Eğitim

Cicim – Colette Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Cicim – Colette Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Cicim kimin eseri? Cicim kitabının yazarı kimdir? Cicim konusu ve anafikri nedir? Cicim kitabı ne konu alıyor? Cicim PDF indirme linki var mı? Cicim kitabının yazarı Colette kimdir? İşte Cicim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Colette

Çevirmen: Azra Erhat

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789755102863

Sayfa Sayısı: 176


Cicim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Colette,(1873-1954) romanlarının çoğunluğu, içerik ve şekil olarak, ‘eskimeme’nin nadir örneklerini oluşturur. Yazar, Cicim adlı bu romanında, gene bir üçlü çevresinde insanların dünyasını keşfe çıkar. Colette’in roman dünyasında hususi bir yeri olan genç hanım ile genç adam arasındaki ‘aşılmaz engel’, bu kez karşımıza orta yaşlı eski bir kibar fahişe olarak çıkar. Cicim, yayımlandığı süre hem teması ve bitemlediği çevre, hem de Cicim’in kimliği üstünde yoğunlaşan söylentiler yüzünden devrin okurlarını şaşırtmıştır. Colette, yaşlı adam, yaşlı hanım ve genç metresten oluşan klasik üçlüyü, Cicim’de tersine çevirirken, toplumsal olmasıyla birlikte yazınsal olan bir geleneği de yıkmaktan ve bu yeni üçlü ilişkide insanoğlunun ruhuna ve etine bambaşka bir açıdan bakmaktadır. Bir kara sevdanın hüzünlü bir alayla anlattığı Cicim, bir yazarı tekrardan okutan, yazınsal gücün de en yetkin örneklerinden biri.


Cicim Alıntıları – Sözleri

  • “Aslına bakılırsa kabahat bende. Onu ben şımarttım.”
  • Bağışla beni Cicim, birbirimizin peş peşe ölmek zorundaymışız benzer biçimde sevdim seni.
  • Fena kalpli olmaktan iyi mi bu şekilde hoşnut oluyorsunuz?

  • Memnun olmadın mı ? Sen iyi mi olmasını isterdin ? Kederimi gizlemek için geri dönmemi mi ? Zayıflamamı mı ? Saçlarımı boyamaktan vazgeçmemi mi ?Yataklara düşmemi mi ?
  • Ne garip, bu insanoğlu bir yaşam süresince hep aynı şeyi yapmaktan bıkmıyorlar!
  • “Mademki bu şekilde yaşamak gerekiyor dedi kendi kendine, yaşayalım bakalım.”
  • “Bir türlü aşka gelemiyor.”
  • “-Senden sonra rasgele birinin olurum, veya bir çok kadınların. Ama hiçbir zaman başka bir kediyi sevmem.”
  • Sergiden yalnız bir kedicik almış değilim, onunla kediliğin asaletini, hudutsuz cömertliğini, adabı muaşeretini, seçkin insanlarla olan karabetini getirmiştim eve.
  • “ Cicim artık kuvvetli kuvvetliydi, on dokuz yaşlarında olmakla gurur duyuyordu ; sofrada neşeli , yatakta sabırsızdı ; ser verip sır vermiyor ,kibar bir fahişe benzer biçimde gizemini koruyordu. “


Cicim İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kısasa Kısas ya da “Oldukça Kullanılmış Erkek Evlat”: Colette! Evet, Colette. Dul, Karadul! Dansını beğenmediği erkeğini afiyetle yerken, ceza ya da ecza olsun için, bununla beraber, kendisini de yeyip -tüketen, kara, kapkara bir dul! Tam sekiz gözlü, ruhu tavan içinde fakat çatlaklardan sızan ışık hüzmelerinden , devamlı ruhuna yeni yollar bulup kendini tekrardan kuran fakat tam iyileşiyorum derken de adeta bir kirmenden yapılmış örümcek benzer biçimde, kendi çevresinde hızla dönerek, kendi kendini tekrardan hapseden bir varoluş öznesi…
Gelgelelim bundan önceki okuduğum Dişi Kedi kitabının incelemesinde arz ettiğim suretiyle, artık sakin bir yaşam isteyip ( fazlaca şey mi istedi idi sanki? ) kendisinden bir kızcağazı olan, ikinci eşi Henri de Jouvenel’in, onu aldatmasıyla ateşlenen bir intikam mevzuu vardı Colette’in, işte bu mevzuu üstüne, eşinin, bundan önceki karısından olan oğluyla yatma, ve Jouvenel’i duygusal olarak yaralama girişiminden hareketle yazdığı bir kitap Colette’in bu kitabı.Daha doğrusu bu yaralama girişiminden fazlaca sonrasında, yapmış olduğu eylemin, ayartmanın, bir nevi sağlamasını yapmış olup, kendisini de onayladığı bir kitap bu kitap.Demek ki Colette de, her insan benzer biçimde, tüm almış olduğu öclerin, kalıcı bir teşhirini de sonsuzluğa emanet etmek istemiş öğrenek olsun diye. ..
İşte bu bilgiden hareketle okumağa başladığım Cicim’e, fazlaca enterasan beklentiler içinde giriverdim fakat o şekilde transparan, kırmızının tüm tonlarını içeren bir öykü toplamıyla da açıkcası karşılaşmadım. Tam bu aşamada da Colette’in yazınsal başarısını, ağdasız ve nefis denilebilecek üslubunun da sonuna kadar keyfini sürdüm. Bu arada sakın ha! Colette’in o şekilde ensest, sapık vb benzer biçimde yaftalarla kendinizi negatif şekilde donatıp bu kitaba başlarsanız, kitabın katiyyen nektarını alamayacağınızı baştan bilin.
Bu kitaba battal bir novella diyebiliriz. Kurgudaki karakterler dört demirbaş karakter olarak; sanırım Colette’in kendini kurduğu Lêa karakteri, aşk yaşamış olduğu genç adam olarak kurduğu Cicim karakteri ve Cicim’in anası ve Lêa’nın da fazlaca yakın arkadaşı ya da yarı dostu, havai Madam Peloux ve gene Cicim’in belli bir yaştan sonrasında ( şu sebeple Cicim’in gelişme evresini kitapta görebiliyorsunuz) evlendirilmiş olduğu Edmêe var. Aralarında yirmi dört yaş fark olmasına karşın, Lêa ile Cicim içinde gelişen aşkın, Madame Peloux’un ruhunun bile duymadığı süreçte gelişimi, birbirlerine duydukları sığınmacı, koruyucu, itimat verici, hatta kırıcı ve kitabın daha ilerisinde, Edmêe’nin de dahil olmasıyla kıskançlığın da bu ilişki içinde bir yargı kazanmasıyla gelişen vakalar anlatılıyor. Elbette muzır Colette’in, erotizmi kitabın içini olağanüstü nakşedişi, hatırı sayılır bir beğeni kazandırıyor üslubuna ilişkin. Sırf fazlaca naif, ağdalı olmağan erotizmle dolu cümleler, betimlemeler için bile okunması mümkün. Kaldı ki, yukarıda demincek dediğimiz benzer biçimde, bu Colette’in eski eşini bir nevi duygusal olarak yaralama girişimin basılı hali. Kesinlikle caiz; pornografik, ensest ya da sapık benzer biçimde yaftalarla cahiliye zihinlerin uğrak vermemesi ihtiyaç duyulan mükemmel bir yapıt. Colette’i seviniz fakat ”Colette benzer biçimde olmayınız,” ki aslına bakarsan yüzyılda bir zor gelir bu şekilde zor bir varoluş! (DaDa)

Cicim kitap Yorumu: Selam dostlar
Kitaptan ilkin birazcık Colette den anlatmak isterim. Colette; Parisli, sivri dilli, şahsına münhasır bir yazar.. Claudine serisi ile yazarlık hayatına süregelen yazar, burjuva toplumunu, özgürlüğü, erotik temaları ele alır kitaplarında.. Cicim kitabında ise Colette’in kendi hayatından izler taşımış olduğu söyleniyor. Kendisini aldatan kocasından intikam almak için kocasının ilk evliliğinden olan üvey genç oğlu ile birlikte olduğu söyleniyor. Filmi de olan bu kitap da ise 50 yaşına yakın Lea ile bir fahişenin genç oğlu Cheri (cicim) ile yaşamış olduğu aşk ve ilişkiyi mevzu alıyor. Nükteli, değişik dili olduğu kati yazarın sadece Paris’in siyasal, toplumsal durumları ile ilgili yüzeysel değil de daha derin eleştiriler olmasını beklerdim. Kitabın kapağını içeriğinden daha fazlaca beğendim. (Elif Kübra OĞUZ)

Güzel ve değişik bir karı adam ilişkisini konu alıyor kitap. Daha fazlaca hanım gözenden sevdiğinin birazcık aşkı birazda anası modunda bocalamasını, iki arada kalmasını , sevgisi ve vicdanı içinde sıkışmasını alaycı bir üslupla okuyoruz. Karakter sayısı azca , dili akıcı, konusu garip. Tavsiye ederim benim benzer biçimde ilk kez Colette okuyacaklar için. (yasin itina)


Cicim PDF indirme linki var mı?


Colette – Cicim kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Cicim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Colette Kimdir?

Askeriyede yüzbaşıyken yaralanan ve bundan dolayı ufak bir memurluk görevine getirilen bir babanın kızı olarak doğan Gabrielle Sidonie Colette, Burgundian nahiyesinde, Saint-Sauveur-en Puisaye’de dünyaya geldi. Çocukluk ve genç kızlık yıllarını taşrada geçirdi. 20 yaşına ulaştığında kendisinden 15 yaş büyük olan yazar ve eleştirmen Henri Gauthier-Villars ile evliliğe ilk adımını attı. Bir süre özgür yazar olarak çeşitli dergilere yazılar gönderen Colette, Belçika Akademisi ile Acaremie Goncourt üyesi oldu.

1906 yılına gelindiğinde Gabrielle Sidonie Colette, dul bir hanımdı. Paris müzikollerine ve Moulin Rouge’a girdi. Başarısız bir yazar olan ilk kocası Henri Gauthier-Villars yönetiminde özyaşamsal çizgiler taşıyan ve fazlaca sevilen “Claudine” romanlarını kaleme almaya başladı. 1900’lü yılların başlangıcında “Claudine Okulda”, “Claudine Paris’te”, “Claudine Evli”, “Claudine Gidiyor” adlı kitapları çıkardı. Sözü edilen bu kitaplarda yaşamı tanımaya çalışan akıllı bir kadının çocukluğunu, gençliğini ve evliliğini anlatır. Dört kitabında ortak kahramanı olan Claudine’ın, özgürlüğünü kazanmaya çabaları burjuva toplumu fazla irdelemeden erotik bir sonla noktalanır. Yazdıklarıyla kendi yaşamını temel olarak ortaya koyan Gabrielle Sidonie Colette, gerek “Claudine’ın Evi” gerekse “Sido” adlı romanlarında kendi çocukluğunu, yaşamış olduğu memleketin özelliklerini ve annesini anlatır.

Yapıtlarında Paris müzikhol dünyasını da sık sık irdeleyen yazar, bu çevreyi olabildiğince açık bir üslupla mevzu etmekle beraber toplumsal-eleştirel derinlik kazandıramaz. Genç bir teğmene duyduğu aşk sebebiyle kendi kişiliğini gören revü şarkıcısı “Mitsou” ve varlıklı bir yaşam hanımı olan annesinin bir arkadaşıyla dostluk kuran üçkağıtçı “Cheri”nin yaşamını anlattığı romanlar, yazarın vakalar karşısındaki yüzeysel değerlendirmelerine ışık tutacak niteliktedir.

“Yeşil Başaklar” ve “Kediler” adlı romanlarında ise aşk ilişkilerini, bilhassa de bayanların duygu dünyasını çevre ve yaşam koşulları içinde ince bir duyarlılıkla ele alan yazar 1954’te Paris’te yaşamını yitirmiştir.


Colette Kitapları – Eserleri

  • Cicim
  • Dişi Kedi
  • Avare Kadın
  • Caniko
  • Claudine’in Evi
  • Duygusal Sürgün
  • Gigi
  • Caniko’nun Sonu
  • O Zevkler…
  • Uzaktan


Colette Alıntıları – Sözleri

  • Ama, sen benden bu kadar ilkin doğduğun için, ben seni öteki tüm bayanların üstünde sevdiğim için, iyi cezalandırıldık: işte, bitkinsin, fakat sen kendini teselli etttin, ki bu kadarı da ayıptır, ben ise… (Caniko’nun Sonu)
  • “Brague hana:
    -Yalnızlığı sevdiğin için, bu şekilde yalnız yaşıyorsun, değil mi? diyor.
    Elbette seviyorum, hatta -kısacası- yalnız yaşamak isterim. Ama, şu var ki… Bazı günler yalnızlık, benim yaşımda bir hanımı, hürriyetten sarhoş eden keskin bir şarap oluyor, bazı günler acı bir kuvvet ilacı, bazı günlerde insana kafasını du­vardan duvara çarpmak arzusunu veren bir zehir.” (Avare Kadın)

  • Memnun olmadın mı ? Sen iyi mi olmasını isterdin ? Kederimi gizlemek için geri dönmemi mi ? Zayıflamamı mı ? Saçlarımı boyamaktan vazgeçmemi mi ?Yataklara düşmemi mi ? (Cicim)
  • Ahlak nereyi bulsa orada kendine yuva yaparmış. (Caniko’nun Sonu)
  • Bugünümü seviyorum. Dün haiz olduğumdan utanmıyorum, artık haiz olmadığımla kederlenmiyorum. (Caniko’nun Sonu)
  • …Daha sonrasında anlıyacaksın,
    tâ mezara kadar insan
    her an ihtiyarladığını unutuyor… (Claudine’in Evi)
  • Ne garip, bu insanoğlu bir yaşam süresince hep aynı şeyi yapmaktan bıkmıyorlar! (Cicim)
  • Edmée’nin Caniko’yu seyredişi, hiç kimseye yar olmayacak bakireye göz dikmiş, kıskanç ve uslanmış aşığın rahatlamış seyredişiydi. (Caniko’nun Sonu)
  • Sergiden yalnız bir kedicik almış değilim, onunla kediliğin asaletini, hudutsuz cömertliğini, adabı muaşeretini, seçkin insanlarla olan karabetini getirmiştim eve. (Cicim)
  • …Kitaplar, kitaplar, kitaplar…
    Oldukça okuduğumdan değil, hep aynı kitapları yine yine okurdum. Fakat hepsi de bana lâzımdı. Mevcudiyetleri, kokula­rı, isimlerinin harfleri derilerinin pütürü… En kapalıları benim için en kıymetli olanları değil miydi??? (Claudine’in Evi)
  • “-Senden sonra rasgele birinin olurum, veya bir çok kadınların. Ama hiçbir zaman başka bir kediyi sevmem.” (Cicim)
  • Kadınlar, belirgin şehvetten daha büyük bir hazza, adam yakınlığına, adama dokunmaya, onun güç veren kokusuyla sıcaklığına kendilerini kaptırmış; parçalanmadan dönmüş bir adamın avına dönüşmenin, onun kollarında uyku kadar mahrem bir ritme itaat etmenin verdiği tepeden tırnağa güvene teslim olmuş… (Caniko’nun Sonu)
  • “ Cicim artık kuvvetli kuvvetliydi, on dokuz yaşlarında olmakla gurur duyuyordu ; sofrada neşeli , yatakta sabırsızdı ; ser verip sır vermiyor ,kibar bir fahişe benzer biçimde gizemini koruyordu. “ (Cicim)
  • Koşup nefes nefese kalmış çocuklar benzer biçimde , her kelimeden sonrasında duraklıyarak süratli süratli konuşuyordu . (Gigi)
  • …Gözlerinde okudu­ğum şeyin korku olmadığına katiyetle vallahi billahi.
    Bu kati anda, 1tercih yapmış oldu,
    barışı, dostluğu, samimi anlaşmayı seçti,
    yattı… (Claudine’in Evi)
  • Onu unutmuş muyum, bilmek arzu ederdim. Ama nedir unutmak. (Caniko’nun Sonu)
  • “Yalnızlık, evet. Ondan, insanı öldürebilen bir ilaçtan korkarcasına korktum. Sonra, farkına vardım ki… Ben aslına bakarsan yalnız yaşıyormuşum. Çoktanberi, ta çocukluğumdan beri buna alışmıştım.” (Avare Kadın)
  • Genç olma zamanı ve daha azca genç olma zamanı var. Bir de mutlu olma zamanı… Bunun farkına varmak için, sanıyor musunuz ki size gerekseme duydum? (Caniko’nun Sonu)
  • Fena kalpli olmaktan iyi mi bu şekilde hoşnut oluyorsunuz? (Cicim)
  • …Susuyor ve…
    Haydi, beni korkutan kelimeyi yazalım:
    düşü­nüyor.
    Yeni 1dert mi?
    Hiç düşünmediğim 1felâket mi??? (Claudine’in Evi)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş