Eğitim

Gevezeler ve Meraklılar – Plutarkhos Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gevezeler ve Meraklılar – Plutarkhos Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gevezeler ve Meraklılar kimin eseri? Gevezeler ve Meraklılar kitabının yazarı kimdir? Gevezeler ve Meraklılar konusu ve anafikri nedir? Gevezeler ve Meraklılar kitabı ne konu alıyor? Gevezeler ve Meraklılar PDF indirme linki var mı? Gevezeler ve Meraklılar kitabının yazarı Plutarkhos kimdir? İşte Gevezeler ve Meraklılar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Plutarkhos

Çevirmen: Güzin Aker

Yayın Evi: Kırmızı Kedi

İSBN: 9786052980552

Sayfa Sayısı: 88


Gevezeler ve Meraklılar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Plutarkhos “biz”den tam iki bin yıl ilkin yaşamış. Ömrünün yabana atılamayacak bir bölümünü Latin dünyasının merkezinde geçirmiş bir Grek. Bu olağandışı melezlikten klasik son zamanların benzeri zor bulunacak bir bilgesi çıkagelmiş.

Hemen söylemeli: Gevezeler ve Meraklılar düpedüz bir altın metin. Yazarın bu metinlerde, yaklaşımı ve üslûbuyla, günümüz insanını da anlattığını eklemeliyiz: İki bin yaşlarında, hâlâ bugünün büyük yazarı Plutarkhos.

“Berberlerin oldukça geveze bir zümre olması garip değildir, çünkü en gevezeler oraya akın ederek, oturdukları koltukta alışkanlıklarını berberlere bulaştırır. Kral Archelaus, havluyu boynuna koyarken ona, ‘Nasıl keseyim?’ diye soran geveze berberine zekice, ‘Sessizce,’ diye cevap vermiştir.”


Gevezeler ve Meraklılar Alıntıları – Sözleri

  • Ey fena insan,
    Başkasının hatalarına bu keskin,
    fakat kendininkilere bu umursamaz bakış niçin?
  • Konuşmuş olmaktan dolayı oldukça pişmanlık duydum, fakat susmuş olmaktan hiçbir vakit.
  • Söylenmiş hiçbir söz, söylenmemiş söz
    kadar kıymetli olmamıştır; bu sebeple söylenmeyeni vakit içinde söylemek mümkünse de, söyleneni tekrar gizlemek mümkün değildir, bu sebeple söylenen, azca ya da oldukça bir bölgelere ulaşmıştır. Bu nedenle, kanımca, sözümüzün efendileri insanoğlu, sükutumuzun efendileri ise tanrılardır; onların erginleme törenlerinde sükutun bizlere mecburi kılınması bundandır.
  • Söylenmiş hiçbir söz, söylenmemiş söz kadar kıymetli olmamıştır.
  • Sus çocuğum. Sükûtun oldukça yararı vardır.
  • Cinsel aşırılıkları yüzünden çöküşlerinin önüne geçemeyen onca adamı saymak ne kadar güçse, sır olarak kalınası ihtiyaç duyulan bir söz yüzünden yıkılan kent ve imparatorluklar da bir o denli çoktur
  • Gerçek ve asil bir eğitim alan çocuklar, ilkin susmayı, sonrasında konuşmayı öğrenirler.
  • Söylenmiş hiçbir söz, söylenmemiş söz kadar kıymetli olmamıştır.
  • Aşçılar bolca et, balıkçılar bolca balık olsun diye yakarış ederken, meraklılar, devamlı avlayacak ve parçalayacak kurbanları olsun diye yakarış eder; bolca problem, bolca vukuat ararlar.
  • Bilirsin iyi mi bağlıdır sana gönlüm,
    iyi mi sağlam.
  • Sus çocuğum.
    Sükûtun oldukça yararı vardır.
  • ” “Sözler kanatlıdır.” der ozan. Elinden kaçırdığın bir kuşu yakalamak zorsa, ağzından kaçırdığın bir sözü geri alıp yine onun sahibi olmak imkânsızdır.”
  • Merakını dış dünyadan çek; onu içe doğ­ru yönelt; eğer fena giden bir şeyleri araştır­mayı seviyorsan, kendinde yapılacak bayağı iş vardır kesinlikle.
  • “Sözler kanatlıdır.” der ozan.
  • “Şurası bir gerçektir ki, kendi yaşamlarıyla yüzleşmeyi katlanılmaz kabul eden insanoğlu vardır; Bu insanların akılları, bir fener benzer biçimde ışık tutamaz onlara, kusurlarla dolu ruhları, kendi içlerine bakmaktan korktuğundan, dışarıya yönelip başkalarının dertleri çevresinde tur atar, fena niyetlerini besleyerek şişmanlatırlar. Kümesinde yiyeceği emrine amade olan tavuğun, “gübrenin altında nerede bir arpa tanesi bulabilse” ona çöplenmesi benzer biçimde, meraklılar da, kimsenin onlara öğrenmelerini yasaklamadığı ortada duran mevzular yerine, her evde gizli saklı tutulan ve görünmeyen kusurları araştırırlar.”


Gevezeler ve Meraklılar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Gevezelik ve Merakta Bakiyiz; Değişmeyeceğimiz Bariz: Her mahallede mevcud, balkonuna kurulup çevresinde olan biteni merak eden ve aslına bakarsak olan bitenler kendini asla ilgilendirmeyen, altın günlerinde dedikodunun altına vuran, geveze, patavatsız, başıboş insanoğlu vardır. Bu aynı organizmalar iki bin yıl ilkin de var olmuş olacaklar ki Plutarkhos onlar için bu eseri kaleme almış. Eserin içinde ne olduğu tahmin edilebildiği suretiyle özetlemek gerekirse bundan ibaret. Bu nedenle içerikten ziyade yazılış biçimine değineceğim.
Eser iki bölümden oluşuyor: Gevezeler ve Meraklılar. Lakin Plutarkhos’un iki bölümde de anlattıkları birbirine paralel aşama kaydediyor. Bundan dolayı yukarıda örneklendirdiğim benzer biçimde bu geveze ve meraklı tayfası çoğu zaman aynı kümeye dahil. Şu fark mühim: Plutarkhos geveze derken dolu dolu konuşanları, meraklı derken de mühim hususlara merak salmışları kastetmiyor. Gevezeden kastı konuşmak için konuşanlar, kısaca boş konuşanlar; meraklıdan kastı dedikodu için merak edenler, mahremiyeti duyuru edenler. Bazı şeyler değişse de, başka bazı şeyler bâki.
Plutarkhos bir tarihçidir. Eserin kaleme alınış sebebi etik kaygılardır; sohbetli ders durumunda bir eserdir. Yine de tarihçiliğini ortaya koymaktan geri durmamıştır. Filozoflardan, şairlerden, komutanlardan, tanrılardan örnekler sunar ve anlatımını örneklerle destek sunar. Gevezeliğin ve merakın fena taraflarını tek tek serimledikten, kısaca teşhisi koyduktan sonrasında tavsiyelerine, kısaca reçetelerine geçer. Bu nedenle işleniş biçimi oldukça iyidir.
Gevezeliğin kötülüğü üstüne kaleme alınan bir yaratı incelemesi için -ki ince bir eserdir- bu kadar gevezelik yeter.
Hoçça ğalın meraklı gevezeler. (Özkan Eken)

Bu minik kitap o denli keyifli ki. Adeta bir anekdotlar kitabı. Plutarkhos MS. 46-120 yılları aralığında yaşamış ve o döneme kadar yazılmış kitaplar ve duyduklarından gevezeler ve meraklılara dair bir derleme yapmış. Kitabın arka kapağındaki, “Hemen söylemeli: Gevezeler ve Meraklılar düpedüz bir altın metin” yakıştırmasını kesinlikle hak ediyor. Kim geveze ve haddi olmayan mevzulara meraklı olmak ister ki? İşte bu tarz şeyleri isteyen kimileri anlatılıyor bu kitapta. Etrafınızda geveze ve meraklı birileri var ise onlara armağan edebilirsiniz 🙂 İyi kitap. (Ferdi Bişkin)

Sukut haldir, şahıs konuşmuş olduğu değil sustuğudur.: Sukut haldir, şahıs konuşmuş olduğu değil sustuğudur. Sözün ağırlığına diyeceğimiz bir şey yoktur, elbet söz tesirlidir, güçlüdür, sadece mana var ise; anlamsız söz kişiyi bedbaht eder, döner gene kendisini bulur. Sözün başladığı yerin membaı susmaktır, söz başlayanda da susmaktan geçer bitende de… Bu sebeple de “Söz gümüşse, sukut altındır.” Unutmamak gerek; Homeros’un söylediği benzer biçimde “sözler kanatlıdır.” Bir kere kaçırdın mı tekrar asla geri sahibi olamazsın.
“Şaşırtıcı değil mi Aristoteles?” diye sorup duran gevezeye: “Şaşırtıcı olan bu değil; ayakları olup da sana burada tahammül eden şaşırtıyor beni asıl!” Uzun bir konuşmadan sonrasında ona, “Gevezeliğimle sizi yordum,” diyen aynı türden başka birine de şu şekilde yanıt verir üstat: “Zeus aşkına! Hayır, hiç de yormadınız, dinlemedim ki!” (Alıntı gonderi/45224030 )
Yazarımız Plutarkhos MS I yüzyılda yaşamış Yunan tarihçi, yaşam öyküsü ve tecrübe etme yazarıdır. Kendisini günümüze devreden “Paralel Hayatlar” yazı serisiyle tanırız. Asıl olanı ise kendisinin ciltler dolusu bir yazım yaşamı olduğudur. Kaynağın ilk elden sahibidir.
Plutark’ın tarihte mühim olması sayısız eserler vermesinden ziyade kitaplarında 151 tane yazarın ve Aristoteles’in günümüze ulaşamayan 70, Theophrastos’tan ise 50 alıntısı bulunmaktadır. Bunlar bile yazarın ne kadar kıymetli bulunduğunun birer kanıtı olmaktadır.
“Zevk ve keyif için icat edilmiş şarap, nasıl gereğinden fazla ve sek içilmeye zorlandığında, bazı kişilerde bulantı ve sarhoşluk yaratıyorsa, sosyalliğin en güzel yanı ve teminatı olan söz de, kötü bir şekilde, aşırı ve düşünmeden kullanıldığında uyumsuzluk yaratır ve yalnızlığa sebep olur…” (Alıntı gonderi/45227379 )
Minik fakat etkili. Muazzam güzel bir üslupla yazılan eserimiz ilkin Gevezeleri ele almaktadır. Sözün ne denli kıymetli bir şey olduğundan bahsedip, boş edilen sözlerin sadece kişiye zarardan başka bir şey getirmeyeceğini söyler durur. Kendinden ilkin gelenlerden bir sürü alıntılar yaparak görüşünü destek sunar ve biz okurlara ne denli haklı bulunduğunu göstermeye çalışır. Bilmenin ve öğrenmenin en temelinde susmak yatar çıkarımını bizlere sunar.
İkinci bölümde ise Meraklıları mevzu alır, verir veriştirir. Merak kişiyi aslına bakarsak kişiyi bilgiye götürmüş olan şeydir. Bu sebeple Plutarkhos’ta merakı ikiye ayırır. Onun bunun evini, odasını, yatağını merak edeceğine; güneşi, doğayı, bilimi merak et o yönde geliştir der kendini.
Minik bir hikâye…
Cuha bigün akşam mesaisine adım atmak için hurmanın gölgesinde yatarken… Oradan biri onu dürtmüş “bak hele çuha, bak hele; tepsiler geçer içinde mücevherler her türlü ziynetler.” Cuha istifini bozmaz “banane,” der. Ötekisi de “iyi de sizin eve gider.” Cuha gene istifini bozmaz: “İyi de sizene bize ne…” der.
Kitabım Kırmızı Kedi Yayınları’ndan, çevirisi için ön yargılıydım. Muhtemelen saçma sapan bir çeviriyle karşılaşacağımı ümit ediyordum, yanılmışım. Oldukca iyi bir tercüme, çeviriye nazaran mükemmel bir sayfa kalitesiyle karşılaştım. Kitabın sayfalarının kayganlığını ve size yerdiği yumuşaklık hissiyatını kelimelere dökmem mümkün değildir. Tek kusuru oldukça acele bitmesiydi, onun haricinde kesinlikle kusur bulamadım. Ayrıca kitap kapağına ise “papağan” koymaları oldukça manidar olmuş.
Kitap oldukça kısa bir yazar ve çevirmen hayatıyla başlıyor. 2 Sayfalık bir sunuş ve akabinde 48 sayfa “gevezeler,” sonrasında ise 28 sayfa “meraklılar” kısmı olarak sonlanıyor.
Berberlerin oldukça geveze bir zümre olması acayip değildir, bu sebeple en gevezeler oraya akın ederek, oturdukları koltukta alışkanlıklarını berberlere bulaştırır. Kral Archelaus, havluyu boynuna koyarken ona, “Nasıl keseyim?” diye soran geveze berberine zekice, “Sessizce,” diye yanıt vermiştir.” (Alıntı gonderi/45230626 )
Sözün aslı; kitap benim için çok büyük eğlenceliydi. Kesinlikle okunulması ve tavsiye edilmesi gerektiğine inanıyorum. Okuyan arkadaşların kendilerine birçok kazancı olaraktır. Sırf konuşmak için söz söylemenin bedbahtlığı görüp susmanın erdemini elde edecektir.
Sevgi ile kalınca. (Tayfun)


Gevezeler ve Meraklılar PDF indirme linki var mı?


Plutarkhos – Gevezeler ve Meraklılar kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Gevezeler ve Meraklılar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Plutarkhos Kimdir?

Mestrius Plutarchus (MS. 46 – 120?) Yunan tarihçi, yaşam öyküsü ve tecrübe etme yazarı. Ayrıca orta dönem Platonculardandır. Plutarkhos Delfi’nin ortalama 35 km doğusunda bulunan Chaeronea, Boeotia Yunanistan’da iyi bir ailede dünyaya gelmiştir. Plutarkhos ciltlerce yaratı yazmış olduğu belirtilmektedir. Lampria Katalogu adlı bir antik katalog sıralamasında 227 eseri olduğu bildirilmiştir. Elimize geçen eserleri Paralel Yaşamlar ve Moralia adlı iki toplanmış eserdir.

Plutarkhos MS46 senesinde Delfi’nin ortalama 35 km doğusundan bulunan Chaeronea şehrinde dünyaya gelmiştir. Bu kent Yunanistan’ın Beotia bölgesindedir; Hesiodos ve Pindaros’un doğum bölgesi ve bu kent Makadonyalı II. Filip’in Yunanlıları yenmiş olduğu mevkii olarak ün yapmıştır. Ailesi bu şehrin ileri gelen yerli zenginlerinden biri idi. 

Plutarkhos’un yaşamı hakkında bilgiler yazmış olduğu denemelerden direkt doğruya yada onları yorumlamayla çıkartılmıştır. Mesela Plutarkhos’un yazmış olduğu otobiyografik bir tecrübe etme (De sollertia animalium) yorumlanarak babasıyla pek arasının iyi olmadığı fakat bu denemede adları anılan kardeşi (Lampria) ve büyükbabası (Nikardo) iyi geçindiğini sonucuna varılmıştır.

MS 60 yıllarında Atina’ya gidip oradaki Akademia’da “Ammonio”‘nun derslerine devam etmiş olduğu ve onun oldukça iyi bir talebesi ve müridi olduğu ve retorik, matematik ve Platoncu felsefe derslerinde başarı kazanılmış olduğu bildirilir.


Plutarkhos Kitapları – Eserleri

  • İskender – Sezar
  • Lykurgos’un Hayatı
  • Gevezeler ve Meraklılar
  • Theseus – Romulus
  • Demosthenes – Cicero
  • Marcus Antonius
  • Yaşamlar XXI
  • Marcus Antonius
  • Gracchus Kardeşler
  • İki Yüzlü Hayatlar ve Hileler
  • İsis ve Osiris
  • Likurgus – Numa
  • Solon – Poplicola
  • Aristides – Cato Maior
  • Themistokles – Camillus
  • Antonius ve Kleopatra
  • Kimon – Lucullus
  • Alkibiades – Coriolanus
  • Paralel Yaşamlar
  • Yaşamlar 1
  • Müzik Üstüne
  • Perikles – Fabius
  • The Fall of the Roman Republic
  • The Rise of Rome
  • On Sparta
  • Thesus, Romulus, Lykurgus ve Numa’nın Hayatları


Plutarkhos Alıntıları – Sözleri

  • Kader kaçınılmaz olmaktan ziyade beklenmediktir… (İskender – Sezar)
  • Tanrı Hermes’in sulh simgesi olan asasıdır.
    Latince “Caduceus” olarak anılır.
    Zeytin ya da defne ağacından yapılmış bir sopa üstüne sarılmış iki yılan figüründen oluşur.
    Apollon‘un pan kavalı karşılığında Hermes‘e verdiği efsanevi değnektir. (Theseus – Romulus)
  • “Theseus Girit’e ulaşınca, Ariadne’den ünlü keten yumağını aldı. Ona aşık olan kız, Labirent’in karmaşık dehlizlerinde kaybolmamasının sırlarını öğretti.” (Theseus – Romulus)
  • There is no difference between a friend and a mercenary except that the former is kept by the way he is treated and addressed, and the latter by money. (On Sparta)
  • şehirlerin azabı büyük gücün erdem ve adaletle talih eseri bir araya gelmesiyle sona erecektir. (Paralel Yaşamlar)
  • “Onu ne Boiler ne de Keltlerin sayısız kabileleri yok etti
    Kimse onu Po Nehri’nin kudurmuş sularına atmadı.
    Yiğit erler kollarından çıkarıp üzerine fırlattı silahlarını
    Bunlar oldu sefil kız için ölüm yorganı.” (Theseus – Romulus)
  • Âşığın ruhu bir başka birinin bedenindedir. (Marcus Antonius)
  • Tüm bu zafer kutlamaları ve şenliklerden sonrasında bir nüfus sayımı yapılmış oldu, netice da her insanın nefesini kesti. Üç yüz yirmi bin kişinin yaşamış olduğu şehirde artık yüz elli bin şahıs yaşamaktaydı. Bu acımasız iç muharebede o denli insan yaşamını kaybetmişti. Ayrıca İtalya’nın öteki bölgelerindeki kayıplar bu hesaba dahil edilmemişti. (İskender – Sezar)
  • Görmeyenler için körlük iyi mi fena bir şeyse, eğitimsizler için de bilgisizlik o denli kötüdür… (Yaşamlar XXI)
  • Unutmayın Bu dünyada yaşamıyoruz, bu dünyadan geçiyoruz. (İki Yüzlü Hayatlar ve Hileler)
  • Az konuşanların oldukça yasaya ihtiyacı olmaz. (Lykurgos’un Hayatı)
  • “Eğer hakikaten haiz olduğumuz biricik şey içinde bulunduğumuz an ise ve haiz olmadığımız bir şeyi yitirmemiz de mümkün olmadığına nazaran, birinin elimizden alabileceği tek şey yaşadığımız andır. ” (Marcus Antonius)
  • The ordinary mind will see in his plight an example of the fickleness of fortune, but to the wise it will seem rather an example of reckless ambition. (The Fall of the Roman Republic)
  • The tribune Sulpicius, a man so thoroughly bad as to be quite exceptional; one tended to inquire not what others he surpassed, but on what occasions he surpassed himself in wickedness. (The Fall of the Roman Republic)
  • “Şurası bir gerçektir ki, kendi yaşamlarıyla yüzleşmeyi katlanılmaz kabul eden insanoğlu vardır; Bu insanların akılları, bir fener benzer biçimde ışık tutamaz onlara, kusurlarla dolu ruhları, kendi içlerine bakmaktan korktuğundan, dışarıya yönelip başkalarının dertleri çevresinde tur atar, fena niyetlerini besleyerek şişmanlatırlar. Kümesinde yiyeceği emrine amade olan tavuğun, “gübrenin altında nerede bir arpa tanesi bulabilse” ona çöplenmesi benzer biçimde, meraklılar da, kimsenin onlara öğrenmelerini yasaklamadığı ortada duran mevzular yerine, her evde gizli saklı tutulan ve görünmeyen kusurları araştırırlar.” (Gevezeler ve Meraklılar)
  • Sözün aslı: “Sulla’nın başarıları daha çoktu, fakat Lysandros’un yanlışları daha azdı; biri isteklerine egemen olabilen, soğukkanlı, ölçülü bir kişiydi; diğeri askerdi, kahramandı” demekle hakikaten pek de ayrılmış olmayız. (Yaşamlar XXI)
  • It appears that there was an ancient oracle about Hannibal’s death: ‘Libyssan earth will hide the body of Hannibal.’ Hannibal himself took this as a reference to Libya and burial in Carthage, and inferred that he would end his days there. But there is in Bithynia a sandy place by the sea, and a small village nearby called Libyssa. (The Rise of Rome)
  • Nasıl iyi adam olabilir ki, kötüler bile korkuyor ondan (Lykurgos’un Hayatı)
  • There was another occasion when the enemy had given him an opportunity to attack but the Romans had shrunk from going into action and both sides had withdrawn. Marius then called an assembly of the soldiers and said: ‘I don’t know whom I should call the greater cowards, you or the enemy. You couldn’t stand up to the sight of their backs, and they were frightened by the napes of your necks.’ (The Fall of the Roman Republic)
  • He also ordered the night-watchmen to stand guard without spears, believing that his men would be more attentive and do a better job of staying awake if they were unable to defend themselves from an enemy attack. (The Rise of Rome)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş