Eğitim

Düzyazı Fabllar – Gotthold Ephraim Lessing Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Düzyazı Fabllar – Gotthold Ephraim Lessing Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Düzyazı Fabllar kimin eseri? Düzyazı Fabllar kitabının yazarı kimdir? Düzyazı Fabllar konusu ve anafikri nedir? Düzyazı Fabllar kitabı ne konu alıyor? Düzyazı Fabllar PDF indirme linki var mı? Düzyazı Fabllar kitabının yazarı Gotthold Ephraim Lessing kimdir? İşte Düzyazı Fabllar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Gotthold Ephraim Lessing

Çevirmen: Zehra Yılmazer

Orijinal Adı: Fabeln in Prosa

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786052958230

Sayfa Sayısı: 96


Düzyazı Fabllar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Gotthold Ephraim Lessing (1729-1781): Alman yazar, ozan, felsefeci ve eleştirmen. Edebiyata eleştirel bakışı, insanoğlu içinde eşitliği ve özgür iradenin enerjisini korumak için çaba sarfeden fikirleriyle Alman Aydınlanmasının en mühim figürlerinden biridir. Kendi zamanına dek yazılmış tüm fablları inceleyip eleştiri süzgecinden geçirerek oluşturduğu fabl kuramıyla türe yepyeni bir yön vermiştir. Fablların yalnız manzum değil, düzyazı olarak da yazılabileceğini savunmuş, fablı şiirle ahlakın ortak mecrası olarak görmüştür. Yazarın kendi deyişiyle “Aisopos’un dosdoğru hakikate götüren yolunu” izleyerek değindiği düzyazı fablların tamamı lügatımızda ilk kez Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde yayımlanıyor.


Düzyazı Fabllar Alıntıları – Sözleri

  • Birinin mutluluğu bir ötekinin mutsuzluğudur.
  • Neşeli bir meyhane şarkısının , minik bir aşk ezgisinin tasasız şairi ,uzun bir destanın ruhsuz yazarından daha büyük bir dahidir.
  • Eşeğin biri aç bir kurtla karşılaştı.
    “Acı bana,” diye yalvardı eşek korkudan tir tir titreyerek, “zavallı, hasta bir hayvanım ben; ayağıma iyi mi bir diken battığına baksana!”
    “Gerçekten de,” dedi kurt, “halin pek dokundu bana. Vicdanımın sesini dinleyerek seni bu acılardan kurtaracağım…”
    Sözünü bitirir bitirmez de eşegi paramparça etti.
  • Budala bir baba hayırsız oğlu İçin kanını son damlasına kadar feda ettiğinde , sevgi aptallığa dönüşür
  • Hantal bir boğa ile çevik bir geyik bir çayırda beraber otluyordu.
    “Geyik,” dedi boğa, “eğer aslan bizlere saldırırsa, güç birliği yapalım, tüm cesaretimizi toplayıp onu geri püskürtelim.”
    “Benden bunu bekleme,” dedi geyik, “kolayca kaçıp kurtulmak varken, niçin aslanla denk olmayan bir mücadeleye gireyim ki?”
  • Haklılığından güvenilir olmayan, yargıcın aklından kuşkulanmaya pek heveslidir.
  • Karganın biri, öfkeli bahçıvanın komşunun kedisine attığı zehirli et parçasını pençeleriyle kapıp firar etti.
    Ve eti yaşlı bir meşenin dalları içinde yalayıp yutmak üzereyken, bir tilki yavaşça ağacın altına sokularak kargaya seslendi:
    “Tanrı seni kutsasın lupiter’in kuşu!”
    “Sen beni kiminle karıştırıyorsun?” diye sordu karga.
    “Seni kiminle mi karıştırıyorum?” dedi tilki. “Sen her gün Zeus’un sağ kolundan havalanarak bu meşeye beni beslemeye gelen o heybetli kartal değil misin? Neden o değilmişsin şeklinde davranıyorsun? O muzaffer pençendeki etin tanrının bana daima seninle yollamış olduğu armağan bulunduğunu görmüyor muyum ben?”
    Karga bu laflara şaşırdı gerçi, fakat bir kartal yerine konduğu için içten içe sevindi.
    “Neme gerek,” diye düşündü, “tilki öyleki düşünmeye devam etsin varsın.”
    Aptalca bir cömertlikle aşağıya attı avını ve gururla uçup gitti.
    Tilki gülerek eti havada kaptı ve hain bir sevinçle mideye indirdi. Fakat fazlaca geçmeden luğu sancıya dönüştü, zehir tesirini göstermeye başladı ve geberip gitti.
    Kahrolası dalkavuklar, zehir zıkkımdan başka bir şey girmesin kursağınıza!


Düzyazı Fabllar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Birinin mutluluğu bir ötekinin mutsuzluğudur…: Bugün elim ve ayağım kendi bilincim neticesinde tüm işlerden çekilmiş olduğu gündür. Ne kartal geldi yücelerden derdin ne dedi, ne de tilki o kurnazlığıyla sorunlarımıza çözüm buldu, insanoğlu aslına bakarsanız sormazlar. Yaran neredeyse elin oradadır diyorlardı ya hani, benim yaram ruhumda ve avuçlayacak ellerim işi bıraktı.
“Birinin mutluluğu bir diğerinin mutsuzluğudur.” (Alıntı gonderi/48803809 )
Fabl’a kıssadan hisse desek fazlaca daha yerinde bir söylem olurdu. Hayvanların mevzu edilmiş olduğu, şiirsel ve çoğu zaman ders verme niteliği taşıyan, etik önermeyi hedefleyen öyküden bozma yazı topluluğudur fabl. Günümüzde etken olarak pek fabl sanatçılarına rastlamasak da Antik Yunan ve Roma dönemlerinde bu yazım türlerinin pirleri ve öncüleri vardı. En önemlilerden birisi Aesopos’tur. Daha sonrasında La Fontaine fabl yazılarına komiklik katarak halkın beğenisini almakla kalmamış, kendine özgü bir fabl seçimi geliştirmiştir. Tabi bu durum birçok şahıs tarafınca epeyce eleştirilmiş ve yadırganmıştır.
“Kartala sormuşlar: ”Yavrularını niçin yükseklerde büyütüyorsun?”
Kartal yanıt vermiş: ”Onları aşağılarda büyütseydim, erişkin olduklarında güneşe bu kadar yaklaşmaya cesaret edebilirler miydi?” (Alıntı gonderi/48803582 )
Gotthold Ephraim Lessing Alman asıllı yazar, eleştirmen, ozan ve filozoftur. 18. Yüzyılda yaşamış ve edebiyat başta olmak suretiyle birçok oluşuma önayak olmuştur. Goethe’de dâhil olmak suretiyle sayısızca kişiyi etkilemeyi başarmıştır. Eseri okuduğunuzda sizde bana yazarın çağdaşımız olduğu mevzusunda hak vereceksiniz. İçerik olarak günümüzde dahi değişmeyen insan hallerini ve tuhaflıklarını mevzu etmesi eserin nice seneler daha gündemde kalacağına işaret etmektedir.
İlk zamanlarda yazım sebebinin terbiye anlayışını benimsetmek bulunduğunu düşündüğümüz fabl türü zaman içinde şeklini yitirmiş, komedi ya da kurnazlıkla bağlantılı olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Her tür eserin ilk olarak insan için yazılmış olması normal olarak ürünü en tepelere çıkarmaktadır. Daha sonrasında talebin başka edebiyat türlerine kayması ve beklentiyi karşılayacak büyüklükte sanatçıların olmayışı, fabl kültürünü neredeyse tamamlamıştır.
“…kartalın özelliği, en küçük sivrisinekleri bile görecek kadar keskin bakışlı, onların peşine düşmeye tenezzül etmeyecek kadar da soylu olmasıdır.” (Alıntı gonderi/48802261 )
Kitabım Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan, çevirisi yerinde ve sayfa kalitesi normalin üzerindedir. Kısa “çevirmen notu” ve “önsöz” ile başlamış olan yapıt üç kitap halinde okuyucuya sunulmuştur. Hikâyelerin bitiminde ise “fablların üslubu üzerine” ve “fablların okullarda okutulmasının faydası üzerine” başlıklı, naçizane güzellikle yazar düşüncesi yer almıştır.
“…sana zarar verebileceklerin senden çekinmesi için senin de onlara zarar verebilmen lazım.” (Alıntı gonderi/48801243 )
Sözün aslı; yazarın naif ve şiirsel dili, çevirmenin ise güzel bir emek verme ile dillendirdiği yapıt hakikaten hem güldüren, hem düşündüren ve hem de ders çıkarılabilecek niteliktedir. Bu sebeple okunulası ve tavsiye edilesidir.
“Benim yansılamak edemeyeceğim kadar becerikli bir hayvan söyle bana!” diye böbürlendi maymun tilkiye.
Tilkiyse şu şekilde karşılık verdi:
“Sen de bana, seni yansılamak etmeyi düşünebilecek kadar zavallı bir hayvan söyle.”
Ey ulusumun yazarları!.. Daha açık konuşmam gerekiyor mu? (Alıntı gonderi/48793572 )
Sevgi ile kalınca. (Tayfun)

Kısa hikayelerden oluşan bu düzyazı fablların her biri insanı hem düşündürüyor hem de güldürüyor.
Gotthold Ephraim Lessing ‘i okudukça , Şakir Eczacıbaşı’nın derlediği Bernard Shaw’ın sözlerinden oluşan Gülen Düşünceler adlı kitap aklıma geldi sadece bu kere baş rolde hayvanlar vardı .
Geçekten her bir öykü ayrı bir zeka ürünü . Şiddetle tavsiye ederim.
Toprağı bolca olsun dedi genç kurt “ babam gerçek bir kahramandı !Az mı korku saldı buralara ! İki yüzden fazla düşmanın sırayla hakkından geldi . sonunda birisine yenilmesine şaşmamak gerekir.
Ama soğukkanlı tarihçi şu şekilde dedi : Sırayla hakkından geldiği iki yüz düşman koyunlar ve eşeklerdi , yenik olduğu tek düşman ise saldırmaya cüret etmiş olduğu ilk boğaydı. (CEM AKDAG)

Fabl küçükken fazlaca sevdiğim bir türdü, aslen yalnız benim değil her insanın sevilmiş olduğu bir türdü. Ve uzun seneler sonrasında bu tarzda bir kitap okumak oldukça keyifliydi. Şimdi size birazcık içerikten bahsedeyim.
Kitapta kısa kısa ve düzyazı şeklinde bir sürü fabl var. Yazar fabllarını üç bölüme ayırmış. Ve o dönemin alışık olmadığı şekilde ‘düzyazı’ yazmış fabllarını.
Bazı bilindik fablları değiştirmiş bazılarını da kendisi yazmış. Kitabın sonuna da fabllarla ilgili eleştiri yazısı yazmış. Üç başlık altında fablın değişik alanlarda yorumu var.
Dili mütevazı ve mesajları açık. Kitap da kısa olduğundan istediğiniz yerde okuyabilirsiniz. Ufaklıklara da okunabilecek bir kitap. Ayrıca yaşamdan birazcık da olsa uzaklaştırabiliyor sizi. Okumaya ve görmeye kıymet bulunduğunu düşünüyorum. Eğer sizi ikna edebildiysem, keyifli okumalar:) (Hilal Yıldız)


Düzyazı Fabllar PDF indirme linki var mı?


Gotthold Ephraim Lessing – Düzyazı Fabllar kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Düzyazı Fabllar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Gotthold Ephraim Lessing Kimdir?

Gotthold Ephraim Lessing (22 Ocak 1729 – 15 Şubat 1781), Alman yazar, felsefeci, gazeteci ve Alman Edebiyatının ilk mühim eleştirmenidir. Aydınlanma Çağı’nın önde gelen temsilcilerindendir. Antik Yunan ve Roma eserlerini yansılamak etmek yerine, William Shakespeare’nin eserlerini temel alarak, bilhassa dramaüzerine yoğunlaşmış ve 1779 senesinde, son büyük dramı olan, Haçlı Seferleri esnasında Kudüs’te geçen vakada Musevilik,Hristiyanlık ve İslam’ı simgeleyen “üç halka” konusunu ele almış olduğu, dinsel bir sorgulama niteliğindeki Bilge Nathan’ı (Nathan der Weise) yazarak; kuvvetli bir savunucusu olduğu aydınlanma felsefesini, aklın kullanılmasını etkili bir şekilde ifade etmiştir. Bıraktığı eserlerle, “Milli Alman Edebiyatı”nın gelişimini hızlandıracak bir zemin oluşturmuştur.

Yaşamı

Lessing Saksonya eyâleti’nde minik bir kasaba olan Kamenz’de dünyaya geldi. Babası bir papaz ve dini yazılar yazan Lessing, Kamenz’deki Latin okulu (1737) ve Meissen’deki Fürstenschule St. Afra okulunu bitirdikten sonrasında (1741)Leipzig’de 1746-1748 yılları aralığında Leipzig’de teoloji ve tıp eğitimi aldı. 1748 – 1760 yılları aralığında Leipzig ve Berlin’de yaşadı ve Vossische Zeitung isminde gazetede editör olarak çalıştı. 1752 senesinde Wittenberg’de yüksek lisans yapmış oldu ve 1760 – 1765 yılları aralığında Breslau’da (bugün Wroclaw) General Tauentzien’in sekreteri olarak çalıştı. 1765 senesinde Berlin’e döndü; sadece 1767 senesinde Hamburg’da drama yazarlığı veMilli Alman Tiyatrosu’nun danışmanlığını yapmış oldu. Orada, eşi Eva König ile tanıştı.


Gotthold Ephraim Lessing Kitapları – Eserleri

  • Düzyazı Fabllar
  • Bilge Nathan
  • Yahudiler
  • Minna Von Barnhelm
  • Emilia Galotti
  • İnsan Soyunun Eğitimi
  • Miss Sara Sampson


Gotthold Ephraim Lessing Alıntıları – Sözleri

  • Budala bir baba hayırsız oğlu İçin kanını son damlasına kadar feda ettiğinde , sevgi aptallığa dönüşür (Düzyazı Fabllar)
  • Aklını kullanma cesaretine haiz ol! (İnsan Soyunun Eğitimi)
  • Birinin mutluluğu bir ötekinin mutsuzluğudur. (Düzyazı Fabllar)
  • Karganın biri, öfkeli bahçıvanın komşunun kedisine attığı zehirli et parçasını pençeleriyle kapıp firar etti.
    Ve eti yaşlı bir meşenin dalları içinde yalayıp yutmak üzereyken, bir tilki yavaşça ağacın altına sokularak kargaya seslendi:
    “Tanrı seni kutsasın lupiter’in kuşu!”
    “Sen beni kiminle karıştırıyorsun?” diye sordu karga.
    “Seni kiminle mi karıştırıyorum?” dedi tilki. “Sen her gün Zeus’un sağ kolundan havalanarak bu meşeye beni beslemeye gelen o heybetli kartal değil misin? Neden o değilmişsin şeklinde davranıyorsun? O muzaffer pençendeki etin tanrının bana daima seninle yollamış olduğu armağan bulunduğunu görmüyor muyum ben?”
    Karga bu laflara şaşırdı gerçi, fakat bir kartal yerine konduğu için içten içe sevindi.
    “Neme gerek,” diye düşündü, “tilki öyleki düşünmeye devam etsin varsın.”
    Aptalca bir cömertlikle aşağıya attı avını ve gururla uçup gitti.
    Tilki gülerek eti havada kaptı ve hain bir sevinçle mideye indirdi. Fakat fazlaca geçmeden luğu sancıya dönüştü, zehir tesirini göstermeye başladı ve geberip gitti.
    Kahrolası dalkavuklar, zehir zıkkımdan başka bir şey girmesin kursağınıza! (Düzyazı Fabllar)
  • Eşeğin biri aç bir kurtla karşılaştı.
    “Acı bana,” diye yalvardı eşek korkudan tir tir titreyerek, “zavallı, hasta bir hayvanım ben; ayağıma iyi mi bir diken battığına baksana!”
    “Gerçekten de,” dedi kurt, “halin pek dokundu bana. Vicdanımın sesini dinleyerek seni bu acılardan kurtaracağım…”
    Sözünü bitirir bitirmez de eşegi paramparça etti. (Düzyazı Fabllar)
  • Onu gene göreceksem, hep görmeliyim. Yok eğer göremeyeceksem, şimdiye kadar görmüş olduğum yeter. (Bilge Nathan)
  • Karşılığında en küçük bir şey bekler görünürsek, iyilik, iyilik olmaktan çıkar. (Bilge Nathan)
  • Was die Erziehung bey dem einzeln Menschen ist, ist die Offenbarung bey dem ganzen Menschengeschlechte. (İnsan Soyunun Eğitimi)
  • “Dün sevdim,
    bugün acı çekiyorum,
    yarın öleceğim,
    sadece bugün ve yarın
    düşünmek istediğim
    dün.” (Bilge Nathan)
  • Size gerçeği ifade etmem gerekirse; ben tüm bir halk hakkında genellemelerden hoşlanmam. (Yahudiler)
  • O beni ben olduğum için sevecektir, ben de onun için tüm dünyayı unutacağım. (Minna Von Barnhelm)
  • Gözünü kazanç bürümüş bir halk, bunu haklı olarak mı, hile ve zorla haram olarak mı elde edeceğine bakmaz. (Yahudiler)
  • Eğer insan namusludan başka bir şey değilse hiçbir şey anlama gelir. (Minna Von Barnhelm)
  • Bir lûtfu, asla düşünmeden çabucak kabul edebilen insanoğlu, pek ender olarak o lûtfa layık insanlardır. Onu en fazlaca hakedenler de daima kendilerine en fazlaca güvensizlik gösterenlerdir. (Miss Sara Sampson)
  • Nedense beni bugün en fazlaca üzenler en iyi bildiğim insanoğlu oluyor… (Minna Von Barnhelm)
  • İnsan olmak, insanlık, insancıllık, her türlü din, mezhep, ırk, soy, millet ayrımının üstündedir. (Yahudiler)
  • fakat tüm içtenliğimle söyleyeyim ki, suskunsam, bu kez salt çâresizlikten. (Yahudiler)
  • Yusuf’un aksine Meryem ne dindar ne de dürüst biri,fakat kabahat onda değil,konuşmuş olduğu dili buluş eden erkeklerde,bundan dolayı bu dilde dindar ve dürüst kelimelerinin dişil hali bulunmaz. (Bilge Nathan)
  • bir şahıs için iki salaklığı üst üste yapma! (Minna Von Barnhelm)
  • O hale geldi ki, kabalık ve doğallık aynı anlama gelen sözler oldu. (Yahudiler)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş