Eğitim

Eşitsizliğin Bedeli – Joseph E. Stiglitz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Eşitsizliğin Bedeli – Joseph E. Stiglitz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Eşitsizliğin Bedeli kimin eseri? Eşitsizliğin Bedeli kitabının yazarı kimdir? Eşitsizliğin Bedeli konusu ve anafikri nedir? Eşitsizliğin Bedeli kitabı ne konu alıyor? Eşitsizliğin Bedeli PDF indirme linki var mı? Eşitsizliğin Bedeli kitabının yazarı Joseph E. Stiglitz kimdir? İşte Eşitsizliğin Bedeli kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Joseph E. Stiglitz

Çevirmen: Ozan İşler

Orijinal Adı: The Price of Inequality: How Today’s Divided Society Endangers Our Future

Yayın Evi: İletişim Yayınları

İSBN: 9789750515736

Sayfa Sayısı: 375


Eşitsizliğin Bedeli Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Siyaset ve ekonominin finansal elitler tarafından nasıl ele geçirildiğinin herkes tarafından anlaşılabilir bir açıklaması.”

Ian Pindar, Guardian

“Stiglitz… olayların iç yüzünü kavrama konusundaki karakteristik özelliğiyle geleceğin daha adil ve zengin olması için bir vizyon, plan öneriyor.”

Robert F. Kennedy Adalet ve İnsan Hakları Merkezi 2013 Kitap Ödülü

Dünyanın en etkili birkaç iktisatçısı içinde gösterilen ve 2001’de Nobel İktisat Ödülü’nü kazanan Joseph Stiglitz, Eşitsizliğin Bedeli’nde gelir eşitsizliği mevzusuna mühim bir katkı yapıyor. ABD’de ortaya çıkan 2008 Krizi’ni ve dünya geneline egemen olan Büyük Durgunluk’u mütevazi bir üslupla ve derinlemesine açıklayan Stiglitz, kendi deyimiyle, yüzde 1’lik kesimin devleti, yargıyı ve demokratik süreci ele geçirerek yüzde 99’un üstünde iyi mi egemenlik kurduğunu kapsamlı şekilde ele alıyor.

ABD’de 1980 sonrasında artan eşitsizliği ve bunların yarattığı sorunları inceleyen kitap, Türkiye de ilgilendiriyor olacak mühim saptamalarda bulunuyor, ipuçları sunuyor: Sermaye, toplumsal kutuplaşma, rant arayışları, idrak mühendisliği, ortaya çıkan büyük itimat problemi, demokrasilerde paranın iyi mi bu kadar kuvvetli hale gelebildiği, bir CEO’nun aylık kazancıyla averaj bir işçinin kazancı arasındaki inanılmaz yar, artan yoksulluk, fırsat eşitliğinin kaybolması, isyanlar…

Finans piyasalarının işleyişine, aşırı kâr arzusunun doğurduğu büyük toplumsal yarılmaya, gelecekte artacak sorunlara dikkat çeken Eşitsizliğin Bedeli kapitalizm, politika, ana para ve eşitsizlik ilişkisini idrak etmek için mühim bir kaynak.


Eşitsizliğin Bedeli Alıntıları – Sözleri

  • Fakat en korkulu -ve son yıllarda en oldukça geliştirilen- rant arayışı türü, fi­nans sektöründekilerin sömürücü borç verme ve kredi kartı uygulamalarıy­la yoksul ve bilgisiz insanların sırtından oldukça büyük paralar kazanarak ken­dilerine çıkar sağlaması olmuştur. Yoksul bir insanoğlunun oldukça azca parası olsa da, yoksul insan sayısı oldukça olduğundan, her birinden alınan minik ödemeler toplamda büyük bir meblağ oluşturmaktadır.
  • Vergilendirme sanatı, mümkün olan en fazla tüyü, kazı mümkün olduğunca azca bağırtarak yolmayı ihtiva eder. Rant arayışı sanatı da böyledir.
  • Eşitsizlik kendiliğinden ortaya çıkmaz; yaratılır.
  • Zayıflamış bir demokrasi, adalete duyduğumuz inancın azalması ve hatta daha ilkin bahsettiğim benzer biçimde kimlik bilincimizi sorgulamaya başlamamız.
  • Üniersiteden mezun olabilseler bile, yoksul aile evlatları varlıklı ailelerin başarısız evlatlarından daha fena bir durumda hayatlarını devam ettirmektedirler.


Eşitsizliğin Bedeli İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Amerika hakikaten fırsatlar ülkesi mi?: ‘’Amerika fırsatlar ülkesi’’ algısını yerle bir eden, Amerika ve eşitsizlik hakkında yanlış bildiğimiz gerçekleri verilere dayanarak, gözler önüne seren bu yapıtla tanıştığım için oldukça mutluyum. Akademik informasyon birikimime yeni tohumlar ekmeye başladığım şu dönemde, okumaktan büyük keyif aldığım bu kitapta, şaşkınlıkla karşıladığım birçok informasyon edindim.
Amerika’da yaşam, aslen bahsedilmiş olduğu benzer biçimde muhteşem değil ve yoksulluk giderek artan eşitsizlikle çoğalıyor. Yoksulluğun temel sebepleri ekonominin işleyişi olsa da, %1’lik diye adlandırdığımız toplam gelirin büyük çoğunluğuna haiz olan kesim, eşitsizliğin artmasında büyük paya haiz. Bilhassa devletin, bu kesim lehine yapmış olduğu düzenlemeler ve finans sektörünü ellerinde bulunduran kişilerin çıkarları için meydana getirilen tamamlanmamış yasalar, yetersiz düzenlemeler, eşitsizliğin artmasında büyük etkilere haiz.
Siyasilerin, çıkarları doğrultusunda gerek mevcud konumlarını korumak amacıyla, gerekse demokratik düzenin gerektirdiği seçim kampanyalarına finansal desteği sağlamak amacıyla, varlıklı kesim diye adlandırılan servetin büyük kısmını ellerinde bulunduran kişilerin isteklerini, yoksul kesimin isteklerine tercih ettiklerini görebilirsiniz.
Rant arayışı ve %1’lik kesimin çerçeveleme tesiri ile insanları eşitsizliğin olmadığı yalanına inandırmaya emek vermesi ve kendilerine sağlanan avantajların ülkedeki hakkaniyet duygusunu sarstığı ve bu sebeple de insanların toplumsal birlik ve itimat duygularını kaybetmiş olduğu; bu güvensizlik duygusuyla ekonominin sıhhatli işlemediği, üretimde verimsizliği bununla beraber getirmiş olduğu gerçeğini görebilirsiniz.
Ülkedeki enflasyon oranının düzgüsel seyir almasının, o ülkenin ekonomisini anlamımızda kafi olmadığını ve hem de GSYH verilerinin, ülkedeki insanların gerçek yaşantılarını yansıtmadığı ve eşitsizliği göstermediği gerçeğini de görebilirsiniz. Dünyadaki bu eşitsizliğin önüne geçmek için iyi mi bir yol izleneceğini Joseph E. Stiglitz yardımıyla, daha detaylı gözlemledim. İçinde yaşadığım ülkede de benzer problemler bulunduğunu fark ettim. Benzer sıkıntılarda iyi mi bir yol izlenirse daha iyi, adil ve gelir eşitliği sağlanmış bir ülke olabileceğimiz hakkında aklımda fikirler oluşmasına olanak elde eden bu kitabı ve yazarını tanımanın memnuniyeti içerisindeyim. (Yaresten)

Joseph Stiglitz’in ekonomi dalinda nobel almasinin nedenlerini acikca gordugumuz bir kitap. Birincisi kitap son aşama mütevazi bir dil ile yazilmis azca bir tutumsal terimlere vakif olanlarin rahatlikla anlayabilecegini dusunuyorum. (En azindan ben icin boyle oldu). Ikinci dunyadaki esitsizligine deginme orani Amerika’nin esitsizlik noktasinda geldigi ve gelecegi duruma deginmesinden bir fazlaca azca. Bu durumda kitabi birazcık daha Amerika ekonomisi odakli hale getirmis. Fakat bir tek bu orneklere bakarak en azindan ulkemiz icin cikartilacak cok onemli dersler var. Siyasi yozlasmanin Amerika’da ustu kapali dekilde yapilirken bizim benzer biçimde ulkelerde daha acik sekilde olmasi fakat sonuc olarak yasananlar arasinda hic bir fark bulunmamasi gercekten kaygi verici. Ucuncu olarak kitabin ve yazarin en begendigim ozelligi sol sag gorus farketmeden her insanın hatalarini oldukça dobra sekilde yuzune vurmus. (Evet bir ihtimal sag şu demek oluyor ki cumhuriyetci kismin birazcık fazla ustune gitmis olabilir fakat yapilan hatalarin coklugu buna yol acmis benzer biçimde). Dorduncu ve son olarak kitabi okurken kesinlikle aman ne cok Amerikayi anlatiyor dusuncesinden ziyade Turkiye ile Amerikayi kiyasliyarak (farkliliklari ve benzerlikleri, eskiden neleri dogru yapiyorlarmis simdi niçin bu hale gelinmis, peki biz ne durumdayiz?) Seklinde beyin jimlastigi yapilarak okunulursa cok daha faydali bir kitap olacagi dusuncesindeyim. (Barış Şahin)

Stiglitz, Clinton hükümetinde, Dünya Bankası’nda ve çeşitli ekonomik örgütlerde vazife almış, 2001 senesinde Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülmüş bir ekonomist.
İktisatta para ve maliye politikası araçlarından herhangi birinin oranını yukarı yada aşağı yönde değiştirdiğinizde domino etkisiyle birçok öteki değişkeni de aynı yada aksi yönde değişiklik yapma olanağına haiz olmuş olursunuz. Bu siyaset araçlarını dengeli bir halde kullandığınız takdirde; toplumun çoğunluğunun yaşam standartlarını, refah düzeylerini pozitif yönde etkileyebileceğiniz benzer biçimde; devletin içindeki çıkar gruplarının, tekel olmaya çalışan azınlıktaki piyasa yapıcılarının oyun araçlarına dönüştürdüğünüz takdirde çoğunluğu azınlığın gönüllü köleler haline getirmeniz çok da fazla zor olmaz.
Yazar eşitsizliğin kaynağını da; küresel gelirin büyük çoğunluğuna haiz yüzde 1’lik dilimdeki büyük küresel şirketlerin, şahısların gelirlerini kat ve kat arttırırken; kendi çıkarlarının toplumun geri kalanın çıkarları ile aynı olduğuna dair siyasal, ekonomik, toplumsal idrak manipülasyonlarında yattığına bilhassa işaret ediyor.
İstihdam, enflasyon, gelişme üçgenindeki ekonomik politikaları kısa vadeli siyasal amaçlar yerine, sürdürülebilinir, uzun vadeli toplumsal yarara yönelik olarak planlayıp uygulayabilirsek; eşitsizliği azaltabileceğimize ve daha dengeli bir ekonomik yapıya haiz olabileceğimizi yazar ilk olarak vurguluyor.
Anlatım seçimi ekonomiye aşina olmayan insanların da anlayabileceği tarzda.
İyi okumalar. (ercanscgn.)


Eşitsizliğin Bedeli PDF indirme linki var mı?


Joseph E. Stiglitz – Eşitsizliğin Bedeli kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Eşitsizliğin Bedeli PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Joseph E. Stiglitz Kimdir?

1943’te doğan Stiglitz, Amherst College’den mezun olduktan sonrasında doktorasını 1967’de Massachusetts Institute of Technology’de tamamladı ve 1970 senesinde Yale’de profesör oldu. 1979’da, çalışmış oldukları alanda en belirgin katkıları elde etmiş 40 yaşın altındaki ekonomistlere verilen John Bates Clark Ödülü’ne layık görüldü. Halen Columbia Üniversitesi’nde profesörlük icra eden Stiglitz, dünyanın en etkili birkaç iktisatçısı içinde gösterilmektedir.

Stiglitz, 1995-1997 yıllarında Clinton hükümetinde İktisadi Danışmanlar Kurulu Başkanlığı ve 1997-2000 yıllarında Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı ve Baş İktisatçısı görevlerinde bulunmuştur. Bilhassa 2002’de yayımladığı Globalization and Its Discontents [Küreselleşme Büyük Hayal Kırıklığı, çev. Deniz Vural-Arzu Taşçıoğlu, Plan B, 2003] adlı kitabıyla dünya genelinde üne kavuşan Stiglitz, piyasalardaki informasyon asimetrisiyle ilgili analizleri dolayısıyla 2001’de Nobel İktisat Ödülü’nü kazanmıştır. Time dergisi 2011’de Stiglitz’i “dünyanın en etkin 100 kişisinden birisi” olarak değerlendirmiştir.

Kitaplarından bazıları: The Roaring Nineties [Doksanların Yükselişi, çev. Aytül Özer, CSA Yayın Ajansı, 2004]; (Bruce Greenwald ile beraber) Towards a New Paradigm in Monetary Economics; Making Globalization Work; (Linda Bilmes ile beraber) The Three Trillion Dollar War: The True Cost of the Iraq Conflict [Üç Trilyon Dolarlık Savaş, çev. Dilek Cenkçiler, ODTÜ Geliştirme Vakfı, 2009]


Joseph E. Stiglitz Kitapları – Eserleri

  • Eşitsizliğin Bedeli
  • Küreselleşme
  • Serbest Düşüş
  • 90’ların Yükselişi
  • Ne Öğrendik?
  • The Great Divide
  • Üç Trilyon Dolarlık Savaş


Joseph E. Stiglitz Alıntıları – Sözleri

  • En büyük güçlük kurumların içinde değil kafa yapılarındaydı: küreselleşmenin potansiyel faydalarını sağlamak için, çevre konusunu önemsemek, fakirlerin de kendilerini etkileyen kararlarla ilgili söz sahibi olmalarını sağlamak, demokrasiyi ve adil ticareti geliştirmek gerekir. Sorun şu ki bu kuruluşlar( IMF, Dünya Bankası,DTÖ) , görevli oldukları kişilerin kafa yapılarını yansıtıyorlar.Tipik bir merkez bankası başkanı güne, enflasyon istatistikleri mevzusunda endişelenerek adım atar, yoksulluk istatistikleri mevzusunda değil; tecim bakanı ihracat sayıları mevzusunda endişelenir, kirlilik endeksi mevzusunda değil. (Küreselleşme)
  • Küreselleştirmeyi eleştirenler Batı ülkelerini ikiyüzlülükle suçluyorlar ve bu eleştiriler doğru. Batı ülkeleri, yoksul ülkeleri tecim engellerini kaldırmaya zorlarken, kendi engellerini kaldırmayarak gelişmekte olan ülkelerin ziraat ürünlerini ihraç etmelerini önlediler ve bu ülkeleri oldukça gerekseme duydukları ihracat gelirinden yoksun bıraktılar. Amerika Birleşik Devletleri doğal ki başlıca suçlulardan biriydi ve bu da benim duyarlı olduğum bir
    mevzudu. Ekonomik Danışmanlar Konseyi’nin başkanıyken bu ikiyüzlülüğe karşı oldukça savaşım verdim. (Küreselleşme)
  • Doğal kaynak vergilerini toplamak için bir sistemi yürürlüğe sokmadan varlıklı naturel kaynaklarını dağıtmanın sonucu, Yeltsin’in eşinin dostunun milyarder olmasıdır oysa ülke emeklilerine ayda 15 dolar emekli maaşı ödeyemez hale gelmiştir. (Küreselleşme)
  • Zayıflamış bir demokrasi, adalete duyduğumuz inancın azalması ve hatta daha ilkin bahsettiğim benzer biçimde kimlik bilincimizi sorgulamaya başlamamız. (Eşitsizliğin Bedeli)
  • Üniersiteden mezun olabilseler bile, yoksul aile evlatları varlıklı ailelerin başarısız evlatlarından daha fena bir durumda hayatlarını devam ettirmektedirler. (Eşitsizliğin Bedeli)
  • Vergilendirme sanatı, mümkün olan en fazla tüyü, kazı mümkün olduğunca azca bağırtarak yolmayı ihtiva eder. Rant arayışı sanatı da böyledir. (Eşitsizliğin Bedeli)
  • Bir spekülatörün bir Tayland bankasından 24 milyar baht borç aldığını varsayalım ki bu eski döviz kuru üstünden 1 milyar dolara çevrilebilir. Bir hafta sonrasında döviz kuru düşer; artık bir dolar karşılığı 24 baht yerine 40 baht vardır. 600 milyon doları yine bahta çevirir, borcunu ödemek suretiyle 24 milyar baht alır. Geriye kalan 400 milyon dolar onun karıdır; bir haftalık emek harcama için oldukça iyi bir kazançtır hem de kendi parasının oldukça azını yatırarak. (Küreselleşme)
  • ..Bir toprak parçasına haiz olmak bana o toprağın altındaki suları kirletme ya da havayı kirletecek şekilde çalı çırpıyı yakma hakkını vermiyor… (Serbest Düşüş)
  • Zengin ülkeler ile yoksul ülkeler içinde büyüyen yar üçüncü dünyada gittikçe artan sayıda insanı korkulu bir yoksulluğa itiyor ve günde 1 dolardan azca parayla idame zorunda bırakıyor. Yirminci yüzyılın son on senesinde onlarca defa yine edilen yoksulluğu AZALTMA vaatlerine rağmen , yoksulluk içinde yaşayan insanların gerçek sayısı neredeyse 100 milyon arttı.Bu gerçekleşirken dünyanın toplam geliri yılda averaj % 2,5 arttı. (Küreselleşme)
  • Yoksulluk çevrenin tahrip edilmesine yol açabilir, çevrenin tahrip olmasıda yoksulluğu arttırabilir. Nepal benzer biçimde ısınma ve enerji kaynakları azca , yoksul ülkelerde yaşayan halk, ormanları yok etmek zorunda kalır, ağaçları ve çalıları keserek ısınma ve yiyecek için yakıt temin eder; bu, toprak erozyonuna niçin olur o da daha oldukça fakirleşmeye neden olur. (Küreselleşme)
  • Bankerler(ekseriyetle)öteki insanlardan daha ac gözlü olarak dünyaya gelmemiştir.
    Yanlızca onların,diğerlerinin kayıpları pahasına fenalık yapmak için,daha oldukça imkânı ve daha kuvvetli dürtüleri vardır. (Serbest Düşüş)
  • Fakat en korkulu -ve son yıllarda en oldukça geliştirilen- rant arayışı türü, fi­nans sektöründekilerin sömürücü borç verme ve kredi kartı uygulamalarıy­la yoksul ve bilgisiz insanların sırtından oldukça büyük paralar kazanarak ken­dilerine çıkar sağlaması olmuştur. Yoksul bir insanoğlunun oldukça azca parası olsa da, yoksul insan sayısı oldukça olduğundan, her birinden alınan minik ödemeler toplamda büyük bir meblağ oluşturmaktadır. (Eşitsizliğin Bedeli)
  • Egemenlerin savunucuları, onları Amerika’nın soyguncu baronları olan Harriman’lara ve Rockefeller’lara benzettiler. Ancak, Amerika’nın Vahşi Batısında demiryolu ve maden baronları olarak isim yapmış olsalar da on dokuzuncu yüzyıl kapitalizmindeki bu figürlerin yaptıklarıyla, Rus oligarşisinin Vahşi Doğu denilen Rusya’yı sömürmesi içinde büyük bir fark vardır. Amerika’nın soyguncu baronları, kendi servetlerini artırırken bile bolluk yarattılar. Büyük pas-
    tanın büyük bir dilimini alsalar da ülkeyi daha zenginleştirdiler. Rusya ‘nın egemenleri ise aktifleri çaldılar, sattılar ve ülkelerini daha fakirleştirdiler. Egemenlerin banka hesapları şişerken. işletmeler iflasın kıyısında bırakıldı. (Küreselleşme)
  • Eşitsizlik kendiliğinden ortaya çıkmaz; yaratılır. (Eşitsizliğin Bedeli)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş