Kitap Künyesi

Yazar: Hüseyin Tekinoğlu

Yayın Evi: Neden Kitap

İSBN: 9789752544239

Sayfa Sayısı: 264

Fetih 1453 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

29 Mayıs 1453 sabahı, bambaşka bir sabahtı. Bu parlak ve eşi olmayan ilkbahar sabahının dünya tarihindeki yeri, apayrı bir özellik taşıyordu. Zira o mukaddes Salı sabahı ile, bir son zamanların kapanışıyla yepyeni bir çağ başlıyordu. Bu yeni çağa eşi olmayan dehası, rakipsiz gücüyle, Avrupa barbarları dâhil, tüm dünyayı şaşkına çevirip, hemen hemen 21 yaşlarında gencecik bir padişah olarak Fatih unvanına hak kazanan büyük Türk, Fatih sultan Mehmet Han damgasını vurmuştu….

Osmanlı’nın genç dehası, Cihan fatihi, Fatih Sultan Mehmet’in, yaşamı, hayranlık uyandırıcı karakteri, eşi olmayan zekâsı ve İstanbul’un görkemli kurtarılışı üstüne kapsamlı bir araştırma… Bu kitapta, gencecik bir sultanın dünyayı mısra getirişinin tüm bilgileri gözler önüne seriliyor. Yetişme çağlarında olgunluğa uzanan yolda Fatih Sultan Mehmet’in kişiliği, askeri ve siyasal yaşamının bilinmeyen yönleriyle günışığına çıkıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Fetih 1453 Alıntıları – Sözleri

• “Titre güneş! Yeryüzü ağla!
  Bundan dolayı kent fethedildi!”
• “Allah’ın takdiri olunca, alışılagelmiş nice imkânsızlıklar kolaylaşır. Tüm kâinat onun aksine çalışsa da yarar vermez. Bunun aksine rahat ve elde edilmesi kolay bir işi de, eğer Allah dilemez ise, cümle âlem onu halletmeye yönelse, gene de başaramaz. Bu konudaki ümidim ne mal ve mülk bolluğuna, ne ordu ve kahramanların çokluğuna, ne de cenk âlet ve vasıtalarının fazlalığınadır. Aksine, yalnız Hakk’ın lütuf ve yardımınadır. Esas gayem de Islâmin yüce prensiplerini ortaya koymaktır. Eğer o kalenin benim tarafımdan kurtarılışı takdir buyrulmuş ise, kale burçları taş ve topraktan değil, saf demirden de olsa, hiddet ve kahır ateşiyle onu eritip mum şeklinde yumuşatırım.”
  – Fatih Sultan Mehmet –
• Keşiş Bu kez Fatih için remil atı.
  -İstanbul Türklerin elinden savaşla çıkmayacak. Lakin o şekilde bir vakit gelecek ki, ellerindeki emlak ve toprak azalacak, bu suretle İstanbul, Türk malı olmaktan çıkacak.
  Bu falın bildirdiği sonuçtan ileri derecede müteessir olan fatih, ellerini kaldırarak:
  – İstanbul’da edinmiş olduğu bölgeleri yabancılara satanlar, Allah’ın gazabına uğrasınlar! diye ah etme etti.
• “Allah’ın takdiri olunca, alışılagelmiş nice imkansızlıklar kolaylaşır.Tüm evren onun aksine çalışsa da yarar vermez.Bunun aksine rahat ve elde edilmesi kolay bir işi de, eğer Allah dilemez ise, cümle evren onu halletmeye yönelse, gene de başaramaz.Bu konudaki ümidim ne mal ne mülk bolluğuna, Ne ordu ve kahramanların çokluğuna, ne de cenk alet ve vasıtalarının fazlalığınadır.Aksine,yalnız Hakk’ın lütuf ve yardımınadır.Esas gayem de İslam’ın yüce prensiplerini ortaya koymaktır.Eğer o kalenin benim tarafımdan kurtarılışı takdir buyrulmuş ise, kale burçları taş ve topraktan değil, saf demirden de olsa, hiddet ve kahır ateşiyle onu eritip mum şeklinde yumuşatırım.”
• “… Dünya devleti ebedî olmaz ve bu geçici dünyada kimse kalımlı ve ebedî kalamaz!”
  – Fatih Sultan Mehmet –
• “Titre güneş! Yeryüzü ağla!
  Bundan dolayı kent fethedildi!”
• FATİH matematik, hendese(geometri), tefsir, hadis, fıkıh, kelam ve tarih ilimlerinde iyi şekilde yetişti. Hatta yönetim edeceği memleketlerden kim gelirse gelsin, ona kendi diliyle hitap etmek için Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve Sırpça öğrendi.

Fetih 1453 İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ilk olarak şunu belirtmekte yarar var. Kitap yalnız İstanbul’un Fethi ile ilgili bir kitap değil. Hatta İstanbul’un Fethi başlangıçta anlatıldıktan sonrasında kitap net olarak Fatih Sultan Mehmet’in biyografisine dönüşüyor. Eğer İstanbul’un Fethi ile ilgili okumak istiyorsanız, bu kitap asla kafi değildir. Diğer taraftan eğer Fatih Sultan Mehmet hakkında kolay okunabilecek bir yaşam öyküsü kitabı arıyorsanız, tarihsel sebep-netice ilişkileri dikkate alınarak yazılan kitap merakınızı gidermek için oldukça yeterlidir. İyi okumalar 🙂 (Fırat TAMER)

…FETİH 1453 adı ile çıkan kitap daha oldukça İstanbul’un kurtarılışı hakkında bir kitapmış şeklinde gözükse de yalnız Fetih değil Fatih’in askeri, siyasal ve hususi kişiliği hakkında bilgiler veriyor. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet’in dönemindeki öteki fetihlerden ve döneminde çıkan vakadan da bahsetmekte.
…Kitabın tarih sevmeyenlerin dahi kolayca okuyabileceği şekilde sıkmayan bir anlatımı ve akıcılığı var. Fatih Sultan Mehmet’i derinlemesine araştırmak isteyenler için olmasa da genel hatları ile Fetih ve Fatih hakkında informasyon sahibi olabileceğiniz okumaya kıymet güzel bir kitap. (şevket türktaş)

Fetih 1453 PDF indirme linki var mı?

Hüseyin Tekinoğlu – Fetih 1453 kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Fetih 1453 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hüseyin Tekinoğlu Kimdir?

19.10.1958 Nevkent Avanos, Paşalı köyü doğumlu olan Hüseyin Tekin, ilkokulu Gazipaşa’da, ortaokulu Aydınlıkevler’de ve lise öğrenimi ise Kayseri Lisesi’nde tamamladı. Ticaret hayatına erken yaşta atılan Hüseyin Tekin, 1976-1978 yılları aralığında Esentepe Büyük Ideal Derneği’nin şube başkanlığını üstlendi.

1991-1993 yılları aralığında ise MHP Kayseri İl Teşkilatı’nda yönetim kurulu üyeliğinde bulunan Hüseyin Tekin, 1993-1995 yılları aralığında MHP Kayseri Melikgazi İlçe Başkanlığı görevini yürüttü. 1994-1999 yılları aralığında, Kayseri Melikgazi Belediyesi Meclis üyeliği icra eden Hüseyin Tekin, 1995-2009 yılları aralığında Kayseri Ticaret Odası Meclis üyeliği, yönetim kurulu üyeliği ve başkan vekilliği görevinde bulunmuş oldu.

Hüseyin Tekin, ek olarak Uluslararası Nakliyeciler Derneği UND ve RODER Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği’nin yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunmuş oldu.

MHP İl Başkanı Mete Eke tarafınca oluşturulan yönetimde İl Başkan Yardımcılığı görevini üstüne alan Hüseyin Tekin, Hat Uluslararası Nakliyat Şirketi, Tek Speed Uluslararası Nakliyat A.Ş. ve Tekin Petrol A.Ş’de yönetim kurulu murahhas azası olarak vazife yapıyor.

Evli ve 4 çocuk babasıdır.

Hüseyin Tekinoğlu Kitapları – Eserleri

• Fetih 1453
• Ulu Hakan Abdülhamit Han ve Liderlik Sırları
• Türkler
• Ermeni Meselesi 1915
• Selçuklu Tarihi
• Fatih Sultan Mehmet Han ve Liderlik Sırları
• Hun Türkleri
• Çanakkale
• Göktürkler
• Osmanlı’nın Genç Dehası Fatih
• Diriliş
• Uygurlar
• İlk Müslüman Türk Devleti Karahanlılar
• Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nden Seçmeler
• Cengiz Han Yönetim ve Liderlik Sırları
• Fatih Sultan Mehmed Han’ın Yönetim ve Liderlik Sırları
• Osmanlı’nın İki Silahşörü
• Muhteşem Süleyman Yönetim ve Liderlik Sırları
• Kızıl Oğuz
• Muhteşem Süleyman Liderlik Sırları
• Muhteşem Süleyman ve Hürrem
• Türkülerden Seçmeler
• Tekerlemeler

Hüseyin Tekinoğlu Alıntıları – Sözleri

• Keşiş Bu kez Fatih için remil atı.
  -İstanbul Türklerin elinden savaşla çıkmayacak. Lakin o şekilde bir vakit gelecek ki, ellerindeki emlak ve toprak azalacak, bu suretle İstanbul, Türk malı olmaktan çıkacak.
  Bu falın bildirdiği sonuçtan ileri derecede müteessir olan fatih, ellerini kaldırarak:
  – İstanbul’da edinmiş olduğu bölgeleri yabancılara satanlar, Allah’ın gazabına uğrasınlar! diye ah etme etti. (Fetih 1453)
• “Biz elçi / peygamber göndermeden kimseye azap edecek değiliz.”(İsra, 17/15
  Allah’a andolsun, senden önceki ümmetlere peygamberler yolladık. (Türkler)
• Uldız! kendisiyle sulh müzakeresi için gönderilen Trakya genel valisine “Güneşin batmış olduğu yere kadar her yeri zaptedebilirim.” diyerek meydan okumuştu. (Türkler)
• Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundaki büyük sır;
  Türk gücü ve İslam imanının bir araya gelmesinden doğan büyük bir kuvvette ve bu kuvvetin,
  derin bir politika,ülkücülük ve
  Teşkilatla birleşmesidir. (Fatih Sultan Mehmet Han ve Liderlik Sırları)
• Devletin ileri gelenleri, şöyleki dediler:
  “Bu olmaz! Hunların gelenekleri cesaret ve güçlülüğü, kök ve temel olarak bir üstünlük ve bir onur meselesi olarak kabul ederler! Başkasına bağlanıp ona hizmet etmek ise, aşağılıktır! (Hun Türkleri)
• Abdülhamid’e gore; Avrupa’nın sadece bilimsel ve tekniği alınabilir, kültürü de öğrenebilir fakat o şekilde bir kültürün içinde yaşanmazdı.Bundan dolayı Batı fikirleri,medeniyetin zahiridir.Bunlar zihinleri ve kalpleri zehirlemektedir.Avrupa’dan gelen fikirler bizim için felakettir.Kurtuluş bu fikirlere sarılmakta değildir. (Ulu Hakan Abdülhamit Han ve Liderlik Sırları)
• Eğitim esnasında seçilen ve gösterilen hedeflere bakılacak olursa, Mete, her şeyden ilkin birliğini hissi davranışlardan kurtarıp, bir inancın ve idealin zaferi için canlarını asla düşünmeden verebilecek duruma getirmek istemiştir. Mete’nin anlayışına gore, bir dava uğruna en kıymetli varlıklar bile feda edilebilmelidir. (Hun Türkleri)
• Dil, Tanrının insanoğluna en kıymetli armağınıdır; dil erdemi iyi kullanılmalıdır; bilginin tercümanı dildir; şahıs ölür, sözü kalır. (İlk Müslüman Türk Devleti Karahanlılar)
• FATİH matematik, hendese(geometri), tefsir, hadis, fıkıh, kelam ve tarih ilimlerinde iyi şekilde yetişti. Hatta yönetim edeceği memleketlerden kim gelirse gelsin, ona kendi diliyle hitap etmek için Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve Sırpça öğrendi. (Fetih 1453)
• Sonuç olarak; Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşanmış olan bu acıyı, Rahmetli Ziya Gökalp’in 17 Mayıs 1919 günü çıkarıldığı mahkemedeki savunmasıyla özetlemek istiyoruz: “Milletime karacılık etmeyiniz. Türkiye ‘de bir Ermeni kırımı değil, bir Türk-Ermeni vuruşması vardır. Bizi arkadan vurdular… Biz de onları vurduk.” (Ermeni Meselesi 1915)
• Liderlik daima kişinin içinde adım atar.
  İnsanlar onun karakterindeki derinliğin farkına varırlar. (Fatih Sultan Mehmet Han ve Liderlik Sırları)
• Gerçekten de, Türk hükümdarının üstünde hatunların birinci derecede tesirleri vardı. Bilhassa yönetim üstünde onlarda söz sahibi idiler. (Göktürkler)
• “Mustafa Kemal bu zaferle Viyana’dan bu yana devam eden iki yüz senelik bir geri çekilmeyi durdurmuş, Mondros ve Sevr’in hükümleri geçersiz hale getirilmiştir. Böylece Batı’nın “Hasta adam” olarak tanımladığı bir imparatorluk enkazından, yeni ve uygar ufuklara yönelecek bir devletin yolu açılmıştır.” (Diriliş)
• “Ben Mustafa Kemal, verdiğim sözü yaparım. Cumhuriyet müessesesinin bir müstebit (ceberrüt, baskıcı) eline geçeceğini mezarımda dahi duysam millete karşı haykırmak isterim.. Cumhuriyetin milletin kalbinde kök saldığını görmek yegâne emelimdir.” (Diriliş)
• “Oğul! Adam yoksul olur, besmelesiz yiyecek yeme. Sırrın var ise sakın hanımına söyleme. Cünüp iken yiyecek yeme. Elbisenin söküğünü üstünde dikme. İyi adını fena takma. Kötüye yoldaş olma, zararını çekersin. Sen yürü ileri, gözüm! Kalma geri. Alay bozma. Tarlaya basma. Arkadaşının payına sarkma. Bir şey koymadığın yere el uzatma. İki şahıs söyleşirken dinleme. Ekmek ile tuz hakkını gözet. Namahreme bakıp ihanet etme. Davetsiz bir yere varma. Varırsan namuslu yere, güvenli yere var. Mahremini gizle. Her mecliste işittiğin sözleri ezberle. Evden eve söz götürme.
  Başkasını kötülemekten, ara bozuculuktan, arkadan çekiştirmekten, kötülükten uzak ol. İyi terbiye sahibi ol. Herkesle güzel konuş, inatçı ve fena dilli olma. Senden büyüklerin önünden gitme. İhtiyarlara riayet et. Yanında bulunduğun Vezir yada ayana varıp dünya için bir şey talebinde bulunma. Eline geçen malı israf etme. Kanaat sahibi ol… Gezip dolaştığın yerlerde gördüklerini yazarak Seyahatname adıyla bir yaratı meydana getirir. ”
  (Evliya Çelebi’nin babasının tembihleri.) (Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nden Seçmeler)
• Türk milletinin tanımı için “Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde Türk dili ile konuşan, Türk kültürü ile yetişen, Türk mefkûresini benimseyen her fert, hangi dinden olursa olsun Türk’tür.” denmiştir. (Diriliş)
• “İnsan bir kalıptan bir kalıba girmeyi kendisini hazırlamamışsa, yeni kalıbın “mucid”ine karşı “kin” beslemesi, değişime direnmesi tabiîdir. Bu direnç nefreti de bununla beraber getirmektedir.” (Diriliş)
• “Allah’ın takdiri olunca, alışılagelmiş nice imkansızlıklar kolaylaşır.Tüm evren onun aksine çalışsa da yarar vermez.Bunun aksine rahat ve elde edilmesi kolay bir işi de, eğer Allah dilemez ise, cümle evren onu halletmeye yönelse, gene de başaramaz.Bu konudaki ümidim ne mal ne mülk bolluğuna, Ne ordu ve kahramanların çokluğuna, ne de cenk alet ve vasıtalarının fazlalığınadır.Aksine,yalnız Hakk’ın lütuf ve yardımınadır.Esas gayem de İslam’ın yüce prensiplerini ortaya koymaktır.Eğer o kalenin benim tarafımdan kurtarılışı takdir buyrulmuş ise, kale burçları taş ve topraktan değil, saf demirden de olsa, hiddet ve kahır ateşiyle onu eritip mum şeklinde yumuşatırım.” (Fetih 1453)
• “Türk, Oğuz beyleri, milleti, işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese Türk milleti, ilini töreni kim bozabilecekti?” (Göktürkler)
• TÜRKLER asil bir millettir. Türkler tarihleri süresince hiçbir dönemde hiçbir millete eziyet yapmamıştır. (Ermeni Meselesi 1915)