Eğitim

Hamas – Abdullah Azzam Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hamas – Abdullah Azzam Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hamas kimin eseri? Hamas kitabının yazarı kimdir? Hamas konusu ve anafikri nedir? Hamas kitabı ne konu alıyor? Hamas PDF indirme linki var mı? Hamas kitabının yazarı Abdullah Azzam kimdir? İşte Hamas kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Abdullah Azzam

Çevirmen: M. Ahmet Varol

Yayın Evi: Ravza Yayınları

İSBN: 9756500330

Sayfa Sayısı: 160


Hamas Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Allah’ım! Ümmetin suskunluğunu sana yakınma ediyorum! Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de tabanca! Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim! Ben ki saçları ağarmış, ömrünün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üstünde dönemin belalarının estiği biriyim! Tek isteğim benim benzer biçimde, Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır! Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helak olmuş ölüler! Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felaketler karşısında? Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak? Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak duyuru edenlere karşı duracak! Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken? Siyonist katilleri ve internasyonal işbirlikçilerini görmezden gelirken! Omuzlarımıza el verecek ve gözyaşlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilatları ve belirgin şahsiyetleri, Allah için kızmaz mı!? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için yakarma etmeye; “Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü’min kullarına yardım et!” diye çağıramaz mı!? Buna da mı gücünüz yetmiyor!? Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o vakit alınlarımızda şu yazılacak: “Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!” Ve bizimle beraber çocuklarımız, hanımlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız! Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Bu sebeple biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim! Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın! Dilerseniz bizlere acıyarak ölümümüzü izleyin! Temennimiz, Allah’ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın! Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları! “Allah’ım! Sana şikayette bulunuyorum… Sana şikayette bulunuyorum… Sana şikayette bulunuyorum… Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı sana şikayet ediyorum… Sen mustazafların Rabbisin… Sen bizim Rabbimizsin… Bizi kime bırakıyorsun?… Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı? Allah’ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına sana şikayette bulunuyorum. Sana şikayette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı… Birliğimiz bozuldu… Yollarımız ayrıldı… Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini sana şikayet ediyoruz…”

Şehid Şeyh Ahmed Yasin


Hamas Alıntıları – Sözleri

  • Cihad yalnız tabanca taşımadan ve düşmana karşı durmadan ibaret görülmemeli. Güzel bir söz,iyi bir yazı,destek,yardım;tüm bunlar eğer Allah ın bayrağı en yüce olsun diye halis bir niyete dayanırsa Allah yolunda cihaddan sayılır
  • 49 senesinde İsrail Filistin’i işgal ettiğinde İsrailli general sabaha kadar uyuyamadım tir tir titredim acaba sabahleyin ne olacak İslam alemi başımıza çöreklenecek mi? Diye bekledim ve nihayet sabahleyin oldu bir ses duydum işte bittik müslümanlar geldi dedim birini tuttum nereye gidiyorsun bu telaş ne dedim birşey mi oldu
    Bana dedi ki;
    Hayır yalnız namaza gidiyorum dedi
    Anladım ki müslümanlar uyuyor ve savaşım etmiyor git namazını kıl dedim
    İşte bugün Filistin kaderine terk edilişi bundan sebeptir
  • Din ve dünyayı ifsad eden saldırgan düşmanı bertaraf etmek kadar, imandan sonrasında güçlü hiçbir farz yoktur.
  • İsrail diye bir devlet mi var ki başkenti olsun. İsrail Ortadoğu nun bağrına saplanmış bir hançerdir.
  • Islâm’ın başat olması demek, Filistin’deki Yahudi egemenliğinin son bulması anlama gelir.
  • Müslümanlar Sultan Abdulhamid’in üzerlerindeki hakkını bilememiş ve onun fedakarlıklarından habersiz kalmış iseler de, Yüce Rabb, asla yanılmaz, unutmaz. Yüce Allah’tan diliyoruz ki her amelin mizanda ağırlığının ortaya çıkacağı günde, Sultan da, bu sarsılmaz tutumlarını amel defterinin sayfalarında bulacaktır.
  • Yahudiler, Avrupa’da iki büyük devrimin başarıya erişmesi için plan yaptılar.
    Birincisi 1789 Fransız ihtilalidir.
    Bu ihtilalin gayesi Fransa’daki Katolik hakimiyetini ve onun müstahkem kalesini yıkarak bu ülkeyi bir Yahudi tarlası haline getirmekti.
  • Allah’ım ümmetin suskunluğunu Sana şikâyet ediyorum”…
    Ey İslâm davetçileri! Ölüm tutkunu olunuz ki size yaşam bağışlansın. Sakın emeller sizleri aldatmasın, aldatıcılar Allah ile sizleri aldatmasın. Okuduğunuz kitaplar, devam ettiğiniz nafileler, sakın sizi aldatmasın, büyük işlerden yana sizleri rahatlatan rahat işlerle uğraşmaya teşebbüs etmeyin. “Siz silahsız olanın kendinizin olmasını istersiniz…” Cihad mevzusunda asla hiç kimseye itaat etmeyiniz. Cihada çağırmak mevzusunda, bir komutanın iznine saygınlık etmeyiniz. Cihad sizin davetinizin direğidir. Dininizin kalesidir. Şeriatınızın kalkanıdır.
  • Cihad yalnız tabanca taşımadan ve düşmana karşı durmadan ibaret görülmemeli. Güzel bir söz, iyi bir yazı, destek, yardım; tüm bunlar eğer Allah’ın bayrağı en yüce olsun diye halis bir niyete dayanırsa Allah yolunda cihaddan sayılır..


Hamas İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Hamas: Allah’ım! Ümmetin suskunluğunu sana yakınma ediyorum! Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de tabanca! Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim! Ben ki saçları ağarmış, ömrünün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üstünde dönemin belalarının estiği biriyim! Tek isteğim benim benzer biçimde, Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır! Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helak olmuş ölüler! Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felaketler karşısında? Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak? Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak duyuru edenlere karşı duracak! Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken? Siyonist katilleri ve internasyonal işbirlikçilerini görmezden gelirken! Omuzlarımıza el verecek ve gözyaşlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilatları ve belirgin şahsiyetleri, Allah için kızmaz mı!? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için yakarma etmeye; “Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü’min kullarına yardım et!” diye çağıramaz mı!? Buna da mı gücünüz yetmiyor!? Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o vakit alınlarımızda şu yazılacak: “Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!” Ve bizimle beraber çocuklarımız, hanımlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız! Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Bu sebeple biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim! Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın! Dilerseniz bizlere acıyarak ölümümüzü izleyin! Temennimiz, Allah’ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın! Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları! “Allah’ım! Sana şikayette bulunuyorum… Sana şikayette bulunuyorum… Sana şikayette bulunuyorum… Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı sana şikayet ediyorum… Sen mustazafların Rabbisin… Sen bizim Rabbimizsin… Bizi kime bırakıyorsun?… Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı? Allah’ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına sana şikayette bulunuyorum. Sana şikayette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı… Birliğimiz bozuldu… Yollarımız ayrıldı… Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini sana şikayet ediyoruz…”
Şehid Şeyh Ahmed Yasin
gizle (Osman)

Filistin davası bir dini davadır.: Müslüman nesillerin zihinlerine Filistin davasının bir dini dava olduğu anlayışını yerleştirmek gerekiyor. Bu topraklar Islâmî mukaddesatın bulunmuş olduğu topraklardır. Resûlullah (sav)’ın Isra ve Miracı dolayısıyla Mescid-i Haram’la içinde gök ve yer durdukça kopmayacak olan bir bağ oluşan Mescid-i Aksa oradadır. (Syf.140)
Malesef azca okunan bir kitap. Bu yüzden elimden geldiğince alıntı halletmeye çalıştığım ve oldukca şey öğrendiğim bir kaynak oldu. Rabbim kafirlerin tuzağını bozsun ve tüm islam beldelerini özgür kılsın. Bizleri de bu davaya gönül ve emek adamışlardan etsin. İnanıyor ve inanç ediyoruz ki;
“Bir sabahleyin gelecek kardan aydınlık.” (Ayşegül)

Gayet anlaşılır ve mütevazi bir anlatımı var.
Bazı anlatılanlar bizlere ağır gelebilir(bundan dolayı zulme sessiz kalmamız söz konusu)
Zulme sessiz kalanlara elştiriler var.
Filistin halkına en büyük ziyanı Yahudilerden oldukca Müslüman ülkelerin verdiğini ibretle okudum.
Ne yazık ki Şeyh Ahmed Yasin in duasında belirttigi benzer biçimde Müslümanlara hitaben; “yanımizda durmuyorsunuz bari aleyhimize çabalamayın” sözü ne hale geldiğimizi özetliyor.
Rabbim Müslümanlarin yar ve yardımcısı olsun, birliğimizi nasip etsin. Zulme karşı cesaretle dik durmamızı sağlasın.
Sadece sözle değil fiili olarakta zulme karşı durmayı nasip etsin.
Şehit olmaktan korkan değil, şehadete koşan kullarından eylesin.
Kitabi okumanızı tavsiye ederim. En azından Filistindeki savaşım hakkında azca da olsa düşünce sahibi olmuş olursunuz (Sdt yldz)


Hamas PDF indirme linki var mı?


Abdullah Azzam – Hamas kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Hamas PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abdullah Azzam Kimdir?

Filistin’e bağlı Sila el-Harisiye nahiyesinde 1941 senesinde dünyaya geldi. Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi’nden pekiyi aşama ile 1966 senesinde lisans mezuniyet belgesi aldı. Daha sonrasında kısa bir süre Amman’da lisede öğretmenlik yapmış oldu. Batı Şeria ve Mescid-i Aksa’nın 1967 senesinde Yahudilerin eline geçmesinden sonrasında, 1969’da Müslüman Kardeşler’in Mücahitler Birliğine katıldı. Yahudilerin, Müslümanları alay konusu etmeleri ve onları küçümseyişleri ona ağır geldi. Ancak Fedaiyyun ile Ürdün ordusu içinde meydana gelen Kara Eylül vakaları Filistin toprakları üstünde cihadını sürdürmesine olanak vermedi. 1969 senesinde Usul-u Fıkıh mastır yapmış oldu. Amhud Şeriat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonrasında doktora yapmak suretiyle Kahire’ye gitti. Usul-u Fıkıh’ta birinci onur derecesiyle 1973’de doktorasını tamamladı. 1973-1980 yılları aralığında Ürdün Üniversitesinde öğretim üyeliği yapmış oldu. Ürdün genel askeri hakiminin sonucu gereğince 1980 senesinde, Ürdün üniversitelerinden uzaklaştırıldı. 1981 senesinde Cidde Kral Abdülaziz Üniversitesi’nde çalışmaya başladı. Daha sonrasında 1981 senesinde Afganistan cihadına daha yakın olmak maksadı ile İslamabad’daki Uluslararası İslâm Üniversitesi’nde emek verme talebinde bulunmuş oldu. Ve üniversitede emek vermesi kabul edildi. 1984 senesinde Kral Abdülaziz Üniversitesi’nden çekilme ederek, Afgan cihadında eğitim müsteşarı oldu. Tüm mesaisini de bu işe hasretti. Bazı Arap kardeşleri ile beraber, “Mücahitlere Hizmet Bürosu”nu kurdu. Afgan cihadı hizmeti doğrultusundaki çalışmalarını sürdürmekteydi. Afganistan’a gelen Arap mücahitlerin büyük çoğunluğu bu yazıhane çevresinde toplandılar. Bu yazıhane, neredeyse tüm Afganistan’da ve tüm mücahitler içinde bir oldukca öğretim, eğitim, askeri, sıhhi, toplumsal ve iletişim dallarında hizmetler yapmıştır. Kasım 1989’da hain bir pusu sonucu iki oğlu ile birlikte şehit edildi.


Abdullah Azzam Kitapları – Eserleri

  • Kayıp Minare
  • Afgan Cihadında Rahman’ın Ayetleri
  • Tevbe Suresi Tefsiri
  • Hamas
  • Hurilerin Aşıkları
  • İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub
  • İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği
  • Marksizm’in Çöküşü
  • Tüm Gençlere Bir Mesaj
  • Tahavi Akidesi Şerhi
  • Cihad Ahkamı
  • Şehid Abdullah Azzam Külliyatı
  • Müslümanı Öldürme Suçu
  • Afgan Cihadında İlahi Yardım
  • İslam ve İnsanlığın Geleceği
  • İslam Akidesinin Özellikleri
  • Cihad Ahkamı
  • Cihad Kervanı
  • Müslüman Halkın Cihadı


Abdullah Azzam Alıntıları – Sözleri

  • Bir topluluk bir kişiyi öldürürlerse, kısas olarak hepsi öldürülür. (Müslümanı Öldürme Suçu)
  • Dünya sevgisini kalbinden çıkar ki Allah seni sevsin. İnsanların malına gözünü dikme ki insanoğlu seni sevsin. (Hurilerin Aşıkları)
  • Bugün hakkın ve hakikatin açıklanması, tek kişinin altından kalkamayacağı kadar ağırdır. Bunun içindir ki bu işin netice vermesi için büyük gayretler gerekseme vardır. İhlaslı ve samimi kişilerin bir araya gelip omuz omuza vermesi, imkanlarına ve işlerini düzene koyup belli bir program dahilinde emekleri kaçınılmazdır. (İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği)
  • Sessizliğini ayıplayan kişiye söyle
    Yiğit kimse dilsiz olarak doğar.
    Akıllı insanoğlunun eli devamlı dilinden önde olur. (Hurilerin Aşıkları)
  • Kendini Allah’a teslim etmek; ihlâslı olmak anlama gelir. (İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği)
  • Allah’ın selamı üstüne olsun sonrasında görüşürüz… Eğer görüşemezsek randevumuz aden olsun. (Hurilerin Aşıkları)
  • Yahudi gazeteci Sami Kohen Menderes’in idamıyla ilgili olarak şunları yazdı: “Menderes’i darağacına götürmüş olan direkt sebep, İslam dünyasıyla yakınlaşıp, İsrail ile ilişkileri yavaş yavaş soğutma politikasıydı. (Kayıp Minare)
  • Şöyleki diyordu: ” Neden affımı isteyecekmişim ? Eğer ben hak suretiyle mahkûm edilmişsem ben hakkın hükmüne razıyım. Eğer ben bâtıl bir gerekçe ile mahkûm edilmişsem şüphesiz ki ben bâtılın affını dilemekten de müstağniyim.” O, bu sözleri söylediği esnada , onu izleyenlerin önünde idam sehpasının ipi görünüyordu. (İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub)
  • Süleyman îbni Bureyde’den rivayet olunan bir hadiste de (Neylul Evtar 7/210) şu şekilde buyuruluyor:
    Süleyman İbni Bureyde bahasının şu şekilde söylediğini nakleder “Rasûlullah (sav) bir orduya yada seriyyeye komutan atama etmiş olduğu vakit bilhassa komutana ve tarafındaki Müslümanlara hayır tavsiye etti sonrasında da dedi ki: Allâh yolunda Allâh’ın adıyla gaza ediniz. Allâh’ın inkar edenlerle savaşınız. Cenk ediniz zulmetmeyiniz, ahdinize vefa gösteriniz. Ölülerin uzuvlarını keserek yada parçalayarak fenalık etmeyiniz. Evlatları öldürmeyiniz Müşriklerden düşmanlarınızla karşılaştığınızda onları şu üç şeye çağrı et. Bunlardan hangisine icabet ederlerse icabetlerini kabul et ve savaşma: Onları islama çağrı et. Eğer icabet ederlerse kabul et ve öldürme. Sonra yerlerini terk edip muhacirlerin yanına gelmelerini iste. Eğer bunu yaparlarsa muhacirlerin lehinde ve aleyhinde olan şeylerin kendilerinin de leh ve aleyhinde olacağını bildir. Eğer bundan yüz çevirirlerse Müslüman arapların başına gelenlerin kendilerinin de başına geleceğini ve Müslümanlarla birlikte cihad etmedikçe ganimetlerden hiçbir şeye nail olmayacaklarını bildir, Eğer bundan da yüz çevirirlerse onlardan cizye iste eğer kabul ederlerse sende onları kabul et. Eğer bundan da yüz çevirirlerse Allâh’a sığın ve onlarla harp.” (Sahihi Müslim. Ahmet. Tirmizi) (Cihad Ahkamı)
  • Marks’a nazaran din halk yığınlarının afyonudur.
    Daha sonrasında “Freud” (1856-1938) geldi. Cinsiyet iç güdüsü hakkında görüşlerini duyuru etti (1906) ve insana hükmeden şeyin cinsel içgüdüler bulunduğunu söylemiş oldu. Insanı bir “Kösnü küpü” ola rak görüp, cinsiyete dair anormal insanlarda elde etmiş olduğu bazı neti celeri tüm düzgüsel insanlara uygulamaya çalıştı. Bununla da ye tinmeyip ruhun varlığını kabul etmeyerek ahlakın, dinin, sanatın kaynağının cinsiyet iç güdüsüne bağli bulunduğunu söyleyerek Bati ve Doğu toplumlarında büyük ve derin yaralar açtı. İnsanların tinsel değerlerinden uzaklaşmasına sebep oldu. Hatta adam ço cuğun cinsel içgüdü ile annesini sevdiğini, hemen sonra babasını anası ile sevgisi içinde engel görüp oedipus complev’ine (odipus kompleksi) kapıldığını, kız çocuğun babasına gene cinsel iliş kiden dolayı sevgi beslediğini, annesini bu sevgiye engel görüp elektra complex’ine kapıldığını söyler. (İslam Akidesinin Özellikleri)
  • Islâm’ın başat olması demek, Filistin’deki Yahudi egemenliğinin son bulması anlama gelir. (Hamas)
  • Şer’an ve ıstılahen cihad:
    Dört mezhebin fukahası, cihadın, harp ve muharebede yardımlaşma manasında müttefiktirler. (Cihad Ahkamı)
  • Dört mezhebin fukahasının tarifi :
    1- Hanefi mezhebine nazaran; İbnu Humam, Fethul Kadir de (5/187) şu ibareyi zikreder “Cihad: Kâfirleri, hak olan dine çağrı etmek ve kabul etmezlerse onlarla savaşmaktır.” Kaşani ise Bedai adlı eserinde (9/4299) şu şekilde demiştir. Cihad: “Allah yolunda canla, malla, dille harp yapmak suretiyle tüm gücün ve takatın sarf edilmesidir.” (Cihad Ahkamı)
  • Afganistan meselesi,düşman milletlerin devamlı,aç köpekler benzer biçimde yeryüzünün her tarafınca üstüne saldırı ettikleri yaralı İslam davasının acıklı hikayesidir. (Afgan Cihadında Rahman’ın Ayetleri)
  • Allah ﷻ şu şekilde buyuruyor:
    Kim bir mü’mini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, lanetlemiş ve büyük bir azab hazırlamıştır. (Nisa,93) (Müslümanı Öldürme Suçu)
  • Her şeyde bir kanıt vardır.
    O’nun bir bulunduğunu gosteren
    Bu duyuru sözlü de olabilir. (Tahavi Akidesi Şerhi)
  • Bugün hayatınızın ilk yıllarındasınız, gençlik zamanındasınız. Gençlik zamanı, kardeşlerim, savaşım zamanıdır. Çaba sarf etmenin ve fedakârlığın zamanıdır. (Tüm Gençlere Bir Mesaj)
  • Şâ’râvî Cuma , Mısır İç İŞleri Bakanı idi . O,tutuklu Müslüman Kardeşleri cezalandırmak için onlara meyve verilmesini yasakladı.!
    Bir gün Muhammed Kutub ,hapishanede yedi yıl kaldıktan sonrasında gene aynı hapishanede kalan kızkardeşini ziyaret etmek için cezaevi müdüründen izin istedi . Muhammed Kutup’un bu istediğini cezaevi müdürü ; ” Maalesef bunu izin veremeyeceğim, bundan dolayı İçişleri bakanlığının açık emri var ; ” Muhammed Kutup , kesinlikle kızkardeşini ne sağ ne de ölü olarak görecek.”
    Muhammed Kutup’un bu talebinden hemen hemen daha bir yıl geçmeden Şâ’râvî Cuma görevdin alınır ve hapsedilir . O tarihde Hamide Kutup ve kardeşi Muhammed Kutup cezaevinden çıkmışlardır.
    Şâ’râvî Cuma’nın hanımı meyveler ile beraber onu ziyaret için cezaevine gelir . Gardiyan ” Bu ne ? ” diye sordu . Kadın, ” Kocam Şâ’râvî Bey için getirdiğim yiyecekler vs. yanıtını verir .
    – Gardiyan , Kocanız Şâ’râvî Bey mi ?”
    – Kadın, Evet
    – Kocanız bir kanun çıkarmıştı. Buna nazaran tutuklu ailelerin hapishaneye meyve göndermeleri yasaklanmıştır. Ben kocanızın hapishanede olmadığı dönemde bir bakan olarak ona itaat ediyordum. Şimdi de ona hapishanedeyken itaat edeceğim . Vallahi o meyvelerden birini bile tadamaz. yanıtını verdi.
    “…Yeryüzünde büyüklendiler ve fena planlar yaptılar. Oysa fena planlar, sahibinden başkasını kuşatmaz. ”
    ( Fatır Suresi 43 ) (Tevbe Suresi Tefsiri)
  • Türk halkı, beş yüz yıldan fazla süredir beraber yaşamış olduğu miras, akide ve kültürden ve nesilden nesile geçerek kendisine miras kalan Arapça harflerle yazmaktan yoksun bırakılınca entellektüel cehalete yakalandı. Yeni gelen Türk nesli ise ne akideyi biliyor, ne kültürü, ne dini ne de prensipleri. (Kaybolmuş, kafası karışmış ve parçalanmış durumdalar.)
    Ancak iyi bir fıtrata haiz olan Türkler, birgün bu ecnebi fikirleri terk edecek ve Kemalist ilkeleri ayağının altında ezecektir. Alametleri ufukta görünmektedir. Sabah yakın değil mi?
    “Ne zamanmış o?’ diyecekler. De ki: ‘Yakın olsa gerek!”. (İsra: 51) (Kayıp Minare)
  • Özet olarak; Cihad harp manasına gelir. “Fi sebilillah” kelimesinde ilk akla gelen şey cihaddır. İbni Rüşt Mukaddimesinde (1/369):(Kılıçla Din için müşriklerle savaşmaktır. Kim ki kendini Allah için yorarsa O’nun yolunda cihad etmiş ve cihad yalnız Allah yolunda olur. kelimesi söylendiğinde sadece ve sadece kafirler İslama girinceye yada cizye verinceye kadar savaşım etmek anlaşılır.) İbni Hacer, Fethul Bari de (6/29) şu şekilde demiştir; “fi sebilillah” lafzından ilk akla gelen şey cihaddır. (Cihad Ahkamı)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş