Eğitim

Seni Seviyorum. Çok, – Bora Abdo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Seni Seviyorum. Oldukca, – Bora Abdo Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Seni Seviyorum. Oldukca, kimin eseri? Seni Seviyorum. Oldukca, kitabının yazarı kimdir? Seni Seviyorum. Oldukca, konusu ve anafikri nedir? Seni Seviyorum. Oldukca, kitabı ne konu alıyor? Seni Seviyorum. Oldukca, PDF indirme linki var mı? Seni Seviyorum. Oldukca, kitabının yazarı Bora Abdo kimdir? İşte Seni Seviyorum. Oldukca, kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Bora Abdo

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050931860

Sayfa Sayısı: 128


Seni Seviyorum. Oldukca, Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Yalnız olabilmek için bir kişiye daha ihtiyacı var her insanoğlunun” İstanbul’un hazin göğünün altında ayrılığın ve aşkın melankolik intiharı…

“Seni Seviyorum. Çok,” dosyasındaki kesik ve titrek zamanların, eski yüzyılların, insanoğlunun tarihindeki akıl almaz aynılığın, değişmeyen hazin kıstırılmışlığını gördüğümde Bora’ya bu kitabın arka kapak yazısını yazmak istediğimi dair bir mektup kaleme aldım derhal.

Üç ay sonrasında mektubu değil de kendisi geldi. Oturup, Büyükada’da, akşamın kızıllığında rakı içtik. O susuz içti gene. Fırtınayı dinledik. Karga sürülerini de. “Peki, yaz” dedi ve gitti. Karım Ayşe Edipoğlu öldüğünde −ki kendisi de fazlaca iyi bir romancıdır− masasının çekmecelerinde notlarını bulup romanını kitaplaştırmış ve altı yaşlarında mor bir kamyonun çarparak öldürmüş olduğu kızımızın adını verdiğim bir yayınevi kurmuştum.

Hayır, elbet ki karımı ben öldürmedim. Öldüremeyecek kadar seviyordum onu. “Seni Seviyorum. Çok,” kitabı hakkında fazlaca düşündüm. Öyküleri onlarca kere okuyup çözümledim. Hepsi birbirinden güzeldi. Bora’ya gene bir mektup yazdım. Üç ay sonrasında yeşil bir kaban buldum kapımın önünde. Sırt kısmında iğne iplikle işlenmiş bir cümle vardı.

“Yazma! Yazıp da kendini öldürme.”

Şekip Adil Melâl Yayıncılık adına Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Ocak 2016, Bilecik


Seni Seviyorum. Oldukca, Alıntıları – Sözleri

  • Pencereden ıslak parmaklıklara ve sokağın sonundaki hurdalıktaki paslı makinelere bakıyordu. Demir ve büyük vidaları boşluklarında küçük çiçekler ve otlar yeşeriyordu. Pasın ve kirin içinde, ince dallı ve damarlı bitkiler yaşama tutunmaya çalışıyordu. İnsanlar benzer biçimde, diye düşündü. İnsanlar, onların arasına karıştığımda ölüyorum ben. Sessizlesiyorum. Bir manavın önünde uzun uzun meyveleri seyrederken buluyorum kendimi, ya da elbezlerini mandalları dakikalarca izliyorum. İnsan sesleri sesimi kısıyor, diye düşünüyordu. Bir çocuk sobanın başlangıcında donmaya çalışıyordu. Siyah beyazdı çocuk. Yüzü ve yanakları kirliydi. Kirpikleri uzundu ve karanlığın içinde yemyesildi gözleri. Anahtarlar, her boyda tornavidalar, vidalar, çekiçler ve çiviler vardı belleğinde. Üşümek ile ısınmak aynı şeylerdir, diye düşündü.
  • Düşersin. Düşerken başka bir kar tanesi, başka, sanki daha beyaz, sanki daha soğuk, onca kar tanesinin içinde bir tek odur izleyen seni. Düşüşünü. Düşerken öteki kar tanelerine çarpmak, yapışmak isteyişini, fakat bunu yapamadığını. Sen hep o kar tanesiyle düşmek istersin yere. Her hava değişiminde. Her zamansız fırtınada, fırtınalar hep zamansız olur, hep o kar tanesini görürsün. Havada konuşmadan, saatlerce sürer düşüşün. Nereye düşsen onu görürsün. Hangi çatıda, gövdesi kirece bulanmış hangi ağaç branşında, -ladin, çam-
    Günlerce sürer düşüşün, beklersin günlerce, hep onu görürsün. Sen kara bir kar tanesisindir.
    En fazlaca ona beğendirmek istersin düşüşünün harikuladeliğini. Oysa hiçbir farkın yoktur öbürlerinden. O kar tanesinin gözleri bu tarz şeyleri göremez fakat görmez. Sen onu düşmemek kadar severken, o düşer gider, asla istemediğin, beğenmediğin bir çatıya tutunur. Otoyola, gökdelenlere, pahalı ekip elbiselere ve cilalı ayakkabılara ve çok kötü bölgelere düşer. Onunla birlikte düşmek istesen de kendi kristal yalnızlığın da sen donanmazsın bile. Gider suya tutunursun. Ya da erirsin. Hep izlendiğini sanırsın. Senin yanına düşeceğin o kar tanesinin. Beraber bir ladine tutunacağınızı. Değil. Aldandın. Hayır. Geceye düş. Hızar seslerine kapa kulaklarını. Gece yakalar seni. Kendin gibilerin yanına düş. Bulabilirsen kendin benzer biçimde bir tane daha. Yok fakat. Düş, çorap söküğü benzer biçimde, yalnız düş. Bakma hiçbir şeye. Gıcırdayan bit halatın üzerine. Renkli bidonlarında ölüsünü şimdi gömmüş mezarlık insanlarının karanlık sularına, partal ve dağınık gömleğinin altından son bir gayretle fışkıran o sağırın o sağır sesine, vapur dağıldığında olmayan o yüze. Saatlerin saatlerde başlamış olacağı, pıhtılı, bir yangın benzer biçimde, kül rengi kıyılara. Sen düşerken onlar seni fazlaca net göremezler nede olsa. Çırpınma ne olur, olmadı öyleki bir ladin dalı. O şekilde bir sokak, çatı katı. Hayır. Kendinden olabildiğince nefret etmeye devam et. Sobalı bir meyhanede hüzünlü Rum şarkıları. Sen gülmeyi seviyorsun. Bende fazlaca mutsuzum seni güldüremem. Düşerken iyi mi gözlemlediysem her şeyini biliyorum..
  • Sen sevmezsen beni, evladımız da sevmezse, asla kimse sevmesi imkansız beni tekrar. Erikler de kızarmaz. Çek çıkar beni bu dalgın hikayenin en ölümcül yerinden, çıkar, alnına sür.”
  • “İkimiz kaldık artık. Ama bu beni daha da yalnızlaştırıyor. İkimiz, tek başınayız da. Şimdi anladım yalnız olabilmek için bir kişiye daha ihtiyacı var her insanoğlunun.”
  • “ben sensiz, bigün daha yaşamayacağım. Rüyalarımda hep cehennemi görüyorum. Ne vakit gekeceksin bana? Oldukca yorgunum. Kızım?”
  • Yirmi kış, üç sabahleyin ve altı yatsı sürecek uykumun kara rüyası da o gün başladı. Ateşi, yanmayaı ve menekşeyi tekrardan hatırladım zira.
  • Haritalarda, yeryüzünde ve kimsenin aklında olmayan bir kent tasarlıyordum sana. Hatıralarımızın kanının dökülmediği bir kent.
  • Ben yanyana yürürken sana bakardım. Sonra seni görmemeye başlardım. Bak yitirirdim demiyorum. Görmezdim. Küçücük elin avucumun içinde kalbimi de tutarken, sen birden yok olur, sesin ve minik sorularında yok olur, yerine kendi bıyıklı yüzüm gelirdi. Sırtımda gene meşin kırmam olurdu. Ben ve ben ikimiz yan yana yürümeye başlardık; kendime anlattığım tüm o insanların hayatlarını senin de minimum benim kadar anlayacağını biliyordum zira.
  • (düşün lütfen yüzünün herhangi bir yerinden yeryüzüne yayılan ışığı düşün, yanağında asılı kalan sesi ve içinde yuvalanmış sisi düşün, tahta ve içi görünen kuşları, kuş kadar soğuk, soğuk kadar yaz, yeryüzünü düşün)
  • Kapalı ve karanlık duran bu dağınık şehre ilişkin değilim. Üzerine örtü ile örtmüşler; hiçbir sırrını ve hüznünü bilmiyorum. O da benimkileri bilmiyor doğal.
  • Suyun ve annemin arasındaki tek ve en büyük benzerlik sanırım bu kırık ve bu kırık sesti.
  • İnsanlar, Allah’la arama girmişti onlar. Onları sevemediğim için Allah’a da kırılıyordu. Onların Allah’ı sevmemde en büyük engel olduklarını biliyordum.
  • Herkes yaşıyor. Biz kendimizi tüketiyoruz.
  • Şimdi anladım, yalnız olabilmek için bir kişiye daha ihtiyacı var her insanoğlunun.


Seni Seviyorum. Oldukca, İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bora Abdo, ödüllü bir öykücü.Diğeri Kışın Kitabı ile 2013 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü,Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü ile de 2014 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanmış.Seni Seviyorum Oldukca ilk okuduğum kitabı.Açıkçası okudum bitti diyemiyorum.Kitabı okumam bitse de aklımda bitmiyor.Öylesine değişik bir anlatımı var ki Bora Abdo’nun…Bir okuyucu için yorucu olmasıyla birlikte merak uyandırıcı da.Bora Abdo, seriler şeklinde yazmayı seçmiş.Diğeri Kışın Kitabı, Karakış Üçlemesi’nin ilk kitabı.Serinin ikinci kitabı Gerçek Adı Süreyya isminde bir romanmış.Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü ise Beni Unutma Dörtlemesi’nin ilk kitabıymış.İkincisi ise Balık Boğulması adlı bir romanmış.Bora Abdo 12 yıl kadar yazmadan okumuş.Bu arada kafasında birikiyormuş hikâyeler.Kimisi fazlaca fazla detay ihtiva ettiği için roman olarak yazmaya karar vermiş.Seni Seviyorum Oldukca,Pergel İkilemesi’nin ilk kitabıymış.Tüm öyküler içinde tema olarak bir bütünlük söz konusu.Karakterler, kimi vakit öldürüyor kimi vakit yok ediyor sevdiklerini, istedikleri yalnız sevilmek oysa.”Öldürdüm,zira fazlaca seviyordum!” ekseninde dönüyor öyküler.Öykülerde vakit mekân kullanımı fazlaca değişik, örtük bir ifade egemen.Okuyucuya fazlaca iş düşüyor.Melâl karakteri birçok öyküde karşımıza çıkıyor.Yazar tüm karakterlerin ortak noktası hüzün olduğundan hüzün anlamına gelen Melâl adını kullanmış. öykülerde.Zorlu metinlerden, değişik anlatımlardan bilhassa dildeki değişik arayışlardan hoşlanıyorsanız tavsiye ederim Seni Seviyorum Oldukca’u.️
“Şimdi bir deniz kenarında değiliz, evet akşam kalabalık,ışıklı, mutluyuz.Ama bir sır paylaşacak vakit değil.Ahşap konaklara bakarak söylenmeli sır.
Gramofon:Hayır buna dayanamam.Hemen söylerim dırrımı.
Baston:Yaslanmadan da söylerim.
Palto:Giyinmden.Çırılçıplak da söylerim.
Sana, geçmişimde, işlemediğim bir suçtan dolayı senelerce hapis yattığımı, mağara duvarları benzer biçimde karanlık duvarlarına yalnız sessiz sessiz daldığımı, boynuzlara benzer kesici aletlerle karnımı ve omzumu deştiklerini anlatacaktım.Duvara çizdiğim bir gaşgası resmi yüzünden aylarca hücre cezası çektiğimi ve işte sırf bu yüzden hiç kimseye de “‘seni seviyorum ‘ diyemediğimi de anlatacaktım.” syf 75 (Hasret Akbaş)

Bora Abdo’nun okuduğum ilk kitabıydı. Tuhaf bir şekilde öykü kitaplarını sevdirdi bana. Normalde öykü kitabı okumak cazip gelmezdi fazlaca kısa ve tüm olusturmadiklarini noksan kaldıklarını düşünürdüm hep,fakat sanırım önyargılı düşüncelerden ibaretmiş bunlar. Oldukca harikaydı. O kadar da bütündü. Ben de seni sevdim Bora Abdo, Oldukca. 🙂 (Eudaimonia)

elime daima duvarlara resimler çizdiğim taşımı alıp, ilk hayalimi çizdim. Aslında insanoğlunun en büyük özelliği hayal kurmasıdır. Hepimiz bir hayaliz. Birbirimizin acı imgesel. Bu yaşatıyor kahrolası alemde bizi.” (Seni Sevirorum. Oldukca, sf. 72)
Bazı kitaplar vardır, insan hayatında anlattıklarından fazlaca çağrıştırdıklarıyla anımsar insan onları. En azından durum benim için öyleki. Hayatımın neredeyse her aşamasında kitaplar oldu. Kendimi bildim bileli yaşamıma ve anılarıma kitapları katık etmeye çalıştım. Kitapların içlerine notlar düştüm, okurken kaldığım yerlerde ayraçlar, not kağıtları, yolculuklarıma dair biletler, deniz kumları, kurusun diye çiçekler, unutulmasın diye gözyaşları bıraktım. Bundan altmışbin yıl ilkin mağara duvarına hayallerini çizen ademoğlu benzer biçimde bende kitap aralarına anılarımdan, hayatımdan, hayallerimden izler sakladım. #seniseviyorumçok kitabınım yeri de benim için fazlaca ayrı ve fazlaca hususi bu anlamda.
Ilk olarak, ilk kez okuduğum @boraabdo1 ‘nun bu öykü kitabını okumaya başladığımda birbirinden bağımsız öyküler bulunduğunu düşünerek vakit fasılalı okumam sebebiyle anlam bütünlüğünü kaybetmemek için birkaç kere geriye geri dönmek mecburiyetinde kaldığımı itiraf etmek isterim. Kitaptaki öyküler birbirinden bağımsız değil. Gerçekten üstünde derinlemesine düşünülmüş, emek verilmiş ve hayal dünyasında yoğrulmuş ve en ince ayrıntısına kadar kurgulanmış bir metinle karşı karşıya olduğunuzu hissediyorsunuz. Zihinsel olarak okuyucuyu zorlayan ve derinlemesine düşünmeye sevk eden bir öyküler bütünü bence. Öykülerde genel olarak hüzünbaz bir hava hakim. Sevginin, toplumumuzun örneklemesi bulunduğunu düşündüğüm kitaptaki karakterler tarafınca, ölümle bağdaştırılan hastalıklı halinin ironik bir tasviri durumunda öyküler. Herkese tavsiye ediyorum.
sen ki kurduğum, yaşam duvarıma resmettiğim en güzel hayalden bile daha güzelsin… #seniseviyorumçok (araftabirmevsim)


Seni Seviyorum. Oldukca, PDF indirme linki var mı?


Bora Abdo – Seni Seviyorum. Oldukca, kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Seni Seviyorum. Oldukca, PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Bora Abdo Kimdir?

1977 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. 1995-1997 yılları aralığında çeşitli dergilerde öyküleri yayımlandı.1997- 2009 yılları aralığında yazmadı. 2009 senesinde tekrardan öykülerine geri döndü.

Notos, kitap-lık, Sözcükler, Sarnıç, Dünyanın Öyküsü ve İzafi dergilerinde öyküleri yayımlandı.2012 senesinde Karakış Üçlemesi’nin ilki olan Diğeri Kışın Kitabı, Alakarga Sanat Yayınları tarafınca yayımlandı. Bu kitapla 2013 Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne kıymet görüldü. Üçlemenin ikincisi, Gerçek Adı Süreyya isminde bir roman.


Bora Abdo Kitapları – Eserleri

  • Hayâlî’nin Tesadüfleri
  • Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü
  • Diğeri Kışın Kitabı
  • Seni Seviyorum. Oldukca,
  • Balık Boğulması


Bora Abdo Alıntıları – Sözleri

  • “Kargalar akşamı taşıyor simsiyah, yapayalnız bir fırtınayı getiriyor, atıyor kucağıma.” (Diğeri Kışın Kitabı)
  • Herkes yaşıyor. Biz kendimizi tüketiyoruz. (Seni Seviyorum. Oldukca,)
  • Beni boş bir kağıt benzer biçimde yalnız bıraktın. (Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü)
  • Karlı,fazlaca karlı bir dünyaymış burası.Üşüdüm. (Hayâlî’nin Tesadüfleri)
  • Gülme bir de ne olur, kahrolası ellerimden hiçbir şey gelmiyor, içim yanıyor bilemezsin. Ne yapacağız şimdi? (Hayâlî’nin Tesadüfleri)
  • Pencereden ıslak parmaklıklara ve sokağın sonundaki hurdalıktaki paslı makinelere bakıyordu. Demir ve büyük vidaları boşluklarında küçük çiçekler ve otlar yeşeriyordu. Pasın ve kirin içinde, ince dallı ve damarlı bitkiler yaşama tutunmaya çalışıyordu. İnsanlar benzer biçimde, diye düşündü. İnsanlar, onların arasına karıştığımda ölüyorum ben. Sessizlesiyorum. Bir manavın önünde uzun uzun meyveleri seyrederken buluyorum kendimi, ya da elbezlerini mandalları dakikalarca izliyorum. İnsan sesleri sesimi kısıyor, diye düşünüyordu. Bir çocuk sobanın başlangıcında donmaya çalışıyordu. Siyah beyazdı çocuk. Yüzü ve yanakları kirliydi. Kirpikleri uzundu ve karanlığın içinde yemyesildi gözleri. Anahtarlar, her boyda tornavidalar, vidalar, çekiçler ve çiviler vardı belleğinde. Üşümek ile ısınmak aynı şeylerdir, diye düşündü. (Seni Seviyorum. Oldukca,)
  • “Yanındaki bu adamı öldürürüm öldürmesine de bu adamın ölüsünü görmeye dayanamam.” (Diğeri Kışın Kitabı)
  • Kendi sularımız olsaydı dalardık. Korkmazdık kati bu denli. Gemisiz de gidebilirdik en uzağa sapsarı saatlerinde bir kuşluğun. Bir yaz bu şekilde ölmezdi. Bu denli ağır seveceğimi bilmezdim. Bu kış, onu bulamıyorum diye yok. (Diğeri Kışın Kitabı)
  • “Bir imhaya ihtiyacı vardı ışıksızlığımın.” (Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü)
  • “Kalbim, yeltendiğim küfrü atıyor.” (Diğeri Kışın Kitabı)
  • Doğdum. Onun giysilerini giyip, onun adını aldım. Bir başkasının yaşamı giydirilmişti üzerime, kendi hayatımı yaşayamadım o yüzden. (Balık Boğulması)
  • Şimdi anladım, yalnız olabilmek için bir kişiye daha ihtiyacı var her insanoğlunun. (Seni Seviyorum. Oldukca,)
  • Güzel kızım biliyor musun, bazı kelebekler kozalarından tam gelişmeden hasarlı çıkarlarmış ve bilinenin aksine bigün değil de günlerce o yarım hareketleriyle yaşarmış. (Balık Boğulması)
  • “Aklının kuyusunda tanımadığı kişiler boyuna konuşuyordu, yorgundu.” (Diğeri Kışın Kitabı)
  • Tatlı sudan tuzlu suya geçtiklerinde balıklar, boğulmadan ilkin vurgun yemiş benzer biçimde zihinleri bulanır. Bu süre süresince asla bir şey yemezler, o an var oldukları sudan kaçmayı asla mi asla istemezler. Sonra da ölürler. Hatırlamanın içinde daima korkulu kâbuslar vardır. (Balık Boğulması)
  • Bir balık boğulması bu. Çirkinlik çağının unutma ayini. (Balık Boğulması)
  • “İkimiz kaldık artık. Ama bu beni daha da yalnızlaştırıyor. İkimiz, tek başınayız da. Şimdi anladım yalnız olabilmek için bir kişiye daha ihtiyacı var her insanoğlunun.” (Seni Seviyorum. Oldukca,)
  • Suyun ve annemin arasındaki tek ve en büyük benzerlik sanırım bu kırık ve bu kırık sesti. (Seni Seviyorum. Oldukca,)
  • “Buğusu yitik, bulanık kurak. Her göz, dikine giriyor kaburgasından, çekiçle, örsle kırarak.” (Diğeri Kışın Kitabı)
  • Çalmadan,çırpmadan bizlere ekmeğimizi verenleri aç,bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç,bu kadar mihnetli,hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi? (Hayâlî’nin Tesadüfleri)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler