Eğitim

Halka – Koci Suzuki Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Halka – Koci Suzuki Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Halka kimin eseri? Halka kitabının yazarı kimdir? Halka konusu ve anafikri nedir? Halka kitabı ne konu alıyor? Halka PDF indirme linki var mı? Halka kitabının yazarı Koci Suzuki kimdir? İşte Halka kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Koci Suzuki

Çevirmen: Hüseyin Can Erkin

Editör: Yankı Enki

Tasarımcı: Hamdi Akçay

Orijinal Adı: リング(Ringu)

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786257650533

Sayfa Sayısı: 280


Halka Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Asya’nın Stephen King’i.” –Library Journal

“Koci Suzuki varlığın kurgusunu, ölümsüzlüğü ve bilinci sorguluyor.” –Hakan Günday

1990’lı yıllardan itibaren insanlığa yeni kâbuslar armağan eden Koci Suzuki’nin başyapıtı Halka, hem edebiyatta hem de beyaz perdede yeni bir korku dalgasının yükselmesine sebep olan, polisiyenin maceracı ruhuyla ruhsal gerilimin derin dehşetini birleştiren uygar bir nalet anlatısı.

Dergi muhabiri Kazuyuki Asakava’nın yeğeni Tomoko gizemli bir halde yaşamını kaybeder. Üç gencin daha aynı gün ve saatte ansızın öldüklerini öğrenen Asakava, bu vakalar arasındaki karanlık bağları araştırırken, peşine düşmüş olduğu ipuçları onu garip görüntülerle dolu bir videokasete götürür. Kendisini her geçen gün daha çok sürüklendiği bir girdabın ortasında gören Asakava, arkadaşı Ryuci Takayama’nın yardımıyla bu sarmalın içinden çıkmaya çabalarken, kasetin laneti hayatında daha çok yer kaplamaya adım atar.

Sonuna kadar izle!

Hakan Günday’ın önsözüyle


Halka Alıntıları – Sözleri

  • “Her gün betonu yumruklasana. Sonunda acı hissetmemeye başlarsın.”
  • “Ben insanlığın yok olma anına şahit olmak isterim.”
  • Vücut ruhtan daha dürüst davranırmış.
  • “Âlemde nedenini asla anlayamadığımız birçok şeyle karşılaşıyoruz, o şekilde değil mi?”
  • “Kötüleşip yozlaşan Tanrı, artık Şeytan olarak adlandırılmaya başlandı.”
  • Zehir, zehirle tedavi edilir.
  • “Senin en büyük düşmanın, içindeki zayıf hayal gücün.”
  • “Köklü bir korku, insanoğlunun bilinçaltında daima bulunur.”
  • Gazetenin derhal her alanda bağlantıları olur ve bazı durumlarda informasyon toplama kabiliyeti polisinkini bile aşabilir.
  • Tesadüfler, her öykünün daima eğer olmazsa olmaz bir parçasıdır.


Halka İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Halka’yı seneler ilkin, korkma duygumun son kırıntılarının kalmış olduğu dönemde izlemiştim. Zaten gene o dönemde izlediğim Exorcist ile korkunun zirvesini yaşayıp tekrar hiçbir filmden korkmadığımı hatırlıyorum. Her her neyse. Vatanımızda doğal ki orijinal, Japon versiyonu yerine, ondan uyarlanan Amerikan versiyonu popüler olmuştu. Samara’nın TV’den çıkış sahnesi ikonik hâle geldi. Sonra Scary Movie serisi tarafınca tiye alınmasıyla vs. gittikçe daha da popülerleşti. (Bu filmin havasında hakkaten hasta hissettiren bir şey var, renk ve çekimi oldukça başarıya ulaşmış. Bilhassa de bahsi geçen video kasetteki anlam ifade etmeyen görüntüler, filmi daha da etkisinde bırakan kılıyor şüphesiz.)
Seneler sonrasında geçenlerde bu filmin orijinali olan “Ringu”yu izledim. Elbette farklılıklar bekliyordum fakat hikâyeye tesir edecek değişimler beklemiyordum açıkçası. Video kasetteki görüntüler de dahil ABD versiyonuyla içinde değişik noktalar vardı. Ama Sadako kızımız hâlâ TV’den çıkabiliyor ve hâlâ insanları korkudan öldürerek öcünü alabiliyordu.
Daha sonrasında aslen 1998’de çıkan ve bizim “orijinal” dediğimiz bu filmin aslen çok da fazla orijinal olmadığını öğrendim. Daha ilkin 1995 senesinde bir TV filmi olarak, bir romandan uyarlandığını öğrendim. 95 yapımı filmini izledikten sonrasında 2002 ABD ve 98 Japonya versiyonuyla içinde uçurumlar bulunduğunu keşfettim. Film korku odaklı değil, tamamen kabahat ve gizem odaklıydı. Karşımda aslen pek de sevmediğim bir tür olan polisiye türünde bir film vardı denebilir. 🙂 Yine de oldukça ilgi çekici bir hikâye olduğundan kitabını okumaya karar verdim.
Sonunda kitaba geliyoruz. Kitap kendini oldukça süratli okutuyor şu sebeple merak unsuru ön planda. Kendisine en yakın uyarlama olan 95 yapımı filmle de içinde bazı farklılıklar var. Yine aynı şekilde kesinlikle korku barındırmayan, gizem ve kabahat ağırlıklı bir roman bu. Konu, ana hatlarıyla aynı sayılır. Ancak karakterler, aralarındaki bağlar ve motivasyonları tamamen değişik. Olaylar birazcık fazla tesadüfi gelişip şekilleniyor olsa da okurken rahatsız etmiyor.
Roman, Asakava isminde gazetecinin bazı gizemli ölümler içinde bir bağlantı kurmasıyla başlıyor. Adamımız ipuçlarından yola çıkarak vardığı noktada bir video kaset izliyor ki bu kasette daha ilkin izlediklerimizden oldukça daha değişik görüntüler var (saç tarayan hanım, dönen iskemle falan yok şu demek oluyor ki). O, yedi gün içinde öleceği düşüncesiyle görüntüleri araştırıp vakaları çözmeye çalışırken ikimiz de Asakava’yla aynı heyecanı yaşayarak sonuca ulaşmaya çalışıyoruz.
Kasetteki görüntülerin çözülmesini, Sadako’nun ayak izlerinin takip ediliş şeklini oldukça tatminkar buldum ben. Dediğim benzer biçimde fazla tesadüfi fakat keyifli bir okuyuş vadediyor. Kitapla ilgili beğenmediğim ve alışılagelmiş bulmadığım tek şey, karakterlere fazla empati duyamamış olmaktı.
(spoiler)
Bilhassa Asakava’ya serüveninde yardım eden arkadaşının bir tecavüzcü bulunduğunu söylemesi ve bunun da kimse tarafınca yadırganmaması, Japonlarda mı tuhaflık var yoksa anlatımda bir kayma var diye sorgulatıyor. Gerçi yazar, sonunda o şekilde olmadığına dair birkaç cümleyle karakteri kurtarmaya çalışmış fakat bunlar son çırpınışlar benzer biçimde göründüğünden pek tesir etmedi.
(/spoiler)
Sonuç olarak kitap tüm vakası anlatıp bitirse de devam kitaplarının bulunduğunu da belirtmekte yarar var. Ancak tek başına da oldukça yeterliydi. Merak edenlerin okumasını tavsiye ederim. Ama TV’den çıkan korkulu kızlar falan beklemeyin. (Deniz)

Yorumuma bir uyarı ile başlayayım. Kitabın ön sözünü kitabı bitirdikten sonrasında okudum. Spoiler hoşunuza gitmiyorsa siz de ilkin kitabı okuyun sonrasında ön sözü. Eğer ön sözde kitabın tamamına yönelik spoiler var.
Kitabın çıktığını görünce sipariş vermiştim. İzlediğim filmin bir kitap uyarlaması bulunduğunu o zamana kadar bilmiyordum. Kitabı bitirdikten sonraysa izlediğim film hakkaten kitabın uyarlaması mı diye düşünür oldum. Öylesine değişik ki…
Galiba benzer olan tek şey: ” Yedi gün sonrasında öleceksin.” diktesi. Aynı bile diyemiyorum, bana okurken bu cümlenin işleyişi bile oldukça değişik geldi. O yüzden iyi mi olsa filmi izledim, kitabı okumaya gerek yok diye düşünmeyin.
Library Journal,Koci Suzuki için Asya’nın Stephen King’i, demiş. Sadece bir kitabını okuyarak bu cümleyi onaylayamam fakat en azından bu kitaba bakarak olabilir diyebilirim. Şimdiden kitabı beğendiğimi söyleyeyim.
Gelelim kitaba. Kitabın girişi Tomoko’nun korkuyla yüzleşmesi ile başlıyor. Giriş kısmı filmle benzermiş benzer biçimde görünüyor fakat filmimizde Hollywood dokunuşu kitapla benzermiş benzer biçimde görünen her bölümde var.
O yüzden kitabı okurken filmdeki akışı beklemeyin.
Asakava, esas karakterimiz, bir gazeteci. İş çıkışı evine o günlük taksiyle dönmeye karar veriyor. Yolculuk esnasında Asakava, taksicinin anlatmaya başladığı motosiklet kazasını dinliyor. Başta taksicinin konuşmasına oldukça dikkat etmese de anlattıkları bir süre sonrasında dikkatini çekiyor. Mesleki merakından olsa gerek dinlediklerini bir ihtimal buradan bana ekmek çıkar düşüncesiyle not alıyor. Not aldıklarından yola çıkarak ufak çaplı bir araştırma yapması sonucunda ise eşinin yeğeni Tomoko ile motosiklet sürücüsü içinde bir bağ buluyor.
Kitabı bitirdiğimde yazarı hakkaten kutlama ettim. Kitap o şekilde sürükleyici ki okurken insan elinden bırakmak istemiyor. Yazar, Asakava ile bizi ipucudan ipucuya götürüyor. Bize verilen işaretler de derhal bir sonraki adıma götürecek kadar kuvvetli değil. O yüzden hep bir sonraki adımı merak ediyorsunuz.
Şunu baştan söyleyeyim. Filmde videokasete çıkan yol bile oldukça kolay gözükürken kitapta hakkaten hiçbir şey bu kadar kolay değil. Bunu anladığım süre kayıtta nasıl biteceğini daha oldukça merak ettim. Kayıttan sonraysa kayıtta gerçekte ne anlatılıyor onu merak ettim. Bundan sonrasında anlatılan her şeyi hakkaten merak ettim. Yazar korkudan ziyade merakı zirvede tutmuş bence. Sanki, insanoğlunun başına ne gelirse meraktan gelir, cümlesini Asakava ile kanıtlıyor.
Bu kitabı okurken kesinlikle korkacaksınız diyemem. Anlatılan korku sebebi oldukça başka. Ama kitabı okumaya başladıysanız bence sonunu görmek isteyeceksiniz.
Son olarak Hakan Günday’ın ön sözde belirttiği filme dair söylediği karakter seçimi düşüncesine katılmadığımı belirtmek isterim. Filmde esas karakterin bir anne seçilip kitapta aslen bir baba olmasının toplumdaki anne-baba algısından ziyade Hollywood dokunuşuyla alakası var. Günday, düşüncesini kitabından bir cümle seçerek kanıtlamaya çalışmış fakat filmi seyredip kitabı okuyan hepimiz bu seçimin gerçek sebebini rahatça anlayacaktır. Şu sebeple filmdeki Rachel ile kitaptaki Asakava’nın serüveni benzer bile değil. kitap/kitap–279044 yazar/i7178 (Bir Türkoloğun Notları)

Aramızda Halka filmini izlemeyen yoktur sanırım. Hafızalardan silinmeyen gerilimi ile, her daim bizi korkunun altına vuran müzikleriyle tüm benliğimizi korkuyla yoğuran mükemmel bir filmdi.
Halka serisi dört kitabından oluşuyor. Halka, Sarmal, Düğüm, Doğum Günü. Ben açıkçası Hakan Günday’ın ön sözünü okuyana dek seri olduğundan habersizdim. Üzüldüm açıkçası şu sebeple seri kitaplara pek sıcak bakmıyorum. Keşke yayınevi ara vermeden kalan üç kitabı da süratli bir halde dilimize çevirse. Böylece hem kitaptaki vakaları unutmaz hem de bizi merakta bırakmazdı.
Kitaba gelelim…
Korkunç bir şey olmak üzereymiş benzer biçimde ürpertici şekilde aşama kaydediyor sayfalar. Garip, belirsiz bir korku sarıyor etrafınızı fakat dizlerinizin bağını çözen bir korku değil bu. Daha oldukça içinizi rahatsız eden bir his kaplar ya ve bu hissi neye bağlayacağınızı bilmezsiniz. İçiniz daralır, ruhsal gelgitler yaşarsınız. İşte ben bu şekilde duygularla okudum.
Kitapta video kasetin nereden geldiğine dair mantıklı bir açıklaması var fakat filmimizde bu şekilde bir sahne yoktu. Kitap mı film mi derseniz, filmi daha iyiydi. Filmi izlerken iyi mi tedirgin olduysam kitap aynı etkiyi gösterdi fakat korku yoktu. Ama korku yok diye kitabı okumamazlık yapmayın. Son aşama sürükleyici, ürpertici ve büyüleyiciydi. (Nuray Takaz Durmuş)


Halka PDF indirme linki var mı?


Koci Suzuki – Halka kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Halka PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Koci Suzuki Kimdir?

1957 Hamamatsu-Japonya doğumlu olan Koci Suzuki, Keio Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Kısmı’nden mezun oldu.

1990 senesinde yazdığı, on bin yılı aşan bir bayan-adam aşkını anlattığı Rakuen adlı eseri hem yazarın Japonya’da tanınmasını sağlamış oldu hem de ona Japonya Fantastik Edebiyat Nobelleri Büyük Ödülü’nü kazandırdı. Halka (1993) adlı kitabı korku edebiyatı alanında bir patlama yaşanmasını sağlamış oldu. Serinin ikinci cildi Sarmal (1995) ile 1995 senesinde 17. Eici Yoşikava Genç Kalemler Ödülü’nü kazanmıştır. Suzuki, serinin üçüncü cildi Düğüm (1998) sonrasında Doğum Günü (1999) adlı kitaplarıyla seriyi tamamladı.

Japonya’da beyazperdeye uyarlanarak büyük başarı kazanan Halka ve Sarmal filmlerini Halka 2 ve Ring 0 Birthday filmleri izledi. Halka 1 ve Halka 2 adı altında Hollywood tarafınca tekrardan uyarlanan filmler, dünya genelinde milyonlarca seyirci kitlesine ulaşmayı başardığı benzer biçimde, Koci Suzuki’nin dünya korku edebiyatındaki yerini de pekiştirdi. Suzuki’nin, Hollywood tarafınca Karanlık Su adıyla da beyazperdeye uyarlanan Honogurai Mizu no Soko Kara adlı uzun öyküsünün Japonya’da Hideo Nakada tarafınca çekilen versiyonu Fransa’da 2003 Gérardmer Uluslararası Fantastik Filmler Büyük Ödülü’nü kazanmıştır.


Koci Suzuki Kitapları – Eserleri

  • Halka
  • Sarmal
  • Düğüm
  • Doğum Günü


Koci Suzuki Alıntıları – Sözleri

  • “Âlemde nedenini asla anlayamadığımız birçok şeyle karşılaşıyoruz, o şekilde değil mi?” (Halka)
  • “Köklü bir korku, insanoğlunun bilinçaltında daima bulunur.” (Halka)
  • Gazetenin derhal her alanda bağlantıları olur ve bazı durumlarda informasyon toplama kabiliyeti polisinkini bile aşabilir. (Halka)
  • Tesadüfler, her öykünün daima eğer olmazsa olmaz bir parçasıdır. (Halka)
  • “Kötüleşip yozlaşan Tanrı, artık Şeytan olarak adlandırılmaya başlandı.” (Halka)
  • “Senin en büyük düşmanın, içindeki zayıf hayal gücün.” (Halka)
  • Zehir, zehirle tedavi edilir. (Halka)
  • Vücut ruhtan daha dürüst davranırmış. (Halka)
  • “Ben insanlığın yok olma anına şahit olmak isterim.” (Halka)
  • “Her gün betonu yumruklasana. Sonunda acı hissetmemeye başlarsın.” (Halka)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş