Kitap Künyesi

Yazar: Misli Baydoğan

Yayın Evi: Berikan Yayınları

İSBN: 9786059912068

Sayfa Sayısı: 408

Hatırla Beni Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“O ilk taşın nereden geldiğini anlamadık. İlk anda bir feryat sesi duyuldu fakat kimse ne olup bittiğine bir anlam verememişti. Hafifçe bir hareketlenme oldu grubun çekirdeğinde. Az sonrasında eliyle başını tutan bir kızın saçlarından, ellerinden oluk şeklinde kan aktığını gördüm. Başına gelmiş! Bağırmıştım. Koşuşturma başladığında nereden geldiğini görmediğimiz büyük kaldırım taşları havada uçuşmaya başladı ve derhal arkasından birkaç el tabanca sesi duyuldu. Panik başlamıştı grupta. Herkes sağa sola koşuyor, kimi kollarıyla başını, yüzünü korumaya çalışıyor kimi de yere düşen büyük taş parçalarını alarak geri fırlatıyordu. Müthiş bir karmaşaydı. Ortalık toz, kan, barut ve ter kokuyordu. Sırtım su içindeydi. Gözlerim yanıyordu. İşte tam orada, birbirimize sarılıp kalmış biz bir avuç insanoğlunun yaşamını tamamen değiştirecek vakalar zincirinin ilk halkası kırıldı.” Hatırla Beni, yaraları sarıp yola devam edebilmek için unutmaya ve unutulmaya direnişin romanı… Ve bu mümkün olabildiğinde, hatırlananla baş edebilmenin…

Hatırla Beni Alıntıları – Sözleri

• Bazı sevdalar var ki muhakkak sonraki nesillerce bilinmeli.
• İnsanların kullandıkları eşyalara ruhlarından bir parça sindiğine inanmişimdir oldum ihtimaller içinde.
• Dava güzel sevmeye engel olsaydı, asla üstad eline kalem mı alırdı?
• İnsanın mütevazi kendine saklamış olduğu ve tam da bu yüzden ona öteki tüm hislerden apayrı bir haz veren, taşımakla gururlandığı gönül yükleri olmalı.
• “ Bazı duygular olduğu gibi söze dökülemiyor. O yüzden kalbime sakladım onları bir hazine gibi.”
• “ Suçsuz ve günahsızken hüküm giyen, söyleyecekleri bile dinlenmeden bir hücreye kapatılan mahkûm gibiyim.”
• “Çaresizce beklemek, bence kadercilikle falan açıklanmayacak raddede düpedüz bir körlük…”
• Gidip direkt intikam almak yerine gerçek suçluyla masumları ayırt edecek, güvenilir bir hakkaniyet sistemi hayata geçirmeye çalışmıyorlar insanoğlu? Eğer ki her insanın bundan yana bir derdi var ise, niçin bir araya gelip de dünyayı daha güzel ve yaşanılır kılacak bir hâle getirmenin çabasını sergilemiyorlar? Siyasetçiler niçin var? Milletvekilleri niçin seçiliyor? Allah’ım! Bizi unuttun mu burada?
• Hayat kimi zaman fazlasıyla, bir öğleden sonrasında varlığını hatırlatmak için şöyleki bir görünüp, yüksek kattan oluşan binaların camlarındaki yansıyışlarından başı dönen, döne döne ve eteklerini savurarak güzelliğini dünyanın başka yerlerine saçmaya giden güneşin, ertesi gün gönülsüz bir ikindide, ayazla kesiklenerek üstüne lûtfen yağdığı Ulus Meydanı’na bakmak şeklinde.

Hatırla Beni İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Arka fonda Ali Kınık çalıyor: “Bildiğin Gibi Değil “.
Savrulan gençliğin,  ömrün,  geçmişin ve geleceğin , vedanın,  kavuşmanın,  kavuşamamanın en ağır yükü omuzlarıma biniyor.  Ve bir pencereden yanık kokusuna karışmış hanımelleri.
12 Eylül döneminde Ankara nin griliğinde yaşanmış olan ya da yaşanmaya çalışılan hâlinin, ülkünün,  hilalin ve sevdanın kalbimin orta yerine nakşedilmiş bir çiçek şeklinde kondurulmasıydı bu kitap . Okurken bildiğim tüm ideal şarkıları,  bildiğim şahsiyetler geçti içimden. Dillenen dillenmeyen onca şey.
Uzun zamandır bir kitap bu kadar tesirli gelmemişti. Hem anlatımı hem de konusu ile insanıkendine bağlayan bir tarafı var. Misli Baydoğan in yazılarını hep beğenmişimdir. Okumadı iseniz kitabı listenize almanız gerekir. (Yeter Çulha)

Türk siyasal tarihinin eski dönemleri o denli tek taraflı anlatılmaktadır ki, bildiğiniz şeyleri bile size unutturabilir. Medya ve edebiyat destekli en büyük ön yargılardan birisi de 12 Eylül’de bir tek sol görüşlü insanların işkence görmüş olduğu, hapis yatmış olduğu, öldürülmüş olduğu, zulüm ve baskı görmüş olması algısıdır. Oysa bu mevzuda da hep tek taraflı bir idrak oluşmuştur. Bu algının bence iki mühim sebebi vardır. Birisi, bir tarafın acısını aktarmak, paylaşmak ve dile getirmekteki başarısı, ikincisi de öteki tarafın bu acılarla savaşım etmenin yolu olarak susmayı ve içine atmayı tercih etmiş olmasıdır. Elbette her iki ideolojinin devlete bakış açıları da bu durumu açıklayacak şifreler içermektedir. İşte bu aşamada yazarın kitabın adıyla müsemma olarak okuyucuya pek oldukça şeyi hatırlattığını anladım.
Bu süreci karşıt görüşü tarafınca da taşkın bir seviyeye gelmeden okunabilecek halde kaleme almış bir roman aranıyorsa bence bunun miladı Hatırla Beni olabilir. Zira Milliyetçi edebiyatın birazcık kendi çevresi ve içinde kapalı olması sıkıntısını aşabilecek bir üsluba haiz. Geçmişte kendisini dışarıya tanıtmak ve insanları kendi düşüncesi çevresinde toplamak için reklamvari stratejilerden uzak durmak şeklinde içe kapalı yol izleyen sağ siyasetinin güncel ideologlarının daha emin, kendisini daha iyi ifade edebilen ve argümanlarını karşısındakilere daha ikna edici olarak sunabilen eğitimli bir altyapısı var. Senelerdir suskunluğu ve içe kapanıklığını devlete zarar vermekten imtina etmek yerine yobazlık ve sığlık olarak algılayan bir kesime kendi fikir dünyasının derinliğini keşfetmek için sunulmuş bir zeytin dalı şeklinde de görebilirsiniz. Bu nebze katmanlı, bir genç kızın saf düşüncelerinden, eylemli ideolojiye geçişinin etkili şekilde anlatıldığı, kaybedilenlerin karşısında hiçbir şey kazanılamamış olunmasının vurgulanması adına çok önemli bir roman. (Tamer Sağcan)

Uzun zamandır beni bu kadar etkileyen bir roman okuduğumu hatırlamıyorum. Kitabı okurken kendimi o devrin insanıymış şeklinde hissettim. Kitabı elimden bir türlü bırakamadım ve bir günde bitirdim. Olaylar o denli gerçek ve o denli bizlere ilişik ki.. Gözlerimi kapattığımda Gülden geliyor aklıma. Ayrıca 12 Eylül sürecini bir karı yazarın kaleminden okumak ayrı bir tattı. Karakterlerin duygularının aktarımının gerçekçiliği, betimlemelerin naifliği, vakalar arası geçişlerin ustalığı oldukça oldukça güzeldi. En sevdiğim romanların içinde yerini aldı. (Nazire Sultan)

Hatırla Beni PDF indirme linki var mı?

Misli Baydoğan – Hatırla Beni kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Hatırla Beni PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Misli Baydoğan Kimdir?

1979 Sivas doğumluyum. Ankara’da büyüdüm ve yaşıyorum. Psikoloji eğitimi aldım, bir taraftan mesleğimi yapıyorum bir taraftan da edebiyatla olan bağım asla kopmadan okuyup yazıyorum. Hususi bir vakıf hastanesinde tam zamanlı çalışıyorum. Sosyal medya kullanıcısı ve takipçisiyim. Edebiyatın ve mesleki yayınların yanı sıra siyasal gündem, tarih ve dünyada meydana gelenleri de izlemeye çalışıyorum. Yayınlanan ve ödüle kıymet görülen öykülerim ve ek olarak gösterilen çevirilerim oldu. Bolca film izlerim. Yürüyüş yaparım. Daha oldukça kendi başıma olmayı severim.

Misli Baydoğan Kitapları – Eserleri

• Hu Diyen Karga
• Hatırla Beni
• Yakup’un Kanatları
• Ay Han’ım
• Zaman Yolcuları
• Hatırla Beni
• Hu Diyen Karga

Misli Baydoğan Alıntıları – Sözleri

• “ Bazı duygular olduğu gibi söze dökülemiyor. O yüzden kalbime sakladım onları bir hazine gibi.” (Hatırla Beni)
• Hayatta olduğum sürece o ümidi taşıyacağım. (Hatırla Beni)
• “Medeniyet yalnızlığı benimkisi birazcık…” (Yakup’un Kanatları)
• “Beni yerleşik olanla anlayamazsın. Beni görülen ve duyulanla değil, beş duyunla değil, kırılmamış mührünün örttüğüyle, içinde var bulunduğunu benim bildiğim, seninse haberdar olmadığınla anlayamaya çalışman gerek.” (Yakup’un Kanatları)
• Bir mecliste, bazı üstün vasıflarla meclisin geri kalanından ayrılıyorsanız, orada diğerlerine reva görülmeyen bir büyük sınav ile sınanmaktasınızdır. Elinize verilmiş olan anahtarı hangi kilide uydurmaya çaba edeceğiniz, tekâmül dereceleri denk olmayan âdemler içinde geçirdiğiniz ömrü güzelliğe mi yoksa hırsa mı boyayacağınıza dalalettir. (Hu Diyen Karga)
• Şimdi gidiyorum ona… Ruhunun ruhuma değdiği yerden, soluğumu soluğuna ekleyeceğim. Belki de haklıdır. Belki bir bedende yaşarız ikimiz de… Belki diner yürek acısı. Dünya ağrısı. (Ay Han’ım)
• Hiçbir şey için gerçek bir üzüntü ya da luk duymuyorum. (Hatırla Beni)
• Eğer istersen hayatta başına gelecekleri olup beklemek yerine; yaşamının yönünü sen, kendin belirleyebilirsin. (Zaman Yolcuları)
• Uykuya sığınanların mazeretleri yastık,yorganıdır bir ihtimal fakat niyetleri kaçıştır en oldukça.Özleyiştir.Dünya gailesiyle baş edemeyenlerin ,etmekten yorulanların,yorulduğunu anlatmaya yüksünenlerin,yarım ve tamamlanmamış hissedenlerin,içlerindeki o büyük boşluğa ilelebet mahkum olduklarına kâni olanların sığınağıdır UYKU. (Ay Han’ım)
• Hiç değilse bu yil işler yoluna girse. Kavga gürültü olmasa…Artık bitse… (Hatırla Beni)
• Dünya bir zahirse, bir bâtındır. (Ay Han’ım)
• Hayat kimi zaman fazlasıyla, bir öğleden sonrasında varlığını hatırlatmak için şöyleki bir görünüp, yüksek kattan oluşan binaların camlarındaki yansıyışlarından başı dönen, döne döne ve eteklerini savurarak güzelliğini dünyanın başka yerlerine saçmaya giden güneşin, ertesi gün gönülsüz bir ikindide, ayazla kesiklenerek üstüne lûtfen yağdığı Ulus Meydanı’na bakmak şeklinde. (Hatırla Beni)
• “ Suçsuz ve günahsızken hüküm giyen, söyleyecekleri bile dinlenmeden bir hücreye kapatılan mahkûm gibiyim.” (Hatırla Beni)
• Insanlar zamanı hem oldukça merak ederler hem de tarihle ilgili öğrendikleri ne yapacaklarını bilmezler. (Zaman Yolcuları)
• Herkes herkesi sevecek diye bir kanun yok a! Ama işte incittiğiniz gönül kim bilir Yaradan katında makbuldür ve siz bunu bilmeden kabahatler işleyebilirsiniz. (Hu Diyen Karga)
• İnsanın mütevazi kendine saklamış olduğu ve tam da bu yüzden ona öteki tüm hislerden apayrı bir haz veren, taşımakla gururlandığı gönül yükleri olmalı. (Hatırla Beni)
• “İnsanlar bazı acıların sırf var olduklarını bilmemek için bile sizi kolayca susturabilirler.” (Yakup’un Kanatları)
• “Çaresizce beklemek, bence kadercilikle falan açıklanmayacak raddede düpedüz bir körlük…” (Hatırla Beni)
• Anası öyleki taş kesilmişti ki, oğlunun kabri başlangıcında dikseler gıkı bile çıkmazdı. (Yakup’un Kanatları)
• Gülerdi. Gülüşü içinden geçtiğimiz parkta havalanan onlarca güvercinin kanatlarında havalanan müjdelere karışırdı. (Yakup’un Kanatları)