Eğitim

Dahil – Lüset Kohen Fins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dahil – Lüset Kohen Fins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dahil kimin eseri? Dahil kitabının yazarı kimdir? Dahil konusu ve anafikri nedir? Dahil kitabı ne konu alıyor? Dahil PDF indirme linki var mı? Dahil kitabının yazarı Lüset Kohen Fins kimdir? İşte Dahil kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Lüset Kohen Fins

Yayın Evi: Mona

İSBN: 9786052182024

Sayfa Sayısı: 304


Dahil Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Timuçin Semih Smith, 1974 senesinde Avustralya’nın Perth kentinde dünyaya geldi. Çocukken en büyük imgesel sihirbaz olmaktı. Gizemli bir kız olan Alisha ile tanışması onu insan beyninin sırrını keşfetmeye daha da yakınlaştırdı ve Smith’in yaşamında yeni bir sayfa açıldı: Rüyalarında 2700 ve 8 sayıları her seferinde değişik biçimlerde karşısına çıkıyordu! Bu sayılar bazısına bakılırsa uykuda eğitilmenin kanıtı, bazısına bakılırsa ise gelecekten gelen bir minik mesajlardı. Belki de yalnız bir rastlantı!

Dahil, 1999 senesinde Timuçin Semih Smith’in yaşamış olduğu ve somut verilerle açıklanamayacak kadar garip fakat gerçek bir olayın izini devam eden, nefes soluğa okunan bir roman.

“İlim, bilim, metafizik ve felsefe gibi olguları sorgulamaktan korkmayanlar özünde zihinsel şifanın peşinden koşanlardır. Hipnoterapi, reenkarnasyon ve astrofizik ile ilgilenenler ise dünya yaşamının işleyiş mantığını merak edenlerdir. Bu gruplar birleşince ortaya muazzam bir düşünce havuzu çıkar. Önyargılar dizginlendiği sürece bu havuzda yüzen hiç kimse tehlikede değildir. Çünkü tarafsız bölgelerde boğulma riski yoktur!”

Lüset Kohen Fins


Dahil Alıntıları – Sözleri

  • İnsan yaşarken yalnız inanmak istediğine mi odaklanıyordu?
  • Ruh bedenden ayrılırken, biriktirdiği hatıraları da yanında mı götürüyordu?
  • O gün ciğerlerimize dolan yapışkan hava,meğer ıslak ve kederli bir günün habercisiymiş.Dünyadaki tüm kuşlar birbirlerinden habersiz yarattıkları dünyalarında iş başındayken biz iyi mi da korkulu bir yalnızlığa gömülmüştük.İşte o gün, beraber mutlu bir dünya kurma olasılığımızı bilmeden almışız elimizden.
  • “Agirbaslilik bence agirkanlilikla harmanlanmis bir durgunluk, olgunluk ise degistiremeyecegin seyleri kabullenmenin verdigi bir dinginlik durumu.”
  • Seni tanımadan ilkin yalnızlığın bu kadar ürkütücü bulunduğunu anlayamazdım..
  • Neye dahilsek karşımıza o frekanstan kapılar açılır”
  • Madem neyi ne süre yaşayacağımiz en bastan tasarlanmis, o süre neyin mücadelesini veriyoruz.
  • Eğer içim rahat değilse kesinlikle yanlış birşey yaptığımı düşünürüm, hayata güveniyorum
  • Mutluluk katsayimiz bizi mutsuz eden şeyleri değişiklik yapma çabamızla doğru orantılıdır.137
  • “Hayatta hiçbirşeye şaşırmadığın gün artık büyüdün anlama gelir”


Dahil İncelemesi – Kişisel Yorumlar

En o kadar da bir insan öldükten sonrasında nereye gider onu merak ediyordum.
Ölen biri öldüğünü bilir mi?
Ölüm bir ceza mi yoksa ödül mü? Neden insanoğlu ölmek zorunda? Ölüm anında acı çekiliyor mu?
Bunları düşünmeden geçen tek bir günüm yok ve Allah bu tür soruların yanıtını asla vermiyor.117
Timuçin’in iyi mi Timuçin bulunduğunu özetleyen bir kitap Dahil. Timuçinin hayatında geriye gidiyoruz. Seren den önceye,gencligine…Nasıl özlediysem kendisini artik.. 2 gün de okudum.ne ara bende bilmiyorum elim iste gözüm kitapta oldu birazcık Bu zamana kadar yaşadığımız yaşamsal inandıklarımizi, öğrendiklerimizi sorgulamaya itiyor. Düşünmeye sevkediyor dünya görüşünüz ne olursa olsun bence okumalısınız. Ben zevkle Altını çize çize Okudum keske alıntıları paylaşabilsem. Ama o denli fazlaca ki öyleki güzel,öyleki düşündürücü ki .. Bir valiz felsefesi vardı örneğin onu düşünüyorum hâlâ…
“İlim, bilim, doğa ötesi ve felsefe şeklinde olguları sorgulamaktan korkmayanlar özünde zihinsel şifanın peşinden koşanlardır. Hipnoterapi, reenkarnasyon ve astrofizik ile ilgilenenler ise dünya yaşamının işleyiş mantığını merak edenlerdir. Bu gruplar birleşince ortaya çok önemli bir fikir havuzu çıkar. Önyargılar dizginlendiği sürece bu havuzda yüzen asla kimse tehlikede değildir. Bu sebeple yansız bölgelerde boğulma riski yoktur. (Yaşamınzuuhali)


Dahil PDF indirme linki var mı?


Lüset Kohen Fins – Dahil kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Dahil PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Lüset Kohen Fins Kimdir?

1970 İstanbul doğumlu Lüset Kohen Fins, 1997-2009 yılları aralığında yayınladığı City Plus Istanbul dergisinin peşinden çalışmalarına Amerika’da devam etti. New York’ta NYC Food & Mood adlı yüksek tirajlı bir kültür-sanat dergisini hayata geçirdikten sonrasında Türkiye’nin yurt dışı tanıtımlarında etken vazife aldı. On Derin Ayak İzi adlı 518 sayfalık ilk romanını İngilizce olarak yazan ve kitabı bizzat kendisi Türkçe’ye çevirerek Türk okuyucularla buluşturan Lüset Kohen Fins, bu kitabıyla 2013’te Uluslararası HarperCollins Authonomy altın madalya ödülünü kazanmıştır. İkinci romanı Enginar Mevsimi’ni 2015’te çıkardı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin desteğiyle kurulan Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali danışma kurulu üyesi olan Fins, Bilgi Çağlarında İletişim ve Yeni Nesil İş Hayatı şeklinde birçok örneksiz projeye ev sahipliği yapmaktadır ve uygar Türk edebiyatına yeni kabiliyetler kazandırmak amacıyla 2014’te Yaratıcı Yazarlık Atölyesi’ni kurmuştur.


Lüset Kohen Fins Kitapları – Eserleri

  • Enginar Mevsimi
  • Şarlatan
  • Kor Sancısı
  • Hasta Bakıcı
  • On Derin Ayak İzi
  • Dahil


Lüset Kohen Fins Alıntıları – Sözleri

  • Hayatın süresince karşına çıkan her türlü zorluğun üstesinden geldin. Ve unutma ki her seferinde ayakta kalmayı başardın. (On Derin Ayak İzi)
  • İnsan hayal etmekte güçlük çekmiş olduğu şeylerden korkar (Şarlatan)
  • Boşluklar için boş yere dertlenmeye gerek yokmuş şundan dolayı evrende boşluk yokmuş ve “gerçek anlamda” boşalan tek bir nokta dahi, zamanı erişince bir başka noktayla doldurulurmuş. (Kor Sancısı)
  • “Keşke günahlarımız da gözyaşlarımız şeklinde elimizin tersiyle silinebilseydi.” (Kor Sancısı)
  • “İnsan galiba aklını susturamadığı için insan sıfatı taşıyan bir varlık; düşüncelerinden utansa da düşünmeye devam ediyor.” (Hasta Bakıcı)
  • Seni tanımadan ilkin yalnızlığın bu kadar ürkütücü bulunduğunu anlayamazdım.. (Dahil)
  • İnsanoğlu hemen hemen hamken sert ve hoşgörüsüz oluyor, ta ki çeşitliliği kucaklayıp, kendinden değişik olanı artık istese bile “diğeri” olarak algılayamadığı bir olgunlaşma evresine girene kadar…. (On Derin Ayak İzi)
  • Ve bir şey daha anladım ki yakınma etmek insanı yaşam yolunda geri itiyor. Ne bileyim, eskiden dostlarımla dertleşmek beni fazlaca rahatlatırdı, oysa şimdi sıkıntılarımdan anlatmak beni yalnız yoruyor. (Enginar Mevsimi)
  • “Bazı insanoğlu soğan gibidir; yaklaştıkça gözyaşı döktürürler insana. Yaratılışları icabı esanslı bir frekans yayarlar etrafa, bundan dolayı varlıkları derhal fark edilse de bazılarına hastalık verirler fazlaca kötü. Esas lezzetleri öteki malzemelerle kaynaştıklarında ortaya çıkar, hepimiz beni sevsin derdinde değillerdir, sifa içlerinden gelir, istenmedikleri oyunda da asla oynamazlar.” (Kor Sancısı)
  • Neye dahilsek karşımıza o frekanstan kapılar açılır” (Dahil)
  • “Beyin ile kalp, anlaşamayan üvey kardeşler gibidir, biri cimrilik yaparken diğeri bizlere eli bol davranır şundan dolayı amaçları bizi her an seçim hayata geçirmeye zorlamaktır. Hayatı zorlaştıran kimi zaman öteki insanoğlu olsa da, insanı kahreden bir çok süre yanlış seçeneğe harcanan zamandır. Doğru seçenek ise yalnız bizim işimize gelen değil, kıymet verdiğimiz öteki kişileri de iyileştirebilecek olandır.” (Kor Sancısı)
  • Unutma, kim bilir sana dayatılan tüm bilgiler bir başka yorumcunun sana oynadığı bir akıl oyunundan ibarettir. Bir tek kişisel gözlemlerinle edindiğin neticeleri dikkate al. (Şarlatan)
  • “Yapmak istemediğim ve katlandığım için bana acı veren bir şeyden, kendimi küçük ve değersiz hissettiren herkesten uzaklaşmak istiyorum.” (Hasta Bakıcı)
  • “Hayatta hiçbirşeye şaşırmadığın gün artık büyüdün anlama gelir” (Dahil)
  • Ağlamak kimi zaman en güçlülerin bile müdafa kalkanıdır,zayıflık değildir. (Şarlatan)
  • Hayatın işleyiş şekli, aslı ve iskeleti aslına bakarsak hepimiz için aynı. Farklı olan yalnız üstüne döşenmiş olan hikâyeler… (On Derin Ayak İzi)
  • O gün ciğerlerimize dolan yapışkan hava,meğer ıslak ve kederli bir günün habercisiymiş.Dünyadaki tüm kuşlar birbirlerinden habersiz yarattıkları dünyalarında iş başındayken biz iyi mi da korkulu bir yalnızlığa gömülmüştük.İşte o gün, beraber mutlu bir dünya kurma olasılığımızı bilmeden almışız elimizden. (Dahil)
  • “Kendi elimi yakmaktansa, hep eli yanmış diğer insanların tecrübelerinden kendime bir pay çıkarttım.” (Hasta Bakıcı)
  • Birinci Derin Ayak İzi:
    Her insan değişik meziyetlere haizdir, iyi huyları olmasıyla birlikte zaafiyetleri da vardır. Hislerimizin kölesi olmadan hayatla başa çıkma sanatını öğrenmek, evrimimizi daha kolay değil fakat daha bilgili yaşamamızı sağlar.
    İkinci Derin Ayak İzi:
    Hayata ve kendime artı bir şeyler katmak istiyorsam, adı üstünde; çoğul düşünmeliyim. Bakış açımı çeşitlendiremezsem ilerleme kaydedemem.
    Üçüncü Derin Ayak İzi:
    Endişe, faydası olmayan kararlar almamızı kolaylaştırıran, ruhu ele geçirme potansiyeline haiz kurnaz bir virüstür. Kadim dostları kuşku ve korkuyla her daim iyi geçinir. Barınacak uygun bir yuva bulduğunda da kendini hiddet, inkâr, tutarsızlık ve ümitsizlik olarak gösterir. Panzehiri sevinç ve sabır şeklinde gözükse de sadece mantık ve tedbirle önü kesilebilir.
    Dördüncü Derin Ayak İzi:
    İnançlar ve alışkanlıklar yaşarken edinilir, asla kimse anasının karnından profesör, madde bağımlısı yada aziz olarak çıkmaz.
    Beşinci Derin Ayak İzi:
    Hayatın, ya kazan ya da iskala formülüyle yürüyen keskin hatlara haiz bir yol olmaması umut verici bir durumdur. Bu sebeple ölüm ve elimizde olmayan değişimler hâricindeki her şeyin yönü bizlere bırakılmıştır.
    Altıncı Derin Ayak İzi:
    Üzülmek ruhta tahribata yol açıyorsa, çoşkuya fren basmak da öz benliği zedeliyor.
    Yedinci Derin Ayak İzi:
    Hayatta rastlantı diye bir şey yoktur, Bu sebeple her şey olasılıklar dâhilinde gerçekleşir. Bu olasılıklar bizim kavrayabileceğimizden daha çeşitli ve karmaşık şeklinde görünseler de, ki öyledir, bir çok süre bizlere minik yada büyük bir öğreti sunmak için İlahi Sistem tarafınca kurgulanmışlardır.
    Sekizinci Derin Ayak İzi:
    Cesurca verilmiş bir karara, doğru zamanlama eşlik ederse, gelecek güvenle bakılması ihtiyaç duyulan bir oluşuma dönüşür. Burada unutulmaması ihtiyaç duyulan en mühim nokta, ölümlü olduğumuzu aklımızdan asla çıkarmadan hareket edebilmektir.
    Dokuzuncu Derin Ayak İzi:
    Tam ‘hayatla ilgili birçok temel bilgi ve donanıma sahip oldum, sırtım yere gelmez artık’ dediğimiz aniden, yaşam bizi bambaşka ve bilinmedik yeni bir deneyimin ortasına götürür.
    Onuncu Derin Ayak İzi:
    Evrensel sistemin yargılama mekanizması bizi ne düşündüğümüzden ziyade ne yaptığımızla değerlendiriyor. Bu dünyada yaptığımız iyi yada fena her şeyden yalnız biz sorumluyuz, şartlar değil. (On Derin Ayak İzi)
  • Kelimelerin gücü vardır,ne düşünürsen onu yaşarsın (Şarlatan)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş