Dağ Divanı – Hüseyin Kaytan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dağ Divanı – Hüseyin Kaytan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dağ Divanı kimin eseri? Dağ Divanı kitabının yazarı kimdir? Dağ Divanı konusu ve anafikri nedir? Dağ Divanı kitabı ne konu alıyor? Dağ Divanı PDF indirme linki var mı? Dağ Divanı kitabının yazarı Hüseyin Kaytan kimdir? İşte Dağ Divanı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Hüseyin Kaytan
Yayın Evi: Do Yayınları
İSBN: 9786054427642
Sayfa Sayısı: 312
Dağ Divanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bi divandaki şiirler, Hüseyin Kaytan’ın 1996-2004 yılları aralığında ve çoğunlukla dağlarda yazdıklarından oluşuyor. Bu şiirler aslına bakarsak yazılmış olmaktan ziyade, açıklanmıştır. Daha ilkin yayınlanmış tüm kitaplarını ve yayınlanmamış olanları kapsayan bir divandır. Kaytan, şiirleriyle ilgili kitabın önsözünde şunları söylüyor:
“Bu dağ zamanı, hayatımın en zorlu, ama en güzel ve öğretici zamanıydı. Belleğimde ezber tutamayacağım kadar çok insan tanıdım, çok sevdim, çok öfke duydum; en önemlisi de büyük güçlerin aldatma ve bellek silme operasyonlarına konu olan halkımın, Kürtlerin, her şeye rağmen nasıl amansızca buna karşı koyduklarına şahit oldum. Dersim savaşçılarının ve eşkiyalarının yiğitlik öyküleri ve trajedileriyle büyümüştüm, ancak dağ bana, benim bir üyesi olduğum halkın da her halk kadar cesur, sevgi dolu ve aynı zamanda amansız olduğunu yeniden ve doğrudan gösterdi. Bu şiirler, bundan duyduğum mutluluğun ifadesidir.”
Dağ Divanı Alıntıları – Sözleri
- -Tanrı! Hangimizin tutkusu kıyıcıysa
ona kurban olsun muradsız çocuk, delirmiş mümin - Düş geçebiliyordu demir tuzaklarla örülü kapılarından dünyanın.
- Biliyor ki, hepimiz duyar
sessizliğin tam kalbinde olup biteni
fakat anlayamaz kimse ne yıkımın ne tekrardan oluşmanın dilini - Gidiyorum bu yerden
düşerek bir gözyaşı benzer biçimde
geçmişin gözlerinden
Miras bıraktığım büyük sessizlik
paylaşılsın isterim eşitçe
aşıklar içinde. - (…)
Bu sebeple Işık geçer ve hepsi sen olan Gece kalır - Ah, nereden yaklaşsam
kendi bedeninin direğine bağlı
bir recm meydanındasın
Ne vakit ulaşsam, öldürülüyorsun - Zehrin sırrı sadece içilerek çözülür. Anla yüreğim!
Anla yüreğim! Cevabını bilmediğin tek sual ölüm mü?
Dene! - Gelmeyeceksin diyor şarkılar, kara bir kehanet dolaşıyor çevrede
Yar çöktü devrildi, dağ yıkıldı, Kürdistan yanıyor
Yağmurun yüzü, sisin gölgesi, bir hayal hükmediyor her insana
Kış bitiyor gül açmak için, amma gülistan yanıyor
Aleve keser dağlar, senin bakışlarınla yanmış
Gül, demek yazılmışsın toprağa, o gül kayıtlı divan yanıyor
Bir kitap kalır yıkıntıda, Kahire’nin kör gülü
Adını alıp gider rüzgar, adını konuşan yanıyor, susan yanıyor - Sima. Ölümü yadsıyan bir muska diye
güzel kişiye biçilir de
ey kızkardeşim, isim adı olduğu nesneye bir kefendir
Sima. Isim, işte bu sestir, bu sese makam ve mana
manaya ateş, ateşe pervane ve onun gümüş pullu kanatları yanınca
ah o son nefestir - Bu sebeple Işık geçer ve hepsi sen olan Gece kalır
Dağ Divanı İncelemesi – Kişisel Yorumlar
Söylenceler…: Kitabı oldukça istekle ve merakla aldım. İlk denememde okuyamadım, oldukça zorlandım, ara verdim. Daha sonrasında tekrardan yeltendim okumaya, o denli zorlandım ki okurken. Bir şiir kitabı değil, yazarın kendi ifadesine bakılırsa de bir şiir kitabı değil, “onun söyledikleri.” Kitaba bir şiir kitabı gözüyle baktığım için mi bilemiyorum, yine yine söylediğim benzer biçimde zorlandım, sıkıldım, fakat bitirdim. Oldukça azca bir bölümünden keyif aldığımı söyleyebilirim. (Levent)
Şiiri kahireleştiren, mistizmi şiirin odağına alıp insan üstü bir dil oluşturup kavalla bunu doğaya taşıyan inanılmaz bir kitap ve ozan. (Pardon ozan değil medyum) (Aram laleş)
Dağ Divanı PDF indirme linki var mı?
Hüseyin Kaytan – Dağ Divanı kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Dağ Divanı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Hüseyin Kaytan Kimdir?
Hüseyin Kaytan Kitapları – Eserleri
- Dağ Divanı
- Kaplan ve Gül Divanı
- Ölüm Üçler Kadınla Erkeği
- Dağın Mecnunu
Hüseyin Kaytan Alıntıları – Sözleri
- gece benzer biçimde susma, bir karı daha, bir sigara daha yakıyor kahret! kahret ki beyaz sonsuzluğunda düşlerinin ve tekrar diyor: ‘acı çekiyorum, daha gelmeyecek misin?’
bana dışarıyı anlat. çoğumuz körüz aslına bakarsak ve özgürlük bilmektir, ve hakkaten görebilirsek birgün hep bir yanılgı bulunduğunu aşklarımızın, tanrılarımızın ah görebilirsek birgün, özgürlüğün görmek bulunduğunu
hakkaten (Ölüm Üçler Kadınla Erkeği) - Ölülerimiz bir fatiha sükununda şad değil
bizlere asla ad değil kulluğumuz (Ölüm Üçler Kadınla Erkeği) - Sima. Ölümü yadsıyan bir muska diye
güzel kişiye biçilir de
ey kızkardeşim, isim adı olduğu nesneye bir kefendir
Sima. Isim, işte bu sestir, bu sese makam ve mana
manaya ateş, ateşe pervane ve onun gümüş pullu kanatları yanınca
ah o son nefestir (Dağ Divanı) - ve biz eğer üç büyük acının yüklemlerysek
-asi yaşamak
asi sevdalanmak
ve asi ölmek
uzak olan her şeye özlem
ve yar elindeki yaşama umarsız üç vaktin saatsiz günleriysek
-geçmiş
şimdi
ve gelecek-
kurar kendini şarkılar, su büyütür sonsuzluğunu.
sen
sesle tüm gizlerini geceye bu yoksul şafağı birazcık olsun tanımla.
evlatların olacak
ve büyüyecekler.
senden isteyecekler ilenecekleri uzayı zamanı senin gözlerinden öte sürecekler yüreğin kanayacak yer yer günlerin bozkır genişliği
üstünde
ve sadece son uykunda dineleceksin ellerinle, uzak olan her şeye özlem. (Ölüm Üçler Kadınla Erkeği) - her şey daima oluyor / daima
yüreğe bıçak düşer benzer biçimde kesiliyor şarkısı dönemin (Ölüm Üçler Kadınla Erkeği) - ve yüzlerin karanlıkta kalan kısmı en oldukça yanmıştır.bu şekilde söyledik. (Kaplan ve Gül Divanı)
- -Tanrı! Hangimizin tutkusu kıyıcıysa
ona kurban olsun muradsız çocuk, delirmiş mümin (Dağ Divanı) - Şimdi herşey senden uzak
sen şimdi kendinden uzaksın
burada, kırmızı sakalım ve akıllı gözlerimde yaşıyorsun. (Ölüm Üçler Kadınla Erkeği) - fakat siz görmeyeceksiniz şu sebeple çılgınlık için yaratılmadınız. (Kaplan ve Gül Divanı)
- Düş geçebiliyordu demir tuzaklarla örülü kapılarından dünyanın. (Dağ Divanı)
- Bu sebeple Işık geçer ve hepsi sen olan Gece kalır (Dağ Divanı)
- Gelmeyeceksin diyor şarkılar, kara bir kehanet dolaşıyor çevrede
Yar çöktü devrildi, dağ yıkıldı, Kürdistan yanıyor
Yağmurun yüzü, sisin gölgesi, bir hayal hükmediyor her insana
Kış bitiyor gül açmak için, amma gülistan yanıyor
Aleve keser dağlar, senin bakışlarınla yanmış
Gül, demek yazılmışsın toprağa, o gül kayıtlı divan yanıyor
Bir kitap kalır yıkıntıda, Kahire’nin kör gülü
Adını alıp gider rüzgar, adını konuşan yanıyor, susan yanıyor (Dağ Divanı) - sen daima oluyorsun ve yokluğa el vermeyen güzelliğin bizim mahşerimizi yaratıyor/ beni seviyorsun /
beni seviyorsun (Ölüm Üçler Kadınla Erkeği) - “derin siyaha ve son bakışına ilk ayrılığın vallahi billahi ki”
dedi adam ve gözyaşı diye kirpiklerinin arasından oldukça eski bigün belirdi.
(demek ki artık anımsanmayan bir dağ gölüne ağlıyordu.)
dedi
“azca daha büyük yapsanız şu zindanı
firara çağırmaz beni,yüreğimde bir damla zehir olup
beni şu koca evrende kuşatan.
ne edeyim,ufak bu demirden kale
benim içimdeki zindandan.” (Kaplan ve Gül Divanı) - özledim seni ea
yıldızlarlı gecede yüzünü sakalıma yaslayıp
nefes alışını, düş kurmanı
ve kirpiklerinin birden birleşmesini
adını diyince /
zulüm ayırır insanı
anılarsa sonsuzdur (Ölüm Üçler Kadınla Erkeği) - Zehrin sırrı sadece içilerek çözülür. Anla yüreğim!
Anla yüreğim! Cevabını bilmediğin tek sual ölüm mü?
Dene! (Dağ Divanı) - -soru: niçin bir gül görünmez “kahire’nin mor gülü’nde?
-içinki, ayrılığa görünme, birliğe bâtın gerektir. (Kaplan ve Gül Divanı) - Özgürlük adına ırzına geçilmektedir hürriyetin. (Kaplan ve Gül Divanı)
- Biliyor ki, hepimiz duyar
sessizliğin tam kalbinde olup biteni
fakat anlayamaz kimse ne yıkımın ne tekrardan oluşmanın dilini (Dağ Divanı) - ENA ! ENA !
öyleyse kesintisiz bir intihara dönüştürüp günleri
bir gerilla şiddetiyle gülümse yaşama
de ki ey büyük ütopya, kardeşlik ülkesi
ey kula kul olunmayan
çoğul yalnızlıklar halkı
ne olursa olsun yaşamaya kıymet kılınmalı dünya
ateşle, düşle, aşkla, kanla
şarapla, ekmekle
isyanla. (Ölüm Üçler Kadınla Erkeği)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!