bir duygu? Sarp bu duyguyu iliklerine kadar yaşıyor ve her seferinde de bunu hatırlamaktan vazgeçmiyor.
Aslında her şey bir rüya ile başlamıştı. Ela gittiği oyuncakçı da görmüş olduğu gözleri unutamamış rüyasında görmüş olduğu gözlerle iyi mi aynı olacağını düşünmekten kendini alamamıştı. Sarp ise kardeşinin yanına giderken yeğenine armağan almak istemiş ve girmiş olduğu oyuncakçı da söylediklerine kulak misafiri olduğu hanıma ilk görmüş olduğu anda tutulmuştu. Kendisinin öteki yarısını tamamlayan hanımdan her ne kadar uzak durmaya çalışsa da her seferinde bir bakmış ki kendini onu izlerken buluyor. Artık onsuzluğu dayanamayacağını anlayan adam Ela’yı kaçırmakta çareyi buluyor.
Bir Günah Gibi yazarın okuduğum üçüncü kitabı olmakla birlikte, dram, aşk, bağlılık ve tutkunun da yüksek dozlarda olduğu bir eserdi. Ela ile Sarp’ın aralarındaki çekimi inanılmaz kuvvetliydi. Sadece aşıklar bunu dile getirmekte geciktikleri için birbirlerine geç kaldılar maalesef. Ama öteki yönden Ela’nın yaşadıkları o denli zor şeylerdiki hakikaten o kuvvetli ayakta duruşuna fanatik olmamak elde bile değildi. Sarp ise Ela’yı sevgisi, aşkı, itimatı ile o denli bambaşka bir insana dönüştürdü ki resmen sararmış yapraklarına çiçekler açtırdı.
Yeri geldi kızdım yeri geldi karakterler ile kavga ettim fakat en önemlisi sonunda kitabı kapatırken gene şunu dedim “bu nasıl bir kalem bu nasıl bir hikaye böyle”. Her duyguyu dolu dolu yaşatan bu eseri okumayan var ise derhal okusun (Sedef Çakmak)

(Spoiler içerebilir.)
Bir Günah Gibi, Burcu Büyükyıldız’dan okuduğum üçüncü kitap. Hikâyemiz aynen şöyleki başlıyor.
Sarp kısaca esas oğlanımız tek gecelik ilişkilerin adamı. Bu şekilde devam eden hayatında bir eksiklik bulunduğunu düşünüyor ve artık tek gecelik ilişkilerden bıkmış bir hâlde gerçek aşkı arıyor.
Bir de esas kızımız var, Ela. Kendisi abilerinin ve babasının baskısından çokça yorulmuş, onların kendisini hor görmeleri ve ezmeleri yüzünden ağlayarak bitiriyor her geceyi. Umarım diyor, ‘Bir gün karşıma o şekilde biri çıkar ki, yaşadığım her acıyı unutturur bana.’ Ardından abisinin kumar borçları yüzünden istemediği bir insanla zorla evlendiriliyor Ela ve bu şekilde aslen birbiri için yaratılmış iki insanoğlunun karşılaşmasını, başından geçenleri, yaşadıklarını okuyoruz.
Bu kitabı anlatamayacağım kadar fazlaca sevdim. Zaten her Burcu Büyükyıldız kitabında aynı şeyi söylüyorum fakat okumayı sevdiğim biçim bu. Sarp ve Ela’nın yaşadıkları bana kalırsa hakikaten o şekilde hafife alabileceğimiz tarzda şeyler değil. Saro her geçen dakika, Ela’ya geç kalmışlığının pişmanlığı altında ezilirken; Ela ise duygularının yanlış bulunduğunu düşünüyor ve kalbinin sesini dinlemek istediği her an mantıklı yanının büyüklüğü altında kalıyor. Okurken birden bire değişiyor işleyiş. Başlarda, bilhassa Ela’nın ailesiyle yaşamış olduğu aksilikleri ve zorlukları okurken, ruhen çöktüm. Fakat Sarp… Bilmiyorum, bir insan bundan daha güzel sevebilir mi? Böylesine yaşayabilir mi aşkını kalbinde… Nasıl naif, iyi mi güzel sevdin sen Ela’yı? İçinden geldiği benzer biçimde, kalbinin atışı, aldığın her bir nefes ona bağlıymış benzer biçimde.
Ela’mız ise tam bir hırçın prenses. Fakat bu hırçınlıkları ve inatçılığı Sarp kaptırdığı kalbinin sesini duymamak için aslen. Kendine yedirememesindendi…
Tertemiz ve en derinden gelen bir aşk, azıcık entrika, birazcık polisiye ve en güzelinden bir ailenin *şundan dolayı Burcu ve Demir’i karıştırmazsam asla olmaz* öyküsünü okumak istiyorsanız, sizi Bir Günah Gibi’ye doğru alalım. Teşekkürler, sevgiler (damy)

Bir Günah Gibi: Bir günah benzer biçimde
Ela anasınıfı öğretmenidir.. Annesini ufak yaşta yitirmiş, babası ve abisi tarafınca hor görülmüş babanesi yaşarken onu kanatları altına almıştır.. Babanesi öldükten sonrasında ise babasının arkadaşı hasan elaya göz koymuş elanın kardeşinin kumar borçlarından dolayı elayı babasından karşılık olarak istemiştir..
Sarp, babasının şirketini devir aldıktan sonrasında hususi yaşamını gizli saklı yaşayan ailesine düşkün elit bir iş adamıdır..
Hayatında bir şeylerin noksan bulunduğunu kuzenine anlattıktan sonrasında aynı kelimeleri bir kızın ağzından duyduğunda başına gelecekler den cok haberi yoktu ve uzak durmak için elinden geleni yapmış oldu.. Kuzeninden o kızı araştırmasını isterken başının aşk ve öteki ihtimallerin geleceğini düşünmedi ve belanında..
Babasına ve hayatında hiç kimseye güvenemeyen sertlik görmüş bir bayan başka bir adama iyi mi güvenirdiki?
#kitapoku #booknerd #sözler #kitaplık #okumak #sayfa #bookstagram #reading #kitaplariyikivar #okumahalleri #booklover #book #kitapaşkı #instagram #kitaplar #kitap #kahve #kitapsever #kitapkurdu #kitapkokusu #sevgi #ülke #kitapyorum #kesfetteyiz (Yasemin bayrak)


Bir Günah Gibi PDF indirme linki var mı?


Burcu Büyükyıldız – Bir Günah Gibi kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Bir Günah Gibi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Burcu Büyükyıldız Kimdir?

9 Nisan 1987’de İstanbul’da hayata merhaba dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kısmı’nden mezun olduktan sonrasında İnsan Kaynakları kariyerine süregelen genç yazar, 2011 senesinde evliliğe ilk adımını attı. Uzun seneler sırasıyla danışmanlık, teknoloji ve enerji sektörlerinde Yetenek Yönetimi Uzmanı olarak çalıştı. Ufak yaşlardan beri içinde olan okuma ve yazma sevgisi, lise döneminde kurgularını kâğıda dökmeye kadar gitti. Yazdıklarını ilk kez 2012 senesinde, kendi adıyla açmış olduğu Facebook sayfasında ve hikâye forumlarında okurlarla buluşturdu. Aşk ve tutkuyu, polisiye ve aksiyon ögeleriyle harmanlayarak on ikiden fazla roman durumunda hikâyeye imza attı. Ağustos 2014’te raflarda yerini alan ilk basılı kitabı Çilek Mevsimi okurların büyük takdirini kazandı. Yazarın bunun haricinde Aşk Her Şeyi Affeder mi, Bir Günah Gibi ve Cezayir Menekşesi adlarıyla piyasaya sürülen, bir aile serisine ilişkin üç kitabı daha bulunmaktadır. Şimdilerde yeni kitaplarının hazırlığında olan Büyükyıldız sevmiş olarak yazdığı serisinin arkasından bambaşka türlere ilişkin kurgularını da kitaplaştırmayı planlamaktadır.


Burcu Büyükyıldız Kitapları – Eserleri

  • Çilek Mevsimi
  • Bir Günah Gibi
  • Aşk Her Şeyi Affeder mi?
  • Cezayir Menekşesi


Burcu Büyükyıldız Alıntıları – Sözleri

  • Kalbi ona aitken, nefesi nefesine karışıp teni kokusuna bulanmışken, nefes alabildiği her gün aynı mevsimin kollarındaydı. Kulağına fısıldanan aşk dolu sözler, ateşe veren dokunuşlar ve burnuna dolan çilek kokuları dün benzer biçimde aklındayken, sonsuza dek sürecek tek bir mevsimde tutsak kalmıştı. (Çilek Mevsimi)
  • “Bundan dolayı sen benim aldığım nefessin. O yüzden devamlı…Öncelik sensin… Sadece sen!” (Cezayir Menekşesi)
  • “Aşk…Bu şekilde yakar mı insanı? Her şeyi unutturur mu? Kendini bile…” (Aşk Her Şeyi Affeder mi?)
  • “İyiyim ben,”dedi artık kalbine sığdıramadığı aşkının sesine taşmasına izin verirken,”sen azca ilkin sarıldın ya bana…Kendi isteğinle bana koştun ya…Ben fazlaca iyiyim güzelim.” (Bir Günah Gibi)
  • “Eğer bulduğum boşluklardan kalbine sızmanın bir yolu varsa, bu uğurda her şeyi göze alabilirim.” (Bir Günah Gibi)
  • Bundan dolayı ben, seni izlerken aklımı kaybediyorum. Senden başka her şeyin silindiğini hissediyorum. (Aşk Her Şeyi Affeder mi?)
  • “Kuzey… Ben…”
    “Ne oldu?” Elini onun yüzüne götürüp, gözlerinden akan yaşları kuruladı. Fakat her okşayışından sonrasında yenileri ekleniyor, parmaklarına onun berrak gözyaşları karışıyordu. “Neden ağlıyorsun?”
    “Biz… Gerçekten evlenecek miyiz?” diye sordu kendisine engel olamadan. En çılgın hayallerinde, en pervasız düşlerinde bile bu kadarını isteyememişti. Önündeki her yol Kuzey’e çıksa da, bir gün onun karısı olmayı içinden dahi geçirememişti.
    “İstemiyor musun?”
    Selin ellerini onun erkeksi dudaklarının üzerine kapattı. “Hem de nasıl istiyorum…” diye mırıldandı. “Sadece… Ben… Dileğimin bu denli çabuk gerçekleşeceğini tahmin edememiştim.”
    “Dileğin mi?”
    “Hı hı… Pastamı üflerken içimden geçirdiğim dileğim…” “Ne dilemiştin?”
    Bir hıçkırık daha aralarındaki kısacık mesafede kayboldu.
    “Seni…” diye inledi. Ona dokunmayı bir türlü bırakamayarak, ellerini devasa vücudunda dolaştırmaya devam etti. Gözlerinden bu kez mutluluk gözyaşları akıyordu. Küçük damlalar dudaklarına iniyor, Kuzey dudaklarını onunkilere sürttüğü anda yok oluyordu. “Sonsuza kadar sana ait kalmayı diledim.” Yüzü meleksi bir gülüşle aydınlandı. Adamın dev gibi elini alıp, kalbinin üzerine bastırdı. “Seni ilk gördüğüm andan beri… Her dileğimde sen vardın, Kuzey,” diye fısıldadığı anda dudakları hoyratça yakalandı.
    Kuzey onun sözleri zihninde yankılanırken, dilini ıslak ağzına kaydırdı. Gözlerini kapatmıştı, sanki oraya akın eden ışığı saklıyordu. Elleri, dili, dudakları onu hissetmekle yetinemiyor, boğazının gerilerinden çıkan hırıltılar Selin’in inleyişlerine karışıyordu. Bir şeyler oluyor, tüm vücudunda, ruhunda hissettikleriyle sarsılıyordu. Nasıl bir tutkuydu bu? Nasıl her dokunuş açlığını artırıyor, parmak uçları daha fazlası için sızlıyordu? Kalbinin tam ortasında, küçücük bir ateş parçasının yarattığı yangın vardı. Sanki… Aylar süresince esir ettiği duygular, zincirlerini kırıp özgür kalmışlardı. Alevler yükseliyor, onu içine almaya hazırlanıyordu. Ve Kuzey… Artık direnmeyi bırakmıştı. Düşüyor… Düşüyor… Düşüyordu…
    ️ (Cezayir Menekşesi)
  • “Bazen…” diye mırıldandı Selin dudakları hafifçe kıvrılırken. “Bana bu şekilde âşık olduğuna inanamıyorum, biliyor musun? O denli rüya gibiydi ki bu. Şimdi düşünüyorum da… Sanırım seni elde etmek adına yaptıklarım, kurduğum hayaller… Hiçbirinin içinde senin bana delicesine âşık olman yokmuş. Galiba bunu o denli imkânsız görmüşüm ki, hayal etmeye bile korkmuşum.”
    Genç adam onun incecik elini alıp kalbinin üstüne bastırdı. “Duyuyor musun?” diye sordu. Göğsündeki cenk fazlaca uzun süredir sürüyordu. Bazen bu, Kuzey’i bitkin düşürüyor, alışkın olmadığı duygular dengesini bozuyordu. Ama yalnızca Selin’e dokunmak yetiyor, aşk, kıskançlık, tutku, hiddet, koruma hissi birbirine karışsa da, hayatında hiçbir şeyin ona bu kadar doğru gelmediğini biliyordu. “Senin için… Sen varsan… Benimsen… Burası yalnızca o vakit atıyor.” (Cezayir Menekşesi)
  • Ne vakit mutlu etsen, mutlu ettiğinden daha çok canımı yakıp beni yerle bir ediyorsun. (Aşk Her Şeyi Affeder mi?)
  • “Seni seviyorum, ” ve devam etti genç kız. “Seni tanıyana dek aldığım nefesin gerçek bir nefes olmadığını biliyorum. Yaşamaya seninle başladığımı ve bundan sonrasında da yalnızca seninle sürdürebileceğimi biliyorum. İstediğim tek şeyin, tek dileğimin böylece kollarında olmak bulunduğunu artık biliyorum.” (Bir Günah Gibi)
  • Kalbim, artık orada başka hiçbir şey bulamayacağım kadar seninle dolu. (Bir Günah Gibi)
  • İnsan kimi zaman birine verdiği kıymeti, onu kaybettiğinde anlardı. O zamana dek inkar edilmiş her şey önemini yitirir, geriye kaybın sızısı ve dile getirilmemiş sözlerin, yaşanamamış saniyelerin pişmanlığı kalırdı. (Çilek Mevsimi)
  • “Sen de tıpkı benim benzeri biçimindesin. Senin için hiçbir duygunun sınırı yok. Ya sıcacık bir güneşsin, ya da şiddetli bir fırtına. Ya hep, ya asla…” (Çilek Mevsimi)
  • “Sevmek mi?” diye gürledi Kuzey onun kollarındaki çırpınışına dayanamayarak. “Sevmek, hedefine herhangi birini koyabileceğin boktan bir kelime!” Şiddeti, hiddeti, öfkesi, tutkusu ve yitirme korkusu daha çok kabına sığamıyordu. “Kardeşimi severim. Hem de çok… Annemi de öyle… Ya da babamı… Kuzenlerimi, arkadaşlarımı…” Eliyle onun yüzünü kavrayıp ateş saçan bakışlarını ıslak gözleriyle birleştirdi. “Bir erkek, etrafında kıymet verdiği birçok insanı sevebilir,” diye hırladı dişlerinin arasından. “Ama yalnızca tek bir kadın için hayatını bile hiç düşünmeden feda edebilir.” Çenesini sıktı. Şakağında atıp duran damar, iyi mi zorlandığının kanıtıydı. Selin’in başına tabanca dayanmış görüntüsü tekrar asla unutamayacağı şekilde aklına kazınmıştı. “Ben orada… Sahip olduğum her şeyin, canımın üzerinde saydığım bir kadın uğruna ölmeye hazırdım!” derken sesi cehennemden farksızdı. Tüm benliğini kaplayıp her şeye galip gelen o büyülü hissi artık özgür bırakmanın zamanıydı. “Sevmek çok kolay ve sıradan, sarışın! Sana karşı hissettiklerimin kolay ve sıradan olmakla en ufak bir ilgisi bile yokken, eğer seni kaybetseydim bu dünyayı yakardım!” (Cezayir Menekşesi)
  • “Aşkın ken­disi aslına bakarsanız o kadar da mantıklı bir şey değil. ” (Bir Günah Gibi)
  • Tereddüt, bir uçurumun üstünde ipte yürümek gibiydi. Ancak Yağız’ın tüm benliği sonsuz bir cesaretle sarılmış, o dipsiz uçuruma düşmüş olduğu anda paramparça olacağını önemsememişti. (Çilek Mevsimi)
  • “Eski bir efsaneye nazaran…..” diye mırıldandı saçlarını hafifçe kavrarken . “Zamanın birinde , bir yerlerde , idam mahkumlarının boynuna bir çiçek aşarlarmış. ” Parmakları onun bakmaya doyamadığı gözlerinin kenarında dolaştı . “Hem umudu ….. Hem de ölümü simgeler benzer biçimde….Hem kurtuluş , hem de yenilgi…” dedi dudaklarını onunkilere sürterken. Rengi ,senin gözlerinin renginde……Ne mor, ne mavi…..Ismi , Cezayir Menekşesi …..” (Cezayir Menekşesi)
  • Ya sıcacık bir güneşsin, ya da şiddetli bir fırtına. Ya hep, ya asla… (Çilek Mevsimi)
  • Intikam, koynuna sızan kurnaz bir yılan gibidir; seni yiyip bitirir. (Aşk Her Şeyi Affeder mi?)
  • Aşk, kimi zaman mis kokulu bir mevsimde çıkagelip yerleşme de kalplere; terk edilişler, hayal kırıklıkları ve özlemleri de arkasından götürür; hazan renginde hüzünlere boyardı bir fırtına misali esip dağıttığı hayatları… (Çilek Mevsimi)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş