Eğitim

Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi – Matt Ridley Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi – Matt Ridley Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi kimin eseri? Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi kitabının yazarı kimdir? Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi konusu ve anafikri nedir? Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi kitabı ne konu alıyor? Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi PDF indirme linki var mı? Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi kitabının yazarı Matt Ridley kimdir? İşte Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Matt Ridley

Orijinal Adı: Genome: The Autobiography of A Species in 23 Chapters

Yayın Evi: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi

İSBN: 9786054238811

Sayfa Sayısı: 408


Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Francis Crick, 28 Şubat 1953’te DNA’nın yapısını çözdüğünde şöyleki demişti: “Hayatın sırrını keşfettik.” Ancak bu sırrın ne işe yaradığını anlamamız uzun bir süre daha alacak, yüzyılımızın en mühim bilim dallarından birisi genetik olacaktı.

İnsan genomu, 23 çift kromozomdan oluşan bir pakettir. Matt Ridley bu paketi açıyor ve ortaya dökülen fakat genetik dilinde yazılmış pek fazlaca sırrı bizim anlayacağımız bir dile çeviri ediyor. İnsan genomunda “genetikçe” yazılmış bu “yazılar” aslen türümüzün biyolojik tarihinin kaydını, başka bir deyişle otobiyografisini oluşturuyor. Kökenlerimiz, evrimimiz, doğamız ve zihnimiz hakkında çarpıcı bilgiler veren yazar Matt Ridley, yepyeni soruların ve yepyeni cevapların eşiğinde bir dönem oluşumuza dikkat çekiyor.

Genetik mirasımız kaderimiz mi? Yoksa genetik determinizm bir mitten mi ibaret? Bir katilin işlediği cinayetin sorumluluğu ailesindeki genlere yüklenebilir mi? Yoksa işimize gelmediğinde özgür irade sahibi olmaktan vazgeçmeye derhal hazır bir tür müyüz? Gen tedavisinden mucizeler beklememiz ne kadar gerçekçi?

Genom’da merak ettiğiniz bu ve benzeri pek fazlaca soruya cevap bulacaksınız. Genom’u okudukça şempanzelerle genetik benzerliğimizin %98 olması en azından bazılarımızın onuruna daha azca dokunacak şeklinde görünüyor.

 


Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi Alıntıları – Sözleri

  • “Eğer Darwin’in ileri sürdüğü şekilde , sığırlar ve yarış güvercinleri gibi türler sistematik seçici çiftleştirilmeyle değiştirilmişlerse o halde insan ırkı da aynı yöntemle geliştirilebilirdi… insan ırkının kötü örneklerinin geliştirilmesine izin verilmesin, sadece en iyilerin çocukları olsun deniyor ve 1885 de öjenizm terimi Galton tarafından yaratılıyor”
  • Kısa vakit içinde cinsiyet belirleyici gen, yanına erkeklere yararlı olabilecek genleri büyük kaslarla ilgili ya da sertlik eğilimiyle ilgili genleri aldı. Fakat bu özellikler dişilerde istenmedikleri için -çocuklara harcanacak enerjiyi bu şekilde heba etmenin anlamı yoktur- ikinci derecede öneme haiz olan bu genler, bir cinsiyette daha mühim rollere haiz olurken diğer cinsiyette dezavantaj teşkil ettiler. Bunlar, cinsel karşıtlık genleri olarak bilinir.
  • Hatalar, yüzeyde sürüklenen saman parçaları gibidir;
    İnci tanesi arayan şahıs, derinlere inmelidir.
    John Dryden, Her Şey Aşk İçin
  • Başka bir deyişle, dişiler giderek kendi türlerindeki adamların yapmış olduğu gösterişlerden tahrik olmayacak şekilde evrimleştiler.
  • Hiçbir fal bu kadar doğru çıkmaz. İnsan doğasıyla ilgili hiçbir kuram, Freud’un kuramı, Marksist felsefe, Hıristiyanlık ya da animizm bu kesinliğe ulaşamamışlardır. Eski Ahit’teki hiçbir peygamber, hiçbir antik Yunan kâhini ya da büyülü küresi olan hiçbir çingene falcı, insanların hayatlarının ne vakit sona ereceğini böylesine doğrulukla söyleyip de haklı çıkmamıştır. Biz burada ürkütücü, zalim ve değişmez bir gerçekle karşı karşıyayız. Genomumuzda bir milyar tane üç harfli ‘kelime’ var. Yine de bir tek bu minik motifin uzunluğu, delilikle aramızda duran yegâne şey.
  • Xq28 – Genler için teşekkürler anne.
    1990’ların ortasında, gey ve lezbiyen kitabevlerinde satılan T-şört.
  • Davranışlar için genler olduğu düşüncesi, gelişim için genler olduğu düşüncesinden daha garip değildir. İkisi de kafa karıştırıcıdır, fakat tabiat, insanoğlu yöntemlerini anlamıyor diye onları değişiklik yapma yoluna asla gitmemiştir.
  • Özgür irade geni bir çelişki oluşturmazdı şundan dolayı davranışlarımızın deposu başkalarının ulaşamayacağı bir yerde, içimizde olacaktı. Elbette bu işten görevli tek bir gen yok, bunun yerine daha yüce ve görkemli bir şey var. Her birimize hususi ve kromozomlarımızda belirli bir esneklikle olagelmiş insan doğası. Herkesin eşi olmayan ve değişik olmak kaydıyla içinde yeşeren bir doğası, bir kendinden içeri kendisi vardır.
  • Sizin neslinizde en büyük pozitif yanları elde eden birleşmeler, çocuklarınızın neslindeki en dirençsiz tiplerin teminatıdır.
  • Bir amip yada döllenmiş yumurta hücresi açısından bakıldığında, şempanze ve insanoğlu %98 oranında aynıdırlar. Bir şempanzenin vücudunda bulunup benimkinde bulunmayan tek bir kemik bile yoktur. Şempanze beyninde saptanmış olup da insan beyninde saptanamayan tek bir kimyasal madde yoktur. Bağışıklık sisteminin, sindirim sisteminin, dolaşım sisteminin, lenf sisteminin yada sinir sisteminin malum hiçbir parçası bir tek bizlere yada bir tek şempanzelerde bulunmaz. Şempanze beyninin her lobu insanınkiyle ortaktır.
  • …insan türü hiçbir şekilde evrimin zirvesi değildir. Evrimin zirvesi yoktur ve evrimsel ilerleme diye bir olgudan bahsedilemez. Doğal seçilim basitçe, fizyolojik çevre ve öteki yaşam biçimleri tarafınca ortaya konan sayısız olasılığa uyum göstermeyi elde eden, yaşam biçimlerindeki değişiklik sürecidir.
  • Moleküler biyolojide Watson-Crick sonrası dönemde biyolojinin sayısal hale gelmiş olması gerçek bir devrimdir… Gen şifreleri esrarengiz bir şekilde bilgisayarlarınki gibidir.
  • Tiresias, Oidipus’a “Bilgi bir şey kazandırmadığında, bilge olmak üzücüdür” demişti. Ya da Wexler’in söylediği şeklinde, “Ne zaman öleceğini bilmek ister miydin, özellikle sonucu değiştirmek için hiçbir gücün olmadığında?” Huntington hastalığı riski taşıyanların bir çok, 1986 yılından beri mutasyonu belirlemek için kontrol yaptırma imkânları olması durumunda, bilmemeyi tercih ediyorlar. Bunların sadece %20’si kontrol yaptırmayı seçmiştir. Belki anlaşılabilir fakat adamların bilmemeyi, kadınlardan üç kat daha çok tercih etmeleri merak uyandırıyor. Erkekler arkalarından gelecek nesilden fazlaca, kendileri için endişeleniyorlar.
  • Her ebeveynin bilmiş olduğu şeklinde çocuklar ebeynlerinden fazlaca, yaş gruplarındaki dostlarını öykünmek etmeyi tercih ederler. Sosyoloji ve insanbilim şeklinde, psikoloji de genetik açıklamalara antipati besleyenlerin kontrolü altındaydı. Bu şekilde bir cahilliğin daha çok sürdürülmesi mümkün değildir.
  • Cinsiyet toplumsal kurgusunun ispatı olarak sunulurken, tam tersi cinsiyet tayininde tabiatın rol aldığını kanıtlamıştı. Zoolojiden elde edilmiş kanıtlar daima aynı ilkeye işaret ediyordu: Birfazlaca türde adam davranışı dişilerinkinden dizgesel anlamda farklıydı ve bu farklılık, belli açılardan doğuştandır. Genomun, damgalı genlerin ve cinsiyetle bağlantılı davranışların incelenmesiyle erişilen sonuçlar da bizi artık aynı noktaya götürüyor.


Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bazı kitapların son sayfaları fazlaca sevdiğin bir dostu yitirmek şeklinde.
Genom, adından da anlaşılacağı suretiyle genlerimizin bizlere kazandırdıkları/kaybettirdikleri/belirlenimcilikleri şeklinde özelliklerini özetleyen kitap.
Kitapta doğru bildiğimiz hatalar, yanlış bildiğimiz doğrular var.
Genlerimizden ziyade toplumsal belirlenimciliğin daha tehlikeli bir boyutu bulunduğunu çıkarsayabildiğimiz sayfalar var. İnsanı tanımak adına okunması önerilir. (DeliBilge)

1999 tarihindeki kitabın basımından bu yana, genomik alanında büyük gelişmeler oldu. Ama hem data tazelemek, hem de mevzuya yeni giriş yapmak isteyenler için fazlaca kıymetli bir kaynak olma niteliğini koruyor. Canlılığın aslı hakkında temel detayları son aşama akıcı bir üslupla, dolu dolu ve ilgi uyandırıcı şekilde aktaran bu eseri her insanın okumasını öneriyorum.
(Yayınevine not: Benim okuduğum basımda küçük-tefek dizgi hatalarına rastladım (harf eksiklikleri vb.). Sonraki basımlarda giderileceğini/giderildiğini umuyorum.) (Uzel)


Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi PDF indirme linki var mı?


Matt Ridley – Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Matt Ridley Kimdir?


Matt Ridley Kitapları – Eserleri

  • Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi
  • Gen Çeviktir
  • Erdemin Kökenleri
  • Kızıl Kraliçe
  • Akılcı İyimser
  • The Red Queen


Matt Ridley Alıntıları – Sözleri

  • Hayatımın, kararlarımın bana bağlı olmasını dilerim, herhangi
    bir dış güce değil. Kendi kendimin enstrümanı olmayı
    dilerim, başka insanların iradelerinin değil. Özne olmayı dilerim,
    nesne değil. -Isaiah Berlin (Gen Çeviktir)
  • Cinsiyet toplumsal kurgusunun ispatı olarak sunulurken, tam tersi cinsiyet tayininde tabiatın rol aldığını kanıtlamıştı. Zoolojiden elde edilmiş kanıtlar daima aynı ilkeye işaret ediyordu: Birfazlaca türde adam davranışı dişilerinkinden dizgesel anlamda farklıydı ve bu farklılık, belli açılardan doğuştandır. Genomun, damgalı genlerin ve cinsiyetle bağlantılı davranışların incelenmesiyle erişilen sonuçlar da bizi artık aynı noktaya götürüyor. (Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi)
  • Kadınlar çokeşliliğe erkeklerden fazlaca daha azca ilgi duyar ve daima da daha azca ilgi duymuştur. Fakat bu onların cinsel fırsatçılar olmadığı anlamına gelmez. İstekli adam/cilveli hanım kuramı rahat bir suali cevaplamakta epey güçlük çeker. Kadın­lar niçin sadakatsiz olsunlar ki? (Kızıl Kraliçe)
  • Moleküler biyolojide Watson-Crick sonrası dönemde biyolojinin sayısal hale gelmiş olması gerçek bir devrimdir… Gen şifreleri esrarengiz bir şekilde bilgisayarlarınki gibidir. (Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi)
  • […] yardımlaşma, hayvani dürtüler kadar eski bir gelenekti ve öteki hayvanlar şeklinde insana da bahşedilmişti. (Erdemin Kökenleri)
  • Xq28 – Genler için teşekkürler anne.
    1990’ların ortasında, gey ve lezbiyen kitabevlerinde satılan T-şört. (Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi)
  • “Sebep” kelimesi bilinmeyen bir tanrıya adanmış sunak taşıdır. (Gen Çeviktir)
  • Düşmana satıldım! (Erdemin Kökenleri)
  • Mutlu bir aile ortamı size kişilikten başka şeyler verir, mesela mutluluk şeklinde. (Gen Çeviktir)
  • Her ebeveynin bilmiş olduğu şeklinde çocuklar ebeynlerinden fazlaca, yaş gruplarındaki dostlarını öykünmek etmeyi tercih ederler. Sosyoloji ve insanbilim şeklinde, psikoloji de genetik açıklamalara antipati besleyenlerin kontrolü altındaydı. Bu şekilde bir cahilliğin daha çok sürdürülmesi mümkün değildir. (Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi)
  • Toplum, akıl yürüten insanoğlu tarafınca buluş edilmemiştir. Toplum, doğamızın bir parçası olarak evrimleşmiştir. (Erdemin Kökenleri)
  • Amacım sizi, insan kimliğinizden sıyrılıp tüm kusur ve zaaflarıyla türümüzün geçmişine bakmaya ikna etmektir. (Erdemin Kökenleri)
  • Davranışlar için genler olduğu düşüncesi, gelişim için genler olduğu düşüncesinden daha garip değildir. İkisi de kafa karıştırıcıdır, fakat tabiat, insanoğlu yöntemlerini anlamıyor diye onları değişiklik yapma yoluna asla gitmemiştir. (Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi)
  • “Eğer Darwin’in ileri sürdüğü şekilde , sığırlar ve yarış güvercinleri gibi türler sistematik seçici çiftleştirilmeyle değiştirilmişlerse o halde insan ırkı da aynı yöntemle geliştirilebilirdi… insan ırkının kötü örneklerinin geliştirilmesine izin verilmesin, sadece en iyilerin çocukları olsun deniyor ve 1885 de öjenizm terimi Galton tarafından yaratılıyor” (Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi)
  • Yaşınız büyüdükçe, aile geçmişinizin IQ’nuz üstündeki tesiri azalır, genlerinizin belirleyiciliği artar. (Gen Çeviktir)
  • Sabah iyi mi günü gösterirse , insanı da çocukluğu gösterir. -john milton (Gen Çeviktir)
  • Oldukça hususi aile meseleleri haricinde, toplumun öteki üyelerine karşı kendi akrabalarınızı kayırmak, herhangi bir toplumda daima bir yozlaşma işareti olarak görülür. (Erdemin Kökenleri)
  • Hatalar, yüzeyde sürüklenen saman parçaları gibidir;
    İnci tanesi arayan şahıs, derinlere inmelidir.
    John Dryden, Her Şey Aşk İçin (Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi)
  • “Eğer hanımefendiler olmasaydı, dünyadaki tüm malın mülkün anlamı kalmazdı.”
    —Aristotle Onasis
    “Güç en büyük afrodizyaktır.”
    —Henry Kissinger (Kızıl Kraliçe)
  • Tiresias, Oidipus’a “Bilgi bir şey kazandırmadığında, bilge olmak üzücüdür” demişti. Ya da Wexler’in söylediği şeklinde, “Ne zaman öleceğini bilmek ister miydin, özellikle sonucu değiştirmek için hiçbir gücün olmadığında?” Huntington hastalığı riski taşıyanların bir çok, 1986 yılından beri mutasyonu belirlemek için kontrol yaptırma imkânları olması durumunda, bilmemeyi tercih ediyorlar. Bunların sadece %20’si kontrol yaptırmayı seçmiştir. Belki anlaşılabilir fakat adamların bilmemeyi, kadınlardan üç kat daha çok tercih etmeleri merak uyandırıyor. Erkekler arkalarından gelecek nesilden fazlaca, kendileri için endişeleniyorlar. (Genom: Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş