Eğitim

Genç Peygamber ve Genç Dostları – Mehmet Lütfi Arslan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Genç Peygamber ve Genç Dostları – Mehmet Lütfi Arslan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Genç Peygamber ve Genç Dostları kimin eseri? Genç Peygamber ve Genç Dostları kitabının yazarı kimdir? Genç Peygamber ve Genç Dostları konusu ve anafikri nedir? Genç Peygamber ve Genç Dostları kitabı ne konu alıyor? Genç Peygamber ve Genç Dostları PDF indirme linki var mı? Genç Peygamber ve Genç Dostları kitabının yazarı Mehmet Lütfi Arslan kimdir? İşte Genç Peygamber ve Genç Dostları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Mehmet Lütfi Arslan

Yayın Evi: Genç Dergisi Kitapları

İSBN: 9789944836319

Sayfa Sayısı: 128


Genç Peygamber ve Genç Dostları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yer İstanbul. Kalabalık bir semt çarşısı. Çarşının işlek bir köşesinde parasız kitap dağıtan bir stant. Dağıtılan kitap Âlemlere Rahmet Efendimizle ilgili. Standın başındaki vazifeli ilgililere elinden geldiğince destek olmaya çalışıyor. Bir ara oradan geçen bir kadın soruyor: “Ne yapıyorsunuz burada?” Vazifeli yanıt veriyor: “Peygamber Efendimizle ilgili bir kitap dağıtıyoruz.” Kadın stanttaki kitaplara bakarak dudak büküyor: “Ha şu çok evlenen adam mı?” O anda bir bölgelere bir ateş düşüyor. Bu ateşin bir kısmının stantta duran o vazifelinin yüreğine düştüğünü tahmin edebiliriz, şu sebeple neresinden çıktığını bilemediği bir ses ve acı bir tebessümle hanıma o anda şunu söylüyor: “Hanımefendi müsaadeniz olursa şu çok evlenen adamı birazcık anlatmak isterim size.” Kadın razı oluyor ve otuz dakika kadar dinliyor stanttaki o vazifeliyi. Yarım saat sonrasında ayrılırken stanttaki ziyaretçi defterine şunları yazıyor: “Ya Rasûlallah, keşke senin zamanında yaşasaydım da seninle evlenmek için can atan o hanımlardan birisi de ben olsaydım…”

Ne söyledi acaba o vazifeli? Ne söyledi ki o ters bakışın sahibi kalbi aldı bir seven kalbine çevirebildi kısa bir süre içinde? O gencin ne anlattığının oldukça mühim olmadığını şuradan çıkarabiliriz ki sonuçta siyer kitaplarının yazdıkları bellidir. Bilhassa o hanımın merakı çerçevesinde anlatılacaklar da üç aşağı beş yukarı tahmin edilebilir. Ama o gencin anlattıklarını iyi mi kendisinin yapmış olduğu, Peygamberini kalbine iyi mi nakşettiği merak edilmesi ihtiyaç duyulan, işte budur. Acaba o genç, Peygamber Efendimizi kalbinde iyi mi yaşıyor, iyi mi temsil ediyor ve O’ndan bahsederken ne hissediyordu? Kalbini O’nun sevgisi ile diriltmiş birisinin söylediği her söz muhakkak kalbinden çıkacaktır. Kalpten çıkan ise gider muhatabının kalbini bulur. Bulmakla da kalmaz, istidadı ve nasibi var ise alır kendisi benzer biçimde yapar. Rasûlullâh Efendimizi ne kadar okursak okuyalım, ne kadar görüşme edersek edelim, eğer O’nu kalbimizle yaşamaz, tatmaz ve hissetmezsek edindiğimiz bilgilerin semeresini göremeyiz.


Genç Peygamber ve Genç Dostları Alıntıları – Sözleri

  • “Onları rúkuya varırken, secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir.”
  • Sevmek için tanımak gerek. Tanımak için bilmek gerek. Bilmek için okumak gerek..
  • İki dünya mutluluğuna giden yolun koordinatları Asr-ı Saadet’te saklıdır.
  • “Size hayırlı gençleri tavsiye ederim. Şu sebeple onların kalbi daha incedir. Allah beni doğrulukla ve müsamahayla gönderdi. Beni gençler doğruladı, ihtiyarlar yalan olduğunu beyan etti.”
  • Sana Asr-ı Saadet’i önereceğim kardeşim. Deva oradadır. Göğsünün ve zihninin selameti o dönemde saklıdır.
  • …Tam kırk gün aynı saatte dostunun kabrine ziyarete gider. Orada o şekilde sessiz bir şekilde oturur, fakat gönülden kim bilir neler konuşur? Kırk gün sonrasında kabirden kalkarken döner ve şöyleki der: “Dostum, işte kırk gün geçti. Ben duydum ki insan kırk günde her yere alışırmış. Sen de yerine alıştın heralde. Artık bana müsaade eder misin? Yine gelirim, merak etme ama daha seyrek… Seni yeni yerinde rahat bırakmak gerek…”
  • İslam, sözle girilen, sözle durulan ve sözle çıkılan bir dairedir. Kurtuluşumuz ya da felaketimiz sözü ne kadar duyduğumuza bağlıdır. İnancımız söz temellidir ve yalnız bu keyfiyet bile sözün insanlığın mutluluk ya da bedbahtlığının kıyamete kadar ölçüsü olacağının en açık delilidir.
  • Rabbimiz istememizi istemiştir, isteriz. Biliriz ki istemek verilmişse, verilmek istenmiştir, seviniriz.
  • Neyin derdini çekersek, onu arar, neyi ararsak onu görür, onu buluruz. O yüzden neyin derdine düştüğümüz oldukça önemlidir.


Genç Peygamber ve Genç Dostları İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Resulullah’ın Aşkıyla Kavruluyor muyuz?: Kitabımızın yazarı kıymetli M.Lütfi Arslan abimi karşı karşıya tanımasam da yazarlık seçimi ve üslubu bakımından sanki öz abim gibiymişcesine beni etkiledi. Allah’ım ondan razı olsun , çoluğunun çocuğunun işlerini rast getirsin İnşaAllah. Kitabın konusu olarak alemlere rahmet Peygamberimizi (S.A.V) ve onun can yoldaşları sahabilerin fedâkarlıklarını , inceliklerini, duruşlarını bizlerin örnek almamızı ve dünyadaki ölçülerimizi buna bakılırsa yaşamamız oldukça samimi bir üslupla aktarmış. Açıkcası her yerde dile getirdiğim müslüman kimliğimin birazcık balon kadar hafifçe bulunduğunu algılamama vesile oldu. Neden mi? Daha ben Peygamberimi ve onun Ashabını tanımıyormuşum ki. Elon Musk , Steve Jobs , Warren Buffet …. Bu adamları örnek göstere göstere ikimiz de onlar benzer biçimde seküler bir yaşam sahibi olduk. Şeytanın kılıcıyla şeytanı yenemeyiz ki. Onlardan ilkin peygamber ve ashabının hayatlarını kalbimizle hatim etmeliyiz ve onları hayatımızın merkezine alıp İslamı yaşamalıyız. Evet artık insanlara İslamı anlatmadan tartışmadan ilkin biz kendimiz derin bir islam yaşayışına girelim. Peygamberimizin adı anılınca içimizin burkulduğunu dolup taştığını hissedelim. (Evet tam olarak kitabı okurken bu tarz şeyleri hissettirdi bana Lütfi abim.)
*Kitabı okudun tamam da hayatına oldu mu bir tesiri?
-Valla ilk fırsatta Necip Fazıl beyin Çöle inen nur kitabıyla siyerimi geliştirmeyi peygamberimizin o dönem ki şartlarda yakaladığı çok önemli başarıyı algıların tesiri olmadan okuyacağım inşallah. Daha sonrasında da sırasıyla sahabelerin hayatlarını öğrenip beni en oldukça etkileyenini idol olarak alacağım İnşAllah. İnsanlar örnek alır kıymetli insan. Bir Allah’a köle ol ki bu dünya da özgür ol. Bir peygamberimizi ve ashabını örnek al ki tüm dünyaya ümit ol.
Teşekkür ederim.:) (Hatake Kakashi)


Genç Peygamber ve Genç Dostları PDF indirme linki var mı?


Mehmet Lütfi Arslan – Genç Peygamber ve Genç Dostları kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Genç Peygamber ve Genç Dostları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mehmet Lütfi Arslan Kimdir?

1972 senesinde Vezirköprü’de hayata merhaba dedi. İlk ve orta öğrenimini Merzifon’da tamamladı. İşletme ve ekonomi eğitimi aldı. 1997 yılından itibaren ALTINOLUK Dergisi Yazı İşleri bölümünde çalışmaya başladı. ALTINOLUK English, ALTINOLUK Portal ve Söz Ola Editörlüğü görevlerini yürüttü. 2000-2002 yıllarında ABD’de bulunarak Georgetown Üniversitesi’nde yazışma branşında yüksek lisans yapmış oldu. 2011 senesinde Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’de İktisat Tarihi alanındaki doktorasını tamamlayarak Doktor oldu. Halen GENÇ Dergisi’nde editörlük görevini yürütüyor, gençlerle ilgili sivil cemiyet ve toplumsal mesuliyet projelerinde içeriyor. Evli, üç çocuk babasıdır.


Mehmet Lütfi Arslan Kitapları – Eserleri

  • Uyanın, Rüya Vaktidir
  • Ben Demeyene Yol Açılmaz
  • Dert Çağrısı
  • Hakîm ile Genç
  • Genç Peygamber ve Genç Dostları
  • Dünya Bizi Bekliyor
  • 365 İzahlı Özlü Söz Dedi Ki
  • Yaşanmış Hikâyeler
  • Sen Sordun
  • Hayat Tarzımız
  • Mülakat
  • Görüşme Teknikleri
  • Dijital İşletme
  • Uyanın, Rüya Vaktidir


Mehmet Lütfi Arslan Alıntıları – Sözleri

  • Cennet, öte dünyada kavuşulacak bir şey olabilir. Ama onu kazanmak bu dünyadadır. (Ben Demeyene Yol Açılmaz)
  • *Allah,gönlün hakiki sahibidir.
    *Mahlukatın hepsi Yaradan’dan dolayı sevilmeye layıktır (Hayat Tarzımız)
  • …insan ya kendisine inanacak birini aramalı ya da inanacağı birisini aramalı. (Uyanın, Rüya Vaktidir)
  • Birbirine yazılmış olanlar birbirlerinin gereksinimlerini en iyi giderecek olanlardır. Bunlar’daki Sırrı keşfetmek kendimizdeki Sırrı keşfetmek kadar önemlidir. O yüzden kimle birlikte olduğumuza Ayrıca dikkatkesil memiz gerekiyor (Hakîm ile Genç)
  • Hikmeti kaybettik, Şu sebeple kendimizi kaybettik. ne gösterim yaptığımız belli ne de frekansımız. güneşi cebimizde kaybettik. hakikati göremez olduk. zaafa düştük. ölümden oldukça dünyayı sever olduk. Bir hâl Oldu Bize hâlimizi kaybettik. (Hakîm ile Genç)
  • Neyin derdini çekersek, onu arar, neyi ararsak onu görür, onu buluruz. O yüzden neyin derdine düştüğümüz oldukça önemlidir. (Genç Peygamber ve Genç Dostları)
  • Zaman vardır zamandan seçilmiştir. Mekan vardır mekandan seçilmiştir. İnsan vardır insandan seçilmiştir. Bu seçilmişleri ara, bul ve onlarla ol. (Hakîm ile Genç)
  • Kalbini ihya eden kendisini ihya etmiştir.Kendisini ihya eden ne işe yaradığını bilmiştir.Ne bulunduğunu bilen Rabbini tanımış,Rabbini tanıyan ile alakalı muradın peşine düşmüştür.
    Hakkımızdaki anahtar ise hayra anahtar şerre kilit olmaktır (Hayat Tarzımız)
  • Nasibimiz sadece duamız kadardır . (Dert Çağrısı)
  • Her şeyin bir vakti merhumu var. O yüzden bu mektubun niçin şimdi vakitsiz gelip yüreğime oturduğunu asla merak etmeyeceğim. Yazdığımın sana ulaşıp ulaşmadığını da üçüncü şahıslar merak etmesinler. Elbet sana bir işittiren, bildiren, gördüren olur. (Uyanın, Rüya Vaktidir)
  • sahabe olmak artık mümkün değil fakat Afrika hizmetlisi olmak o tadı tatmak demek… (Dünya Bizi Bekliyor)
  • “Seni esirlikten kurtaracak sır asaletinde.
    Düş peşine ve ķeşfet onu.
    Asaletini keşfetmen, hakiki sahibini bulman demek.” (Dert Çağrısı)
  • kendi kıymetini bilmeyenin kimse kıymetini bilmez. (Ben Demeyene Yol Açılmaz)
  • Duasızsan, ıssızsın. Issız, çorak,kurak ve devasızsın. (Dert Çağrısı)
  • Ölüm bir denge unsurudur. Korku ile umut içinde geçirmemiz ihtiyaç duyulan dirimsel ne oraya ne buraya ağdırır, tam da olduğu yerde durdurur. Yeter ki tefekkür-ü mevt denen bir temrin hep hayatımızda olsun, hepimiz tertipli olarak ölüm düşüncesi ile buluşalım, günlerimizi bu fikir ile diriltelim. (365 İzahlı Özlü Söz Dedi Ki)
  • dünya ile barışık değiliz şu sebeple bu dünya layık olduğumuz dünya değil. Bu dünya, mevcut efendilerinin elinden oldukça çekmiş dünya… sömürü, eşitsizlik ve zulüm düzeni hâlâ yargı sürüyor. daha kötüsü bu durum, bu şekilde gelmiş bu şekilde gider diye bizlere dayatılıyor. bu şekilde gelmiş fakat bu şekilde gitmemeli. bu seviye değişmeli. bu değişimi ona ayak uyduranlar başaramazlar. onunla barışık olanlar da… değişimi ayrı bir bilinç, bilenmiş bir irade ve değişik niteliklere haiz olanlar başarabilirler. (Dünya Bizi Bekliyor)
  • Kendini fethedemeyen başka fetihlere layık olması imkansız, aslına bakarsan buna mecali de olmaz. (Uyanın, Rüya Vaktidir)
  • Tevakkuf etmek yoğunlaşmak, bir mevzuya, tecrübî data sağlayacak derecede süre hasretmek ve ilgi duymak anlama gelir. Bunu yapmayanın o mevzu ile ilgili durup da bir şeyler anlatacak ne bilgisi olabilir ne de başkalarının ilgisine yanıt verebilecek bir ilgisi… “Sabit olmadan nabit olunmaz” sözü de aynı manayı muhtevidir. (365 İzahlı Özlü Söz Dedi Ki)
  • Bu yaşam bizlere yetmiyor,bu yaşam bizi kesmiyordu. (Dert Çağrısı)
  • Derdimiz son nefeste selamet-i imandır. (Uyanın, Rüya Vaktidir)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş