Fetö Borsası kimin eseri? Fetö Borsası kitabının yazarı kimdir? Fetö Borsası konusu ve anafikri nedir? Fetö Borsası kitabı ne konu alıyor? Fetö Borsası PDF indirme linki var mı? Fetö Borsası kitabının yazarı Can Özçelik kimdir? İşte Fetö Borsası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Can Özçelik

Editör: Enis Batur

Editör: Mehmet Ali Güller

Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınevi

İSBN: 9786052985854

Sayfa Sayısı: 168

Fetö Borsası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

• Fethullah Gülen’i Pensilvanya’da ziyaret ederek üç gün geçiren işadamına takipsizlik sonucu iyi mi verildi?

• AKP İl Başkan Yardımcısı, MİT ve Emniyet ilişkilerini kullanarak iyi mi çıkar sağlamış oldu?

• Hakkında FETÖ’den gözaltı sonucu olan işadamını kim, iyi mi Emniyet’ten “elini kolunu sallayarak” çıkardı?

• HDP milletvekilinin AKP’li akrabasına 2,5 milyon TL’ye kim ihale sözü verdi?

• Reklam şirketi sahibi, hangi terör savcısının adını kullanarak çıkar sağlamaya çalıştı?

• 100 bin dolara takipsizlik sonucu iyi mi verildi?

• FETÖ’cü askerler pişmemiş köftecideki görüşmede neler yapıyordu?

Daha yüzlerce sual var…

Özetle, kurulan FETÖ Borsası’nda kimler rol alıyor, kimler kaç paraya kurtarılıyor?

Hepsi elinizdeki dosyada…

Fetö Borsası Alıntıları – Sözleri

• Hatırlarsanız, 17-25 Aralık’ta FETÖ’nün kumpas davalarıyla hükümeti devirme planı suya fikir yargıda ciddi bir temizlik harekâtı başlatıldı. HSYK’yı FETÖ’den temizlemek için muhafazakârlar, toplumsal demokratlar ve ülkücüler birlik olup ‘Yargıda Birlik Platformu’ kurdu.
  15 Temmuz’daki hain darbeden sonrasında bir kısım FETÖ’cüler ihraç edildi. Bir süre sonrasında FETÖ’den boşalan koltuklara başka gruplar oturdu. O’cular, bu’cular ünvanlı görevlere getirildi. Yargıdaki atamaların yapıldığı il başsavcılıkları, komisyon başkanlıkları, daire başkanlıkları, mahkeme başkanlıklarının neredeyse yüzde 80’i bu grupların eline geçti. Hakim ve savcı adaylarının yetiştiği Türkiye Adalet Akademisi’ni de denetim altına aldılar. Sonra evvel seyrettiğimiz film sahne aldı!
  Hassas kaynaklarımdan aldığım bilgilere bakılırsa, FETÖ’nün kumpas davalarını karara bağlayan hakimler ile terör soruşturmalarını yürüten savcılar, her insanın ‘cemaat’ söylediği dönemde meslekten ihracı bile göze alıp örgüte karşı hata duyurusunda bulunanlar, 15 Temmuz hain darbe planında eline tabanca alıp adliyeleri korumaya gidenler ya sürgün yedi, ya da kızağa çekildi. Onların yerine telefonunda ByLock çıkanlar, düzmece tanıklar üstünden KOM Başkanlığı’nın illere yollamış olduğu ByLock listelerinden isimlerini sildirenler, darbeci akrabaları olanlar vb. getirildi.
  Peki şu anda yargıyı dizayn eden ‘o’cular, ‘bu’cular kim?
  Geçmişte bu grupların hiçbirinin adı yargı topluluğunda bilinmezdi. Kısa sürede bu kadar insan kaynağını nereden buldular da sayıları onbinleri buldu! Abarttığımı düşünüyorsanız, birkaç gün içinde Yargıtay’da seçilecek yeni üyeler ile yeni yılda boşalacak başkanlık koltuğuna hangi grupların, kimleri getirmek istediğine iyi bakın.
  Gelelim, bu gruplara FETÖ’nün iyi mi sızdığına… Belli ki, KOM Başkanlığı’nın Emniyet’teki mahrem imamlar raporuna giren istihbaratta ‘renklendirme’ denilen taktiği yargıda da tatbik eden FETÖ birer, ikişer bu gruplara sızdı. Tıpkı, 2010 Anayasa Referandumu’ndan sonrasında YARSAV’a sızdıkları sonrasında da HSYK’yı ele geçirdikleri şeklinde… Hatırlayın, o dönemde FETÖ’cü hakim ve savcılar, elebaşıları Fetullah Gülen’in talimatıyla, YARSAV’a üye oluyordu. Solcu, Kemalist, Atatürkçü görünümlü FETÖ’cüler kılıktan kılığa girmiş olduğu için kimse anlamıyordu. Şimdi de benzer bir durum yaşanıyor, organize bir halde hareket ediyorlar, birbirlerini adeta bir teşkilat şeklinde kolluyorlar, liyakat yerine referansla adamlarını yerleştiriyorlar. Anlayacağınız, tarih tekerrür ediyor fakat kimse yargıdaki tehlikenin büyüklüğünü fark edemiyor.
  Şimdi soruyorum: Yarın diğer gün şu anda yargıyı eline geçiren bu grupların içine sızan FETÖ’cüler eliyle 17-25’teki şeklinde yeni bir kumpas davası hazırlansa! O süre kim, ne diyebilecek?
  Herkes sormayacak mı?
  Hani, “FETÖ’cüler yargı içinden ihraç edilmişti” diye… Hani Adalet Bakanı Abdulhamit Gül “Yargıyı FETÖ’den temizledik’ demişti diye… Hani, “işler ehline veriliyordu” diye…

Fetö Borsası İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitabın ilk 50 sayfası ağır ilerledi. Ama devamı su gibiydi. Devletimizde Yargı-TSK-MIT-Emniyet ve Bürokrasinin kılcal damarlarına kadar sızan FETÖ bölücülerinin gerçeklerini bir kez daha görmüş olacaksınız. Bugünlere iyi mi gelindiğini ve bu teröristlere kimlerin göz yumduğunu esefle okuyacaksınız. Yalnız millet olarak tarikat yapılanmalarından hala ders aldığımızı düşünmüyorum. Umarım bu mevzuda birazcık daha uyanık olup bir 15 Temmuz hain darbe girişimi daha yaşamayız. (Uğur Kuvvetli)

FETÖ – MİT – YARGI – AKP – HDP vesaire bir oldukca bağlantının detaylıca anlatıldığı;
Kim kimi nerede ziyaret etti ;
İl başkanının MİT, Emniyet ilişkilerindeki usulsuzlükleri;
FETÖ’den gözaltına alınan iş adamlarının iyi mi özgür kalmış olduğu;
İhalelerle iyi mi peşkeş çekilmiş olduğu;
Kim kime ne kadar para vererek bu fetö suçlamalarından iyi mi aklanıldığını konu alıyor. Oldukça fazla yeniden var. Oldukça beğendiğimi söyleyemem. Aynı şeyi 10 kere yeniden etmiş. Bağlantılar ve araştırma güzel. Konular bilindik mevzular. (insan_okur)

İzmir Akparti il başkan yardımcısının itirafçı olacağını açıkladıktan sonrasında güvenlikli evinde polis önlüğü giyen Erzurum’da yaşayan ve mesleğinin kuaför olduğu malum kişi tarafınca vurulması her şeyi gözler önüne seriyor sanırım. Fetö borsası devletin içinde yapılanma, örgütlenme ve gelişme evrelerini belgeler ile konu alıyor. (Emre)

Fetö Borsası PDF indirme linki var mı?

Can Özçelik – Fetö Borsası kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Fetö Borsası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Can Özçelik Kimdir?

Can Özçelik Kitapları – Eserleri

• Fetö Borsası
• Kainat İmamı Fethullah Gülen
• Yargı Giyen Adalet

Can Özçelik Alıntıları – Sözleri

• Hatırlarsanız, 17-25 Aralık’ta FETÖ’nün kumpas davalarıyla hükümeti devirme planı suya fikir yargıda ciddi bir temizlik harekâtı başlatıldı. HSYK’yı FETÖ’den temizlemek için muhafazakârlar, toplumsal demokratlar ve ülkücüler birlik olup ‘Yargıda Birlik Platformu’ kurdu.
  15 Temmuz’daki hain darbeden sonrasında bir kısım FETÖ’cüler ihraç edildi. Bir süre sonrasında FETÖ’den boşalan koltuklara başka gruplar oturdu. O’cular, bu’cular ünvanlı görevlere getirildi. Yargıdaki atamaların yapıldığı il başsavcılıkları, komisyon başkanlıkları, daire başkanlıkları, mahkeme başkanlıklarının neredeyse yüzde 80’i bu grupların eline geçti. Hakim ve savcı adaylarının yetiştiği Türkiye Adalet Akademisi’ni de denetim altına aldılar. Sonra evvel seyrettiğimiz film sahne aldı!
  Hassas kaynaklarımdan aldığım bilgilere bakılırsa, FETÖ’nün kumpas davalarını karara bağlayan hakimler ile terör soruşturmalarını yürüten savcılar, her insanın ‘cemaat’ söylediği dönemde meslekten ihracı bile göze alıp örgüte karşı hata duyurusunda bulunanlar, 15 Temmuz hain darbe planında eline tabanca alıp adliyeleri korumaya gidenler ya sürgün yedi, ya da kızağa çekildi. Onların yerine telefonunda ByLock çıkanlar, düzmece tanıklar üstünden KOM Başkanlığı’nın illere yollamış olduğu ByLock listelerinden isimlerini sildirenler, darbeci akrabaları olanlar vb. getirildi.
  Peki şu anda yargıyı dizayn eden ‘o’cular, ‘bu’cular kim?
  Geçmişte bu grupların hiçbirinin adı yargı topluluğunda bilinmezdi. Kısa sürede bu kadar insan kaynağını nereden buldular da sayıları onbinleri buldu! Abarttığımı düşünüyorsanız, birkaç gün içinde Yargıtay’da seçilecek yeni üyeler ile yeni yılda boşalacak başkanlık koltuğuna hangi grupların, kimleri getirmek istediğine iyi bakın.
  Gelelim, bu gruplara FETÖ’nün iyi mi sızdığına… Belli ki, KOM Başkanlığı’nın Emniyet’teki mahrem imamlar raporuna giren istihbaratta ‘renklendirme’ denilen taktiği yargıda da tatbik eden FETÖ birer, ikişer bu gruplara sızdı. Tıpkı, 2010 Anayasa Referandumu’ndan sonrasında YARSAV’a sızdıkları sonrasında da HSYK’yı ele geçirdikleri şeklinde… Hatırlayın, o dönemde FETÖ’cü hakim ve savcılar, elebaşıları Fetullah Gülen’in talimatıyla, YARSAV’a üye oluyordu. Solcu, Kemalist, Atatürkçü görünümlü FETÖ’cüler kılıktan kılığa girmiş olduğu için kimse anlamıyordu. Şimdi de benzer bir durum yaşanıyor, organize bir halde hareket ediyorlar, birbirlerini adeta bir teşkilat şeklinde kolluyorlar, liyakat yerine referansla adamlarını yerleştiriyorlar. Anlayacağınız, tarih tekerrür ediyor fakat kimse yargıdaki tehlikenin büyüklüğünü fark edemiyor.
  Şimdi soruyorum: Yarın diğer gün şu anda yargıyı eline geçiren bu grupların içine sızan FETÖ’cüler eliyle 17-25’teki şeklinde yeni bir kumpas davası hazırlansa! O süre kim, ne diyebilecek?
  Herkes sormayacak mı?
  Hani, “FETÖ’cüler yargı içinden ihraç edilmişti” diye… Hani Adalet Bakanı Abdulhamit Gül “Yargıyı FETÖ’den temizledik’ demişti diye… Hani, “işler ehline veriliyordu” diye… (Fetö Borsası)